Bu belki bana bir bakış açısı gibi olabilir ama belirtmek isterim, hayat sadece üzülmek üzere proglamlanmış bir işkence aleti midir? Eğer öyle olsa iyi veya kötü kavramının olmasının ne anlamı kalırdı? Hayat çeşitlidir, çeşitli olanları sever, onları değerlendirebileni sever, tekdüze olmak elbette uyumsuzluğa sebep olur, demek istediğim üzülmek her şeyin böyle olmasını gerektirmez, gerektiremez de zaten çünkü mantığa aykırı bu. Her insanın kabul ettiği bir ortak nokta da var ki şükretmek iyi şeylerin çoğalmasına sebep olur.
Kısacası her anın, her saniyenin altın bir para gibi olduğunu düşündüğümüzde o zaman o saniyeleri daha güzel geçirmek için motivasyonumuz da olur, kötü ya da iyi şeyleri daha da iyi geçirebiliriz.
Dediğim gibi bu benim düşüncem, herkesin anlayışı farklıdır, bu yüzden umarım en hayatımızı en güzel geçirebilelim dileğiyle.