Odamın kapısını sürekli kapatırım. Ev boş olsa bile kapalı olur. İzleniyorum hissi.
Sürekli dudaklarımın etini koparma gibi bir huyum var.
Diş teli kullanıyorum ve düşünürken tellerimi kopartacak şekilde çekme gibi bir huyum var.
Sağ ayağa giydiğim çorabı asla sol ayağıma giymem. Hep ona göre koyarım çoraplarımı.
Her şeyim düzenli olmak zorunda. Yoksa çıldırırım
Birisi benim eşyamı kullanırsa kıl olurum. Sürekli ona bakarım, aklım onda kalır.
Birde şöyle bir huyum var: Bir kaldırımda bir ağaç için sökülmüş taşlar oluyor, İşte ben bu taşların hizasından geçemem. Yani bir paralel çizgi geçiyor sanki. O çizgilerin içinden geçemem. Adımımı büyük atıp o aralıktan uzaklaşmam gerek.
Eve girdiğim gibi ilk iş lavaboya bile gitmeden bilgisayarımı açmak oluyor, oturayım oturmayayım, istersem açıp uyuyayım istersem sabaha kadar açık dursun açmak zorunda hissediyorum ya
6-7 yaşlarımdayken temizlik takıntım vardı, komik gelecek ama, misafir geldiği zaman gitmelerini bekler, oturduğu yeri koklardım eğer pis kokuyorsa küçük bir kovam vardı onunla anneme sildirirdim komple koltuğu. E biraz temiz olsunlar yahu.