Homofobi Nedir?

13314

Kilopat
Katılım
10 Şubat 2014
Mesajlar
623
Çözümler
3
Homofobi ile ilgili psikolojik araştırmaların senelerdir sürdüğünü biliyoruz. Bu kez işin nörolojik kısmını merak eden bilim inşaları, homofobi ve insan zekâsı üzerinde araştırmalar yaptı. Biz bilimin yalancısıyız! İşte, homofobi ile düşük zekâ arasında bağlantı olduğunu kanıtlayan çalışma!

Homofobi Nedir?

Homofobi, dar anlamda eşcinselliğe olan nefret anlamına gelmektedir. Eşcinselliğe karşı nefret, ayrımcılık ve hoşnutsuzluk besleyen kişilere homofobik denir. Başlangıçta “homoseksüellere yakın mesafede olma korkusu” olarak tanımlanan homofobi, günümüze nefret anlamı da taşıyan tehlikeli bir kavramdır. Araştırmacılar homofobi ile düşük zekâ arasında bağ kuran bir araştırma sundular. Peki, homofobi ile düşük zekâ arasında bağlantı olduğunu kanıtlayan çalışma nedir?

Homofobi İle Düşük Zekâ Arasında Bağlantı Olduğunu Kanıtlayan Çalışma

Avustralya’nın Queensland Üniversitesinde gerçekleştirilen çalışmalarda, homofobi ve düşük zekâ arasında bir bağ tespit edilmiştir. Daha önce de yıllarca süren bu araştırmalar, Queensland Üniversitesi tarafından bir adım öteye götürülmüştür. Bu çalışma ile birlikte özellikle Amerika Birleşik Devletleri dışındaki yaşam alanlarında ilk kez homofobi ve düşük zekâ bağlantısı incelendi.

Daha önceki çalışmalarda düşük zekâ ile önyargılı olmanın bağlantılı olduğu biliniyordu. Bunu da dikkate alarak yoğun çalışmalar sonucu bir anket ortaya çıkarıldı. Bu anket Avustralya’da yaklaşık 12 bin kişiye uygulandı. Ankette özellikle katılımcıların bilişsel yeteneklerini ölçmeye yönelik sorular kullanıldı. Bir yandan zekâ seviyeleri ölçülürken diğer yandan homofobi ile bağlantısı anlaşılmaya çalışılıyordu. 1 ve 7 arası rakamlar ile derecelendirilen anket sonuçları değerlendirildi.

Çalışma Sonucu

Homofobi ile düşük zekâ arasında bağlantı olduğunu kanıtlayan çalışmanın sonucu Intelligence dergisinde yayınlandı. Çıkan sonuca göre bir insanın zekâsı ne kadar düşük seviyedeyse eşcinselliğe olan önyargısı o kadar yüksek oluyordu. Yani düşük zekâ seviyesi ile önyargılı olmak bağlantılıydı. Ayrıca bu çalışma ile düşük zekâ seviyesi ile eşcinselliğe karşı önyargı ve eşitlikçi olmayan tavırlar da ortaya konmuş oldu. Katılımcılarda gözlemlenen, ne kadar düşük zekaya sahipse, eşcinsel çiftler için eşit haklar konusunda o kadar katı oldukları görülmüştür.

Bir başka araştırmaya göre ise homofobisi olan insanların psikolojik rahatsızlığa sahip olduğu ve bunun tedavi edilmesi gerektiğine karar verildi. Bu bilginin kaynağı da bu sitede yer almakta: Researcher suggests that homophobia is a 'disease to be cured'
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bence kanitlanmamis, gozlemlenmis sadece.
Anket bazli bilimsel calismalar korelasyonu belirli bir sample space de gosterir yalnizca.
Antep’te anket yaparsaniz zeki insanlarin aci yemek sevdigi ile ilgili bir bulguya rastlayabilirsiniz.
Genis skalada bu hicbir sey ispatlamaz.
 
Son düzenleme:
Homofobik değilim ancak kimse kusura bakmasın, hormonsal bir sıkıntı ya da psikolojik bir travma yok ise eş cinsellik bana göre sapkınlıktan başka bir şey değildir. Kaldı ki zeka seviyesi (IQ) çok yüksek olmasına rağmen homofobik olan tanıdıklarım var. İstisnalar kaideyi bozmaz ancak bu durum herkes için mutlak geçerli değil. Ancak yine de karışmaya hakkım yok. Kendi tercihleri. Hocam ayrıca 12 bin kişi dememiş 551 üniversite öğrencisi demiş. Kaldı ki bu sayı genel bir yargı için çok az.
 
Homofobik değilim ancak kimse kusura bakmasın, hormonsal bir sıkıntı ya da psikolojik bir travma yok ise eş cinsellik bana göre sapkınlıktan başka bir şey değildir. Kaldı ki zeka seviyesi (IQ) çok yüksek olmasına rağmen homofobik olan tanıdıklarım var. İstisnalar kaideyi bozmaz ancak bu durum herkes için mutlak geçerli değil. Ancak yine de karışmaya hakkım yok. Kendi tercihleri. Hocam ayrıca 12 bin kişi dememiş 551 üniversite öğrencisi demiş. Kaldı ki bu sayı genel bir yargı için çok az.
Valla asıl sen kusura bakma da bizim toplum yancı Yeni Şafak'ın geçenlerde 3-5 profesör(!) adı altında "eşcinsellik doğuştan değildir yalanı." adlı Youtube videosunu asıl doğrular olarak kaile alıyorsa 551 insanın dediklerini bir hayli doğru saymaları lazım. Ayrıca o profesörler sadece Türkiye'yi temsil ediyorken söz konusu üniversiteler tüm dünya çapında araştırma yapan ve o şekilde temsil gören kişilerden oluşuyor.

Konuya gelecek olursak, insanlar her zaman kendinden farklı olanları algılamakta zorluk çeker. Bunu yapan şey de zihindir aslında. Beyindeki amygdala dediğimiz kısım, çoğunluktan yana olmaya zorlar seçimleri çünkü insanda ancak o şekilde güvende kalacağı duygusunu yaratır. İnsanlar dışarıda beden engelli kişiler gördüğü zaman da uzak kalmayı seçiyor, zihinleri o engelli olanların görünüşünü çekici bulmuyor. Bu durum azınlık olan eşcinsellere karşı da böyle.

Son olarak da eşcinselliğin sapkın olduğuna ne sen ne de başkası karar verebilir. Kur'an'ı da öne atma mümkünse, herkes islama inanmak veya islamiyet düşüncelerine göre yaşamak zorunda değil. Bu ülkede hristiyanı da var, musevisi de var, yahudisi de var, ateisti de var. Kimse kimseye kendi inanç ve düşüncelerini dayatamaz. İslama göre yorumlanacak olsa bile dışarısı ölümlerle, tecavüzlerle ve en büyük pisliklerle doluyken, her insan günahkar olacak aşırı büyük şeyler yapıyorken iki insanın birbirini karşılıklı olarak sevip topluma hiçbir zarar vermeden yaşam sürmesini günahkarlık olarak görmemek gerekir. En basitinden sigara içenlerin sayısının haddi hesabı yok ve insanlar sigara içerek kendilerini yavaşça zehirliyor ve kendilerini ölüme hazırlıyor. Allah'ın kendisine teslim ettiği tamamen sağlıklı olan vücuda ve emanete ihanet ediyorlar. Bu günah ve zarar dolu durum normalleşmişken, herkes patır kütür sigara içiyorken ve bu günahı işliyorlarken gelip eşcinseller hakkında yorum yapmasınlar mümkünse. Onlar bir şeye zarar bile vermiyor.
 
Son düzenleme:
Önce bir okusaydınız keşke. Çalışma kanıtlanmamış. İnsanlar fikirlerine katılan her şeye atlamasalar yalan haberler çok daha az olurdu.

Bununla birlikte, çalışmanın bazı önemli sınırlamaları vardır. İlk olarak, bir anket kullanılarak yapılan herhangi bir çalışma, sonuçların insanların nasıl yanıt verdiğine bağlı olduğu anlamına gelir; bu, her zaman gerçekten nasıl hissettiklerini tam olarak yansıtmaz. Örneğin bu çalışma, aslında homofobik olan tüm insanlar hakkında değil, homofobileri hakkında en açık sözlü olan insanlar hakkında istemeden sonuçlar çıkarıyor olabilir. İkincisi, tüm bu sonuçlar çok sınırlı bir örneğe dayanmaktadır; genel popülasyondaki eğilimlerin, 551 İtalyan öğrenciden oluşan bir örneklemde bulunan eğilimlerle aynı olmayacağı çok muhtemeldir.

There are some important limitations to the study, however. First, any study done using a survey means the results rely on how people answer, which won't always perfectly reflect how they truly feel. This study, for example, could inadvertently be making conclusions about the people who are most forthcoming about their homophobia, rather than about all people who are actually homophobic. Second, all these conclusions are based on a very limited sample; it's highly likely that trends in the general population won't be the same as the trends found within a sample of 551 Italian students.
 
Ayrıca, alttaki haber linkinde;

"Researcher suggests that homophobia "disease to be cured""

"Araştırmacılar homofobinin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olmasını öneriyor."

Seklinde girip, en sonunda;

"While the study itself makes no mention of homophobia as a "disease," it did find some evidence supporting the idea that it may be, in part, pathological."

"Çalışmanın kendisi homofobinin bir hastalık olduğuna işaret etmese de kısmen patolojik olabilme ihtimalini destekleyen bazı kanıtlar buldu."

Demesi "manipülatif haber nasil yapılır?"a güzel bir örnek teşkil etmektedir.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı