Doğuyoruz, büyüyoruz, eğitim alıyoruz, büyüyoruz, calisiyoruz, büyüyoruz ve oluyoruz. Bana göre hayat bu.
Araya giren şeyler de mutluluk ve hüzün olarak ayrılıyor.
Insanın hedefi veya hedefleri olmalıdır. Güzel bir kariyer, istediğin bir kadınla evlenmek, farklı bir şehirde veya ülkede yaşamak, daha iyi bir arabaya sahip olmak, daha rahat bir Iste çalışmak, daha iyi bir PC' ye sahip olmak, insanlığa faydalı bir şeyler ortaya koymak vs. Herkesin bir hedefi vardir. Ve bana kalırsa bu hedeflerin peşinde koşmak asıl mutluluğu getiren şeydir.
Para bir şekilde kazanılır, sevdiğin kız bir şekilde döner veya farklı biri olur ama hiçbiri hedefine ulaşan bir insanın kazandığı kadar mutluluk vermez.
Kendinize her zaman bir hedef koyun ve bunun doğrultusunda emek verip çalışın. Benim hedeflerim daha liseye başlarken bir bilgisayara sahip olmaktı. Emek verdim, zorluklarla çalışıp aldım. Hedefime ulaştım ya, o bilgisayar ben yatarken hediye gelseydi bu kadar mutlu olmazdım
Ne zaman hedef koyup çalıştıysam hedeflerime ulaştım diyebilirim.
Kendimi övmeyi sevmem ama başarılı bulurum kendimi. Bu başarının anahtarıni da çizdiğim rotalar olarak görürüm.
Dünyaya 1 kere geliyoruz. Bastonla yürüyecek hale gelince keskelerini düşünmek yerine ideallerinin pesinde kos her zaman.
Ve mutluluğun 11 harfli tanımı çok çalışmaktır bana göre. Yemek yerken bile çiğneme eylemini yapıyoruz. Yatarak bir şeylere sahip olunmuyor.