Her kedinin, cinsin kendi içindeki tavırları farklıdır. Biraz genelleme yapabiliriz: Çok sefer kendi içinde üremiş kedi türleri - yapay cinslerimiz çok sakin görünebiliyorlar ancak kedilikten uzak olma ihtimalleri artıyor.
Gidip yakınlardaki veterinerlerden gezerek seçmen daha mantıklı. Sahiplendirmelerin çoğu, gruplar arasında yapılmıyorsa, tanıdık yoksa, para amacı güdebiliyor.
Paylaştıkların arasındaki cinsler konusunda:
Norveç orman kedisi arkadaşımda var, kaplan yavrusu gibi oluyor. Oyuncu ancak inadım inat bir kedi ve kocaman. Sağlığı nispeten daha iyidir. Büyük oluyor, bayağı büyük.
Scottish "fold" denir, kulakları kırık diye ancak "fault" olaraktan nitelendirilip satış kampanyası için düzenlenmiştir. British ve Scottish'ler çok akraba evliliği sonucu hala varlar. Kemik ve eklem problemleri var. Bazısı çok sevgi ister, bazısı da kendini 1820 Birleşik Krallık vatandaşı gibi davranır. Eskiden vardı, bebekken iyiydi, büyüyünce eh işte oldu, şimdi başka bir ailede.
Bende İran Chincilla var sokaktan, bayağı bildiğin sokaktan böyle yağmurda merdiven altında tir tir titreyen tam yeşilçam veya Türk saçma dizi sahnesi - kim atmış, neden atmış, nasıl olmuş bilmiyorum, olay bana geldiğinde "ölecek, ötenazi yaptırır mısın biz yaptıramıyoruz" şeklinde geldi, 1 hafta bir tedavi, 1 ay sonra da 10 gün sabah akşam götürdüm hastaneye 5 iğneden 50 iğne oldu, hala problemleri vardı yiyecekle ilgili, bazı dişleri eksik, 1 yıla yakın sürdü toparlamam. Burun basıklığı problemi çok az, türünün iyi bir örneği ancak bana gelirken üzümler yolda düşmüş yoksa bir nesil etrafa dağıtmak isterdim, o yüzdende çok oyuncu değil. Cama kuş falan gelsin çıkayım, saç tokan düşsün oynayayım, geri kalan tüm zamanda memur gibi yatayım alayım maaşımı. Ha bir de "ne yiyon sen süt/yoğurt/kefir/rafadan yumurta/hindi füme/köfte mi o?" göreviyle, çalışırken yanına oturayım, bir elinle fare bir elinle ben, klavyeyi boşver görevini üstlendi.