Erdoğan uzun yıllar içinde ciddi siyasi değişimler yaşadı ve yaşattı ülkeye. İlk iktidara geldiğinde batı yanlısıydı ve batıyı da kendisinin demokratik ve özgürlükçü bir anlayışa sahip olduğuna inandırmıştı. O zamandan bu zamana hem Türkiye'de, hem de dünyada çok fazla kritik olaylar yaşandı. Terörizm ile savaş, Arap Baharı, mülteci ve sığınmacı krizleri, Türkiye'de çözüm süreci, Gezi olayları, 17-25 Aralık, terörün şiddetlenmesi, 15 Temmuz darbe girişimi, OHAL süreci, pandemi, Ukrayna Savaşı, ekonomik kriz ve dünyada sağ siyasetin yükselişi gibi olaylar Erdoğan'ın siyasi çizgisini ve müttefiklerini değiştirdi. Düşmanları dost, dostları da düşman oldu.
AKP'nin siyasi çizgisi yıllar içinde merkez/merkez sağ çizgisinden sapıp sağ ve aşırı sağ bir çizgiye evrildi. MHP gibi milliyetçi ve BBP gibi dini-milliyetçi partiler ile ittifak kurması da pekiştirdi. Yakın zamanda bu ittifaka YRP ve HÜDA-PAR gibi aşırı İslamcı ideolojilere sahip partiler de eklendi. Erdoğan da yaptığı konuşmalar ile LGBT karşıtlığına, muhalefeti terörize etmeye, komşu ülkeler ile ilişkileri gerginleştirmeye ve halkı dini ve milli konularda kutuplaştırmaya yönelik adımlar atıyor.
Kısacası; hayır. Erdoğan eski günlerine dönmek istemez. Şu anki durum bu şekilde devam edeceğini gösteriyor. Erdoğan o günlerden belki sadece ekonomik açıdan biraz daha rahat olan bir Türkiye'nin şimdi de devam etmesini isterdi. Onu da yapabileceğinden emin değil. Malum haberlerde Nebati sonrası dönem için Mehmet Şimşek'in ikna edilmeye çalışıldığı ama onun bile bu şartlar altında ekonominin başına geçmek istemediği konuşuluyor.
AKP'nin siyasi çizgisi yıllar içinde merkez/merkez sağ çizgisinden sapıp sağ ve aşırı sağ bir çizgiye evrildi. MHP gibi milliyetçi ve BBP gibi dini-milliyetçi partiler ile ittifak kurması da pekiştirdi. Yakın zamanda bu ittifaka YRP ve HÜDA-PAR gibi aşırı İslamcı ideolojilere sahip partiler de eklendi. Erdoğan da yaptığı konuşmalar ile LGBT karşıtlığına, muhalefeti terörize etmeye, komşu ülkeler ile ilişkileri gerginleştirmeye ve halkı dini ve milli konularda kutuplaştırmaya yönelik adımlar atıyor.
Kısacası; hayır. Erdoğan eski günlerine dönmek istemez. Şu anki durum bu şekilde devam edeceğini gösteriyor. Erdoğan o günlerden belki sadece ekonomik açıdan biraz daha rahat olan bir Türkiye'nin şimdi de devam etmesini isterdi. Onu da yapabileceğinden emin değil. Malum haberlerde Nebati sonrası dönem için Mehmet Şimşek'in ikna edilmeye çalışıldığı ama onun bile bu şartlar altında ekonominin başına geçmek istemediği konuşuluyor.
Son düzenleme:
Burası ilelebet Türkiye Cumhuriyeti'dir ve öyle kalacaktır. 
