Garsonluk yaparken müşterilere "Bir isteğiniz var mı?" diye sorduğum için dedikodum yapıldı

Hocam mekan o tarz değil. Zaten müşteriler buraya çay kahve içmeye gelmiyor. Öyle olsa kesinlikle hassas olurum bu konuda. Mangal veya kahvaltı sipariş etmeyen müşterilere zaten ilgilenmeye gerek olmuyor genelde. Mangalı veya kahvaltısı olan müşteriye ekmek, çay su vs. ücretsiz. Benim amacım yalnızca iyi hizmet vermekti, ki öyle yaptığımı da düşünüyorum genel tepkilere bakarak. Böyle bir yerde bu çok da mümkün değilmiş.

Restoranın hedef kitlesi , bulunduğu yer , yerleşim , orada yaşayan insanların sosyokültürel profilleri , eğitim seviyeleri , neyse ona göre değişkenlik gösterir .

Çünkü dediğim gibi , Alt tabaka kültürün olduğu bir yerde elitlik yada etik hoş karşılanmaz .
Etik tabakanın olduğu yerde de alt tabaka avam argo hoş karşılanmaz .

Çünkü alt tabaka kültürde triballik mevzu bahis olduğu için ; sen onların sosyokültürel kalıplarına adapte olamazsan ; seni otomatik olarak dışlarlar .
 
Restoranın hedef kitlesi , bulunduğu yer , yerleşim , orada yaşayan insanların sosyokültürel profilleri , eğitim seviyeleri , neyse ona göre değişkenlik gösterir .

Çünkü dediğim gibi , Alt tabaka kültürün olduğu bir yerde elitlik yada etik hoş karşılanmaz .
Etik tabakanın olduğu yerde de alt tabaka avam argo hoş karşılanmaz .

Çünkü alt tabaka kültürde triballik mevzu bahis olduğu için ; sen onların sosyokültürel kalıplarına adapte olamazsan ; seni otomatik olarak dışlarlar .
Hocam müşteri kitlesi elitken çalışanlar alt tabaka. Afganlar bile var. Bazen öyle masalar geliyor ki ödenen hesapla 2 çalışanın karnı doyuyor.
 
Ben de 3 yıl garsonluk yaptım, 10-15 dakika yerine siparişlerini bitirdiklerinde ya da senle göz teması kurduğunda kurmaya çalıştığında sor diğer türlü yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi sohbeti bölebilir fark etmeden rahatsız edebilirsin. İyi niyetlisin ama karşı taraf daha fazla para kazanmaya çalışıyorlar gözüyle bakabilir. Müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurmak istemişsin ben de bir müşteri olarak düşünüp öyle cevap verdim. Yanlış anlama sana yanlış yapıyorsun demiyorum, iyi niyetli olarak yapman çok güzel.
 
Daha önce garsonluk yapmamıştım, bu sene ilk kez denemek istedim. Yaklaşık 3 hafta oldu. Bir yerde garsonluk yapıyorum. Sabah 8'de geliyor akşam 8'de çıkıyorum. İş boyunca çizgimi asla bozmuyor, performansımı düşürmüyorum. Yalnızca öğlen yemek yemek için yaklaşık yarım saat mola veriyorum bir de çok nadir sigaraya çıktığım oluyor. Genel itibarıyla en az oturan garson benim. Bu konuda sıkıntı yok yani.

Çalıştığımız yerde masalar bölüm bölüm ayrılmış vaziyette. Atıyorum 10 masaya yalnızca 3 kişi bakar. Kalan garson ve komiler o masalarla ilgilenmez. Bugün ekip arkadaşlarım baştakiyle farklıydı. Hizmet sektöründe kendimi müşteri yerine koyup onlara hak ettiği hizmeti vermeye çabalarım çünkü yeri geliyor ben de o masalarda oturuyorum. Dolayısıyla genellikle 10-15 dakikada bir masalara uğrar, istedikleri bir şey var mı diye sorarım. Çay olur, meşrubat olur, su olur, buz olur. Bu tarz ikramlarda bulunmayı severim. Bunu kesinlikle bahşiş almaya çalıştığım için yapmıyorum. Şükür ihtiyacım yok. Kaldı ki zaten bahşiş de çok nadir ve az alıyorum.

Bu durumdan bazı arkadaşlar rahatsız olmuşlar. "mal mı bu, devamlı milleti rahatsız ediyor. Sürekli masaları geziyor." şeklinde bir ifadede bulunmuş biri. Bunu da yakın olduğum kulak misafiri olan bir garson bana söyledi. Burada benim bir yanlışım var mı? Daha sonrasında bu durumdan rahatsız olunuyor mu diye hesabı alan arkadaşa sordum. Bizzat bana kesinlikle "devamlı uğrama." gibi ifadelerde bulunan olmadı. Aksine ilgilendiğim masalar gayet memnun ayrılıyor ve bana samimi davranıyordu.

Asıl sormak istediğim husus, mesela siz kahvaltı ediyorsunuz ve garson 10-15 dakikada bir size "bir isteğiniz var mı?" şeklinde siz çağırmamanıza rağmen soruyor. Bundan rahatsız olur muydunuz?

Müşteriler yemeği bitirdikten sonra çay içer misiniz? Tarzı sorular bence gayet iyi fakat masama ben yemek yerken vesaire 15 dakikada biri gelip bir isteğiniz var mı? Dese şahsen rahatsız olurum.
 
Hocam müşteri kitlesi elitken çalışanlar alt tabaka. Afganlar bile var. Bazen öyle masalar geliyor ki ödenen hesapla 2 çalışanın karnı doyuyor.

Bu da çatışma yaratır ve entropiyi arttırır . Entropi arttıkça da kompulsiyona geçme ihtimali daha da artar . Çünkü işbu çatışmadan ve tansiyondan ; şartlı koşullananlar ...

güdülenmeye müsaittirler ve dürtü oluştururlar içsel savunma mekanizması şeklinde .

Çatışmayı tansiyonu düşüremedikçe de böyle durumlarla sık sık karşılaşırsınız .
 
Patronun zengin olması işletmenin zengin olması demek. İşletmenin zengin olması işletmenin genişlemesi ve gelişmesi demek. Bu da işçinin refahını arttırır.
Çok iyimser bir yaklaşım bu. Türkiye'de ne kadar az harcayıp o kadar çok kazansam kârdır kafalı patronlar çoğunlukta.
 
En iyisi size ben şöyle bir ilginç bir anekdot vereyim .

Neden bazı işletmelerde garsonlar üzerlerine aynı kıyafetleri giyerler , neden motivasyon vesaireleri vardır , neden oryantasyon seminer vesaire

Çünkü çalışanlar arası tansiyonu düşürmek , farklılığı ortadan kaldırarak triballiğin önüne geçmeye çalışmaktan ileri gelir . Genelde bir nevi asimile için yapılır .

Özellikle zorunlu askerlik hizmetini yapanlar daha iyi bilir bunu .

Popülist söylemlerde : Yok farklılıklar zenginliğimizdir mottosu vardır ya ?

Biliniz ki farklılıklar bizim cahilliğimizdir .

Farklılıklar tansiyonu entropiyi arttırır , sonra çatışma iyice gruplaştırır ... Sınırsız hoşgörü teorisine göre de işbu popülist saçmalıklar daha absürt fanatikleri sivrileştirir .

Sonuç olarak da bir virüs gibi çatışma insanları triballiştirir gruplaştırır ...

Sonuç olarak işte uzlaşı olmaz , ve insanlar biri birine zarar vermeye , düşman olarak görmeye başlar .

Dehşet yönetim kuramı bunu en iyi şekilde açıklar , insanlar iç grupçu diş grupçu sürekli ayrılırlar çünkü ... Kendilerini tehdit altında hissettiklerinde otomatikmen bir grupa savrulmaya meğillidirler .

Popülizmde tıpkı Zoolojik komünleşmede alfa beta omega misali , bir sivrilen seçkinin etrafına toplanmada yani ...

insanlar dehşete kapıldıklarında tedirgin tehdit gördüklerinde gruplaşırlar .

Ve dürtülerine güdülerine göre hareket ederler şartlı koşullanırlar .

O yüzden eğer ki bir ortamda yanınızda insanlar varsa ;

Çatışmanın tansiyonun ve uçların sivrilen farklılıkların önüne geçin .

Çünkü önüne geçmediğiniz takdirde , o insanlar er geç birbirine düşecekler ve birbirlerine karşı koşullanacaklardır , tetiklendiklerindeyse tansiyona çatışmaya bağlı olarak da eyleme geçip bir birlerine hayatı zindan edeceklerdir .
 
Son düzenleme:
Ben müşteri olsam 15 dakikada bir garsonun gelip sormasından rahatsız olurum. Lakin kesinlikle garsona karşı içimden kötü kötü konuşmam. Sonuçta o da işini layıkıyla yapmaya çalışıyor der anlayışla karşılarım.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı