Hububat İthalatı

Ali Güngör dedi:

Arazisi olup da boş bırakan çok, mazotu çikartamıyorum diyor adam. Diyecek lafım yok buna.

Genişletmek için tıkla...

Hocam 3 yıldır çayı hasat etmiyoruz, buğday tarlalarımızı da 4-5 senedir. Mazot falan değil işçi yok işçi. Gürcü bile kabul etmez oldu işi. İstanbul'dan nasıl gideyim ben tarlama. Toplasan da toplanmaz tonlarca ekin var.

Octagon dedi:

Yanlış anlamayın ama çiftçi olmak için üniversite okuyup yüksek lisans yapmaya gerek yok. Hatta köyde doğmuş veya bitkilerle ilgilenmeyi sevsen bile bir şeyler yapabilirsin. Yönetici konusunda size katılıyorum. Köyden şehire taşınmayı değil de şehirden köye gitmeyi veya köyde kalmaya teşvik etmeleri lazım.

Genişletmek için tıkla...

Çiftçilik için tam tersine bilgili olmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bir insan kafasına göre ekip biçerse mi yoksa kullandığı gübrenin ve toprağının kalitesine önem gösterirse mi daha iyi olur?

Hububat ithalatı nedir yav? Hani bu ülke tarımda bir numaraydı? Ülke ihtiyacı olmasa bile alıyor. 2006 yılında mesela, ambarlar ful pirinç doluyken ithalata başvurulmuş.

Octagon dedi:

Allah rızası için biri bana bunu açıklasın. Ülkemizde yetişebilen şeyleri neden yurtdışından alıyoruz? Nüfus arttı diyeceksiniz peki neden üretim artmıyor? Daha çok nüfus daha çok işgücü demektir. Mercimeği Kanada'ya satarken şimdi onlardan alıyoruz. Koskoca tarıma elverişli araziler varken neden buğdayı ithal ediyoruz? Neden ülkemizde hayvancılık için o kadar yer varken biz gidiyoruz et alıyoruz? Neden yurtdışından gelene vergi indirimi yapılıyor da ülkemizden yetişene, üretilene vergi indirimi yapılmıyor?

Genişletmek için tıkla...

Çünkü o arazilerin üzerlerinde IPhone, Samsung, Asus markalarını doya doya satan AVM'ler yapıldı. Siteler yapıldı. Rant lazım neticede değil mi ? (!)

Yanlış anlaşılmasın bu markalarla alıp veremediğim yok. Mesele farklı.

Ali Güngör dedi:

Kaynak: Gümrük sıfırlandı, üreticiler tepki gösterdi ayrıca tarım haber sitelerini de takip ediyorum.

Genişletmek için tıkla...

Gümrükle soksan halka pahalıya nasıl satacan?

Hiç kimse kusura bakmasın bunu biz kendimiz istedik kendimiz çekeceğiz. Önce fındığı, çayı tepki olsun diye yollara döküp sonra seçim günü Ehven-i Şer deyip halen malum zihniyete oy atılmaya devam ederse sonuç kaçınılmaz olur. Kurunun yanında yanan yaşlara lafım yok. İktidar, biz ne yaparsak yapalım halk yine bizi seçer düşüncesine karşılık onlara bir ders vermek gerekti. O tren maalesef kaçtı.

Enflasyondan, ekonomiden anlamayanlar ülkeyi yönetirse böyle olur. Adam dolar artıyor banane diyor, cahil bu enflasyon demek, enflasyon ise malların maliyetinin artması demek, kişi başı gelirin düşmesi demek. Devlet enflasyon diye bir şeyi bilmiyor, sanki çiftçiler kafasına göre zam yapıyor algısı oluştururulup, çiftçiyi cezalandırmak için ithal ediyor, fiyatlar düşsün diye. Fiyatlar düşerse bu çiftçilik iyice bitecek, artık dedikleri gibi ileride köprü yeriz bu gidişler, kanal İsatanbul'u da yiyebiliriz alternatif olarak.

Sertaç Ƨarı dedi:

Hocam 3 yıldır çayı hasat etmiyoruz, buğday tarlalarımızı da 4-5 senedir. Mazot falan değil işçi yok işçi. Gürcü bile kabul etmez oldu işi. İstanbul'dan nasıl gideyim ben tarlama. Toplasan da toplanmaz tonlarca ekin var.

Genişletmek için tıkla...

Ülkenin her yerinde sömürü sitemi hakim olursa bulunmaz tabi. Devlet baskı yapıyor fiyatlar düşsün diye, fiyatlar düşerse sen de az ücret vermek zorunda kalırsın isçiye. Af edersin ama kimse güneşin baharında az ücrete çalışmak istemez, gider çaycılık yapar daha iyi. Ülkenin her yerinde emek sömürüsü var ne yazık ki. EĞİTİM EĞİTİM EĞİTİM BAŞKA ÇARESİ YOK!

Bir abim geçen gün bir kitaptan bahsetmişti. Dünyada hayat bitiyor, uzaya yerleşiyoruz. Bir taraf solcu, bir taraf sağcı; solcu olanlar tarıma yöneliyor, sağcı olanlar teknolojiye. Adamlar tarım ürünlerini teknolojik ürünlerle takas ediyorlar.

Bir gün dank ediyor, solcular diyor ki biz bunlara yemek vermezsek açlıktan ölürler ama teknoloji olmadan da yaşarız. Verdikleri tarım ürünü başına daha çok teknolojik ürün alıyorlar ve giderek daha üstün pozisyona geliyorlar.

Kitap kısaca şunu özetliyor, tarımı olmayan bir toplum hiçtir ve hiç kalır.

Vallah bunların en radikallerine bunu söyledim. Bana dediği şu, nüfus çok arttığı için iç talep bize yetmiyormuş. Dedim 200.000 ziraat mühendisimiz var. Hepsi işsizlikten kırılıyor. Neden doğru dürüst bir üretim planı yok. Çıt yok. Haklısın, ama muhalefet olsa daha kötü olurdu, dedi. Muhalefet 70 yıldır iktidar olamamış. Nerden biliyorsun daha kötü olacağını diyecektim? Uğraşmadım. Adamların beyni durmuş.

Sertaç Ƨarı dedi:

Doktor adamı başa koyarsan olacağı bu. Kendisi gibi devletin de zengin olduğunu sanıyor.

Genişletmek için tıkla...

Doktorlarla ne alıp veremediğiniz var doktorlar emeği kadar para kazanmıyor.