Piknik tüpünde kızdırılmış bıçakla kesilmek, deriye bastırmak. Sabahtan kalan çayı suyla tekrar kaynatıp burnumdan içeri boşaltmak. Kolumu iple oturduğu kanepenin yanındaki pencere koluna, bacağımı kapı koluna bağlayıp bir şeye sinirlendiğinde eliyle pencereyi hızla kapatmak. Yemeğime bir şey katıp zorla yedirmek ve karın ağrısı içindeyken izlemek. Son yaptığı şey ise müşterisiyle yakaladığımda biyolojik babama söylememem için eve kilitleyip evi yakmak... Sonuncusunda öz amcam kurtarmıştı parmaklığı bir şeyle keserek, zaten birkaç gün sonra da parka götürüp birkaç dakika sonra geleceğim deyip gitti şerefsiz. Bir yerde karşıma çıkarsa boğarak, yavaş yavaş öldürürüm.
Bu yaşadığım şeylerin travmalarının bazılarını atlatmam 25 yaşında ancak oldu. Bazılarını ise hâlâ atlatamadım. Mesela asla sıcak bir şey içemem, çok sıcak bir şey yiyemem. Kış aylarında bile asla vücut ısımdan yüksek suda yıkanamam. Sıcak bir şeyi tutamam, mangal için bile ateş yakarken içimde tuttuğum korkumu anlatmaya kelimeler yetmez.