Elektrik-Elektronik mühendisliği bölümü için öneriler

Üniversiteye hazırlık ile başlayacağım. Ekstradan İngilizce kursuna gidip İngilizceyi tamamen sökmeyi hedefliyorum. Sizce çok mu hayali duruyor?
Neden hayali dursun ki? İngilizce temelin biraz varsa onu B2/C1 arasına çekmen sadece 6-8 ay arası sürer. Bilkent hazırlığa neredeyse sıfır olarak gelenler sadece 1 dönem sonra LP'den puan kasabilmek için akademik makale yazıyorlar ödev olarak. :D İngilizce, öğrenebileceğin en kurallı ve en basit dillerden biri, açıkçası global dilin İngilizce olmasıyla ilgili hiçbir şikayetim yok çünkü öğrenme eğrisi bizimki gibi Ural Altay dil ailesi ya da sıfırdan başlamış biri için ilk Latince kökenli dillerden birini öğrenmekten daha öğrenci dostu.

İngilizcen hiç yoksa ya da idare eder durumdaysa okumak yararlıdır, tam dönem de olsa yarım dönem de. Ben sınavı geçip okumadım ancak İngilizcem iyi olmasaydı kalırdım zira mühendislik demek İnglizce demek. Yeri gelecek ikinci bir dile ihtiyacın olacak, bu konuyu @Saboteur 'a sormak lazım sanırım. :)
Bu ülkede en çok yapılan aptallık (bunu hafifletemem kusura bakmasın kimse) başka dilleri (hatta İngilizce) öğrenmek zorunda değilim demek. Bunu diyenler şunu algılayamıyor, sen dil bilip yaptığın işi küresel pazara sunabilecek ve tercih edilebilecek kapasitede değilsen kendi ülkende, gitme şansın da hiç olmadığı için 3 kuruş paraya gece gündüz çalıştırılırsın. Başka bir seçimin yoksa, yaptığın işin kazancını küresel pazara göre talep edecek birikimin yoksa patronlar gözünüzün yaşına bakmaz. Kesinlikle İngilizceyi üst düzeyde bilmek şart. Bir İsveçli, İsviçreli, Fin, Norveçli, Danimarkalı, Alman, Japon İngilizce öğrenmeye gocunmuyor da, nelerine güvenip zorunda değilim diyebiliyorlar hayret ediyorum. En gelişmiş ülkeler için bile İngilizce küresel dildir, 20. yüzyıl ortasından itibaren gerçek bu.

Elektrik - elektronik için öğrenilmesi gereken 2. dil biraz da gelecek planlarında hedeflenen pazara göre değişir. Mesela mekanik (makine) ya da endüstri mühendisliği gibi bir bölümde direkt Almanca 2. dil olmalı derim. İstenilen bölüm için gene Almanca iyi seçimlerden biri ancak bu konuda gelişmiş pazarlardan biri olan Japonya da göz ardı edilmemeli bence. Yaşlanan nüfusları var, giderek sayıları azalıyor ancak endüstri büyüme durumundayken orta vadede uzaktan partnerlikle bile olsa iş bağlantısı yapmak zorunda kalacaklar muhtemelen.

PLC'nin ne olduğunu bilmiyorum. Modüllerden ilerliyoruz.
PLC programlanabilir modüller oluyor, fabrikalardaki o milyonluk üretim makinelerinin içinde de bulunuyorlar. Programlamayı ve lojik kapıları kullanmayı öğrendikten sonra fabrikalardaki o makinelerin programlanması işinde çalışabilirsin. Gerçekten çok iyi paralar var ancak biraz yıpratıcı bir öğrenme süreci ister. Bazı firmalar masraftan kaçınmak için makineyi standart otomasyon ayarlarıyla alıp programlamasını yaptırmazlar yetkili firmaya çünkü o makineler için çoğu zaman yurt dışından özel ekip gelmesi gerekir. Bunun yerine çeyreği fiyatına yapabilecek kişileri ararlar, çeyreği dediğime bakma. Aylık 1 tane iş bağlayabilirsen ortalama bir Alman/Fransız kadar kazanabilirsin. :) Gerçi son yıllardaki piyasayı pek bilmiyorum, yapan kişilerin sayısı artmışsa piyasa düşmüş olabilir biraz.
 
Son düzenleme:
@Yararsız Üye bu PLC ve benzer beyin işlevi gören parçalar bayağı kilitleyii olabiliyor.

Mesela makinedeki her parçayı tamir edebilir ya da değiştirebilir oluyorsun. Ama bu PLC ya da benzeri beyin tarzı parçalar bozuldu mu, makine kalıyor. Özel ekibi gerekebiliyor dediğin gibi ve çoğu firma da özel bir tasarımla üretiyor, sadece kendilerinin anlayıp, onarıp düzeltebileceği.

Zaten böyle ana kontrol parçaları bağlayıcı oluyor.

Bu ülkede en çok yapılan aptallık (bunu hafifletemem kusura bakmasın kimse) başka dilleri (hatta İngilizce) öğrenmek zorunda değilim demek. Bunu diyenler şunu algılayamıyor, sen dil bilip yaptığın işi küresel pazara sunabilecek ve tercih edilebilecek kapasitede değilsen kendi ülkende, gitme şansın da hiç olmadığı için 3 kuruş paraya gece gündüz çalıştırılırsın. Başka bir seçimin yoksa, yaptığın işin kazancını küresel pazara göre talep edecek birikimin yoksa patronlar gözünüzün yaşına bakmaz. Kesinlikle İngilizceyi üst düzeyde bilmek şart. Bir İsveçli, İsviçreli, Fin, Norveçli, Danimarkalı, Alman, Japon İngilizce öğrenmeye gocunmuyor da, nelerine güvenip zorunda değilim diyebiliyorlar hayret ediyorum. En gelişmiş ülkeler için bile İngilizce küresel dildir, 20. yüzyıl ortasından itibaren gerçek bu.

Elektrik - elektronik için öğrenilmesi gereken 2. dil biraz da gelecek planlarında hedeflenen pazara göre değişir. Mesela mekanik (makine) ya da endüstri mühendisliği gibi bir bölümde direkt Almanca 2. dil olmalı derim. İstenilen bölüm için gene Almanca iyi seçimlerden biri ancak bu konuda gelişmiş pazarlardan biri olan Japonya da göz ardı edilmemeli bence. Yaşlanan nüfusları var, giderek sayıları azalıyor ancak endüstri büyüme durumundayken orta vadede uzaktan partnerlikle bile olsa iş bağlantısı yapmak zorunda kalacaklar muhtemelen.

İngilizce standart. Mesela aileler bazen hazırlık okumamaya 1 sene kazanç olarak bakıyor ama asla öyle değil bence, hele ki eğitimi kaliteliyse. Çünkü cidden ileri şekilde bilmen gerekiyor. Standart artık.

Kaynakalr İngilizce, rehberler İngilizce, dökümantasyonlar İngilizce... 2. Dil ise standartın üstüne çıkmak için iyi bir fırsat. Almanca, Japonca, Belki Fransızca... Yeter ki bunu fırsata çevirebilesin.
 
Mesela makinedeki her parçayı tamir edebilir ya da değiştirebilir oluyorsun. Bu PLC ya da benzeri beyin tarzı parçalar bozuldu mu makine kalıyor.
İşin riskli kısmı bu, tazminatla karşı karşıya kalmak mümkün. PLC programlamada değil ama kurumsal başka bir işte tazminatla karşı karşıya kaldım, pek de hoş bir durum değil ne yazık ki... :D Firma sahiplerinin büyük kısmı yetkili bir ekibi finanse etmek istemiyor, açıkçası bu gerçekten çok iyi bir ekmek (hatta pasta) kapısı açıyor bu işi serbest yapanlara ancak öğrenme ve iş bitimi deneme bölümlerinde biraz yıpratıcı oluyor stresten.

Mesela aileler bazen hazırlık okumamaya 1 sene kazanç olarak bakıyor ama asla öyle değil bence, hele ki eğitimi kaliteliyse.
O 1 senelik kazanç dedikleri şey yüzünden bütün bir hayat "çöpe" gidebiliyor... Dedim ya en gelişmiş ülkelerdeki insanlar bile bunun faydasını inkar etmiyor ve gocunmadan öğreniyor, bizdeki 3. Dünya ülkesi vatandaşları hallerinden memnunlar herhalde ki bulundukları konumda kalmak istiyorlar. İlla Türkiye dışına çıkmaya gerek yok, sadece çıkabilecek (tercih edilecek) durumda olmak bile kazançları misliyle artırıyor bunun farkında değiller.
 
Yorumlar için teşekkür ederim. Uzaktan eğitimde öğretmenimiz bizimle bir konuşma yaptı. Mezun olduğumuzda olacaklar hakkında bahsetti. Size bahsetmek istiyorum.

Alan şefimiz, ilk defa dersimize girmişti. Benim alanım endüstriyel bakım ve onarımdı. Bizi okulun en iyi sınıfı olarak ima etti kendisi. Kendisinin Bedaş gibi yerlerden bir sürü tanıdığı falan da varmış. Bizim sınıftakilere iş imkanı sağlayabileceğini söyledi. İş verenler, beyefendi, işini seven ve teknik elemanlar alabileceğini belirtmişler. Başlangıç için 3000 TL ve yabancı dile bağlı artabilirmiş maaş. Bunlar mezun olduktan sonra geçerli tabii ki.

Bu konuşma bana oldukça cazip geldi. Mezun olduğumda işim hazır oluyor resmen. Sizin düşünceleriniz nelerdir bu konu hakkında?

Ama mühendislikten devam edeceğim gibi geliyor, kendimi geliştirmek için. İkinci dilim Almanca olabilir dediğiniz gibi. Ama önce İngilizceyi öğrenmem lazım.
 
Bu konuşma bana oldukça cazip geldi. Mezun olduğumda işim hazır oluyor resmen. Sizin düşünceleriniz nelerdir bu konu hakkında?
Öğrenim sürecinde öğrencilerin hevesi kaçmasın, morali bozulmasın ve geleceğe yönelik umutları sönmesin diye biraz gerçek dışı yorumlar yapabiliyorlar bilerek. Bu anlaşılabilir bir durum, eleştirmiyorum ancak onların dedikleri maalesef çoğunuz için geçerli olmayacak.

Yaşın daha genç olduğu için erkenden sana bir tavsiye vereyim, şu anda milyonlarca farklı insanla fark etmediğin bir rekabet içindesin. Onlardan fazlasını yapmazsan istediğin şeyleri yapabilmen için sana fırsat tanınmayacak. Üniversite bitene kadar 2 yabancı dili öğren, iyi staj imkanları kovala hatta şirketlerin kapısına git her gün İK departmanını bunalt. Gelecekte işine yarayabilecek işinde üst kademe birisi karşına çıktığında yakasına yapış, dirsek temasını sakın kaybetme ve her zaman göz önünde ol.

Eğitim hayatında ise kalifiye olduğunu düşündüğün öğretmenlerin odalarına onlar istemese bile git. İş ve eğitim hayatında çoğunlukla şöyle bir gerçek var; en çok çabalayan ve bu çabasını göstermesi gereken mevkilere en çok bunaltarak gösterebilenler öncelikli seçimler oluyor. :D

Yeri gelecek çok üst düzey bir kurumda staj için yüzlerce defa mail atman gerekecek, onlarca defa kapılarını aşındırman gerekecek. Bu bir savaş, daha geç pes edecek olan istediğini alır. Sen pes etme, bırak onlar pes edip sana o şansı vermek zorunda kalsınlar. :D Zamanında en sevdiğim stajyerler hep beni bir şeyler göstermeye en çok zorlayanlar oldu. Tabii karşılığını verebildikleri sürece...
 
Hazırlık okumanın avantajlarından bahsedeyim. Hazırlık okurken yeni olduğum bir sehri tanıma fırsatı buldum. Bununla birlikte arkadaş çevresi edindim. Sonrasında bu arkadaşlarımın çoğuyla beraber ders aldık, ders çalıştık.
Hazırlık eğitimi sınav senesinin üstüne dinlenmek için zaman yaratıyor.
Hazırlıkta ingilizce konusunda çok verim alamadım malesef. Ama boş zamanım olduğu için kendim çalışıp ilerlettim.
Üniversitelerin farkları konusunda eğitim ve araştırma imkanları var. Kütüphanesi, laboratuvar imkanları gibi farklar oluyor.
Yazdığın üniversitede mavi diploma ve akreditasyon olup olmadığına dikkat edilmesi tavsiye ediliyor yurtdışında çalışmak için.
Hedefini yüksek tut. Doğru çalışma ile istediğin yeri kazanabilirsin.
 
Soruları konuda sordum hocam. Ama özet geçeyim, ekstra sorularım da var:
  • Eem'de hangi modüller işime yarar? Hangi modüllere çalışmam lazım?
  • Hazırlık okumanın avantajları var mıdır?
  • Üniversite fark ediyor mu? Marmara'da kontenjan oldukça az. Yerleşmem zor olabilir.
  • Ilk iki sene boyunca neler gördünüz ders olarak?
  • Calculus gibi matematiksel dersleri görüyor musunuz?
  • Buradan mezun olan bir kişi hangi meslekleri tercih edebilir?
  • İngilizce burada ne kadar etkilidir?
  • Yurt dışına çıkınca iş bulmam kolaylaşır mı?
Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim :)

@Vavien. @Alpha Centauri @SideWinder @Nieagerams @hengin

Öncelikle ne ihtiyacın varsa onu öğrenmek gerekiyor ki zaten mühendisi mühendis yapan da öğrenmektir. Üniversite fark eder tabii ki ama asıl olay sende bitiyor. Tüm üniversitelerde aynı dersler var belki derslerin işlenişi ve hocalar farklı ama senin ders dışındaki durumun fark yaratır. Hazırlık konusuna gelince ben hazırlık okudum ama yarı dönemde bitirdim. Açıkcası şehire alışmak vs açısından hazırlık iyi geçti diyebilirim. İlk sene fizik, kimya, calculus gibi dersler alıyorsun. Tabi bazılarının devamı da var fizik-2, calculus-2 gibi. Ekstradan uygulama dersleri de var. Mesela klasik Arduino ile robot projesi. Fizik-2 de 1'e göre daha zorlayabilirler çünkü okuduğun bölümün direkt olarak kendisi oluyor zaten ders :). Programlama dersi olarak C dilini aldık. İlerletmek istersen ileriki sınıflarda seçmeli dersler oluyor. Gruplara ayrılıp proje teslim ediyorsun. Meslek konusunda alan çok geniş. İngilizce bence çok önemli. Ben İngilizce okuduğum için dokümanlar, sınavlar vs İngilizce ama Türkçe okusan bile terimlerin ingilizcelerinden çok farklı olmaz gibi. Zaten 2. yabancı dile de ihtiyacın olacak. Ben rusça öğreniyorum ki ileride enerji sektöründe çalışma ihtimalim olabilir. Almanca'da öğrenilebilir. Yurt dışı vs iş konularını pek bilmiyorum. Sonuçta öğrenciyim şu anda :)
 
Son düzenleme:
Kusuruma bakmayın. Dün aşırı yoğun geçti. Sosyal'e bile girmeye vaktim olmadı.

@Yararsız Üye hocam, dediğiniz gibi umudumuz kesilmesin diye yapıyor da olabilir. Ben yine de ileri dönük olacağım. Yorumunuz için teşekkür ederim.

@hengin dediğiniz gibiyse hazırlık okumam garantidir. Peki hazırlıkta sadece yabancı dil mi göreceğiz?

Ben, o zaman boşluğunda C#'yi geliştirmek, Python ve C++ öğrenmek istiyorum. Hazırlıkta yoğun bir çalışmam olmazsa bu dilleri öğrenebilir miyim 1 yılda?

@psychothinker en iyi üniversiteyi kazanmaya çalışacağım hocam. Marmara ve Yıldız Teknik ana hedeflerim. Şehir dışında da yapacağımı sanmıyorum. Hem iki üniversite de bana oldukça yakın.

Biz Ardunio ile drone ve araba yapmıştık. TUBİTAK okulumuza gelmişti. Orada ben de yaptığımız şeyleri sunmuştum. Bunun için bir altyapım var diyebilirim. Uzun bir süre sonra umarım meslektaş oluruz :D

Ama fikrim her an değişebilir. Biyoloji yanım iyi olduğu için Biyoloji Öğretmeni de olmayı düşünüyorum. Ama EEM ilk hedefim.

Yorumlarınız için teşekkür ederim.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı