VİPER34
Hectopat
- Katılım
- 15 Aralık 2020
- Mesajlar
- 4.581
- Makaleler
- 6
- Çözümler
- 9
İşte bunun için özgür yazılımları kullanmalıyız. GNU/Linux, FreeBSD, OpenBSD gibi özgür işletim sistemleri ve LibreOffice, openoffice, geany gibi özgür yazılımları kullanmalıyız. Bu arada Ubuntu'nun kendisi özgür bir işletim sistemi değil, tıpkı Windows, macOS, chromeos gibi bir veri ve özgürlük tuzağı.
Elbette ki özgür yazılımlar birçok kişinin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Fakat teknolojide özgürlük istiyorsak birçok alışkanlığı değiştirmek zorundayız. Fakat bu ne yazık ki her zaman mümkün olmuyor. En basitinden, birçok canlı dersi özgür olmayan Zoom ile yapmak zorundayız. Birçok iş yazılımı özgür yazılım değil fakat para kazanmak için bu yazılımlara ihtiyaç duyuyoruz.
Bir şirket bir amaca hitap edecek bir yazılım yazıyor (veya yazdırıyor) ve daha sonrada bu yazılımı dağıtıyor. Daha sonra da bir sözleşmeyi kabul etmemizi istiyor ve bu sözleşmeyi kabul etmeden bu yazılımı kullanamazsın diyor. Eee, ne oldu şimdi? O yazılıma ihtiyacımız olduğundan dolayı mecburen kabul ediyoruz. Daha sonra da "beni izleme" diyemiyorsunuz. Sözleşmeyi çoktan kabul etmişsin çünkü. Artık senin bilgilerini analiz ediyor, düzenliyor ve 3. taraflarla paylaşıyor. Bu 3. taraflar ise kullanıcıya reklam çıkarıyor ve bu reklamın gelirinin bir kısmını şirkete veriyor. Böylelikle şirket "para" kazanıyor. Tabi bu şirketin sahibi de daha fazla para kazanmak istiyor. Ve burada sınırları sonuna kadar zorlayıp toplayabildiği kadar bilgi topluyor. Bilgisayarın açılış kapanış saatinden tut, ne zaman uyanıyorsun, nerede oturuyorsun, hangi saatlerde neler yapıyorsun hepsini toplamaya çalışıyor. Ve bunu da marifetmiş gibi konferanslar yapıp sunuyorlar.
Tabi işin bir yanı da kullanıcıya istediğini yaptırmak. Mesela Windows'un bazı sürümlerinde başka tarayıcı kurmak istediğinde kurulumu yarıda kesip adeta "hey, ne yaptığını zannediyorsun. Benim yaptığım Edge'i kullansana!" diye bağırıyor. Kaynak
Daha çok örnek verebilir fakat bir tanesi bile yeter. Eğer daha fazla örnek okumak istiyorsanız buyurun:
Proprietary Software - GNU Project - Free Software Foundation
Eee, şimdi ne yapacağız? Tabi ki de bu özgür yazılım kavramını yayacağız. Özgürlük istiyorsak bunu yapmak zorundayız.
Fakat burada doğru yolu da bulmalıyız. Çünkü bazı şirketler birçok şeyi "açık kaynaklı" diye dağıtıyor ve insanların bunu "özgür yazılım" ile karıştırmalarını sağlıyorlar. Haliyle kullanıcı bunun kendisini kısıtlamayacağını düşünüyor ve onu kullanıyor. Açık kaynak bir ürünün kaynak kodunu görüntüleyebilmek demektir fakat bir açık kaynaklı yazılım kötücül bir yazılımın (çoğu özel mülk yazılımı böyledir) özelliklerine sahip olabilmekte. Mesela kaynak kodunu değiştirme, çoğaltma ve yayımlama haklarına sahip olmayabilirsiniz. Ya da o programı sadece programcının belirlediği şartlar altında çalışmasını da sağlayabilir. Özgür yazılımda böyle şeyler yok. Bir özgür yazılımın özgür olabilmesi için kullanıcının bu program üzerinde sahip olması gereken özgürlükleri hatırlayalım:
Bundan dolayı özgür yazılımlar ve özgür yazılım kullanmak çok önemlidir. Ayrıca etrafınızdaki kişileri de bu konu hakkında bilgilendirerek özgür yazılım kavramının yayılmasını da sağlamalıyız. Tabi "ben izlenmek istiyorum" diyorsanız o başka.
- Herhangi bir amaç için programı istediğiniz gibi çalıştırma özgürlüğü (özgürlük 0).
- Programın nasıl çalıştığını inceleme özgürlüğü ve programı istediğiniz gibi yapın (özgürlük 1). Kaynak koduna erişim bunun için bir ön koşuldur.
- Başkalarına yardım edebilmeniz için kopyaları yeniden dağıtma özgürlüğü (özgürlük 2).
- Değiştirilmiş sürümlerin kopyalarını başkalarına dağıtma özgürlüğü (özgürlük 3). Bunu yaparak tüm topluluğa değişikliklerinden yararlanma şansı verebilirsiniz. Kaynak koduna erişim bunun için bir ön koşuldur.
huh, ne yazıydı ama... Ağ üzerinde yazdığım en uzun yazı.
Kopyala yapıştır yapın hocam yoksa ben yaparım.
