Merhaba sosyal. Bu kez bir inceleme yapmaya karar verdim. Eski bir oyunun incelemesini yaptığım için affedin. Oynadığım oyunlar kısıtlı olduğu için eskilere sık sık gideceğim maalesef. Bugün Ubisoft'un güzel bir iş başardığı yazılım harikası bu oyununu inceleyeceğim. Hikaye hakkında kesinlikle spoiler vermeyeceğim. Ama incelmeyi okuyan çoğu kişinin oyunu bitirdiğinden şüphem yok. Oyunu oynamayan illaki vardır. Neyse bunu unutalım ve incelemeye başlayalım.
Hikaye
Hikaye olarak en iyi bulduğum oyunlardan birisidir. Tamamen yaşanması olası bir olay örgüsü var. Normal haberlere bile çıkabilecek kadar güzel diyebilirim. Ve neredeyse en iyi kötü karakter bu oyunda var. Vaas Montenegro. Deli ve zeki bir psikopata karşı verdiğimiz bir intikam savaşı. Mükemmel bir olay örgüsü var hikayede. Ana karakterimiz hikaye başında korkak biriyken oyunun ortalarında kan bürümüş bir canavara dönüşüyor. Sık sık öldürmekten keyif aldığını belli ediyor. Böyle bir karakter gelişiminin diğer oyunlarda olduğunu sanmıyorum. İlk öldürmesini yaptığında karakterin kanının donduğunu fark edebilirsiniz. Finalini beğendim. Oyunu oynamayanlar için söyleyeyim. Arkadaşlar candır. Arkadaşlarınızı satmayın. Demek istediğimi anlayan anladı.
Oynanış
Bilindiği üzere Far Cry 3 bir sandbox FPS oyunudur. Oyunun FPS kısmı iki şey üzerine kurulu. Gizlilik ve sıcak çatışma. Bu ikisi arasında sürekli gidip gelmeler yaşıyorsunuz. Ama oyun gizlilik temeli üzerine yapılmış. Ama sıcak çatışmalar da hissiyatını çok iyi veriyor. Oynanış olarak klasik FPS oyunlarındaki gibi bir oynanışı var. Öğrenmesi kolay, ustalaşması orta düzeyde. Fakat diğer FPS oyunlarından farkı ise yetenek ağacı kısmı.
Yetenek ağacı
Dediklerimi unutun ve buraya odaklanın. Oyunu bir marka yapan kısım burada. Oyunda adam öldürüp görev kastıkça deneyim puanları kazanıyorsunuz. Her kilometre taşında 1 yetenek puanı alıyorsunuz. Bu yetenek puanları ile kendinize geliştirmeler alabiliyorsunuz. Peki nedir bu geliştirmeler? Genelleme yaparsak, yeni öldürme teknikleri, gizlilik adına geliştirmeler, silahları daha iyi kullanabilme ve bunların türevleri şeklindeki geliştirmeleri karakterimize sağlayabiliyoruz. Bu yetenekleri yaptıkça sol kolumuzda bir dövme çıkıyor. Bu dövme silinirse yeteneklerin kaybolduğu söyleniyor. Fakat oyun içinde dövmelerim silinmesi söz konusu değildir.
Harita ve ekosistem
Oyun, Malezya civarlarında hayali bir ada da geçiyor. Ubisoft bu oyunda ada konseptini çok iyi yapmış. Canlı bir ada var oyunda. Kaplandan tut timsahına kadar her tür hayvan oyunda mevcut. Bu hayvanların saldırı animasyonları da ayrı bir güzel. Kolunuzu kapan kaplanın suratına palayı yapıştırmak çok güzel bir şey. Haritada 2. dünya savaşından kalmış uçak enkazları ve japon askerlerin mektupları gibi bir sürü toplanabilir ilginç şeyler var. Adanın her tarafı korsan bölgeleri ile dolu. Bir bölgeyi ele geçirdiğinizde o bölgede korsan falan kalmıyor. Elinizi kolunuz sallayarak gezebiliyorsunuz. Normalde korsan alanı ise her yerde devriye yapıyorlar. Size nefes aldırmıyorlar. Ada diyorum ama tek ada değil. Kuzey ve güney olmak üzere iki ayrı ada var oyunda. Bu iki ada da birbirinden oldukça farklı. Oynayanlar fark etmiştir. Haritada bir sürü gizli yerler ve mağaralar mevcut. 180. saatimdeyim ve bilmediğim yerler hala vardır. Oyunda radyo kuleleri diye bir mevzu var. Bu kuleleri açarak haritanın bir bölgesini açıyorsunuz ve bedava silahlar elde ediyorsunuz. Radyo kulelerini açmayanlar için tam haritayı aşağıya bırakıyorum.
Silahlar
Silah olarak çeşitli silahlar mevcut. Tabancalar, hafif makineliler, av tüfekleri, saldırı tüfekleri, keskin nişancı tüfekleri ve özel silahlar olmak üzere 6 kategorimiz var. Her kategorideki silahlar çok az. Bu azlık oyun için kötü olmuş. Sadece 3 av tüfeği çeşidi var oyunda. Ben av tüfeği hastası olarak bu azlığı hoş karşılamadım. Saldırı tüfeklerinin maşallahı var. 7 tane saldırı tüfeği mevcut. Ben sadece tamam kullandığım için bunlara pek yanaşmadım. Tamam demişken özel kısmındaki alev silahı, roketatar, gibi değişik silahlar da mevcut. Silah özelleştirme olayı da var. Silahınıza susturucu, fazladan şarjör ve nişan almayı kolaylaştıran nişangah tarzı şeyler ekleyebiliyorsunuz. Silahlar hakkında çok detay vermeyeceğim. Oynayıp görmeniz sizin için daha faydalı olur.
CO-OP ve multiplayer
Oyunun bağımsız yeri olan CO-OP ve multiplayer kısmından da bahsedelim. CO-OP, ayrı bir hikaye sunuyor oyuna. 4 oyuncu ile önünüze gelen düşmanı vurduğunuz bir oyun modu. Hikayesi ise, asıl oyundan 6 ay önce bir gemiye korsanlar baskın yapıyor. Bu geminin kaptanı korsanlara iş birliği yapıyor ve 4 mürettebat üyelerine kazık atıyor. Bu dörtlü intikam için kaptanın peşine düşüyor ve oyun başlıyor. Sonu çok klişe ama iyi bir deneyim sunmadı bana. Yeteneklerin de kısıtlı olduğu boş bir oynanış sundu. Multiplayer kısmına gelirsek oyuncu bulamadığım için çok az oynama fırsatım oldu. Oyun modları oldukça fazla. Oynamayı bilmeyenler çok az. Her el girdiğimde takımı taşıyordum. Oyuncuları çürük sadece. Seviye sistemi bunda da var. Seviye atladıkça yeni silahlar alıyorsunuz. Bu multiplayerin kötü yanı bence. Genelleme yapacaksam oynayıp deneyin derim. Ben pek beğenmedim sadece.
İncelememizin sonuna geldik. Bu oyun hakkında da rehberler yapmayı düşünüyorum. Fikirlerinizi yorumlarda belirtirseniz memnun olurum. İnceleme adına 1 beğeni atarsanız beni mutlu edersiniz. İyi günler ve iyi sosyaller.
Hikaye
Hikaye olarak en iyi bulduğum oyunlardan birisidir. Tamamen yaşanması olası bir olay örgüsü var. Normal haberlere bile çıkabilecek kadar güzel diyebilirim. Ve neredeyse en iyi kötü karakter bu oyunda var. Vaas Montenegro. Deli ve zeki bir psikopata karşı verdiğimiz bir intikam savaşı. Mükemmel bir olay örgüsü var hikayede. Ana karakterimiz hikaye başında korkak biriyken oyunun ortalarında kan bürümüş bir canavara dönüşüyor. Sık sık öldürmekten keyif aldığını belli ediyor. Böyle bir karakter gelişiminin diğer oyunlarda olduğunu sanmıyorum. İlk öldürmesini yaptığında karakterin kanının donduğunu fark edebilirsiniz. Finalini beğendim. Oyunu oynamayanlar için söyleyeyim. Arkadaşlar candır. Arkadaşlarınızı satmayın. Demek istediğimi anlayan anladı.
Oynanış
Bilindiği üzere Far Cry 3 bir sandbox FPS oyunudur. Oyunun FPS kısmı iki şey üzerine kurulu. Gizlilik ve sıcak çatışma. Bu ikisi arasında sürekli gidip gelmeler yaşıyorsunuz. Ama oyun gizlilik temeli üzerine yapılmış. Ama sıcak çatışmalar da hissiyatını çok iyi veriyor. Oynanış olarak klasik FPS oyunlarındaki gibi bir oynanışı var. Öğrenmesi kolay, ustalaşması orta düzeyde. Fakat diğer FPS oyunlarından farkı ise yetenek ağacı kısmı.
Yetenek ağacı
Dediklerimi unutun ve buraya odaklanın. Oyunu bir marka yapan kısım burada. Oyunda adam öldürüp görev kastıkça deneyim puanları kazanıyorsunuz. Her kilometre taşında 1 yetenek puanı alıyorsunuz. Bu yetenek puanları ile kendinize geliştirmeler alabiliyorsunuz. Peki nedir bu geliştirmeler? Genelleme yaparsak, yeni öldürme teknikleri, gizlilik adına geliştirmeler, silahları daha iyi kullanabilme ve bunların türevleri şeklindeki geliştirmeleri karakterimize sağlayabiliyoruz. Bu yetenekleri yaptıkça sol kolumuzda bir dövme çıkıyor. Bu dövme silinirse yeteneklerin kaybolduğu söyleniyor. Fakat oyun içinde dövmelerim silinmesi söz konusu değildir.
Harita ve ekosistem
Oyun, Malezya civarlarında hayali bir ada da geçiyor. Ubisoft bu oyunda ada konseptini çok iyi yapmış. Canlı bir ada var oyunda. Kaplandan tut timsahına kadar her tür hayvan oyunda mevcut. Bu hayvanların saldırı animasyonları da ayrı bir güzel. Kolunuzu kapan kaplanın suratına palayı yapıştırmak çok güzel bir şey. Haritada 2. dünya savaşından kalmış uçak enkazları ve japon askerlerin mektupları gibi bir sürü toplanabilir ilginç şeyler var. Adanın her tarafı korsan bölgeleri ile dolu. Bir bölgeyi ele geçirdiğinizde o bölgede korsan falan kalmıyor. Elinizi kolunuz sallayarak gezebiliyorsunuz. Normalde korsan alanı ise her yerde devriye yapıyorlar. Size nefes aldırmıyorlar. Ada diyorum ama tek ada değil. Kuzey ve güney olmak üzere iki ayrı ada var oyunda. Bu iki ada da birbirinden oldukça farklı. Oynayanlar fark etmiştir. Haritada bir sürü gizli yerler ve mağaralar mevcut. 180. saatimdeyim ve bilmediğim yerler hala vardır. Oyunda radyo kuleleri diye bir mevzu var. Bu kuleleri açarak haritanın bir bölgesini açıyorsunuz ve bedava silahlar elde ediyorsunuz. Radyo kulelerini açmayanlar için tam haritayı aşağıya bırakıyorum.
Silahlar
Silah olarak çeşitli silahlar mevcut. Tabancalar, hafif makineliler, av tüfekleri, saldırı tüfekleri, keskin nişancı tüfekleri ve özel silahlar olmak üzere 6 kategorimiz var. Her kategorideki silahlar çok az. Bu azlık oyun için kötü olmuş. Sadece 3 av tüfeği çeşidi var oyunda. Ben av tüfeği hastası olarak bu azlığı hoş karşılamadım. Saldırı tüfeklerinin maşallahı var. 7 tane saldırı tüfeği mevcut. Ben sadece tamam kullandığım için bunlara pek yanaşmadım. Tamam demişken özel kısmındaki alev silahı, roketatar, gibi değişik silahlar da mevcut. Silah özelleştirme olayı da var. Silahınıza susturucu, fazladan şarjör ve nişan almayı kolaylaştıran nişangah tarzı şeyler ekleyebiliyorsunuz. Silahlar hakkında çok detay vermeyeceğim. Oynayıp görmeniz sizin için daha faydalı olur.
CO-OP ve multiplayer
Oyunun bağımsız yeri olan CO-OP ve multiplayer kısmından da bahsedelim. CO-OP, ayrı bir hikaye sunuyor oyuna. 4 oyuncu ile önünüze gelen düşmanı vurduğunuz bir oyun modu. Hikayesi ise, asıl oyundan 6 ay önce bir gemiye korsanlar baskın yapıyor. Bu geminin kaptanı korsanlara iş birliği yapıyor ve 4 mürettebat üyelerine kazık atıyor. Bu dörtlü intikam için kaptanın peşine düşüyor ve oyun başlıyor. Sonu çok klişe ama iyi bir deneyim sunmadı bana. Yeteneklerin de kısıtlı olduğu boş bir oynanış sundu. Multiplayer kısmına gelirsek oyuncu bulamadığım için çok az oynama fırsatım oldu. Oyun modları oldukça fazla. Oynamayı bilmeyenler çok az. Her el girdiğimde takımı taşıyordum. Oyuncuları çürük sadece. Seviye sistemi bunda da var. Seviye atladıkça yeni silahlar alıyorsunuz. Bu multiplayerin kötü yanı bence. Genelleme yapacaksam oynayıp deneyin derim. Ben pek beğenmedim sadece.
İncelememizin sonuna geldik. Bu oyun hakkında da rehberler yapmayı düşünüyorum. Fikirlerinizi yorumlarda belirtirseniz memnun olurum. İnceleme adına 1 beğeni atarsanız beni mutlu edersiniz. İyi günler ve iyi sosyaller.
Son düzenleyen: Moderatör:
.Hocam 2 saat fazlaymış oyunun dosyalarından oynamamanız lazımdı.20 fps yazan yer Uplay'in kendi FPS sayacı mı? Ben o sayaca güvenmiyorum.Bana 25 fps yazıyor yok 15 fps yazıyor ama çoğu şey yüksekte hiç kasma hissetmiyorum sanki 60 FPSde oynuyormuşum gibi hissi.Keşke ayarlarla oynamasaydınız.Özellikle multiplayerde grafikleri full düşüğe alıyorum FPS önemli olduğu için 0 kasma,sanki 120 FPS 
