Hırsızlar Cenneti - Fantastik Kurgu - 1. Bölüm

Katılım
12 Aralık 2019
Mesajlar
11.078
Makaleler
10
Çözümler
26
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
1629725775808.png



3 Mart 4. Çağ 203 Yılı... Skyrim, Riften Şehri...

"Lonca için yüklü miktarda para toplamam gerek." dedi gölgelerin içindeki adam sonra ekledi. "Şayet bir şeyler gönderemezsem, bizzat kendi adamlarımla problem yaşarım." "O zaman bir yardım eline hayır demezsiniz gibi görünüyor." dedim. "Bu bir teklif mi? Doğrusunu söylemek gerekirse, evet gerçekten demeyiz." dedi ve ekledi. "Eğer yardım etmeyi düşünüyorsan, pastadan sana da bir parça kesebilirim."

"Karşılığında bana ne vereceksin.?" diye sordum. " "Şey, eline cebin dolsun diye birkaç sikke atarım. Ayrıca istersen benden işine yarayacak bir iki şey de öğrenebilirsin." dedi sonra ekledi. "Ne demişler "Bir adama balık ver tüm gün boyunca koksun, ona bir olta ver sana sürüyle balık tutsun." " "Bana balık tutmayı öğretmek mi istiyorsun.?" diye araya girdim. "Lafın gelişi, sana balık tutmayı öğreteceğim ama altından olanları...Yani senden usta bir yankesici yapabilirim." dedi.

"Benden sana bir abi tavsiyesi, liderimiz Brynjolf'u bul ve Hırsızlar Loncasına katıl." dedi. "İş nedir?" diye sordum. " "Hmm... Rehin Karides adında bir tefeci dükkanı." dedi sonra ekledi. "Sahibi Bersi Balel adında bir herif. Kısa sürede büyüdü ve şu an da iyi iş yapıyor. Milletin üzerinden geçiniyor ve ceplerini ağzına kadar septimle dolduruyor." "Eee, yapmam gereken nedir.?" diye sordum. "Mevkibeyi Laila Yasakoyucu başa geçtiğinden beri, Bersi Lonca'ya olan borçlarını ödemiyor." dedi sonra ekledi.

"Kendine Dişi Aslan Mjoll adında yabani karının teki bir koruma tutmuş ve sadece Laila'ya vergi veriyor. Peki ya Hırsızlar Loncasının payı ne olacak? Birisinin bize ödeme yapılmasını garantilemesi gerek." "Altınını getireceğim." dedim. "Güzel, ona halen Riften'de kimin borusunun öttüğünü gösterme zamanı gelmişti." dedi sonra ekledi. "Ama bu kolay olmayacak. Bersi kendi isteğiyle ödeme yapmayacaktır. Koruması yanındayken değil. "

"Bersi'nin ne kadar borcu var.?" diye sordum. "Bize çok sıkıntı çıkardı ve borcunu geciktirdi. Sadece bunun için bile en az 500 septim borcu var." dedi sonra ekledi. "Parayı almayı başarabilirsen yarısı sende kalabilir." "Ondan altını ne şekilde almam gerekiyor.?" diye sordum. "Doğrusu umurumda değil. Onu pataklarsan, muhtemelen parayı hemen alabilirsin." dedi sonra ekledi. Ama sakın onu öldürme. Altın yumurtlayan tavuğu kesmenin anlamı yok, ayrıca bu Mevkibeyini peşimize takar. Ama korumasına bir ders vermenin zararı olmaz."

"Bir tavsiyen var mı.?" diye sordum."Bersi'nin tepesine çökeceksen, ona korumasıyla aynı anda bulaşmamaya dikkat et. Karı kafayı bize takmış ve hırsızları öldürürken ekstra özen gösteriyor." dedi sonra ekledi. "İcablarına teker teker bakarsan daha iyi olur. Mümkünse onları kışkırtmaya çalış, dövüşü onlar başlatmış olsun ve böylece kimse müdahale etmez. Eğer sen başlatırsan şehir muhafızlarıyla başın derde girer ve sonra bir bakmışsın kendini zindanda fareleri sayarken buluvermişsin."

Delvin Mallory adındaki bir hırsız benden kasabada Rehin Karides adında bir tefeci dükkanını işleten Bersi Balel'den Loncanın vergilerini tahsil etmemi istedi.

Görkemli elf zırhının içinden "Bekle!" dedi Kuzeyli yabancı, önümü keserek, ben Riften kasabasının caddelerinde yürürken sonra sözüne devam etti.

"Seni Delvin Mallory ile konuşurken gördüm." dedi, sorgulayıcı bir bakışla sonra ekledi. " Bunu inkar ediyor musun.?" "Hayır," dedim tedirgin bir ses tonuyla sonra ekledim. " Peki sen kimsin.?"

"Ben Unmid Karayak, Mevkibeyi Laila Yasakoyucu'nun yaveriyim." dedi ve ekledi. " Ve sen de kimlere bulaştığına dikkat etmek isteyebilirsin."

"Delvin hakkında ne biliyorsun.?" diye sordum. "Hırsızlar Loncasına mensup adamlardan biridir. Acımasızdır, içlerinden çoğunun olduğu gibi. Çalarlar, yalan söylerler ve gaspederler." dedi omuz silkerek ve ekledi. "Onlardan uzak dur."

"Hırsızlar Loncası konusunda ne yapıyorsunuz." diye sordum. "Kasabanın içerisinde onları delikteki bir fare gibi köşeye sıkıştırıyoruz. Kasabanın dışında ise Mevkibeyi Laila Yasakoyucu onları yavaşça kendi pislikleri içinde boğuyor, adamsız, altınsız ve yiyeceksiz bırakıyor." dedi sonra ekledi.

"Şu anda Ulfric Skyrim'in Ulu Kralı olarak Solitude şehrindeki Mavi Saray'ın tahtında oturuyor olsa bile iç savaş hala tam manasıyla bitmiş sayılmaz. Yoksa her birisinin kellesini alıp kargılara geçirirdim. İhtiyacım olan bir düzine muhafız ve böylece Sıçanyolu'na ilerleyebilir ve hepsini kılıçtan geçirip, bu işi kökten çözebilirdik. Tek başıma da gidebilirim fakat saraydaki görevlerim buna izin vermiyor.

Mevkibeyimizin hayatına karşı türlü teşebbüsler var, Karanlık Kardeşlik mi yoksa İmparatorluk sempatizanları casusları mı olduklarını bilemeyiz, saldırının nereden geleceğini kestirmek güç. Onların başarısız olmalarını garantilemek için şehir muhafızları ile birlikte çalışıyoruz. Anlayacağın Mevkibeyinin son savunma hattı benim ve ona bir şey yapmalarına canım pahasına asla izin vermem. İyi bir amaç uğruna olsa bile sarayı korumasız bırakacak lüksüm yok."

"Sıçanyolu nedir?" diye sordum. "Kasabanın altındaki eski bir lağım sistemi, oraya Lonca'nın saklanma yeri olarak kullandığını herkes bilir." dedi ve ekledi. "Mevkibeyi Laila Yasakoyucu kasabamızın, Hırsızlar loncası'nın etkisinden temizlenip, kurtulmasını sağlamak için çalışmalar yürütüyor. Ondan sonra lağımda kalanları çürüyüp geberir ya da dağılırlar."

"Delvin'nin işini bitireceğiz ve ardından sıra Brynjolf'a gelecek." dedi kendinden emin bir duruşla. "Size yardım edersem karşılığında ben ne alacağım.?" diye sordum. "Bize yardım etmek senin görevin. Mevkibeyi Laila Yasakoyucu'ya hizmet etmek senin için yeterli bir ödül olmalı." dedi sonra ekledi. "Ama, elbette Mevkibeyimiz ona yapılan hizmetleri ödüllendirir, yaptıklarının karşılığında çil çil septimle dolu bir kese alacaksın."

"Neden Hırsızlar Loncası adamlarını kollarından tutup kasabadan dışarı atmıyorsunuz.?" diye sordum. "Denemedik mi sanıyorsun? Yine bir şekilde içeri girmeyi başardılar. Altımızdaki lağımda sıçanlar gibi yuvalanmışlar." dedi sonra ekledi. O yüzden, şimdilik yüzeyde işlerini bitireceğiz. Söyle bana bir sıçan mı olmak istiyorsun, yoksa bir sıçan avcısı mı? Kimin tarafında olduğuna karar versen iyi olur. "

"Delvin için ödül ne kadar.?" diye sordum. " 1000 septim ve Mevkibeyimizin minnettarlığı." dedi. "Hizmetinizdeyim o zaman. Size nasıl yardımcı olabilirim." dedim. "Delvin'in ne planladığını bilmem gerek. Dikkatli ve kurnaz biri ve takip edildiğini biliyor." dedi sonra ekledi. " Eminim şu an da bir şeylerin peşinde. Onunla konuştuğuna göre. Belki de planlarından haberdarsındır. Böylece onların sıçan deliklerinden birini daha kapatabiliriz."

"Delvin tefeci Bersi'den haraç kesmek istiyor." dedim. "Ve onun adına bunu senin yapmanı istiyor. Haklı mıyım.?" dedi. "Doğru ve görünüşe göre Bersi kasaba halkını söğüşlüyor ve Lonca üyeleri de ganimetten pay istiyor." dedim. "Evet bir süredir Bersi'ye dair içimde kötü bir his vardı." dedi. "Hırsızlar Loncası altına sıkışmış durumda ve altın olmazsa onunkiler Delvin'i asıp kurumaya bırakacak." dedim. "O halde beklediğim fırsat bu." dedi sonra ekledi.

"Delvin adına çalışıyormuş gibi yap ve Bersi'den altını al. Sonra bana ver. Bende gerçek sahiplerine dönmesini sağlayacağım." "Delvin Loncanın parasını alamazsa..." dedim "Aralarında çıkacak büyük bir kargaşaya sebep oluruz."

Mevkibeyinin yaveri Unmid Karayak benden Delvin adına çalışıyormuş gibi yapıp Bersi'den alacağım haracı Delvin yerine ona getirmemi istedi.

"Demek sen kiralık bir korumasın.?" diye sordum. " "Kesinlikle." dedi Mjoll. " "Kimi koruyorsun.?" diye sordum. "Bersi Balel." dedi. "Kimden?" diye sordum. "Bersi başının belaya girmesini istemiyor. Bedavacılardan ve Hırsızlar Loncasından." dedi sonra ekledi. "Gerçi Bersi'ninde onlardan farkı yok al birini vur ötekine. Ancak en azından yüklü miktarda cebime para giriyor ve en önemlisi bu sayede de Hırsızlar Loncasının işlerine çomak sokmuş oluyorum."

"Anladığım kadarıyla Hırsızlar Loncasından nefret ediyorsun.?" diye sordum. " "Halkın kalan son bir lokmasını alıncaya kadar ellerinden geleni yapıyorlar." dedi sonra ekledi. "Bu pislikler için Sıçanyolu bile fazla iyi bir yer. Kasabamıza kendi içlerindeki yolsuzluğu, yalanları ve hilebazlıklarını bulaştırdılar. Yüce Talos'a şükürler olsun ki nihayet Mevkibeyimiz bu sorun hakkında çalışmalara başladı."

"O zaman biraz dövüş pratiği yararlı olur." dedim. "Sen ne? Benimle dövüşmek mi istiyorsun? Burada? Şimdi.?" dedi. "Elbette hadi." dedim. "Neden olmasın, yapacak daha iyi bir işim yok zaten." dedi. "Lütfen bana bir iyilik yap ve Bersi'ye böyle yenildiğimi anlatma. Yoksa işimi kaybederim.!" dedi. "Merak etme söylemem." dedim. "Ben Bersi Balel. Rehin Karides'e hoş geldiniz." dedi sonra ekledi. "İhtiyacın bir şey varsa, ne olursa ben sana bulurum."

"Hırsızlar Loncasına vergini vermemişsin.?" diye sordum. "Daha çok beklerler. Para falan ödemiyorum.!" diye gürledi. "Bu hoş olmadı değil mi.?" diye sordum. "Tehdit miydi bu şimdi? Sence ben neden Mjoll'u yanımda tutuyorum? Kara kaşına kara gözüne vurulduğumdan değil. Beni koruması için para alıyor ama bu işi zevk için yapıyor "hırsız öldürmek" onun için bir spor gibidir. " dedi.

"Yani ödemeyecek misin ? Son sözün bu mu.?" diye sordum. "Evet ödeme yok.!" "İyi. O halde ben de zorla alırım." dedim. "Göreceğiz bakalım... MJOLL!!!." diye bağırdı. "Onun icabına çoktan baktım." dedim. "İş şimdi kişisel bir hal aldı! Madem istiyorsun altınları gel de al.!" dedi.

"Tamam! Tamam... Canımı fena yaktın. Seni alçak haydut! İnsanların geçinmesine yardımcı olmaya çalışan dürüst bir iş adamının parasını çaldın.!" dedi. "Bir başkasının yoksulluğu üzerinden geçinmek, bahsettiğin "Yardım sever, dürüst iş adamı" tanımına pek uymuyor." dedim sonra ekledim. "Sefil canını almadığıma şükret."

Bersi Balel'den haracı aldıktan sonra Unmid Karayak'ın yanına gittim.

"İşte Bersi'nin altınları." dedim. " "Mükemmel bir iş çıkardın." dedi "Eee, benim planındaki diğer rolüm nedir.?" diye sordum. "Delvin, Lonca'nın Maven Karafunda ile olan ortaklığının bittiğini öğrenmeli." dedi ve ekledi. "Bu onun Lonca içindeki sorunlarını katlayacaktır." "Maven Karafunda kim?" diye sordum." Maven karafunda Skyrim'deki en büyük ve karlı işletmenin sahibidir, yani Karafunda Şaraphanesi'nin." dedi ve ekledi.

"Konuyu dağıtma, asıl meselemiz bu değil. Lonca'nın Maven Karafunda sayesinde hala Riften kasabasında biraz desteği var. Bu faktörü ortadan kaldırırsak zaten organize olmakta zorlandıkları bu zamanlarda Lonca üyeleri bel bağladıkları tek şeyide kaybedecek ve tamamen içeriden parçalanacaklar."

"Delvin'e söylememi mi istiyorsun.?" diye sordum. "Evet ve ona haraç altınlarının Mevkibeyi Laila Yasakoyucu'nun elinde olduğunu söyle." dedi ve ekledi."Eğer bela aramıyorsa, kasabayı sonsuza dek terk etmesi için bu yeterli olmalı."

"Delvin neden bu yüzden burayı terk etsin ki.?" diye sordum. " Mevkibeyi Laila Yasakoyucu'nun kasabasında onun ne işler çevirdiğini biliyor oluşu ve bunun yanında, ayrıca Lonca üyelerine hasılatın nereye gittiğini de açıklamasını yapmak zorunda olmasından dolayı, zavallı Delvin iki taraftan da sıkışacak. Neredeyse ona acıyacağım. Buralarda Delvin'nin yaşayacağı duruma cuk diye oturan bir laf vardır. "Hırsızlar her zaman kaçar" "

Mevkibeyi Laila Yasakoyucu'nun yaveri Unmid Karayak, Delvin Mallory'un Riften'i bir daha dönmemek üzere terk etmesini istiyor. Benden Delvin'e Lonca'nın Maven Karafunda ile olan ortaklıklarının bittiğini ve paranın Mevkibeyin'nin elinde olduğunu söylememi istedi.

"Maven ile aranızda olan ortaklık bitti ve altınlar Mevkibeyinin elinde." dedim. "Onlara altınları sen mi verdin.?" dedi Delvin ve ekledi. "Bundan sonra kendine bir koruma edinmeyi düşünsen iyi olur."

"Şimdi ne yapacaksın?" diye sordum. "Gidip bu karışıklığı Brynjolf'a anlatmalıyım ve sen de sürünerek hangi delikten çıktıysan oraya doğru ikileyebilirsin." dedi Delvin öfkeli bir ses tonuyla.

Delvin ile konuştuktan sonra Unmid'in yanına geri döndüm.

"Delvin kesinlikle kaçacak, bundan eminim. İşi batırdığını Lonca'ya açıklamasına imkan yok. Diyelim ki bunu yapacak cesareti kendinde buldu, Lonca onu bu saatten sonra yaşatmaz." dedim.

"Tebrikler, doğru tarafı seçtiğini gördüğüme sevindim. " dedi yüzünde bir tebbesüm ile. "Aslında bana pek seçme şansı vermedin ama yapılacak şey bu gibi görünüyordu." dedim şikayet edercesine. "Güzel, çünkü aksi taktirde seni öldürmek zorunda kalacaktım ve gerçekten bu çabaya girmeyi istemiyordum." dedi şakacı bir tavır ve tehditkar bir tonla sonra ekledi.

"Bana yardım ettiğini Laila'ya bildireceğim ve işte bu da dolgun ödülün içinde 1000 septim var sakın boşa harcama." "Mevkibeyiyle ne zaman görüşeceğim." diye sordum. "O kadar hızlı değil. Öncelikle benim güvenimi kazanmalısın." dedi...
 

Yeni konular

Geri
Yukarı