Semih Demir
Kilopat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
Garip bir ülkedir Türkiye. Devlet tarafından vatandaşlara aşırı vergi yüklenmesi, öyledir ki bu ülkede yeni doğan çocuk bile borçlu doğmuş oluyor, işsizlik sıkıntısı, bitmek bilmeyen şehit haberleri, terör saldırıları, geçim sıkıntısı, eğitim politikası, laiklik - şeriat arasında yıllardır bitmek bilmeyen tartışmalar, kafayı din ile bozmuş gerici yobaz kitle, ateist olmasına rağmen aynı şekilde gerici yobaz kitle kadar gıcık diğer kitle, o kadar çok derdi ve sıkıntısı olmasına rağmen bitmek bilmeyen magazin haberleri, evlilik programları, "aman tadımız kaçmasın" minvalinde zorla vatandaşlara dayatılan yabancı bir bahar.
Vatandaşların suçu yok mu? Bizi perişan eden kişilerden daha fazla. Hazır bulmuşken borçlandık, ihtiyaç kredileri, konut kredileri, lüks konut ve lüks araç satışları fazla diye medya tarafından ekonomimizin iyi olduğunu sürekli duyduk. Ama bunun da bir sonu gelecek değil mi? Bunu unuttuk.
Ama bunlar bir yana. İlk yazdığım sorunlar ve sıkıntılar sebebi ile ülke vatandaşları olarak epey sıkıntılar çektik. Ne kadar değer verildi bize? Alım gücümüz ne zaman yükseldi? İhtiyacımız olan bir kaç şey için neden kredi ile borçlanmak zorunda bırakıldık? Tepede ki üç beş kişi bizi yalanlarla kandırsın diye mi?
Bakın, en basitinden beslenme. 'Beslenme' bu kadar basit. Ama basit olmayan başka bir şey, beslenme sağlığımızın bile iyi olmaması. İnsanın en temel ihtiyacı olan beslenme için ne kadar sağlıklı beslenebiliyoruz? Saçma eğitim sisteminde okuyan bir öğrenci ne idüğü belirsiz 1 liralik bisküviler ile açlığını yatıştırmaya çalışmıyor mu bu memlekette?
36 lira elektrik, fatura 118 lira. Bu ne? Bu nasıl bir zulüm? Devlet, bizim için var.
Ama bu halde olmamızın sebebi; "Devlet olmazsa bizde olmayız, ne istiyorsa vermeliyiz" zihniyetindeki geri kafalılar. Devlet düşmanı olarak da nitelendirirler bilinçli vatandaşları. Buyurun sizin olsun, ben bir faydasını göremedim.
Yazık bizlere, gençliğimize, bu güzel ülkemize...
Vatandaşların suçu yok mu? Bizi perişan eden kişilerden daha fazla. Hazır bulmuşken borçlandık, ihtiyaç kredileri, konut kredileri, lüks konut ve lüks araç satışları fazla diye medya tarafından ekonomimizin iyi olduğunu sürekli duyduk. Ama bunun da bir sonu gelecek değil mi? Bunu unuttuk.
Ama bunlar bir yana. İlk yazdığım sorunlar ve sıkıntılar sebebi ile ülke vatandaşları olarak epey sıkıntılar çektik. Ne kadar değer verildi bize? Alım gücümüz ne zaman yükseldi? İhtiyacımız olan bir kaç şey için neden kredi ile borçlanmak zorunda bırakıldık? Tepede ki üç beş kişi bizi yalanlarla kandırsın diye mi?
Bakın, en basitinden beslenme. 'Beslenme' bu kadar basit. Ama basit olmayan başka bir şey, beslenme sağlığımızın bile iyi olmaması. İnsanın en temel ihtiyacı olan beslenme için ne kadar sağlıklı beslenebiliyoruz? Saçma eğitim sisteminde okuyan bir öğrenci ne idüğü belirsiz 1 liralik bisküviler ile açlığını yatıştırmaya çalışmıyor mu bu memlekette?
36 lira elektrik, fatura 118 lira. Bu ne? Bu nasıl bir zulüm? Devlet, bizim için var.
Ama bu halde olmamızın sebebi; "Devlet olmazsa bizde olmayız, ne istiyorsa vermeliyiz" zihniyetindeki geri kafalılar. Devlet düşmanı olarak da nitelendirirler bilinçli vatandaşları. Buyurun sizin olsun, ben bir faydasını göremedim.
Yazık bizlere, gençliğimize, bu güzel ülkemize...
Son düzenleyen: Moderatör: