Durumu kendi tecrübelerime dayanarak anlatayım. Eğer okumaya üşenen varsa da özetini söyleyeyim: Rekabetçi bir ortamı ve bu ortamı sürekli destekleyen unsurları var kısaca.
Başlarda il dışında okumaya çekindiğimden iki sene Çankırı Fen Lisesi'nde okudum. (Bu arada kendisi, en düşük puanlı fen liselerinden olur. Düz liselerden pek farkı yoktur yani.) Yalan yok, imkânları fena değildi. Ama önemli bir şey eksikti: Ders çalışmak için hiçbir motivasyon yoktu. Ne rekabet ortamı yaratan öğrenciler vardı ne de üzerinize düşen öğretmenler. Ancak 12'de bu çalışma motivasyon geliyormuş. O da bir zahmet gelsin artık.
İki sene heba oldu bu şekilde. Baktık bu şekilde olmayacak şehir değiştirdik. Artık gizlilik sebeplerinden şimdiki lisemin adını söyleyemem. Ama ülkenin en iyi fen liselerinden biri olduğunu söyleyebilirim.
İki lisem arasındaki fark, uçurum gibi anlayacağınız üzere. Bundan dolayı düz liseden fen lisesine geçmiş biri gibi yorumda bulunabiliyorum. Şimdi yorumlama kısmına geçeyim.
Öğrenciler önemli bir faktör. Öğrenciler çok önemli bir faktör. Hatta sadece öğrencileri söylesem yeter. Seni, sen yapan çevredir. Ve fen lisesine girdiğin zaman çevren muazzam olur. Tabii amacın iyi bir YKS sıralaması yapmaksa.
Burada sözel derslerin ikinci dersinde bizi serbest bırakırlar. O ders etüt dersidir ve herkes test çözer. Test çözmeme gibi bir durumun yok çünkü kendini dışlanmış hissediyorsun. Bunu okulun ilk günleri daha kaynak alamadığımdan yaşamıştım ve çok kötü bir duyguydu. Onun dışında quiz vs. olacağında teneffüslerde ve öğle arasında da ders çalışıyoruz. (Gerçi bunu herkes yapıyor.)
Ee, okul böyleyse evi sen düşün. Sınıfın en tembeli bile günde bir buçuk, iki saat çalışıyor en az. Bir de bunların üstüne dershaneye gidiyor çoğu kişi.
Bu kadar yazdım ama kafanızda 7/24 ders çalışan inekler gelmesin. Neredeyse herkes, sosyalleşme ve ders çalışma dengesini kurmuş. Hatta şu an okulda, bahar kupası adı altında futbol turnuvası yapılıyor. Aklınıza gelen fen lisesi tiplemelerinden pek yok yani.
Yukarıda anlattığım gibi rekabetçi ve seni istesen de istemesen de bu rekabete sokan bir ortam var. Üstüne bu ortamı ateşleyen öğretmenler ve yönetim de var.
Öğretmenler oldukça iyi. Şimdiye kadar kötü bir öğretmen görmedim. Hatta çoğu şimdiye kadar ders aldığım en iyi öğretmenler. Dersleri anlatıyorlar ve ödevlendirme yapıyorlar bir sürü. Daha iki gün önce biyoloji öğretmeni elimizdeki kaynakların listesini aldı. Ve kaynakları çözüp çözmediğimizi belli aralıklarla kontrol edeceğini söyledi. Yani çevrendekilerden etkilenmeyip ders çalışmasan ödevler yüzünden çalışacaksın
. Kaçış yok çalışmaktan.
Gelelim yönetime ve imkânlara. Sonra da yazıyı noktalayayım. Okula yeni geldiğimden yönetimin bizlere neler yapacağını tam bilmiyorum. Ama 12. sınıflara başlangıç olarak 60-70 deneme yapılacağını duydum. Okulun imkânları ise tek kelimeyle mükemmel. Kendine ait devasa bir kampüsü var, daha ne olsun
.
Ve yazının sonuna geldik. Daha fazlasını merak edenler sorularını sorabilir.