Dostum profilimde görünen yaşıma bakma 2 sene önce kendimi 18 yaşından büyük göstermek için salladığım bir tarih o. Ben de yaşıtın sayılırım. Ne yaşadığını az buçuk tahmin edebilen biri olarak sana klişeye kaçmadan birkaç bir şey söyleyebilirim:
Söze girmeden birkaç uyarıda bulunmam lazım. Az sonra söyleyeceklerimde ailene yönelik hiçbir kötülemede bulunmayacağım. Sadece sana kendi düşüncelerimi aktaracağım. Bunun da yanında ben biraz dobra bir insanım. Belki yaşımdan büyük konuşmuş olacağım, yer yer ukala bir tavır takınmışım gibi gelebilir ama senin de bildiğin üzere insan yaşla değil yaşadıklarıyla olgunlaşır. Bunları bir kenara koyarsak benim söylediklerimi umursamama özgürlüğüne de sahipsin. Artık lafa girebilirim.
Burada muhtemelen seni özgüvensizliğe iten şey başarısızlık neticesinde kendini diğerlerinden aşağıda görmen ve bu süreçte anne baban başta olmak üzere sana yardımcı olan, seni seven herkese karşı kendini mahcup hissetmen. İlk olarak sana şunu söylemek istiyorum. Herkese saygı duymak zorunda değilsin. (senin anne baban için söylemiyorum) Eğer bir anne ve bir baba anne babalık vazifelerini yerine getirmiyorsa onlara bile saygı duymak zorunda değilsin. Saygı hakedilen bir şey. Bunu sana niye söylüyorum ? Bu aşağılık kompleksinden çıkman için. Hayat istisnai birkaç insan dışındakiler için kendini üzmeye, kendinden ödün vermeye değmez. Bunların seni özgüvensizliğe itmesine izin verme. Senin şu anda geleceğe dair kaygı duyman bile bilinçli bir insan olduğunu gösteriyor. Çevrene bir bak. Seninle aynı yaşta olup ta bu kaygıları taşıyan ne kadar insan görebilirsin ? Değersiz değilsin.
Babanın lafına haklı olarak bayağı sıkılmış. Burada da şunu söylemek istiyorum. Sen anne babanın bir uzantısı değilsin. Gerçekten yargılamak istemiyorum ama "beni hayal kırıklığına uğrattın" çok ağır bir laf. Gelecek içi kaygılı, yük olmamak için çalışan, bir şeyler için emek veren birine yani sana söylenecek söz değil. Bu konuda babanı çok dinlememeni öneririm. Elbette saygısız biri ol demiyorum ama az önce söylediklerimden yola çıkarak ben şöyle düşünüyorum. Anne babalar bazen kendi dönemlerinden bizim dönemimize kadar olan süreçteki değişikliklerin farkında olamayabiliyor. Hangi durumlarda anne babanı gerçekten dinlemen gerektiği ile hangi durumlarda bu değişime ayak uyduramadıkları gerçeğini hatırlaman gerektiğini anlaman lazım.
3. kez sınava hazırlanma konusuna gelecek olursak... Sen 2. hazırlık sürecinde iş bulup çalışmış birisin. İşten gelip o yorgun halinle verimli şekilde ders çalışman gerçekten çok zor. Yani sen bu süreci hiçbir zaman sınava yönelik geçirmedin. Bu yıl kötü gelmesi elbette normal. Benim de istediğim gibi gelmedi mesela ki ben nitelikli bir lisede yatılı okumuş biriyim. Mezuan kalacağım muhtemelen. Bu yılımı kendimle baş başa şekilde derse abanarak geçirmek istiyorum. Mezuna kalıp tıp kazanmış kuzenimden örnek vermek istiyorum. 23.00 da yatıp 05.00 da kalkıp çalışmış bir insan mezun senesinde. Elbette bünyeden bünyeye öğrenme hızı-şekli değişir ama bu süreç gerçekten çok yorucu bir süreç. Bir yandan çalışıp bir yandan sınav kazanmak çok çok zor yani. Bu sene kötü geçmiş olabilir ki bana soracak olursan bu normal. 5 ay çok ciddi bir süre.
Bu süreçte psikolojik destek almış bir insan olarak söylüyorum. Çok uzatmayacağım bu bölümde. Sadece doktorumun söylediği şeyi aynen aktarmak istiyorum : İnsanların yaşanmışlıklarını silemezsin. Hayat böyle bir şey. Bunlarla birlikte yaşamayı öğrenmek lazım. Bizim (psikiyatristlerin) yaptığımız tek şey ilaçları kullanarak doğal olmayan yollarla hastaları mutlu etmek ya da yine doğal olmayan yollarla hiçbir şey hissetmelerini sağlamak." Başta da dediğim gibi insanı olgunlaştıran yaşanmışlıklardır. Hepsi senin için birer tecrübe olacak.
Eğer düşünceler çok fazla kafanı kurcalıyorsa, aşırı düşünme kafanda tekrar tekrar kurma gibi şeyleri çok fazla yaşıyorsan aklından geçenleri bir kağıda dökebilirsin. İnan bana rahatlatır. Sonrasında o kağıda yapman gerekenleri sana bırakıyorum. Yazdıklarına göre hareket edersin.
Bu bölüm biraz klişe olabilir ama yine de yazmış olayım. Az önce tıp kazanan kuzenimden bahsettim. Her yaz kendisiyle görüşme fırsatım olur. Sınav sürecinin aslında stres etmeye değmeyecek bir şey olduğundan bahsetti bana. Biliyorsun Tıp derslerinde kadavra üzerinde ders işleniyor. İnsan bir garip hissediyor kendini. Geçen sene mezun oldu kendisi. Biz bu sabah uyandık, hastanede uyanamayanlar oldu. Biz sağlıklıyız, bir başkası orada kanser hastası ve bir daha sağlıklı olacağının bir garantisi yok. Belki nakil bekliyor, belki yürüyemiyor, konuşamıyor... Dayanıklı olmak lazım. Elbette yaşadıklarını küçümsemiyorum ama bunun anlamını sınav süreci geçtikten sonra, bu yoğun stres üzerimizden kalktıktan sonra anlayacağız. İnternete yazsan sınava hazırlık sürecinde faydalanabileceğin milyon tane ücretsiz kaynakla karşılaşıyorsun. Sana yardımcı olabilecek, sana rehber olacak içerikler var. Bunların hiçbirinin olmadığı şeylerle karşılaşacaksın. Arkadaş-eş-dost seçimi, Anne babalık veya meslek hayatı. Bunların hepsini yaşayarak öğreniceksin. Bunları internette aratamazsın. Umarım anlatabilmişimdir. Kendinle kendin arasındakilerde sana başarılar dilerim.
Eve gidince bunu detaylı sekilde okuyup yanıt vereceğim hocam. Burada bu kadar emeğini boşa çıkarmayacağım. Teşekkür ederim.
Söyleyeceklerimde ailene yönelik hiçbir kötülemede bulunmayacağım. Sadece sana kendi düşüncelerimi aktaracağım. Bunun da yanında ben biraz dobra bir insanım. Belki yaşımdan büyük konuşmuş olacağım, yer yer ukala bir tavır takınmışım gibi gelebilir ama senin de bildiğin üzere insan yaşla değil yaşadıklarıyla olgunlaşır.
Hocam öncelikle yorumun icin teşekkürler. Gerçekleri bazen söylemek dobra olarak sayılmaz. Başta onu söyleyeyim. Ikinci olarak ayni yaşıt olabiliriz ama yaşadıkların daha derin hikayelerdir, daha büyük anlamlar taşır.
Burada muhtemelen seni özgüvensizliğe iten şey başarısızlık neticesinde kendini diğerlerinden aşağıda görmen ve bu süreçte anne baban başta olmak üzere sana yardımcı olan seni seven herkese karşı kendini mahcup hissetmen.
Gerçekten oyle. Bunu anlamana ilk okuduğumda da şaşırmıştım. Şimdi de şaşırdım. Başarısız oldugumda diğerlerinden asagida gormem büyük bir problem. Çok mahcup hissediyorum.
Bu aşağılık kompleksinden çıkman için. Hayat istisnai birkaç insan dışındakiler için kendini üzmeye, kendinden ödün vermeye değmez
Bunu son zamanlarda çok yapmaya başladım. Biri yapar mısın dediğinde bana uygun değilse hayır diyorum, artık samimiyetten sormadan is yapanlara yapmam diyorum. O üzülecek diye kendimi üzemem. Ayni sekilde o isini yaptım diye sevinecek diye de ben kendimi üzemem.
Senin şu anda geleceğe dair kaygı duyman bile bilinçli bir insan olduğunu gösteriyor. Çevrene bir bak. Seninle aynı yaşta olup ta bu kaygıları taşıyan ne kadar insan görebilirsin ? Değersiz değilsin
Dışarıda insanları görüyorum. Benim yerimde bile degil, çalışmıyor, sinavi kotu geçmiş ama gülüp eğleniyor. Eyvallah ben sınava calışıp da kotu bir sonuç getirmedim, inanılmaz üzülmeme gerek yok ama dönüp baktığımda sınava girdim ve sonucunu kotu geleceğini biliyorum. Karşımda ki biliyor ama umurunda degil. 10 insandan ikisi üçü bu tarz ince dusunuyor.
Gerçekten yargılamak istemiyorum ama "beni hayal kırıklığına uğrattın" çok ağır bir laf. Gelecek içi kaygılı, yük olmamak için çalışan, bir şeyler için emek veren birine yani sana söylenecek söz değil.
Ne yalan söyleyeyim bende oyle dusunuyorum. Araba da söyledi ve arkamdan biri bicaklasa bu kadar üzülmezdim. Sinav 1 de bitti ben 3 de hazırlanıp ise gittim. Isten yeni geldim. Bu kadar kendimi heba etmek denmez de çabalıyorken bunu söylemesi cok derinden üzdü. O belki ben iste calismayayim veya işte sınava çalışayım istiyor ama erkek çocuğuyum, erkekliğe bağlamak istemiyorum ama her akşam yemek yerken Yük hissi ister istemez geliyordu.
Sen 2. hazırlık sürecinde iş bulup çalışmış birisin. İşten gelip o yorgun halinle verimli şekilde ders çalışman gerçekten çok zor.
Isten saat 11.30 da geldim. Dinlenmek icin uyuduğumu varsayalım ve sabah 8-9 gibi uyandığımı düşünelim. Iki de tekrar gitmek icin yola çıktığımı dusunursek ve o yorgunluk ile aceleye getirirsem gerçekten hiçbir şey öğrenmem.
Bir yandan çalışıp bir yandan sınav kazanmak çok çok zor yani. Bu sene kötü geçmiş olabilir ki bana soracak olursan bu normal. 5 ay çok ciddi bir süre.
Bende oyle dusunuyorum.
Başta da dediğim gibi insanı olgunlaştıran yaşanmışlıklardır. Hepsi senin için birer tecrübe olacak.
Belki yasima gore bundan öncesi de var sadece sinav degil cok şey yaşadım fakat birçok kişi bilmiyor. Yaşımın kaldıramayacağı şeyler yaşayıp uğraşmak da yoruyor biraz. Iste ikisi de denk gelince kaçınılmaz oluyor.
Eğer düşünceler çok fazla kafanı kurcalıyorsa, aşırı düşünme kafanda tekrar tekrar kurma gibi şeyleri çok fazla yaşıyorsan aklından geçenleri bir kağıda dökebilirsin. İnan bana rahatlatır. Sonrasında o kağıda yapman gerekenleri sana bırakıyorum. Yazdıklarına göre hareket edersin
Deneyeceğim.
Biz bu sabah uyandık, hastanede uyanamayanlar oldu. Biz sağlıklıyız, bir başkası orada kanser hastası ve bir daha sağlıklı olacağının bir garantisi yok. Belki nakil bekliyor, belki yürüyemiyor, konuşamıyor... Dayanıklı olmak lazım.
Bazen sırf bu yüzden ayakta duruyorum. Ayağıma bakıyorum ve yerinde. Elime bakıyorum ve yerinde. Açıp bakıyorum bir sağlık sorunum Allah'a şükür yok. Dünyanın sonu da degil bir şeye bağlı kalmamam lazim. Bunlari kendi bünyeme enjekte etmem lazım.
Elbette yaşadıklarını küçümsemiyorum ama bunun anlamını sınav süreci geçtikten sonra, bu yoğun stres üzerimizden kalktıktan sonra anlayacağız. İnternete yazsan sınava hazırlık sürecinde
Bu yazdiklarin ilaç niteliğinde geldi. Daha üstümü çıkartmadan sana cevap verip kafamı rahatlatmak istedim. Ki oyle oldu. Şu an gerçekten rahatım denilmez ama düşüncelerim değişti. Evet bu konuda başarılı suanlik olamadım ama bu dünyanın sonu degil.
Umarım anlatabilmişimdir. Kendinle kendin arasındakilerde sana başarılar dilerim.
Çok da guzel anlattın. En az on kere bos oldugumda açtım okudum. Okudum ve dönüp düşüncelerimi değiştirdim. İstifa dilekce mi vermiştim öncesinde. Artik biraz daha kendimi zorlama zamanı. Eğer bu tarz cümleleri duymak istemiyorsam duymamak icin çalışacağım. Kendimle kendim arasında ki dis ipi kadar ince olan bağı kopartmamayi öğreniyorum. Bunlari öğrenirken de sizin yorumlarınız bana destek oluyor.
Ağzına, eline, düşüncene ve en önemlisi bana zaman ayirmana saglik hocam. İleride umarım seninle karşılaşma ve tanışma fırsatım olur. Çok kafa sisirdiysem affola. Buraya ağlamak gibi düşünebilirsin. Yolun bahtın açık olsun.
@Apandisitt