Selam Anil, öylesine derinden hissettim ki yazdıklarını.. Okurken gözlerim doldu, çok kötü oldum.. O kadar benzer şeyler yaşıyorum ve o kadar çaresiz hissediyorum ki.. Kendi hikayeme geçmeden önce umuyorum ki sen bu geçen 4 ayda (gönderi tarihin Mayıs gorunuyor) biraz bastırabilmişsindir özlemini ve umarım yeni ilişkinde çok ama çok mutlusundur. Nasıl hissediyorsun? Ne durumdasın? Seve seve okurum cevap yazarsan..
Benimki seninki gibi 4 yıl sürmedi, 1 yıl 10 ay sürdü ama sanki çok daha dolu dolu, çok daha uzun bir zaman dilimiydi. Bu özellikle ilk 1 yılında gözüm aşktan kördü resmen, uçuyodum, öyle cok seviyodumki, gözlerine bakarken dünya duruyodu ve hayatın anlamını gözlerinin içinde goruyodum sanki. Geçmişim, şuanım ve geleceğim hepsi onundu ve bende onun her anında yanında olayım, hatta mümkünse zamanda ışınlanayım ve doğduğu, küçük bi cocuk olduğu, büyüdüğü zamana geri döneyim ve onu tüm kötülüklerden koruyayım istiyodum. Bu derece asıktım deliler gibi. Kucukken yaşadığı kötü olayların hiçbirini haketmiyordu ya...Dışarıya yansıttığı cool, partyboy, kızları üzen cocuk imajının altında cok saf, cok tatlı, masum ve iyi kalpli bi cocuk vardı ve ben onu sarıp sarmalayıp korumak istiyodum.
Buluşmalarımız bittikten sonra yolda eve dönerken toplu tasımalarda 32 diş sırıtıp mesajlaşarak eve donerdim, eve dönüp arayacağım anı sabırsızlıkla beklerdim, telefonda uyurdu -başta çok garip karşılaşasamda- ama sonradan ona da alıştım ve nefesini dinlemeden uyuyamaz oldum, uykusunda sayıklamalarını dinlerdim, notlarıma kaydederdimki hiç bir zaman unutmayayım. Ve o uyurken ona onu ne kadar sevdiğimi anlatırdım, bilincaltına kazınsın diye.. Yine ilişkimizin baslarında gece geç bir saatte telefondaydık ve birbirimize ilk kez, aynanda "seni seviyorum" demiştik..O an karşılıklı ikimizde ağlamaya başladık ya.. O anı hiçbirşeye değişemem. Hayatım boyunca cok özel olucak. Sırf o anda değil, daha sayılamayacak kadar 'cok özel' diyebileceğim ve asla unutamayacağım anlar biriktirdik.. "The one" diyolar ya, bu cocuk olduguna emindim abi, gercekten öyleydi. Kimseye olayların detaylarını anlatmaya bile kıyamadım, büyüsü kaçmasın istedim. Durup durup ne kadar çok sevdiğimi söyleyesim geliyordu ve o da aynı şekilde o kadar çok söylüyoduki "çok sıkmıyorum seni dimi çok söylüyorsam söyle" diyordu...
Eğlenmekse deli gibi eğleniyorduk, müthiş zaman geçiriyorduk, hem arkadaş hem sevgiliydik dalgada geçiyorduk geyikte yapıyorduk ve en önemlisi birbirimize -bence- güveniyoduk çünkü aşktan kördük ya nasıl güvenmeyelim ki gözümüz kimseyi görmüyordu baska.
Sonra, ne oldu bilmiyorum, kıskanmak desem kıskanmakta değil, beni darlamaya başladı.. Arkadaşlarımla dışarıdayım örneğin, sürekli aramamı bekliyordu, yazayım istiyordu, eve erken gideyim istiyordu, bana kendime zaman tanımama fırsat vermemeye başladı. Ona sorsan asla bunu yapmadı, ama gerçekte olan buydu. Ve ben zaten sıkılmaya asla gelemeyen biriyim, belkide bunu en başında açıkça belirtmeliydim. Daha sonra bi sürü detay gözüme çarpmaya basladı, eğitimine önem vermeyişi, saf bi çocuklukla kurduğu -umarım hepsi gerceklesir tabi- ulaşılması aşırı zor hayalleri, eski güvensizliklerinden doğan suclamaları (beni bakmadığım kişilere bakmışım gibi, yapmadığım şeyleri yapmışım gibi suçlayışları) vs vs. İşte bu kısımdan sonra bazı şeyler bende değişmeye başladı. Sonrasında da yine çok sevdim tabiki, üstüne titredim. O da beni aynı şekilde hep destekledi, mutlu etti, en dip zamanlarımda beni kendime getirdi..
Ama bilmiyorum, bazı şeyler bende eskisi gibi olmadı, sanırım son aylarımıza doğru ondada aynı sekildeydi, kabul etmese bile. Ve ben ayrılma kararı aldım, çok direndi çok çabaladı çok çok çok gururunu yerlere attı ama çok inat ettim ayrılmamız gerekiyordu. Başta Mayıs başında, daha sonraysa Temmuz sonu diyelim, kesin bitti.. Ve ilk 1 ay çok iyiydim gerçekten hafiflemiş ve sorumluluklarımdan kurtulmuş hissettim.. Ama,ama,ama.. Herseye rağmen ben hayatımda kimseyi onun kadar sevmedim, oyle bi sevgiydiki sanki o benim bebeğimdi ve bir anda hayatımdan cıktı.. Şundan da eminim ki beraber olmamız doğru değil, cunku artık birbirimizden beklentilerimiz cok farklı, ben cok değiştim ve benim bi ilişkiden, karsımdaki kisiden beklentilerimde cok değişti.. Ama yinede aklımdan çıkaramıyorum, storylerini izliyorum, gecen attıgı storyde sadece sufle vardi ( eskiden gittiğimiz yerdive orasi bizim yerimizdi ), orda bi kızlaydı biliyorum ve bu o kadar canımı yaktıki direk aglamaya başladım. Kimseyle görmeye dayanamam.. Atlattımı gerçekten beni, cidden başkalarıyla mutlumu ve aklına gelmiyormuyum. of cok kotuyum. Beynim 'yeter bitti salak mısın önüne bak' derken kalbim bi yandan çok ama çok acıyor.. Of, bi laf var ya ne senle ne de sensiz diye..
Nasıl geçer bilmiyorum..