Gerçekten seven insan terk eder mi?

yigidyum

Kilopat
Katılım
24 Ağustos 2017
Mesajlar
2.263
Makaleler
1
Çözümler
5
Selam dostlar.

Yaklaşık 2 hafta önce sevgilim beni terk etti. Şimdi detaylara boğmak istemem sizi. O yüzden uzun uzadıya olay örgüsünü anlatmayacağım.

Sadece şunu söyleyeyim, başta benden hevesli olan taraf oydu. Sürekli ben seni daha çok seviyorum tarzı cümleler kullanırdı. Ayrılmadan bir iki gün önce buluşmuştuk. O kadar iyiydi ki. Bırakmak istemedi beni. Oturduk sahile, uzun uzun sarılıp öptük birbirimizi. Bana dedi ki: "Hep bir sonu var biliyorum, ama bu sefer gerçekten gitmeni istemiyorum.". Ben taksiye binmeden uzun uzun kaç kez sarıldı bana kaç kez OPT'ü bilmiyorum.

O günün akşamı eve gitti, annesiyle bir şeyler konuşmuş ben de dahil olmak üzere. Çok kötü olduğunu ve yatmak istediğini söyledi. Tutmadım. Gece uyanıp başka bir çocukla dertleşmiş. -Yine kısa özet geçiyorum- ertesi gün bunu öğrendim ve iyice azarladım. Açıklaması şu oldu: "Seni bu kadar ailemin içine sokmak istemedim, annem de istemedi." Ve "o beni senden daha iyi tanıyor.". Nasıl içimden bir parça koptu anlatamam. Çocuk başka şehirde ve eski bir arkadaşı. Aklınız o tarafa gitmesin yani, sanmam.

O gün iyi bir kavga ettik, dedim sen bir düşün yaptığını. Hiç ses etmedi gün boyu. Normalde dayanamaz, en fazla 1-2 saate yazardı. Bu sefer ertesi gün dayanamayıp ben yazdım yine. Sordum ne düşünüyorsun diye, özür diledi. Gitmesini istemediğim bir buluşmaya gitti o gün. İşte o zaman anladım, sadakatini kaybettiğini. Çünkü ben sevdiğim biri bu kadar ısrar etse gitmezdim açıkçası.

Gittikten sonra her soruma gerçek anlamıylar bir saat sonra cevap veriyordu neredeyse. Eve geçerken yaz dedim, yazmadı, yine ben yazdım eve geçtin mi diye. Aradı beni, babam yanındaydı fazla konuşamadan kapattım ve yazdım, sesin çok kötü bir şey mi oldu yine diye. Cidden kötüydü sesi. Eve gitti, soğuk konuşmaya devam etti. Ben de dayanamayıp sordum artık beni istemiyor musun diye.

Ayrılalım dedi. Ellerim uyuştu aniden. Neden diye sordum: "Kafam bu aralar çok karışık doğru düzgün düşünemiyorum ve saçma sapan şeyler yapıyorum, seni de üzmek istemiyorum." Dedi. Tatmin etti mi, hayır. Vedalaştık, ağladım, o kadar ağladım ki yüzüm ve kollarım uyuşmaya başladı.

Daha geçtiğimiz günlerde asıl nedenini öğrendim. Çok sıkmışım, çok tartışmışız. Ailevi sorunlarıyla da birleşince dayanamamış patlamış.

Arkadaşlar cidden çok sıkan biri değilim ben. Sadece bazen gerçek anlamda ayarını kaçırırdı -ki kız arkadaşlarım bile bana hak veriyor- o zaman kızardım işte. Yani bu kısmı... Bilemedim. Bütün kız arkadaşlarım onun abarttığını ve haklı olduğumu söylüyor. Ki bu konuyu konuştuk, tatmin oldu. Yüz yüze de konuşmak istediğimde gerek yok konuştuk zaten bunu deyip sarıldı bana. Ayrıca hep derdi ki: "Sıksan da zaten, gülü seven dikenine katlanır. Boş ver."

Ne oldu peki?

Çok tartışma konusu... Haksız olduğum 1 konu belki ancak vardır. Şöyle ufak bir örnek vereyim; arkadaşının flörtünü çok beğendiğini ve yakışıklı olduğunu söyledi bana. Sevgilisine yani. Sonra ben sinirlenince suçlu oluyorum.

Arada bu tarz ufak ve büyük çaplı tartışıyorduk evet, ama ilişkinin tuzu biberi düzeyinde, abartı değil.

Yani bu da inandırıcı değil.

Şimdi dostlar, ortada geçerli bir sebep yok, benimle konuşmaktan kaçan sevdiğim kız var. Bunun da nedeni muhtemelen haklı çıkacağımı bilmesinden kaynaklı.

Son güne kadar çok iyiydi aramız. Ne oldu bir anda peki? Sevgisi mi yalandı, yoksa bir şeyden mi kaçıyor?

Sevgisi yalansa zaten konu kapanır benim için, ama dostlar cidden değildi ya. İki dakika daha fazla sesimi duyabilmek için evde iş yaparken telefonu kapatmayıp oturup dinleyen bir kızdan bahsediyorum.

Ne oldu sizce, seven insan bırakıp gidebilir mi böyle? Göze alabilir mi kaybetmeyi.

Son olarak çok dengesizdi, hep konuşurduk bunu. Yine bir duygu boşluğuna mı geldi diyorum, bu kadar da olmaz be!
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Selam dostlar.

Yaklaşık 2 hafta önce sevgilim beni terk etti. Şimdi detaylara boğmak istemem sizi. O yüzden uzun uzadıya olay örgüsünü anlatmayacağım.

Sadece şunu söyleyeyim, başta benden hevesli olan taraf oydu. Sürekli ben seni daha çok seviyorum tarzı cümleler kullanırdı. Ayrılmadan bir iki gün önce buluşmuştuk. O kadar iyiydi ki. Bırakmak istemedi beni. Oturduk sahile, uzun uzun sarılıp öptük birbirimizi. Bana dedi ki: "Hep bir sonu var biliyorum, ama bu sefer gerçekten gitmeni istemiyorum.". Ben taksiye binmeden uzun uzun kaç kez sarıldı bana kaç kez OPT'ü bilmiyorum.

O günün akşamı eve gitti, annesiyle bir şeyler konuşmuş ben de dahil olmak üzere. Çok kötü olduğunu ve yatmak istediğini söyledi. Tutmadım. Gece uyanıp başka bir çocukla dertleşmiş. -Yine kısa özet geçiyorum- ertesi gün bunu öğrendim ve iyice azarladım. Açıklaması şu oldu: "Seni bu kadar ailemin içine sokmak istemedim, annem de istemedi." Ve "o beni senden daha iyi tanıyor.". Nasıl içimden bir parça koptu anlatamam. Çocuk başka şehirde ve eski bir arkadaşı. Aklınız o tarafa gitmesin yani, sanmam.

O gün iyi bir kavga ettik, dedim sen bir düşün yaptığını. Hiç ses etmedi gün boyu. Normalde dayanamaz, en fazla 1-2 saate yazardı. Bu sefer ertesi gün dayanamayıp ben yazdım yine. Sordum ne düşünüyorsun diye, özür diledi. Gitmesini istemediğim bir buluşmaya gitti o gün. İşte o zaman anladım, sadakatini kaybettiğini. Çünkü ben sevdiğim biri bu kadar ısrar etse gitmezdim açıkçası.

Gittikten sonra her soruma gerçek anlamıylar bir saat sonra cevap veriyordu neredeyse. Eve geçerken yaz dedim, yazmadı, yine ben yazdım eve geçtin mi diye. Aradı beni, babam yanındaydı fazla konuşamadan kapattım ve yazdım, sesin çok kötü bir şey mi oldu yine diye. Cidden kötüydü sesi. Eve gitti, soğuk konuşmaya devam etti. Ben de dayanamayıp sordum artık beni istemiyor musun diye.

Ayrılalım dedi. Ellerim uyuştu aniden. Neden diye sordum: "Kafam bu aralar çok karışık doğru düzgün düşünemiyorum ve saçma sapan şeyler yapıyorum, seni de üzmek istemiyorum." Dedi. Tatmin etti mi, hayır. Vedalaştık, ağladım, o kadar ağladım ki yüzüm ve kollarım uyuşmaya başladı.

Daha geçtiğimiz günlerde asıl nedenini öğrendim. Çok sıkmışım, çok tartışmışız. Ailevi sorunlarıyla da birleşince dayanamamış patlamış.

Arkadaşlar cidden çok sıkan biri değilim ben. Sadece bazen gerçek anlamda ayarını kaçırırdı -ki kız arkadaşlarım bile bana hak veriyor- o zaman kızardım işte. Yani bu kısmı... Bilemedim. Bütün kız arkadaşlarım onun abarttığını ve haklı olduğumu söylüyor. Ki bu konuyu konuştuk, tatmin oldu. Yüz yüze de konuşmak istediğimde gerek yok konuştuk zaten bunu deyip sarıldı bana. Ayrıca hep derdi ki: "Sıksan da zaten, gülü seven dikenine katlanır. Boş ver."

Ne oldu peki?

Çok tartışma konusu... Haksız olduğum 1 konu belki ancak vardır. Şöyle ufak bir örnek vereyim; arkadaşının flörtünü çok beğendiğini ve yakışıklı olduğunu söyledi bana. Sevgilisine yani. Sonra ben sinirlenince suçlu oluyorum.

Arada bu tarz ufak ve büyük çaplı tartışıyorduk evet, ama ilişkinin tuzu biberi düzeyinde, abartı değil.

Yani bu da inandırıcı değil.

Şimdi dostlar, ortada geçerli bir sebep yok, benimle konuşmaktan kaçan sevdiğim kız var. Bunun da nedeni muhtemelen haklı çıkacağımı bilmesinden kaynaklı.

Son güne kadar çok iyiydi aramız. Ne oldu bir anda peki? Sevgisi mi yalandı, yoksa bir şeyden mi kaçıyor?

Sevgisi yalansa zaten konu kapanır benim için, ama dostlar cidden değildi ya. İki dakika daha fazla sesimi duyabilmek için evde iş yaparken telefonu kapatmayıp oturup dinleyen bir kızdan bahsediyorum.

Ne oldu sizce, seven insan bırakıp gidebilir mi böyle? Göze alabilir mi kaybetmeyi.

Son olarak çok dengesizdi, hep konuşurduk bunu. Yine bir duygu boşluğuna mı geldi diyorum, bu kadar da olmaz be!

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Tam azer babayı dinlerken gördüm yazını içim burkuldu ne deyim kanka hayatın acımasızlığı.
 
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Tam azer babayı dinlerken gördüm yazını içim burkuldu ne deyim kanka hayatın acımasızlığı.
Az da olsa tebessüm ettirdin teşekkür ederim :D Günlerdir iğrenç durumdayım hep bu havalardayım zaten. Sağ ol listeme ekliyorum şimdi.
 
Selam dostlar.

Yaklaşık 2 hafta önce sevgilim beni terk etti. Şimdi detaylara boğmak istemem sizi. O yüzden uzun uzadıya olay örgüsünü anlatmayacağım.

Sadece şunu söyleyeyim, başta benden hevesli olan taraf oydu. Sürekli ben seni daha çok seviyorum tarzı cümleler kullanırdı. Ayrılmadan bir iki gün önce buluşmuştuk. O kadar iyiydi ki. Bırakmak istemedi beni. Oturduk sahile, uzun uzun sarılıp öptük birbirimizi. Bana dedi ki: "Hep bir sonu var biliyorum, ama bu sefer gerçekten gitmeni istemiyorum.". Ben taksiye binmeden uzun uzun kaç kez sarıldı bana kaç kez OPT'ü bilmiyorum.

O günün akşamı eve gitti, annesiyle bir şeyler konuşmuş ben de dahil olmak üzere. Çok kötü olduğunu ve yatmak istediğini söyledi. Tutmadım. Gece uyanıp başka bir çocukla dertleşmiş. -Yine kısa özet geçiyorum- ertesi gün bunu öğrendim ve iyice azarladım. Açıklaması şu oldu: "Seni bu kadar ailemin içine sokmak istemedim, annem de istemedi." Ve "o beni senden daha iyi tanıyor.". Nasıl içimden bir parça koptu anlatamam. Çocuk başka şehirde ve eski bir arkadaşı. Aklınız o tarafa gitmesin yani, sanmam.

O gün iyi bir kavga ettik, dedim sen bir düşün yaptığını. Hiç ses etmedi gün boyu. Normalde dayanamaz, en fazla 1-2 saate yazardı. Bu sefer ertesi gün dayanamayıp ben yazdım yine. Sordum ne düşünüyorsun diye, özür diledi. Gitmesini istemediğim bir buluşmaya gitti o gün. İşte o zaman anladım, sadakatini kaybettiğini. Çünkü ben sevdiğim biri bu kadar ısrar etse gitmezdim açıkçası.

Gittikten sonra her soruma gerçek anlamıylar bir saat sonra cevap veriyordu neredeyse. Eve geçerken yaz dedim, yazmadı, yine ben yazdım eve geçtin mi diye. Aradı beni, babam yanındaydı fazla konuşamadan kapattım ve yazdım, sesin çok kötü bir şey mi oldu yine diye. Cidden kötüydü sesi. Eve gitti, soğuk konuşmaya devam etti. Ben de dayanamayıp sordum artık beni istemiyor musun diye.

Ayrılalım dedi. Ellerim uyuştu aniden. Neden diye sordum: "Kafam bu aralar çok karışık doğru düzgün düşünemiyorum ve saçma sapan şeyler yapıyorum, seni de üzmek istemiyorum." Dedi. Tatmin etti mi, hayır. Vedalaştık, ağladım, o kadar ağladım ki yüzüm ve kollarım uyuşmaya başladı.

Daha geçtiğimiz günlerde asıl nedenini öğrendim. Çok sıkmışım, çok tartışmışız. Ailevi sorunlarıyla da birleşince dayanamamış patlamış.

Arkadaşlar cidden çok sıkan biri değilim ben. Sadece bazen gerçek anlamda ayarını kaçırırdı -ki kız arkadaşlarım bile bana hak veriyor- o zaman kızardım işte. Yani bu kısmı... Bilemedim. Bütün kız arkadaşlarım onun abarttığını ve haklı olduğumu söylüyor. Ki bu konuyu konuştuk, tatmin oldu. Yüz yüze de konuşmak istediğimde gerek yok konuştuk zaten bunu deyip sarıldı bana. Ayrıca hep derdi ki: "Sıksan da zaten, gülü seven dikenine katlanır. Boş ver."

Ne oldu peki?

Çok tartışma konusu... Haksız olduğum 1 konu belki ancak vardır. Şöyle ufak bir örnek vereyim; arkadaşının flörtünü çok beğendiğini ve yakışıklı olduğunu söyledi bana. Sevgilisine yani. Sonra ben sinirlenince suçlu oluyorum.

Arada bu tarz ufak ve büyük çaplı tartışıyorduk evet, ama ilişkinin tuzu biberi düzeyinde, abartı değil.

Yani bu da inandırıcı değil.

Şimdi dostlar, ortada geçerli bir sebep yok, benimle konuşmaktan kaçan sevdiğim kız var. Bunun da nedeni muhtemelen haklı çıkacağımı bilmesinden kaynaklı.

Son güne kadar çok iyiydi aramız. Ne oldu bir anda peki? Sevgisi mi yalandı, yoksa bir şeyden mi kaçıyor?

Sevgisi yalansa zaten konu kapanır benim için, ama dostlar cidden değildi ya. İki dakika daha fazla sesimi duyabilmek için evde iş yaparken telefonu kapatmayıp oturup dinleyen bir kızdan bahsediyorum.

Ne oldu sizce, seven insan bırakıp gidebilir mi böyle? Göze alabilir mi kaybetmeyi.

Son olarak çok dengesizdi, hep konuşurduk bunu. Yine bir duygu boşluğuna mı geldi diyorum, bu kadar da olmaz be!
Geçmiş olsun. Benim önerim size nedenlerle ilgilenmemeniz olacaktır çünkü sonu yok ve asla gerçek sebebi öğrenemeyebilirsiniz. İçinden çıkılmaz bir yere girmeden bırakmak lazım.

Büyüklük sizde kalsın.
 
Selam dostlar.

Yaklaşık 2 hafta önce sevgilim beni terk etti. Şimdi detaylara boğmak istemem sizi. O yüzden uzun uzadıya olay örgüsünü anlatmayacağım.

Sadece şunu söyleyeyim, başta benden hevesli olan taraf oydu. Sürekli ben seni daha çok seviyorum tarzı cümleler kullanırdı. Ayrılmadan bir iki gün önce buluşmuştuk. O kadar iyiydi ki. Bırakmak istemedi beni. Oturduk sahile, uzun uzun sarılıp öptük birbirimizi. Bana dedi ki: "Hep bir sonu var biliyorum, ama bu sefer gerçekten gitmeni istemiyorum.". Ben taksiye binmeden uzun uzun kaç kez sarıldı bana kaç kez OPT'ü bilmiyorum.

O günün akşamı eve gitti, annesiyle bir şeyler konuşmuş ben de dahil olmak üzere. Çok kötü olduğunu ve yatmak istediğini söyledi. Tutmadım. Gece uyanıp başka bir çocukla dertleşmiş. -Yine kısa özet geçiyorum- ertesi gün bunu öğrendim ve iyice azarladım. Açıklaması şu oldu: "Seni bu kadar ailemin içine sokmak istemedim, annem de istemedi." Ve "o beni senden daha iyi tanıyor.". Nasıl içimden bir parça koptu anlatamam. Çocuk başka şehirde ve eski bir arkadaşı. Aklınız o tarafa gitmesin yani, sanmam.

O gün iyi bir kavga ettik, dedim sen bir düşün yaptığını. Hiç ses etmedi gün boyu. Normalde dayanamaz, en fazla 1-2 saate yazardı. Bu sefer ertesi gün dayanamayıp ben yazdım yine. Sordum ne düşünüyorsun diye, özür diledi. Gitmesini istemediğim bir buluşmaya gitti o gün. İşte o zaman anladım, sadakatini kaybettiğini. Çünkü ben sevdiğim biri bu kadar ısrar etse gitmezdim açıkçası.

Gittikten sonra her soruma gerçek anlamıylar bir saat sonra cevap veriyordu neredeyse. Eve geçerken yaz dedim, yazmadı, yine ben yazdım eve geçtin mi diye. Aradı beni, babam yanındaydı fazla konuşamadan kapattım ve yazdım, sesin çok kötü bir şey mi oldu yine diye. Cidden kötüydü sesi. Eve gitti, soğuk konuşmaya devam etti. Ben de dayanamayıp sordum artık beni istemiyor musun diye.

Ayrılalım dedi. Ellerim uyuştu aniden. Neden diye sordum: "Kafam bu aralar çok karışık doğru düzgün düşünemiyorum ve saçma sapan şeyler yapıyorum, seni de üzmek istemiyorum." Dedi. Tatmin etti mi, hayır. Vedalaştık, ağladım, o kadar ağladım ki yüzüm ve kollarım uyuşmaya başladı.

Daha geçtiğimiz günlerde asıl nedenini öğrendim. Çok sıkmışım, çok tartışmışız. Ailevi sorunlarıyla da birleşince dayanamamış patlamış.

Arkadaşlar cidden çok sıkan biri değilim ben. Sadece bazen gerçek anlamda ayarını kaçırırdı -ki kız arkadaşlarım bile bana hak veriyor- o zaman kızardım işte. Yani bu kısmı... Bilemedim. Bütün kız arkadaşlarım onun abarttığını ve haklı olduğumu söylüyor. Ki bu konuyu konuştuk, tatmin oldu. Yüz yüze de konuşmak istediğimde gerek yok konuştuk zaten bunu deyip sarıldı bana. Ayrıca hep derdi ki: "Sıksan da zaten, gülü seven dikenine katlanır. Boş ver."

Ne oldu peki?

Çok tartışma konusu... Haksız olduğum 1 konu belki ancak vardır. Şöyle ufak bir örnek vereyim; arkadaşının flörtünü çok beğendiğini ve yakışıklı olduğunu söyledi bana. Sevgilisine yani. Sonra ben sinirlenince suçlu oluyorum.

Arada bu tarz ufak ve büyük çaplı tartışıyorduk evet, ama ilişkinin tuzu biberi düzeyinde, abartı değil.

Yani bu da inandırıcı değil.

Şimdi dostlar, ortada geçerli bir sebep yok, benimle konuşmaktan kaçan sevdiğim kız var. Bunun da nedeni muhtemelen haklı çıkacağımı bilmesinden kaynaklı.

Son güne kadar çok iyiydi aramız. Ne oldu bir anda peki? Sevgisi mi yalandı, yoksa bir şeyden mi kaçıyor?

Sevgisi yalansa zaten konu kapanır benim için, ama dostlar cidden değildi ya. İki dakika daha fazla sesimi duyabilmek için evde iş yaparken telefonu kapatmayıp oturup dinleyen bir kızdan bahsediyorum.

Ne oldu sizce, seven insan bırakıp gidebilir mi böyle? Göze alabilir mi kaybetmeyi.

Son olarak çok dengesizdi, hep konuşurduk bunu. Yine bir duygu boşluğuna mı geldi diyorum, bu kadar da olmaz be!

Bunun aynısı bana yaşandı 1 hafta sevgili olmuştuk ondan sonra aşka olan inacım bitti dedi gitti hiçbir şey olmadan.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bunun aynısı bana yaşandı 1 hafta sevgili olmuştuk ondan sonra aşka olan inacım bitti dedi gitti hiçbir şey olmadan.

Bir hafta. Bizimki konuşmamızla birlikte 7-8 ay sürdü neredeyse be dostum. Boş ver, erken bitmesi daha iyi olmuştur belki senin için. O kadar canın yanmamıştır.

Geçmiş olsun. Benim önerim size nedenlerle ilgilenmemeniz olacaktır çünkü sonu yok ve asla gerçek sebebi öğrenemeyebilirsiniz. İçinden çıkılmaz bir yere girmeden bırakmak lazım.

Büyüklük sizde kalsın.

Peki severek gitmiş olabilir mi sizce?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Dostum buradaki yorumlara takmamanı öneririm. Aranızdaki ilişkiyi bilmiyoruz sonuçta. "boşver, kendi kaybetti" gibi cümleler ile tatmin olmaya çalışmak bencilliktir. Yazdığınız yazıdan bencil veya kıskanç bir insan olmadığınızı görebiliyorum.

Her ilişkide böyle afallamalar olur bunlar çok normal, yaşınızı bilmiyorum. Belki sınav stresidir, belki aile içi sorunlar...

Sizin burada yapmanız gereken en önemli şey; kız arkadaşınız hakkında önyargılı olmamanız ve aceleci, sıkıcı yaklaşımlarda bulunmamanızdır.

Kız arkadaşın bir dönemden geçiyor, anlatamayacağı şeyler veya sizin anlayış göstermeyeceğiniz konular olabilir, ona biraz zaman verin ve bencil olmayın. Kendinizi çokta ezdirmeyin, sorunu anlamaya çalışın.

Aklına kötü şeyler getirmeni istemiyorum, ama bu tarz şeyler ile karşılaşınca'da buna hazır olman gerekiyor. Kendini şimdiden en kötü ihtimale hazırla, ama dediğim gibi aklın kötü şeylere gitmesin.

Ben kötü bir şey olduğunu zannetmiyorum, 1 gün de birinin böyle değişmesi mümkün değil. Rahat ol.
Belki bakarsın seni çocuk gibi test ediyor bile olabilir :D

Ve hayır; gerçekten seven biri terk etmez dostum.
 
Dostum buradaki yorumlara takmamanı öneririm. Aranızdaki ilişkiyi bilmiyoruz sonuçta. "boşver, kendi kaybetti" gibi cümleler ile tatmin olmaya çalışmak bencilliktir. Yazdığınız yazıdan bencil veya kıskanç bir insan olmadığınızı görebiliyorum.

Her ilişkide böyle afallamalar olur bunlar çok normal, yaşınızı bilmiyorum. Belki sınav stresidir, belki aile içi sorunlar...

Sizin burada yapmanız gereken en önemli şey; kız arkadaşınız hakkında önyargılı olmamanız ve aceleci, sıkıcı yaklaşımlarda bulunmamanızdır.

Kız arkadaşın bir dönemden geçiyor, anlatamayacağı şeyler veya sizin anlayış göstermeyeceğiniz sorunlar olabilir, ona biraz zaman verin ve aceleci olmayın.

Aklına kötü şeyler getirmeni istemiyorum, ama bu tarz şeyler ile karşılaşınca'da buna hazır olman gerekiyor. Kendini şimdiden en kötü ihtimalle hazırla, ama dediğim gibi aklın kötü şeylere gitmesin.

Ben kötü bir şey olduğunu zannetmiyorum, 1 gün de birinin böyle değişmesi mümkün değil. Rahat ol.
Belki bakarsın seni çocuk gibi test ediyor bile olabilir :D

Ve hayır; gerçekten seven biri terk etmez dostum.
Kıskancımdır aslında, ama sevdiğimi yormamaya özen gösteririm. Dedim ya, tadında kızarım. Kendi içimde olur genelde.

Ama biraz çelişmişsiniz sanki. Bir süreçten geçiyor, geri dönebilir gibi konuşmuşsunuz ama seven terk etmez demişsiniz. Fakat terk etti beni. Sevmiyor demek mi bu yani, yoksa geri dönerse terk etmemiş mi sayılacak?
 

Geri
Yukarı