Hayatın bir noktasında çaresiz kalmak

Pledo

Hectopat
Katılım
4 Mayıs 2022
Mesajlar
1.981
Çözümler
23
Yer
Ankara
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Selamlar hocalarım. Adım arda ve 19 yaşındayım. Size hayatın şu an olduğum konumunun çaresizliğini anlatacağım. Çok büyük derdim yok ama biraz da kendimi yiyorum.

İlk olarak cok cok iyi bir ailede yetiştim. Allah gerçekten razı olsun. Şu anki hayatımdan da aile konusunda inanılmaz memnunum. Şişirilmedim fakat tam ayarında yetiştim. O yüzden mutluyum.

Bir diğer konu kariyerim. Şu an ilk mezunu geçip 2. sınava girdim ve cok kotu sonuclar geldi. Çalışmamistim. Yük olurum düşüncesiyle otelde ise başladım ve 5 ayımı burada heba ettim.

Elimden birçok is gelir. Ama cok utandığım icin orayı burayı arayamadım. Öylece boşa gitti ilanlar. Muhasebe diplomam var, kursuna gitmiştim. Ulaştırma diplomam var ulaştırma okudum.

Şimdi otelden çıkmayı dusunuyorum çünkü artık abarttılar. Burada sebeplerini say say bitmez. Herkes çıkıyor sıra sıra.

Lise de çalışkandim, hem kendimden ümidim vardı hem de matematik denilince akıllara gelen nadir insanlardan biriydim. Sonrasında arkadaş ortamı o bu derken biraz saldım.

Şimdi üniversite sınavına girmeyi dusunursem 3. sınava gireceğim. Varsayalım olmadı senaryosunda her şey karmakarışık olacak.

Bugün babam ile sinav sonucunu konuşurken nasıl gecti dediğinde kotu dedim, beni hayal kırıklığına ugrattin dedi ve neredeyse 4 saattir aklımdan çıkmıyor bu cümlesi.

Özet geçmek gerekirse ozguven ve utangacliktan kendimi bitirdim. Photoshop tarzı free işleri yapmayı düşünüyorum. Bir yandan da üniversiteye gerçekten ama gerçekten çalışmak istiyorum.

Ne yapabilirim? Kardeşiniz, abiniz gibi öneride bulunur musunuz?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Selamlar hocalarım. Adım arda ve 19 yaşındayım. Size hayatın şu an olduğum konumunun çaresizliğini anlatacağım. Çok büyük derdim yok ama biraz da kendimi yiyorum.

İlk olarak cok cok iyi bir ailede yetiştim. Allah gerçekten razı olsun. Şu anki hayatımdan da aile konusunda inanılmaz memnunum. Şişirilmedim fakat tam ayarında yetiştim. O yüzden mutluyum.

Bir diğer konu kariyerim. Şu an ilk mezunu geçip 2. sınava girdim ve cok kotu sonuclar geldi. Çalışmamistim. Yük olurum düşüncesiyle otelde ise başladım ve 5 ayımı burada heba ettim.

Elimden birçok is gelir. Ama cok utandığım icin orayı burayı arayamadım. Öylece boşa gitti ilanlar. Muhasebe diplomam var, kursuna gitmiştim. Ulaştırma diplomam var ulaştırma okudum.

Şimdi otelden çıkmayı dusunuyorum çünkü artık abarttılar. Burada sebeplerini say say bitmez. Herkes çıkıyor sıra sıra.

Lise de çalışkandim, hem kendimden ümidim vardı hem de matematik denilince akıllara gelen nadir insanlardan biriydim. Sonrasında arkadaş ortamı o bu derken biraz saldım.

Şimdi üniversite sınavına girmeyi dusunursem 3. sınava gireceğim. Varsayalım olmadı senaryosunda her şey karmakarışık olacak.

Bugün babam ile sinav sonucunu konuşurken nasıl gecti dediğinde kotu dedim, beni hayal kırıklığına ugrattin dedi ve neredeyse 4 saattir aklımdan çıkmıyor bu cümlesi.

Özet geçmek gerekirse ozguven ve utangacliktan kendimi bitirdim. Photoshop tarzı free işleri yapmayı düşünüyorum. Bir yandan da üniversiteye gerçekten ama gerçekten çalışmak istiyorum.

Ne yapabilirim? Kardeşiniz, abiniz gibi öneride bulunur musunuz?
Ben o baskıya dayanırım sektörde iyiyim diyorsan otelden devam et. Bir noktadan sonra yükseliyorsun otelcilikte para var ama hizmet sektörü herkes yapamaz. Üni sınavına da girilir de olay sınavı kazanmak değil 4 sene o okulu bitirmek çin işkencesi gibi asıl olay o. Hem yaşa da gerisi pek önemli değil bunu dert edemeyecek kadar uzun yaşamadı bazı insanlar. Çaresiz değilsiniz sadece çok inanmışsınız okul hayat değil iş hayat değil çok seçenek var.
 
Ben o baskıya dayanırım sektörde iyiyim diyorsan otelden devam et. Bir noktadan sonra yükseliyorsun otelcilikte para var ama hizmet sektörü herkes yapamaz. Üni sınavına da girilir de olay sınavı kazanmak değil 4 sene o okulu bitirmek çin işkencesi gibi asıl olay o. Hem yaşa da gerisi pek önemli değil bunu dert edemeyecek kadar uzun yaşamadı bazı insanlar. Çaresiz değilsiniz sadece çok inanmışsınız okul hayat değil iş hayat değil çok seçenek var.
Ankara da thermal hoteldeyim. Para isini gectim burda yükselme mevzusu yok. Is yapmayanı gönder is yapmayan müdüru gönder kafası var. Zaten otel sadece gelen gruplardan para kazandığı için bahşiş de yok. Az personel ve az ucret ile(normalde asgari ustu verilmesi gerekiyor) köle arıyorlar. 4 sene sevdiğim bölümü okumak zor gelmez gibi geliyor ama bilmiyorum.

Çok inanmam biraz da caresiz yapıyor beni. Ya inandığım olmazsa ve ya bir şey yapamazsam düşüncesi var. En kötü bir yere girip hayatimi bitirmeyi istemiyorum.
 
Ankara da thermal hoteldeyim. Para isini gectim burda yükselme mevzusu yok. Is yapmayanı gönder is yapmayan müdüru gönder kafası var. Zaten otel sadece gelen gruplardan para kazandığı için bahşiş de yok. Az personel ve az ucret ile(normalde asgari ustu verilmesi gerekiyor) köle arıyorlar. 4 sene sevdiğim bölümü okumak zor gelmez gibi geliyor ama bilmiyorum.

Çok inanmam biraz da caresiz yapıyor beni. Ya inandığım olmazsa ve ya bir şey yapamazsam düşüncesi var. En kötü bir yere girip hayatimi bitirmeyi istemiyorum.
Yazarken yanlış yazmışım düzenlemeyi unutmuşum benim hatam. Otelden devam etten kastım şuanki işi bırakıp başka bir otelde çalışmandı ben yazmayı unuttuğum için öyle anlaşılmış. İyi oteller çok var İzmir'de olsan işçi arayan oteller hep yazılıyor gruba da burada değilsin sanırsam. Kötü biryere girince de hayat bitmiyor. Ben Turizm ve Otel İşletmeciliğine girdim 2 senelik ilk dönemden sonra okul eziyet geldi para almama rağmen şuan gitmiyorum. Ha ne yapacağımı biliyor muyum bilmiyorum boş boş oturuyorum sadece elimde kalan son paralarla istediğim birşeyleri almaya çalışıyorum meşgale oluyor. Ama iyi kötü sağlığım yerinde yaşıyorum diye düşünüp teselli oluyorum. Günün sonunda nefes alıp veriyorsan bundan önemlisi yok bence su akar yolunu bulur.
 
Otelden devam etten kastım şuanki işi bırakıp başka bir otelde çalışmandı ben yazmayı unuttuğum için öyle anlaşılmış.
Anladım hocam. Burada başka otel yok malesef.
İyi oteller çok var İzmir'de olsan işçi arayan oteller hep yazılıyor gruba da burada değilsin sanırsam.
Malesef hocam.
Günün sonunda nefes alıp veriyorsan bundan önemlisi yok bence su akar yolunu bulur
Orası tabii ki oyle fakat cok yorulunca nefes alıp verirken bile canın acıyor. Bu da en kötüsü. O yüzden caresiz kaldım aslında. Burada başladığım ilk aylar gibi olsaydı sorun yoktu fakat şuan yönetimi cok kotu.

yorumun icin tesekkur ederim hocam.
 
Dostum profilimde görünen yaşıma bakma 2 sene önce kendimi 18 yaşından büyük göstermek için salladığım bir tarih o. Ben de yaşıtın sayılırım. Ne yaşadığını az buçuk tahmin edebilen biri olarak sana klişeye kaçmadan bir kaç bir şey söyleyebilirim:

Söze girmeden bir kaç uyarıda bulunmam lazım. Az sonra söyleyeceklerimde ailene yönelik hiç bir kötülemede bulunmayacağım. Sadece sana kendi düşüncelerimi aktaracağım. Bunun da yanında ben biraz dobra bir insanım. Belki yaşımdan büyük konuşmuş olucam, yer yer ukala bir tavır takınmışım gibi gelebilir ama senin de bildiğin üzere insan yaşla değil yaşadıklarıyla olgunlaşır. Bunları bir kenara koyarsak benim söylediklerimi umursamama özgürlüğüne de sahipsin. Artık lafa girebilirim.

Burada muhtemelen seni özgüvensizliğe iten şey başarısızlık neticesinde kendini diğerlerinden aşağıda görmen ve bu süreçte anne baban başta olmak üzere sana yardımcı olan, seni seven herkese karşı kendini mahcup hissetmen. İlk olarak sana şunu söylemek istiyorum. Herkese saygı duymak zorunda değilsin. (senin anne baban için söylemiyorum) Eğer bir anne ve bir baba anne babalık vazifelerini yerine getirmiyorsa onlara bile saygı duymak zorunda değilsin. Saygı hakedilen bişey. Bunu sana niye söylüyorum ? Bu aşağılık kompleksinden çıkman için. Hayat istisnai bir kaç insan dışındakiler için kendini üzmeye, kendinden ödün vermeye değmez. Bunların seni özgüvensizliğe itmesine izin verme. Senin şu anda geleceğe dair kaygı duyman bile bilinçli bir insan olduğunu gösteriyor. Çevrene bir bak. Seninle aynı yaşta olup ta bu kaygıları taşıyan ne kadar insan görebilirsin ? Değersiz değilsin.

Babanın lafına haklı olarak bayağı sıkılmış. Burada da şunu söylemek istiyorum. Sen anne babanın bir uzantısı değilsin. Gerçekten yargılamak istemiyorum ama "beni hayal kırıklığına uğrattın" çok ağır bir laf. Gelecek içi kaygılı, yük olmamak için çalışan, bir şeyler için emek veren birine yani sana söylenecek söz değil. Bu konuda babanı çok dinlememeni öneririm. Elbette saygısız biri ol demiyorum ama az önce söylediklerimden yola çıkarak ben şöyle düşünüyorum. Anne babalar bazen kendi dönemlerinden bizim dönemimize kadar olan süreçteki değişikliklerin farkında olamayabiliyor. Hangi durumlarda anne babanı gerçekten dinlemen gerektiği ile hangi durumlarda bu değişime ayak uyduramadıkları gerçeğini hatırlaman gerektiğini anlaman lazım.

3. kez sınava hazırlanma konusuna gelicek olursak... Sen 2. hazırlık sürecinde iş bulup çalışmış birisin. İşten gelip o yorgun halinle verimli şekilde ders çalışman gerçekten çok zor. Yani sen bu süreci hiçbir zaman sınava yönelik geçirmedin. Bu yıl kötü gelmesi elbette normal. Benim de istediğim gibi gelmedi mesela ki ben nitelikli bir lisede yatılı okumuş biriyim. Mezuan kalıcam muhtemelen. Bu yılımı kendimle baş başa şekilde derse abanarak geçirmek istiyorum. Mezuna kalıp tıp kazanmış kuzenimden örnek vermek istiyorum. 23.00 da yatıp 05.00 da kalkıp çalışmış bir insan mezun senesinde. Elbette bünyeden bünyeye öğrenme hızı-şekli değişir ama bu süreç gerçekten çok yorucu bir süreç. Bir yandan çalışıp bir yandan sınav kazanmak çok çok zor yani. Bu sene kötü geçmiş olabilir ki bana soracak olursan bu normal. 5 ay çok ciddi bir süre.

Bu süreçte psikolojik destek almış bir insan olarak söylüyorum. Çok uzatmayacağım bu bölümde. Sadece doktorumun söylediği şeyi aynen aktarmak istiyorum : İnsanların yaşanmışlıklarını silemezsin. Hayat böyle bişey. Bunlarla birlikte yaşamayı öğrenmek lazım. Bizim (psikiyatristlerin) yaptığımız tek şey ilaçları kullanarak doğal olmayan yollarla hastaları mutlu etmek ya da yine doğal olmayan yollarla hiçbir şey hissetmelerini sağlamak." Başta da dediğim gibi insanı olgunlaştıran yaşanmışlıklardır. Hepsi senin için birer tecrübe olucak.

Eğer düşünceler çok fazla kafanı kurcalıyorsa, aşırı düşünme kafanda tekrar tekrar kurma gibi şeyleri çok fazla yaşıyorsan aklından geçenleri bir kağıda dökebilirsin. İnan bana rahatlatır. Sonrasında o kağıda yapman gerekenleri sana bırakıyorum. Yazdıklarına göre hareket edersin.

Bu bölüm biraz klişe olabilir ama yine de yazmış olayım. Az önce tıp kazanan kuzenimden bahsettim. Her yaz kendisiyle görüşme fırsatım olur. Sınav sürecinin aslında stres etmeye değmeyecek bir şey olduğundan bahsetti bana. Biliyorsun Tıp derslerinde kadavra üzerinde ders işleniyor. İnsan bir garip hissediyor kendini. Geçen sene mezun oldu kendisi. Biz bu sabah uyandık, hastanede uyanamayanlar oldu. Biz sağlıklıyız, bir başkası orada kanser hastası ve bir daha sağlıklı olacağının bir garantisi yok. Belki nakil bekliyor, belki yürüyemiyor, konuşamıyor... Dayanıklı olmak lazım. Elbette yaşadıklarını küçümsemiyorum ama bunun anlamını sınav süreci geçtikten sonra, bu yoğun stres üzerimizden kalktıktan sonra anlayacağız. İnternete yazsan sınava hazırlık sürecinde faydalanabileceğin milyon tane ücretsiz kaynakla karşılaşıyorsun. Sana yardımcı olabilecek, sana rehber olacak içerikler var. Bunların hiçbirinin olmadığı şeylerle karşılaşıcaksın. arkadaş-eş-dost seçimi, Anne babalık veya meslek hayatı. Bunların hepsini yaşayarak öğreniceksin. Bunları internette aratamazsın. Umarım anlatabilmişimdir. Kendinle kendin arasındakilerde sana başarılar dilerim.
 
Dostum profilimde görünen yaşıma bakma 2 sene önce kendimi 18 yaşından büyük göstermek için salladığım bir tarih o. Ben de yaşıtın sayılırım. Ne yaşadığını az buçuk tahmin edebilen biri olarak sana klişeye kaçmadan birkaç bir şey söyleyebilirim:

Söze girmeden birkaç uyarıda bulunmam lazım. Az sonra söyleyeceklerimde ailene yönelik hiçbir kötülemede bulunmayacağım. Sadece sana kendi düşüncelerimi aktaracağım. Bunun da yanında ben biraz dobra bir insanım. Belki yaşımdan büyük konuşmuş olacağım, yer yer ukala bir tavır takınmışım gibi gelebilir ama senin de bildiğin üzere insan yaşla değil yaşadıklarıyla olgunlaşır. Bunları bir kenara koyarsak benim söylediklerimi umursamama özgürlüğüne de sahipsin. Artık lafa girebilirim.

Burada muhtemelen seni özgüvensizliğe iten şey başarısızlık neticesinde kendini diğerlerinden aşağıda görmen ve bu süreçte anne baban başta olmak üzere sana yardımcı olan, seni seven herkese karşı kendini mahcup hissetmen. İlk olarak sana şunu söylemek istiyorum. Herkese saygı duymak zorunda değilsin. (senin anne baban için söylemiyorum) Eğer bir anne ve bir baba anne babalık vazifelerini yerine getirmiyorsa onlara bile saygı duymak zorunda değilsin. Saygı hakedilen bir şey. Bunu sana niye söylüyorum ? Bu aşağılık kompleksinden çıkman için. Hayat istisnai birkaç insan dışındakiler için kendini üzmeye, kendinden ödün vermeye değmez. Bunların seni özgüvensizliğe itmesine izin verme. Senin şu anda geleceğe dair kaygı duyman bile bilinçli bir insan olduğunu gösteriyor. Çevrene bir bak. Seninle aynı yaşta olup ta bu kaygıları taşıyan ne kadar insan görebilirsin ? Değersiz değilsin.

Babanın lafına haklı olarak bayağı sıkılmış. Burada da şunu söylemek istiyorum. Sen anne babanın bir uzantısı değilsin. Gerçekten yargılamak istemiyorum ama "beni hayal kırıklığına uğrattın" çok ağır bir laf. Gelecek içi kaygılı, yük olmamak için çalışan, bir şeyler için emek veren birine yani sana söylenecek söz değil. Bu konuda babanı çok dinlememeni öneririm. Elbette saygısız biri ol demiyorum ama az önce söylediklerimden yola çıkarak ben şöyle düşünüyorum. Anne babalar bazen kendi dönemlerinden bizim dönemimize kadar olan süreçteki değişikliklerin farkında olamayabiliyor. Hangi durumlarda anne babanı gerçekten dinlemen gerektiği ile hangi durumlarda bu değişime ayak uyduramadıkları gerçeğini hatırlaman gerektiğini anlaman lazım.

3. kez sınava hazırlanma konusuna gelecek olursak... Sen 2. hazırlık sürecinde iş bulup çalışmış birisin. İşten gelip o yorgun halinle verimli şekilde ders çalışman gerçekten çok zor. Yani sen bu süreci hiçbir zaman sınava yönelik geçirmedin. Bu yıl kötü gelmesi elbette normal. Benim de istediğim gibi gelmedi mesela ki ben nitelikli bir lisede yatılı okumuş biriyim. Mezuan kalacağım muhtemelen. Bu yılımı kendimle baş başa şekilde derse abanarak geçirmek istiyorum. Mezuna kalıp tıp kazanmış kuzenimden örnek vermek istiyorum. 23.00 da yatıp 05.00 da kalkıp çalışmış bir insan mezun senesinde. Elbette bünyeden bünyeye öğrenme hızı-şekli değişir ama bu süreç gerçekten çok yorucu bir süreç. Bir yandan çalışıp bir yandan sınav kazanmak çok çok zor yani. Bu sene kötü geçmiş olabilir ki bana soracak olursan bu normal. 5 ay çok ciddi bir süre.

Bu süreçte psikolojik destek almış bir insan olarak söylüyorum. Çok uzatmayacağım bu bölümde. Sadece doktorumun söylediği şeyi aynen aktarmak istiyorum : İnsanların yaşanmışlıklarını silemezsin. Hayat böyle bir şey. Bunlarla birlikte yaşamayı öğrenmek lazım. Bizim (psikiyatristlerin) yaptığımız tek şey ilaçları kullanarak doğal olmayan yollarla hastaları mutlu etmek ya da yine doğal olmayan yollarla hiçbir şey hissetmelerini sağlamak." Başta da dediğim gibi insanı olgunlaştıran yaşanmışlıklardır. Hepsi senin için birer tecrübe olacak.

Eğer düşünceler çok fazla kafanı kurcalıyorsa, aşırı düşünme kafanda tekrar tekrar kurma gibi şeyleri çok fazla yaşıyorsan aklından geçenleri bir kağıda dökebilirsin. İnan bana rahatlatır. Sonrasında o kağıda yapman gerekenleri sana bırakıyorum. Yazdıklarına göre hareket edersin.

Bu bölüm biraz klişe olabilir ama yine de yazmış olayım. Az önce tıp kazanan kuzenimden bahsettim. Her yaz kendisiyle görüşme fırsatım olur. Sınav sürecinin aslında stres etmeye değmeyecek bir şey olduğundan bahsetti bana. Biliyorsun Tıp derslerinde kadavra üzerinde ders işleniyor. İnsan bir garip hissediyor kendini. Geçen sene mezun oldu kendisi. Biz bu sabah uyandık, hastanede uyanamayanlar oldu. Biz sağlıklıyız, bir başkası orada kanser hastası ve bir daha sağlıklı olacağının bir garantisi yok. Belki nakil bekliyor, belki yürüyemiyor, konuşamıyor... Dayanıklı olmak lazım. Elbette yaşadıklarını küçümsemiyorum ama bunun anlamını sınav süreci geçtikten sonra, bu yoğun stres üzerimizden kalktıktan sonra anlayacağız. İnternete yazsan sınava hazırlık sürecinde faydalanabileceğin milyon tane ücretsiz kaynakla karşılaşıyorsun. Sana yardımcı olabilecek, sana rehber olacak içerikler var. Bunların hiçbirinin olmadığı şeylerle karşılaşacaksın. Arkadaş-eş-dost seçimi, Anne babalık veya meslek hayatı. Bunların hepsini yaşayarak öğreniceksin. Bunları internette aratamazsın. Umarım anlatabilmişimdir. Kendinle kendin arasındakilerde sana başarılar dilerim.

Eve gidince bunu detaylı sekilde okuyup yanıt vereceğim hocam. Burada bu kadar emeğini boşa çıkarmayacağım. Teşekkür ederim.

Söyleyeceklerimde ailene yönelik hiçbir kötülemede bulunmayacağım. Sadece sana kendi düşüncelerimi aktaracağım. Bunun da yanında ben biraz dobra bir insanım. Belki yaşımdan büyük konuşmuş olacağım, yer yer ukala bir tavır takınmışım gibi gelebilir ama senin de bildiğin üzere insan yaşla değil yaşadıklarıyla olgunlaşır.

Hocam öncelikle yorumun icin teşekkürler. Gerçekleri bazen söylemek dobra olarak sayılmaz. Başta onu söyleyeyim. Ikinci olarak ayni yaşıt olabiliriz ama yaşadıkların daha derin hikayelerdir, daha büyük anlamlar taşır.

Burada muhtemelen seni özgüvensizliğe iten şey başarısızlık neticesinde kendini diğerlerinden aşağıda görmen ve bu süreçte anne baban başta olmak üzere sana yardımcı olan seni seven herkese karşı kendini mahcup hissetmen.

Gerçekten oyle. Bunu anlamana ilk okuduğumda da şaşırmıştım. Şimdi de şaşırdım. Başarısız oldugumda diğerlerinden asagida gormem büyük bir problem. Çok mahcup hissediyorum.

Bu aşağılık kompleksinden çıkman için. Hayat istisnai birkaç insan dışındakiler için kendini üzmeye, kendinden ödün vermeye değmez

Bunu son zamanlarda çok yapmaya başladım. Biri yapar mısın dediğinde bana uygun değilse hayır diyorum, artık samimiyetten sormadan is yapanlara yapmam diyorum. O üzülecek diye kendimi üzemem. Ayni sekilde o isini yaptım diye sevinecek diye de ben kendimi üzemem.

Senin şu anda geleceğe dair kaygı duyman bile bilinçli bir insan olduğunu gösteriyor. Çevrene bir bak. Seninle aynı yaşta olup ta bu kaygıları taşıyan ne kadar insan görebilirsin ? Değersiz değilsin

Dışarıda insanları görüyorum. Benim yerimde bile degil, çalışmıyor, sinavi kotu geçmiş ama gülüp eğleniyor. Eyvallah ben sınava calışıp da kotu bir sonuç getirmedim, inanılmaz üzülmeme gerek yok ama dönüp baktığımda sınava girdim ve sonucunu kotu geleceğini biliyorum. Karşımda ki biliyor ama umurunda degil. 10 insandan ikisi üçü bu tarz ince dusunuyor.

Gerçekten yargılamak istemiyorum ama "beni hayal kırıklığına uğrattın" çok ağır bir laf. Gelecek içi kaygılı, yük olmamak için çalışan, bir şeyler için emek veren birine yani sana söylenecek söz değil.

Ne yalan söyleyeyim bende oyle dusunuyorum. Araba da söyledi ve arkamdan biri bicaklasa bu kadar üzülmezdim. Sinav 1 de bitti ben 3 de hazırlanıp ise gittim. Isten yeni geldim. Bu kadar kendimi heba etmek denmez de çabalıyorken bunu söylemesi cok derinden üzdü. O belki ben iste calismayayim veya işte sınava çalışayım istiyor ama erkek çocuğuyum, erkekliğe bağlamak istemiyorum ama her akşam yemek yerken Yük hissi ister istemez geliyordu.

Sen 2. hazırlık sürecinde iş bulup çalışmış birisin. İşten gelip o yorgun halinle verimli şekilde ders çalışman gerçekten çok zor.

Isten saat 11.30 da geldim. Dinlenmek icin uyuduğumu varsayalım ve sabah 8-9 gibi uyandığımı düşünelim. Iki de tekrar gitmek icin yola çıktığımı dusunursek ve o yorgunluk ile aceleye getirirsem gerçekten hiçbir şey öğrenmem.

Bir yandan çalışıp bir yandan sınav kazanmak çok çok zor yani. Bu sene kötü geçmiş olabilir ki bana soracak olursan bu normal. 5 ay çok ciddi bir süre.

Bende oyle dusunuyorum.

Başta da dediğim gibi insanı olgunlaştıran yaşanmışlıklardır. Hepsi senin için birer tecrübe olacak.

Belki yasima gore bundan öncesi de var sadece sinav degil cok şey yaşadım fakat birçok kişi bilmiyor. Yaşımın kaldıramayacağı şeyler yaşayıp uğraşmak da yoruyor biraz. Iste ikisi de denk gelince kaçınılmaz oluyor.

Eğer düşünceler çok fazla kafanı kurcalıyorsa, aşırı düşünme kafanda tekrar tekrar kurma gibi şeyleri çok fazla yaşıyorsan aklından geçenleri bir kağıda dökebilirsin. İnan bana rahatlatır. Sonrasında o kağıda yapman gerekenleri sana bırakıyorum. Yazdıklarına göre hareket edersin

Deneyeceğim.

Biz bu sabah uyandık, hastanede uyanamayanlar oldu. Biz sağlıklıyız, bir başkası orada kanser hastası ve bir daha sağlıklı olacağının bir garantisi yok. Belki nakil bekliyor, belki yürüyemiyor, konuşamıyor... Dayanıklı olmak lazım.

Bazen sırf bu yüzden ayakta duruyorum. Ayağıma bakıyorum ve yerinde. Elime bakıyorum ve yerinde. Açıp bakıyorum bir sağlık sorunum Allah'a şükür yok. Dünyanın sonu da degil bir şeye bağlı kalmamam lazim. Bunlari kendi bünyeme enjekte etmem lazım.

Elbette yaşadıklarını küçümsemiyorum ama bunun anlamını sınav süreci geçtikten sonra, bu yoğun stres üzerimizden kalktıktan sonra anlayacağız. İnternete yazsan sınava hazırlık sürecinde

Bu yazdiklarin ilaç niteliğinde geldi. Daha üstümü çıkartmadan sana cevap verip kafamı rahatlatmak istedim. Ki oyle oldu. Şu an gerçekten rahatım denilmez ama düşüncelerim değişti. Evet bu konuda başarılı suanlik olamadım ama bu dünyanın sonu degil.

Umarım anlatabilmişimdir. Kendinle kendin arasındakilerde sana başarılar dilerim.

Çok da guzel anlattın. En az on kere bos oldugumda açtım okudum. Okudum ve dönüp düşüncelerimi değiştirdim. İstifa dilekce mi vermiştim öncesinde. Artik biraz daha kendimi zorlama zamanı. Eğer bu tarz cümleleri duymak istemiyorsam duymamak icin çalışacağım. Kendimle kendim arasında ki dis ipi kadar ince olan bağı kopartmamayi öğreniyorum. Bunlari öğrenirken de sizin yorumlarınız bana destek oluyor.

Ağzına, eline, düşüncene ve en önemlisi bana zaman ayirmana saglik hocam. İleride umarım seninle karşılaşma ve tanışma fırsatım olur. Çok kafa sisirdiysem affola. Buraya ağlamak gibi düşünebilirsin. Yolun bahtın açık olsun.

@Apandisitt
 
Son düzenleme:
Ekstra olarak şundan daha bahsetmek istiyorum. Senin şu an bu ruh halinde olma sebebin belirsizlik. Belirsizlik insanı korkutur, strese sokar. Bu benim söylediğim bişey değil. İnsan doğası böyle. Sınavın iyi geçmemiş. İşe girmişsin, çalışmışsın. Sonra ayrılmak zorunda kalmışsın çünkü şartların gerçekten kötü olduğunu ve artık çekilebilir olmadığını fark etmişsin. Bu kararı aldıktan sonra da doğal olarak kayışları koparmışsın. İleride ne iş yapıcaksın ? Artık bu otel işinin hayatını idame ettirebileceğin bir iş olmadığının farkındasın. İlk girdiğinde her şeyin senin için bu kadar korkunç hale geliceğini bilmiyordun. Sınav da kötü geçti. Nolcak şimdi ? Dostum tek bir şeye odaklanman lazım. Önceki yazımda da bahsettiğim gibi. Seni yoran, çok ciddi efor sarf eten gereken iki işi aynı anda götüremezsin. Bu düşünceler seni korkutuyor biliyorum ama bir yerden başlamak lazım. Mesela Technopat profilini inceledim biraz. Bilgisayardan görsel- video vb. düzenlemek ile ilgili bir konu başlığın var. Gerçekten istiyorsun biliyorum ama aynı durum bunun içinde geçerli. Canım ülkemin eğitim sistemi sağolsun çok çalışmak lazım bu sınav illetine. Hem ders hem görsel düzenleme aynı anda gitmez malesef. Ne istediğine gerçekten karar verip sadece bu karar doğrultusunda hareket etmek en iyi tercih olacaktır senin için. Üstelik ben bunun ailevi açıdan da seni rahatlatacağına inanıyorum. Senin bu belirsizlik durumun sadece senin değil ailenin de endişelerinin temeli. Sen kendine bir hedef belirler ve bu hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerlersen bu onlara da iyi gelecektir. Bir düşün. Çocuğun ben ne olucam telaşından sıyrılıp ciddi bir kadarar vermiş. Çabalıyor, emek veriyor ama mutlu :) Bir amaç doğrultusunda gerçekten isteyerek çalışmak... Bunun önüne bişey geçebilir mi ? Rahatlamış olmak, çok çalışmak ve sonucunda başaracağını bilmek... Bu mentaliteyle hareket edip rahatlarsan sen de fark edeceksin ki yavaş yavaş bir şeyler düzelmeye başlamış. Eğer çok istiyorsan görsel düzenleme işlerini onunla ilgili üniversite bölümlerini tercih edebilirsin. Ya da erteleyebilirsin. Sırası geldiğinde yaparsın.

Akşam müsait olursam yine cevap yazabilirim. Şimdilik kendine iyi bak.
 
Senin şu an bu ruh halinde olma sebebin belirsizlik. Belirsizlik insanı korkutur, strese sokar. Bu benim söylediğim bişey değil. İnsan doğası böyle
Hocam ilk önce yazdığını dün görmemişim. Kusuruma bakma, ikinci olarak evet. Çok kafam karışık, belirsiz bir haldeyim.
Bu düşünceler seni korkutuyor biliyorum ama bir yerden başlamak lazım.
Gerçekten öyle.
Ne istediğine gerçekten karar verip sadece bu karar doğrultusunda hareket etmek en iyi tercih olacaktır senin için.
En doğrusu ve sağlıklısı bu şekilde olucak. Deneyeceğim.
Bir amaç doğrultusunda gerçekten isteyerek çalışmak... Bunun önüne bişey geçebilir mi ? Rahatlamış olmak, çok çalışmak ve sonucunda başaracağını bilmek... Bu mentaliteyle hareket edip rahatlarsan sen de fark edeceksin ki yavaş yavaş bir şeyler düzelmeye başlamış
Bunun için çabalayacağım hocam. Rahatlamış olmayı herşeyden çok istiyorum şuan. Rahatlamaktan daha çok rahatlayacağımı bilmek bile şuan ki halimi hafifletir.
Şimdilik kendine iyi bak.
Sende kendine çok iyi bak hocam, değerli yorumun için teşekkür ederim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı