Gazzali'nin Gerçeği Araması

Dr. Sheldon C.

Kilopat
Katılım
3 Mayıs 2017
Mesajlar
1.181
Makaleler
1
Çözümler
5
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Gazzali, sadece İmam değil, ayrıca felsefecidir. Bütün inanışları araştırma gereği duymuş, bunun nedeni beni çok etkiledi. TBBT'de izlediğimde adı geçmişti, oradan merak uyandırdı, kısa bir araştırma ile Wikipedi'de hayatını, araştırmalarını inceledim. Orada gerçek bilgiyi, doğru bilgiyi öğrenmesi için bütün ideolojileri araştırmış bunu nedenini aşağıda belirtiyor.

Gazali dedi:
Bunun sonucunda çocukluğumun coşkulu çağlarından itibaren taklit bağlarından sıyrıldım ve büyüklerimizden miras kalan sırf taklide dayalı inanç esaslarından koptum. Çünkü Hristiyan çocuklarının hepsi bu din üzere yetiştiklerini, Yahudi çocuklarının sürekli bu dinin esaslarına göre büyüdüklerini, Müslüman çocuklarında istisnasız İslam dini üzere yetişmekte olduklarını görmekteydim. Yaratılıştan gelen asli hakikati ve ana baba ile hocalar aracılığıyla kazanılan sonraki inanç esasları ve taklit unsurlarının hakikatini öğrenme konusunda içimde büyük bir istek oluştu.

Bu alıntıda ise, taklit etmenin sakıncalarından bahsediyor. Diyor ki; Hristiyan da taklit ederek öğreniyor, Yahudi de Müslüman da, şimdi de adam diyor ki, taklit bağlarından sıyrıldım, çünkü, benim anam babam da yanlış bilebilir, hocalar da yanlış bilebilir. Doğruyu öğrenmek için araştırmak gerekir, biz nasıl dini taklit ile öğreniyorsa, Hristiyan da, Yahudi de aynı şekilde öğreniyor. Eeee o zaman biz yanlış yapıyoruz. Yani burada Türk milletinin de yanlışları çok, hepimiz, dini taklit ederek öğreniyoruz. Bunun sonucunda da, şimdiki din tacirleri bu kadar milleti kandırabiliyor, bakınız; Çiftlik Bank. Adamlar, 15 Temmuz'dan girdi, Kudüs'ten çıktı, konuşmalarında sonra, bir tekbir. Paralar cebe. Bunu bir parti de oy toplamak için sık sık kullanıyor. Bizim de taklit bağlarından sıyrılmamız gerekiyor, böyle taklit ederek din yaşanmaz. Yaşanırsa bu hale gelir. Din min kalmaz ortada, kimse de itimat etmez.

Yani adam kafir, vatan haini, bilmem ne diye yaftalamadan, bunların arkasındaki sebebi araştırma gereği duymuş. Yani sebebsiz bir şey olamaz diyor. Geniş yazıyı da aşağıdan okursunuz.


upload_2018-3-16_10-39-24.png
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Güzel bir konu. Gazali, felsefe ve din arasında muazzam ilişkiler kurabilmiş bir düşünür. Daha çok var böyle insanlar, umarım teker teker tanırız.

Gerçekten de insanlar her şeyi taklit ederek öğreniyor neredeyse. Birisi öbürünü gözlemliyor ya da sırf o kişi o eylemi yapıyor diye aynı eylemi yapıyor. Bazı şeyler taklit ile de öğrenilir ama bir şeyi en iyi şekilde öğrenmek için onun ile ilgili her şeyi araştırmak daha önemlidir, bu şekilde tam anlamı ile öğrenmiş oluruz öğrenmek istediklerimizi.

Araştırmadan öğrenmek, öğrenmek değildir. Zihni doyurmak için tüm lokantalara gitmeniz gerekir.
 
Öfke, sahibine hiçbir şey kazandırmaz.

Paylaşım için çok teşekkür ediyorum.

Okuduğumdan anladığım kadarıyla Gazzâlî, çok aydın ve empati ile içli dışlı olmuş birisi. Amacı/Amaçları çok hoşuma gitti.

21. yüzyılda, özellikle Türkiye gibi ülkelerde çoğumuzun en çok aradığı şey empati olabilir. :) Okurken, kibirden, öfkeden, egodan çok uzakta hissettim kendimi.

Üzerine biraz sözlerini araştırdım ve aşağıda paylaştığım birkaç sözü çok hoşuma gitti.

  • Şüphe duymayan hakikati bulamaz.
  • Bir şeye düşman olacaksan, onu bilmen gerekir. Bir şeyi savunacaksan, yine onu bilmen gerekir.
  • Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.
 
Güzel bir konu. Gazali, felsefe ve din arasında muazzam ilişkiler kurabilmiş bir düşünür. Daha çok var böyle insanlar, umarım teker teker tanırız.

Gerçekten de insanlar her şeyi taklit ederek öğreniyor neredeyse. Birisi öbürünü gözlemliyor ya da sırf o kişi o eylemi yapıyor diye aynı eylemi yapıyor. Bazı şeyler taklit ile de öğrenilir ama bir şeyi en iyi şekilde öğrenmek için onun ile ilgili her şeyi araştırmak daha önemlidir, bu şekilde tam anlamı ile öğrenmiş oluruz öğrenmek istediklerimizi.

Araştırmadan öğrenmek, öğrenmek değildir. Zihni doyurmak için tüm lokantalara gitmeniz gerekir.
Felsefe ile din arasında ilişki kurma kısmına katılmıyorum. İslam dini ile felsefe taban tabana birbirlerine zıt iki şeydir. En büyük farklarda Allah'ın sıfatları ve kulun iradesi gibi konularda ortaya çıkar. Felsefenin temelinde yoktan var etme kabul edilmezken İslam yoktan var eden bir yaratıcıya inanır.
 
Felsefe ile din arasında ilişki kurma kısmına katılmıyorum. İslam dini ile felsefe taban tabana birbirlerine zıt iki şeydir. En büyük farklarda Allah'ın sıfatları ve kulun iradesi gibi konularda ortaya çıkar. Felsefenin temelinde yoktan var etme kabul edilmezken İslam yoktan var eden bir yaratıcıya inanır.

Öyle ise bu adam müslüman değil. Şimdiki her söylenene inanan, çiftlikbank mağdurları müslüman. İlla her noktada birleşmek zorunda değil ki zaten. Her noktada birleşse müslüman diye bir şey olmaz, felsefeciler müslüman olur. Zaten aynı şey demiyor, bu adam hem müslüman olabilmiş, hem de düşünür. Yani sadece anasından babasından öğrendiği taklitleri düşünmemiş, diğerlerini de düşünmüş araştırmış. Şimdiki sözde müslümanlar da bunu yapabilse, şu an ortadoğu bu kadar bokluk içinde, cehalet içinde olmazdı. Ama yapabilen yok.
 
Öyle ise bu adam müslüman değil. Şimdiki her söylenene inanan, çiftlikbank mağdurları müslüman. İlla her noktada birleşmek zorunda değil ki zaten. Her noktada birleşse müslüman diye bir şey olmaz, felsefeciler müslüman olur. Zaten aynı şey demiyor, bu adam hem müslüman olabilmiş, hem de düşünür. Yani sadece anasından babasından öğrendiği taklitleri düşünmemiş, diğerlerini de düşünmüş araştırmış. Şimdiki sözde müslümanlar da bunu yapabilse, şu an ortadoğu bu kadar bokluk içinde, cehalet içinde olmazdı. Ama yapabilen yok.
Ben müslümandır veya değildir demiyorum zaten. Sadece felsefenin temeli arasındaki farkları belirtmek istedim. İnsan felsefe üzerine araştırmalar yaparak bunu anlamaya çalışabilir, bunun inancı ile de alakası olmayabilir.

Ben sadece yaptığı araştırmaların "islam ve felsefe arasında bağ kurma" şeklinde yorumlanmasına katılmıyorum.
 
Ben müslümandır veya değildir demiyorum zaten. Sadece felsefenin temeli arasındaki farkları belirtmek istedim. İnsan felsefe üzerine araştırmalar yaparak bunu anlamaya çalışabilir, bunun inancı ile de alakası olmayabilir.

Ben sadece yaptığı araştırmaların "islam ve felsefe arasında bağ kurma" şeklinde yorumlanmasına katılmıyorum.

Ha doğrudur, bağ kurmuş denilemez. Müslüman felsefeci de olabilir, ama ikisi zıt şeyler orası doğru. Birinde inanmak mecburi, düşünemezsin, şüphe duyamazsın. Şimdikilerde zaten bu yüzden şiilere müslüman değil gözü ile bakılıyor.
 

Geri
Yukarı