En iyi ve hatasız Kur’an-ı Kerim meali

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Biat olmaz mi hocam 🙁 Sünnete inanmamak eğer ki müslümansan ve kuran okuyacaksan geç olmadan araştırma yapmani oneriyorum. Peygamberin yaptigi her seye sunnet denir. Sunnete inanmamak, peygamberin yaptiklarina da inanmamak demek oluyor. Yani naçizane fikrimi soylemem gerekirse lutfen bu sunnet ve hadisi arastirmadiysan bir daha arastirmani isterim.
Hz. Muhammed hadis ve sünnetlerin kaydedilmesini yasaklamıştır. Yani o hadis ve sünnet sandığınız şeyler insanların kendi uydurmasıdır. En azından benim düşüncem böyle. Zaten Kuranı Kerim tek başına yeterli. Hadislere gerek yok.
 
Sadece şu meal demek pek mümkün değil ama Elmalılı'yı mümkünse okumayın, pek de okunmasına hacet yok. Olmayan kelimeleri sokma konusunda hünerli bir meal.

Ek olarak bir kaç meal yazmak gerekirse; Muhammed Esed, İlyas Yorulmaz, Süleymaniye Vakfı, Yaşar Nuri Öztürk, İhsan Eliaçık gibi farkli bakışlara sahip mealler anlamın genişlemesine yardımcı olabilir.
 
Son düzenleme:
Hz. Muhammed hadis ve sünnetlerin kaydedilmesini yasaklamıştır. Yani o hadis ve sünnet sandığınız şeyler insanların kendi uydurmasıdır. En azından benim düşüncem böyle. Zaten Kuranı Kerim tek başına yeterli. Hadislere gerek yok.
Kardeşim, bir kere daha arastirmak senden bir sey goturmeyecektir degil mi? Senin gorusune saygim var fakat bir kere daha arastirmaz misin? Kendi iyiligin icin soyluyorum. Guvendigin bir alime veya bilgili bir musluman kardesine sorsan?

Şunu da eklemek istiyorum. Efendimiz ilk dönemlerde Kur'an'dan başka bir metnin yazılmasını yasakladı. (En önemli gerekçeleri okur-yazar sayısının az olması ve onların da vahiy kâtibi olarak ayrılmasıdır.) Daha sonra ise bu yasağı kaldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde hadisler bazı sahabelerce kayıt altına alındı.
Abdullah bin Amr'ın, Hz. Ali'nin, Sa'd bin Ubade'nin hadis dosyalarının olduğunu biliyoruz.

Peygamberimiz her sözü ve konuşması arkadaşları tarafından dilden kulağa, kulaktan kalbe böyle işlendi. Bu aktarımda hiç bir zaman kesinti olmadı.

Hadislerin yazılması ise iki süreçte oldu.

Birincisi; halk arasında dilden dile dolaşan veya bazı sahifelere kaydedilmiş veya efendimizce yazdırılmış hadislerin yazıya geçirilmesi. Ki Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde de bu yazım olmuştur.

İkinci süreç ise; büyük hadis araştırmacılarının müstakil eserlerle bunu kayda almalarıdır.
(Bunlara tasnif ve tedvin dönemleri denir.) Bu hususta en büyük resmi hareket -yani hadisleri resmi kanaldan toplamahicri 101'deki Ömer bin Abdülaziz'in halife olarak gerçekleştirdiği hadisleri derleme, toplama tedvin çalışmasıdır.

Yukarıdaki hadis, 1300 sene önce yazıldı.
Peygamberimiz'in (s.a.v.) sözlerinin ileride inkâr edileceğine dair uyarısı, en azından (Buhari'yi mesela esas alırsak) 1168 sene önce kayda alınmıştır. Ömer bin Abdülaziz veya en önemli hadis derleyicisi Zühri'yi esas alırsak yaklaşık 1300 sene önce kayda alınmıştır. Yani, bundan 1300 sene önce; peygamberimizin, hadislerin inkâr edileceği hususunda ümmetini uyardığı konusu kitaplarda kayıt altına alınmıştır.

Yani; Efendimiz'in (s.a.v.) kayda alınmış sözünde buyuruyor ki; benim hadislerimi inkâr edecek bir grup çıkacak.
 
Türkçe Kur’an-ı Kerim okumak istiyorum ancak çoğunda çeviri hataları var. Nisa 34 gibi (Nisa 34 de çeviri hatası var. Darab sözcüğü Arapçada birçok anlama geliyor. Darabın bir sürüm anlamı var. Birici anlam haraket etmek, uzaklaşmak, vurmak, dövmek, ayrılmak.)
Ayetlerin detayına inmek istiyorsan tefsir alman daha doğru olur.
 
Kardeşim, bir kere daha arastirmak senden bir sey goturmeyecektir degil mi? Senin gorusune saygim var fakat bir kere daha arastirmaz misin? Kendi iyiligin icin soyluyorum. Guvendigin bir alime veya bilgili bir musluman kardesine sorsan?

Şunu da eklemek istiyorum. Efendimiz ilk dönemlerde Kur'an'dan başka bir metnin yazılmasını yasakladı. (En önemli gerekçeleri okur-yazar sayısının az olması ve onların da vahiy kâtibi olarak ayrılmasıdır.) Daha sonra ise bu yasağı kaldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde hadisler bazı sahabelerce kayıt altına alındı.
Abdullah bin Amr'ın, Hz. Ali'nin, Sa'd bin Ubade'nin hadis dosyalarının olduğunu biliyoruz.

Peygamberimiz her sözü ve konuşması arkadaşları tarafından dilden kulağa, kulaktan kalbe böyle işlendi. Bu aktarımda hiç bir zaman kesinti olmadı.

Hadislerin yazılması ise iki süreçte oldu.

Birincisi; halk arasında dilden dile dolaşan veya bazı sahifelere kaydedilmiş veya efendimizce yazdırılmış hadislerin yazıya geçirilmesi. Ki Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde de bu yazım olmuştur.

İkinci süreç ise; büyük hadis araştırmacılarının müstakil eserlerle bunu kayda almalarıdır.
(Bunlara tasnif ve tedvin dönemleri denir.) Bu hususta en büyük resmi hareket -yani hadisleri resmi kanaldan toplamahicri 101'deki Ömer bin Abdülaziz'in halife olarak gerçekleştirdiği hadisleri derleme, toplama tedvin çalışmasıdır.

Yukarıdaki hadis, 1300 sene önce yazıldı.
Peygamberimiz'in (s.a.v.) sözlerinin ileride inkâr edileceğine dair uyarısı, en azından (Buhari'yi mesela esas alırsak) 1168 sene önce kayda alınmıştır. Ömer bin Abdülaziz veya en önemli hadis derleyicisi Zühri'yi esas alırsak yaklaşık 1300 sene önce kayda alınmıştır. Yani, bundan 1300 sene önce; peygamberimizin, hadislerin inkâr edileceği hususunda ümmetini uyardığı konusu kitaplarda kayıt altına alınmıştır.

Yani; Efendimiz'in (s.a.v.) kayda alınmış sözünde buyuruyor ki; benim hadislerimi inkâr edecek bir grup çıkacak.

“Benden Kur’an’dan başka bir şey yazmayınız! Kim benden Kur’an’dan başka bir şey yazmışsa onu imha etsin." (Müslim, Zuhd, 72)
 
“Benden Kur’an’dan başka bir şey yazmayınız! Kim benden Kur’an’dan başka bir şey yazmışsa onu imha etsin." (Müslim, Zuhd, 72)
Peygamberimiz yaşayan Kur'an'dır. Dolayısıyla onun yaşantısı, sünneti ve sözleri olan hadisleri Kur'an'ın insan hayatındaki tecellisidir. Bu hadiste bahsedilen şeyler dine sonradan bazıları tarafından eklenmek istenen uydurma bi'at ve İsrailiyatlar'dır.

Sahih hadisler bu kapsama girmez.
 
Son düzenleme:
“Benden Kur’an’dan başka bir şey yazmayınız! Kim benden Kur’an’dan başka bir şey yazmışsa onu imha etsin." (Müslim, Zuhd, 72)
"Benden ve kurandan" derken soyledigi yerdeki cikarman gereken anlami bir daha dusun.
 
Peygamberimiz yaşayan Kur'an'dır. Dolayısıyla onun yaşantısı, sünneti ve sözleri olan hadisleri Kur'an'ın insan hayatındaki tecellisidir. Bu hadiste bahsedilen şeyler bi'at ve İsrailiyatlar'dır.

Sahih hadisler bu kapsama girmez.

İyi de recm ayetini keçi yemistir hadisini "sahih hadis" olarak belleyip, kadınların taşlanması hususuna sebep olan muğlak bir sahihliğin, diğer konularda islediğine nasıl emin olabiliriz?

Ayrıca israiliyat dediğiniz mevzuya en güzel örneklerden biri; Havva'nın Adem'in kaburgasından yaratılmasıdır. Bu mevzu Tevrat ayetidir. Kuran'da buna delil yoktur. Peki bunun islam içinde kabulüne sebep olan nedir?

Sahih de kime ve neye göre sahih?
 
Son düzenleme:
Konu sahibi arkadaşım, tek bir sorum olacak. Namaz kılıyor musun?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı