Çünkü bilim kanıtlayamıyordu? Şimdi kanıtlıyor kanıtlandığı için insanlar inanıyor zaten. Daha Allah'ı kanıtlayan bilim adamı görmedim kanıtlanınca bana da haber et ben de inanayım bir ara.1000 yıl önce bak biz hücrelerden oluşuyoruz deseydin onlarda göremediğim şeye inanmam diyeceklerdi.
Bir süre sonra dünyanın çoğu Müslüman olduğunda bu günlere gülecekler.
Çünkü bilim kanıtlayamıyordu? Şimdi kanıtlıyor kanıtlandığı için insanlar inanıyor zaten. Daha Allah'ı kanıtlayan bilim adamı görmedim kanıtlanınca bana da haber et ben de inanayım bir ara.
Orijinal halini aradım ama bulamadım ilk başta. Türkçe çevirisiyle bakabilirsin. Ayrıca aklına takılan sorular için de Mehmet Yıldız dinleyebilirsin.Çünkü bilim kanıtlayamıyordu? Şimdi kanıtlıyor kanıtlandığı için insanlar inanıyor zaten. Daha Allah'ı kanıtlayan bilim adamı görmedim kanıtlanınca bana da haber et ben de inanayım bir ara.
Yedi sayfa yorum okudum, tek mantikli ve okumaya deger olani buydu.Ben çok dindar büyümüş biriyim, her akşam duamı ederdim, küçük yaştan beri camiye giderdim, kuran kursuna 4 sene kadar ard arda gitmişimdir, şuanda inanmıyor olsam dahi babamla beraber gittiğimden bir kere bile bayram namazı kaçırmamışımdır. Benim mantığım şuna dayanıyor: Dünyada bu kadar kötü şey oluyor, evet bunun cezası ahirette verilecek deniyor ama burda zikretmeye büyük ihtimalle yetkimin olmadığı bir şey el kadar çocuğa yapılınca onun annesi babasının bu hayatta çektiği şey ahirette ödenecek diye normal bir durum mu oluyor? Günümüzde hepimizin vicdanı hemen hemen aynıdır, uyuşturucu kötü, 18 altı kişiler çocuktur gibi. Ama bundan 1000 sene önce norm bu değildi, o zaman o kişiler cehenneme mi gidecek yoksa o zaman normal karşılandığı için ona göre mi yargılanacaklar? Bana kalırsa yargılanma işi tamamen insanın kalbi ve niyetine göre yapılacak, ve o zamanın kurallarına göre yargılanacak insanlar. E durum buysa günümüzde ben en müslümanım, ben en hiristiyanım diyenlere bakıp herkes ateist oluyorsa günümüzün normal kuralı da bu değil mi? Çünkü eğer günümüzün anlayışına göre yargılanmayacaksak, aynı zamanda en dindar benim diyipte her masa altında her boku yiyenler de cehenneme gidecekse zaten cennete gidecek kişi sayısı bir elin parmağını geçmez.
Bu daha kitaplarda olabilecek mantık hataları, yargılamayı gerektiren şeyleri katmadan benim düşünce şeklim, dinlere inanmıyorum o tamamen kitaplardaki şeylerden dolayı. Küçük bir örnek vermek gerekirse kuranın asla değiştirelemez olması.
"+ E ama bu bi kitap nasıl değiştirilemez?- E kuranda asla değiştirilemez yazıyor. +Yani kitapta yazıyor diye asla değiştirilemez olduğuna mı inanıyorsun? -Evet."
Bu gibi sohbetler başımı ağrıtıyor.
Ben burada Türkçe insin demedim zaten. Orasını Allah kendi düşünsün benim beynim Tanrı kavramına el vermez. Meal olarak maalesef anlayamayız bin bir türlü meal çıkıyor Türkçe çevirisi olmadan tam olarak anlayamazsınız ama herkes farklı anlatıyor. Ateist adam çeviriyor saçma sapan argümanlar ekleyerek saçmalaştırmaya çalışıyor. Dindar biri çeviriyor beğenmediği yerleri sanki kendisi tanrıymış gibi düzenliyor.
Elbette yok. Dinini savunma anlamında dedim. Beni aydınlatırsan sevaba da girmiş olursun hem.
Ben sonsuz bir varlığı reddetmiyorum. Vardır kesinlikle. İnanmayan adamın bir sebebi var:
Gönderdiği kendi döneminden taaa asırlar öncesi olan ve onun dönemine etki etmeyen 123.000 küsur peygamber ve 1400 yıllık kitap onu ikna etmedi. Yarattığı beyin adamı anlamamasına zorladı. Yani burada kulun suçu yok. Ama Tanrı'nın bunu yapmasında bir sebep yok zaten her şeyi biliyorsun. Kur'an'ın dili eski Arapça zaten tam olarak anlaşılmaz evet ama Türkiye Türkçesi ve Azerbaycan Türkçesi gibi düşünebiliriz. Bunlar beni tatmin etmedi açıkçası hala kafamda bunu sorgularım. Karşımdaki sonsuz kudretli bir varlık sonuçta insanmış gibi "sen madem reddediyon al cehennem" diyeceğini sanmıyorum. Bana insanları inansınlar diye korkutmaya çalışıyorlarmış gibi geldi.
Konuyu raporlayacağım. Eğer tartışmak istiyorsanız konu açın oradan devam ederiz. Çok konu dışına çıkıyoruz.
Olmuyor. Oluyor diye düşündüren nedir?Dünyada bu kadar kötü şey oluyor, evet bunun cezası ahirette verilecek deniyor ama burda zikretmeye büyük ihtimalle yetkimin olmadığı bir şey el kadar çocuğa yapılınca onun annesi babasının bu hayatta çektiği şey ahirette ödenecek diye normal bir durum mu oluyor?
Değildir. Vicdan dediğinizin aynı olması için öncelikle ahlakın bütünüyle ,tüm insanlarda, objektif olması gereklidir.Günümüzde hepimizin vicdanı hemen hemen aynıdır
1000 sene önce de uyuşturucu kötüydü. 18 yaş altının her çağda çocuk olduğunu düşündüren nedir? 7 yaşında çocuğun mesleği belli olur diyen atalarımızdan 25 yaşındaki işsizlere geçiş yapmamız bile bu durumun somut örneğidir. Yargılanacağınız kurallar bellidir. Her çağa uygundur.uyuşturucu kötü, 18 altı kişiler çocuktur gibi. Ama bundan 1000 sene önce norm bu değildi, o zaman o kişiler cehenneme mi gidecek yoksa o zaman normal karşılandığı için ona göre mi yargılanacaklar?
Yargılamanın temelinde zaten yaptığınız eylem zahirde yani görünüşte iyi bile olsa kalpteki ve niyetinizdeki saflığa göre değerlendirilecektir. Bu saflık kuralların geçersizliğini değil derinliğini belirler. Ateistlerle benzer değildir. Çünkü onlarda objektif, değişmez genel bağlamda kurallar yoktur.Bana kalırsa yargılanma işi tamamen insanın kalbi ve niyetine göre yapılacak, ve o zamanın kurallarına göre yargılanacak insanlar. E durum buysa günümüzde ben en müslümanım, ben en hiristiyanım diyenlere bakıp herkes ateist oluyorsa günümüzün normal kuralı da bu değil mi?
Cennete gidecek kişi sayısı cehenneme gideceklerden azdır. Bunu Allah Kuran'da belirtmiştir.Çünkü eğer günümüzün anlayışına göre yargılanmayacaksak, aynı zamanda en dindar benim diyipte her masa altında her boku yiyenler de cehenneme gidecekse zaten cennete gidecek kişi sayısı bir elin parmağını geçmez.
"Mantık hataları" diye tanımladıklarınız affedersiniz ama çok basit argümanlar. Kuran'ın değiştirilemez oluşu hem inanç temellidir hem de tarihsel temellidir. Başınızı ağrıtacak kadar karmaşık değildir.Bu daha kitaplarda olabilecek mantık hataları, yargılamayı gerektiren şeyleri katmadan benim düşünce şeklim, dinlere inanmıyorum o tamamen kitaplardaki şeylerden dolayı. Küçük bir örnek vermek gerekirse kuranın asla değiştirelemez olması.
"+ E ama bu bi kitap nasıl değiştirilemez?- E kuranda asla değiştirilemez yazıyor. +Yani kitapta yazıyor diye asla değiştirilemez olduğuna mı inanıyorsun? -Evet."
Bu gibi sohbetler başımı ağrıtıyor.
Şu bölüme de ek bir yorum yapacağım izninizle: Kuran'da bilenle bilmeyen arasındaki farka dikkat çekilmesi, ilimle uğraşanın uğraşmayandan üstün oluşu, "Oku" emriyle okuyanın, sorgula emriyle sorgulayanın okumayandan, sorgulamayandan üstün oluşu bundan sebeptir. "Dindar" büyümek sadece namaz kılmak, camiye gitmek değildir.Ben çok dindar büyümüş biriyim, her akşam duamı ederdim, küçük yaştan beri camiye giderdim, kuran kursuna 4 sene kadar ard arda gitmişimdir, şuanda inanmıyor olsam dahi babamla beraber gittiğimden bir kere bile bayram namazı kaçırmamışımdır.
Sözde dindarlar yüzünden, başka bir açıklaması yok.
5 vakit namaz kılar, yaptığı işe hile karıştırır.
Oruç tutar, akrabasının, komşusunun dedikodusunu yapar.
Allah'a inanır, yaşantısında Allah'tan korkmaz.
Kuran okur, kimsenin hakkına, hukukuna dikkat etmez.
Yani dinini kalıplarda yaşar, günlük yaşantısında yaşatmaz.
Böyle tezatlıklar olunca, bunları görenler "Bu mu Müslümanlık?" demez mi?
Soru da zaten bunun neden olduğu.Yeni neslin, önceki nesillerin inanç, kültür, deneyimleri gibi durumlarını reddetmesi başta geliyor.