İyi Sosyaller. Bayağıdır kafama takılan bir konu var. Enver Paşa başarısız olmasına rağmen, neden bu kadar çok seviliyor? Çok bilge gördüğüm eski bir tarih hocam bile koyu ittihatçı ama ben tam anlamıyorum bunu. Cesur ve Yiğit bir komutan olduğunu ama Atatürk gibi askeri bir deha olmadığını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Hayır pekala da kıyaslanabilir. Mustafa Kemal Atarürk'ü müthiş sever ve saygı duyarım. Lakin ne liderlik anlamında ne de askeri başarı anlamında "Kıyaslanamaz" "En iyisi" "Sorgulananaz" olarak bakmak hatalı bir bakış açısıdır.
İnternette Atatürk'ün böyle bir şey yapmadığını söyleyenler var. Atatürk şapka kanununa uymayanları gerçekten astı mı? Eğer öyleyse, bunu yapmak gerekli mi? | Soru & Cevap
Dostum objektif bakmalıyız. Dediğim gibi Atatürk'ü müthiş bir şekilde severim, saygım sonsuzdur. Büyük bir liderdir lakin dünya tarihinde çok sayıda büyük askeri dehalar gelmiş geçmiştir. Bu komutanların bile askeri hataları bulunmaktayken Atatürk hatasızdı demek o kadar saçma olurdu ki. Kaldı ki 1. Dünya savaşı hakkında bir çok hadise üzerinde karartma yapılmıştır ki bunun faturası da Atatürk'e kesilemez; Atatürk'ün bütün başarıları bize ulaşmadığı gibi hatalarının da tümünün ulaşmamış olması kuvvetle muhtemeldir.
"'25 Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul edilen 671 No'lu "şapka iktisası hakkında kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir alışkanlığın devamından men edildi. Kanun, 28 Kasım 1925 tarihli resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Şapka kanunu, 1982 anayasasının 174. maddesine göre "inkılap kanunları" (anayasaya aykırılığı iddia edilip iptal edilemeyecek kanun) arasındadır."'
Dostum objektif bakmalıyız. Dediğim gibi Atatürk'ü müthiş bir şekilde severim, saygım sonsuzdur. Büyük bir liderdir lakin dünya tarihinde çok sayıda büyük askeri dehalar gelmiş geçmiştir. Bu komutanların bile askeri hataları bulunmaktayken Atarürk hatasızdı demek o kadar saçma olurdu ki.
"'25 Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul edilen 671 No'lu "şapka iktisası hakkında kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir alışkanlığın devamından men edildi. Kanun, 28 Kasım 1925 tarihli resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Şapka kanunu, 1982 anayasasının 174. maddesine göre "inkılap kanunları" (anayasaya aykırılığı iddia edilip iptal edilemeyecek kanun) arasındadır."'
Senin ailene birileri saldırdı diyelim. Sen aileni kurtarmak için elinden gelen tüm çabaları gösterdin, canını feda ettin ama başaramadın. Sonra aileni, kardeşin kurtardı. Şimdi ailen, kardeşin onları kurtardı diye kardeşini sevsin, seni sevmesin mi?
Dostum objektif bakmalıyız. Dediğim gibi Atatürk'ü müthiş bir şekilde severim, saygım sonsuzdur. Büyük bir liderdir lakin dünya tarihinde çok sayıda büyük askeri dehalar gelmiş geçmiştir. Bu komutanların bile askeri hataları bulunmaktayken Atatürk hatasızdı demek o kadar saçma olurdu ki.
Herkesin bir sürü hatası bulunur. Katılıyorum. Zaten kimse hatasızda olamaz sizin dediğiniz gibi. Kimsenin hiçbir hatası yoksa ya hiçbir şey denememiştir ya da ilah gibi bir şeydir.
Daha sonrasından halkada zorunluluk getirilmişti sokakta cüppe vesaire takmak yasaklanmıştı ama sonrasından halk isyan durumuna gelince kanun geri çektirildi.
Daha sonrasından halkada zorunluluk getirilmişti sokakta cüppe vesaire takmak yasaklanmıştı ama sonrasından halk isyan durumuna gelince kanun geri çektirildi.
Senin ailene birileri saldırdı diyelim. Sen aileni kurtarmak için elinden gelen tüm çabaları gösterdin, canını feda ettin ama başaramadın. Sonra aileni, kardeşin kurtardı. Şimdi ailen, kardeşin onları kurtardı diye kardeşini sevsin, seni sevmesin mi?
İnsanların peçe takmasını tamamen yasaklaması bir hatası olabilir bence. Hadi Atatürk'ün amacı insanlar İslam'dan uzaklaşsın değildi tabii ama bence bu bir hataydı.
''Bugün cuma selâmlığı töreninden sonra Teşvikiye'deki silâhhâneyi Padişah Hazretleri teşrifle oradan saraylarına dönerler iken yolda, tuhaf bir şekilde bellerinden bağlı siyah çarşaflara bürünmüş ve yüzlerini de siyah renkte ve gayet ince peçelerle örtmüş bazı kadınlar gözüne ilişmiş, bunların örtünmemiş denilecek halde açık saçık bulunmalarına ve âdeta matem elbisesi giymiş Hıristiyan kadınlarına benzemelerine bakılarak birden bire İslâm olduklarında tereddüt buyrulmuştur.
İzaha muhtaç olmadığı gibi büyük İslâm devletinin ayakta durması, devamı ve yükselmesi kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın yüksek hükümlerine son derece dikkatle uymalarına bağlı olup aksi hal Allah esirgesin gerek fertler gerek devlet için maddî ve mânevî sonsuz zararlara sebeb olacağından İslâm kadınlarının Allah'ın emirlerinden bulunan örtünme usul ve kaidelerine fevkalâde dikkat ve itina etmeleri lüzumunu beyana hacet olmadığı, bu çarşaflar ise İslâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı gibi bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve girip içerdeki kadının üzerine hücumla çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır. Bu hususta emir sahibinindir.''