Gemi mühendisliği okunur mu?

484334 dedi:

Hocam bu meslekte çalışmak için gemi ile alakalı bölümlerden mezun olmak gerekiyor diye biliyorum. Emin misiniz?

Genişletmek için tıkla...

diegoarmano dedi:

Ben 10. sınıfta alan seçmeden önce bu tanıdığımla bir kafede oturup sohbet etmiştim kariyerimi şekillendirme açısından. O zamanlar bende gemi istiyordum ama makine bölümünden ziyade ulaştırma-işletme kısmını düşünüyordum yine de makine bölümü hakkında bilgi almıştım. İşin sonunda eşit ağırlık seçmiştim ama olsun Bana eğer makine kısmında çalışmak istiyorsan gemi bölümleri yerine daha kapsamlı olan makine mühendisliğini tercih etmemi, hem yerli firmaların hem yurtdışı firmalarının daha çok makine mühendislerini tercih ettiğini, gemi bölümlerinden mezun olanlardan biraz daha avantajlı olduğunu hem de gemiden sıkılırsa çok daha geniş bir iş yelpazesine sahip olabileceğimi söylemişti. Büyük ihtimalle bunun sebebi makine mühendisliği bölümünün daha detaylı olması olabilir ama ben yine de çok fark edeceğini sanmıyorum. Bence aynı seviye de olan makine mühendisi ve gemi makineleri mühendisinin firmaların gözünde çok farkı yoktur.

Maaş konusunda baya yüksektir bu arada. Bu tanıdığım o dönem 9000 Dolar civarında bir ücret alıyordu ama 6 ayda bir geliyordu genellikle. Çünkü gemide kontrat sistemi varmış. Genellikle 3+1, 6+1, 9+1 imzaladığını söylüyordu. Yani 3 ay çalışıp 1 ay tatil yapıyor ama o 1 aylık tatilde de kontrat geçerli olduğundan maaşını alıyordu diye hatırlıyorum. Ekstrası olarak dünyayı gezdi adam. Para versem bu kadar gezemem diyordu. En son aldığı kontrattan sonra gemi işini bırakıp petrol platformunda işe başlamıştı diye hatırlıyorum. Büyük ihtimalle makine mühendisi olarak mezun olmasaydı bu petrol platformunda çalışamazdı.

Genişletmek için tıkla...

484334 dedi:

9k doları yeni mezun olduğu zaman birkaç sene içinde mi alıyordu, Yoksa 40 yaşlarında filan mı?

Genişletmek için tıkla...

diegoarmano dedi:

Yeni mezun olduğunda alması imkansız. 40 yaşlarında da değildi ama 32-33 civarındaydı diye hatırlıyorum. Yaşını hiç sormadım daha fazla da olabilir ama 40 olduğunu sanmıyorum. Zaten yeni mezun olduğunda dördüncü makinist olarak başlıyorsun. Bu adam çarkçıbaşıydı. Bu arada gemi türlerine göre maaş baya değişiyor diye biliyorum. Kendisi tankerde çalışıyordu.

Yalnız bu mesleği seçerken çok iyi düşünün. Maaşı güzel evet ama çok uğraştırıcı ve zor meslek. Zaten o yüzden çok fazla karaya geçmek isteyen oluyor. Yakının vefat etse cenazesine gidemezsin, gemide hasta olsan doktor bulamazsın en yakın limana kadar yardımcı kaptanlardan birinin seninle ilgilenmesini beklersin, gemide asla bir düzenin olmaz uzun süreli kontrat imzalarsan gemiye alıştığından karada ki tatilinde de düzen sağlamakta zorlanırsın. Tanıdığımdan bir örnek vereyim gemide çalışırken vefat eden çalışanın 2-3 gün buzlukta tutulduktan sonra denize atıldığını söylemişti. Farklı bir durum ise korsancılık olayları. Bu yüzden korsan tehlikesi olan yerlere gelmeden önce yakın limandan paralı askerler geliyormuş gemiye. Daha sürüyle olay vardır. Yani seçerken 2 değil 3 değil 4-5 kere düşünün en az.

Genişletmek için tıkla...

ISectumSempraI dedi:

Şuan Kocaeli'nin en büyük Tersanesinde okullara açılana kadar çalışıyorum. Sana tersaneler hakkında içeriden direkt bilgi vereyim. Keza yaşadığım yerde neredeyse bütün arkadaşlarımın babası formen, usta, kaynakçı veya mühendis.

Öncelikle öyle masa başında otururum, denetim yaparım veya kendi kendime işimi yapar giderim gibi düşünme. İş gerçekten ağır. Öncelikle sahada bir hiyerarşi var yardımcı, usta, formen ve mühendis şeklinde. Sen teknik çizimlerden yapılacak işi belirliyorsun sonra bu iş için çalıştığın yerden bütçe alıp bunu altındaki taşeron formenlerinden birisine veriyorsun veya firma veriyor. Bu saatten sonra formen ustaya emir veriyor sende ustalar işi yapana kadar sürekli olarak işi takip ediyorsun.

Bu noktada problem şurada eğer iş bilmezsen taşeron firma seni kandırır olmadık işe oldu der sonra birden ortaya çıkarsa başın ağrır. Üstelik bu işin başında durman gerektiğinden sürekli tersanade kafanda baret bildiğin şantiyede geziyorsun. 100 metre ötende adam demir eritiyor, her yerde elektrik kabloları, ahşap işi yapanlar, ülkenin dört bir yanından bir sürü farklı insan, mevsimlik işçilerden sürekli değişen insanlar. İş makineleri, kafanın üstünde tonluk vinçler geziyor. Ve tüm bu hengamede sürekli hareket etmen hem üstüne bilgi vermen hemde altındakine temiz iş yaptırman gerekiyor.

Adam yapıyor olması gerekenden 5cm köşede sana yaptım diyor sende tamam deyip geçiyorsun. 6 ay sonra oraya ek gelicek parça bir takılıyor o 5cm fazla yüzünden olmamış. Ama sen tersaneye oldu demişsin parasını vermişsin.

Üstelik tersaneler hapishane gibi. Giriş çıkışta sürekli aranıyorsun, içeride tersane boyutuna göre 5000-6000 insan var. Bir iki tersane hariç hepsi erkek. Yemekhaneler koğuş usulü. Sürekli siren çalıyor hiç bitmeyen uğultu var. Sen istediğin kadar eğitimli ol eğer mühendissen içeride sana gerizakalı gözüyle bakıyorlar ve nefret ediyorlar. Mobbing hat safada. Ayrımcılık her yerde. Benim yabancıların tuvaeletine girmeme bile izin vermemişlerdi.

Para konusuna gelirsek işe başladığın ilk zamanlarda işi kapana kadad içeride en alt seviye yardımcı bile full mesai yapıp senin iki katın maaş alıcak.
Bir süre sonra kendini geliştireceksin ama içeride mühendislerde bir biri ile kapışıyor.

Benim için tek artısı sabah 8 iş başı akşam 16.40 çıkış öğlen bir saat mola. Zaten oda olmasa bu şartlarda kimseyi orada tutamazsın.

He unutmadan sen istediğin kadar üst kademede ol asbet, demir tozu, kimyasal, pislik hepsine maruz kalıcaksın haberin olsun.

Genişletmek için tıkla...

484334 dedi:

Hocam mobbing olayı moralimi bozdu. Şantiye tarzı bir ortamda çalışabilirim ama bu baskı biraz sıkıntılı gibi geldi. Ve yeni mezun maaşı da düşündürdü. Bilgilendirici mesajınız için teşekkür ederim. Acaba mühendisler arası rekabet derken birbirinin ayağını kaydırma gibi mi?

Genişletmek için tıkla...

ISectumSempraI dedi:

Mühendis arası rekabet şöyle oluyor. Şimdi ülkede artık tahmin edeceğin şekilde tonla mühendis var. Tersane ise bilgisayarlara bakan bilgisayar mühendisleri var, çelik inşa mühendisleri, hidrolik mühendisleri, makine, kimya, gemi inşa neredeyse her koldan mühendis var işin içinde. E bu kadar çok mühendisin olduğu yerde bazıları doğal olarak önlere çıkıyor.

Ve şimdi sana şöyle anlatayım gemi yaptıran yurt dışından büyük firmalar var ve bunlar geminin belli tarihlerde belli aşamalarda olmasını istiyorlar. İş geciktikçe veya yanlış oldukça sürekli mühendislerin tepesine biniyorlar. Senin üstündeki mühendiste senin tepene biniyor. Ve mobbing kastım içeride Mehmet Bey, Selim Bey gibi ortam bekleme herkes herkesin ana, bacı bir ortam var.

Mühendisinden, IT'sine herkes erkek ve doğal olarak bir erkek yurdu havası var sürekli. Böyle bir kurumsallık falan bekleme yani. Ve kim kimi ezebiliyorsa çekinmeden eziyor.

Hele birde sürekli yabancı armatörlerle takılan mühendisler vesaire var dil konusunda iyi, bir tık işi bilen. Ben çok kez bir tık alt kademe diyeceğimiz mühendisleri kenara çekip ağır küfür ettiklerini duydum.

Bugün benim arkadaşımın babası usta olarak günlük 2000TL alıyor. Ben yardımcı olarak günlüğüm 600TL daha asgari ücret zammı almadım bu ay belli olucak tahminen 800'e dayanır. Formeni 2500 alıyor. Sen mühendis olarak 20000TL ile bile başlasan. 24 saat mesai yapanlar var şaka değil ciddi anlamda gece tersanede kalıp 5 yövmiye alıyorlar. Her gün saat 10'a kadar çalışıp çift yövmiye yapanlar var. Çok iyi olan o olmadan iş dönmeyen mühendis bile bu adamlar kadar kazanmıyor çoğu firmada. He kazanan var mı elbette var 50K'ya kadar alan gedikli mühendisler var. Çok iyiler.

Genişletmek için tıkla...

484334 dedi:

Kurumsallık olmaması kötü imiş. Saygıya önem veren bir insan olarak sanırım bahsettiğiniz ortam benim yapabileceğim bir ortam değil. Daha detaylı araştıracağım ama bu bilgiler çok önemli idi. Teşekkür ederim sanırım daha dikkatli olmam gerek. Minnettarım hocam yanlış bilgilerin dolandığı İnternette içerden birinin bilgi vermesi çok önemli. Teşekkürler.

Genişletmek için tıkla...

ISectumSempraI dedi:

He şöyle naçizane bir öneride bulunayım. Piri Reis'de burslu Deniz Ulaştırma Mühendisliği okuyan arkadaşımda var. Dolar üzerinden maaş alıyor, uzun süreler denizde ama ilk seferinden döndüğünde arabasını aldı tekte. Niyeti gittiği yere kadar yapıp evlilik zamanı geldiğin farklı bir işe yatırım yapıcak parayı biriktirmiş olmak.

Tersane yoluna yönelirsende iyi yanları sigorta var, maaş konusunda taşeron harici genelde düzenli ödeniyor. Ve her zaman içeriden bir kaç iyi geçindiğin formen ve usta ile anlaşıp kendi firmanı kurma yolun var. Ama orada da sürekli bir taşeron batıp çıkıyor. Ama batmazsan devasa bir para kazanırsın. Şunuda ekleyeyim arkadaşlarımın babaları hep 40 50lerde mühendis olanıda var, formen olanıda keza firması olanıda. Hepsinin ortak özelliği kiminin parmağı yok, kimisi kanser, kimisi sürekli bel ağrısı çekiyor, kimisinin ciğerler toz var, kimisinde nodül.

Tersaneler dolar üzerinden yurt dışından para getirdiğinden şuanda sürekli büyüyor. Gerçeği sorarsan işsiz kalman zor. Ancak içeride şartlar tersanaler kadar hızlı iyileşmiyor. Keza işe başlarsan zaten tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışır sertifikası alıcaksın ve 6 ayda bir sağlık kontrolü geçireceksin. İşin riskini sen hesapla.

Eğer içeriden mühendisle falan konuşmak istersen ciddi ciddi yazmaya karar verip seni konuşturadabilirim.

Genişletmek için tıkla...