II. Abdülhamid ve İttihat Terakki Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

araba lastiği

Hectopat
Katılım
27 Mart 2020
Mesajlar
916
Çözümler
2
Yer
Jant
Soru başlıkta da gördüğünüz gibi. Bana göre Abdülhamid dönemine göre gerçekten de zeki, ileri görüşlü ve donanımlı bir liderdi. Kız çocuklarının okumasını sağladı. Gelecek hakkında zekice tahminleri de var, fakat kaynak yok o yüzden bir şey diyemeyeceğim. Devleti tahta geldiğindeki borç bataklığından kurtardı. Darülaceze, darülfünun, darüşşafaka, demir yolları; bunlar gerçekten de önemli hizmetler. Devletin rezil bir durumda olduğu halde 33 yıl ayakta tuttu. Günümüzde "Abdülhamitçilerin" gördüğüm bir kısmının kalıplaşmış fikirli olduğunu düşünüyorum. Neyse, kendisine çok değinmedim. Kısaca özetledim.

Faydalı Bilgiler İsmail diye Payitaht dizisindeki şahsiyetlerin, olayların vs. gerçekteki yerini anlatan bir kanal var. Zaten diziyi genelde izleyenler gerçek tarihi bilmediği için diziden görüp araştırıyorlar. Bu videosu, "Prens Sebahattin Kimdir" isminde. ÇOKBİLMİŞ nickli arkadaş adam gibi anlatıyor, gelen cevaplar hep sabit.
(37) Tarihte Prens Sabahattin Kimdir_-İbretlik Hayat Hikayesi-(Payitaht Abdülhamid 106.Bölüm F...png

(37) Tarihte Prens Sabahattin Kimdir_-İbretlik Hayat Hikayesi-(Payitaht Abdülhamid 106.Bölüm F...png

İttihat ve Terakki için "sonuçta ne oldu, ülke battı" diyerek bütün ittihatçılar hain ilan ediliyor. Bunu bahsettiğim videoya gelen yorumlarda da görmüştüm. Abdülhamid'e laf etti diye Mehmed Akif'i hain yapanlara değinmeyeceğim bile. Bir kere İttihatçıların da çoğunluğunun derdinin memleketi kurtarmak olduğu unutuluyor. Bir kere cemiyet, Selanik'te dört tıp öğrencisi tarafından "bu memleket nasıl kurtulur" düşüncesiyle inciraltı içmai olarak kuruldu. Ahmet Şimşirgil, Halil Kut Paşa'dan bahsederken kendisinin Abdülhamid'e suikast girişimi hazırlamayı düşündüğünü, meşrutiyetin ilanıyla bundan vazgeçtiğini söylüyor. Mevzuyu burada bitiriyor, bunu söyleyince Halil Kut hain olmuyor ki. Bir de Kazım Karabekir'in kahraman olarak, yanlış bilindiğini söylüyor. Gerekçesi ise Abdülhamid'e muhalif olması. İttihatçı vatanseverlerin Abdülhamid sevenleri tarafından haklarının yendiğini düşünüyorum. Talat Paşa, Cemal Paşa, Mahmut Şevket Paşa hakkında pek bilgim yok fakat İttihatçılar içinden Nuri Killigil, bence muazzam biridir. Detaylara inmeyeceğim, hayatını okuyabilirsiniz. Enver Paşa'nın da doğru yollar için bir çok hata yapmış, deneyimsiz bir vatansever olduğunu düşünürüm. Abdülhamid'in tahttan inmesinin yabancı devletlerin işine geldiğini ve ülkenin yıkılışını hızlandırdığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Orta yollu, objektif olduğunu düşündüğüm bir düşüncem var bu konuda.
@381258 @KırAtlıLiberal @Arthur_Callahan
 
İttihatçılardan nefret ederim. Fakat çok sevdiklerim vardır. Enver paşa, Halil Kut, Fahrettin, Nuri, Yakup Cemil, Kazım Karabekir gibi birçok insana karşı sevgim vardır. Talat ve Cemal'den nefret ederim.

Ahmet refik anlatıyordu sanırsam:

Bir muhalif, öğrenciyken hükümete karşı(Abdülhamid'e) karşı yapılan protestolara katılmış. Zabitler bunu görünce, hiçbir şey yapmadan "sen öğrencisin, git derslerine çalış." diyerek evine göndermişler. Ben de sultan Hamid'i tahttan indirenlere karşı bu şekilde düşünüyorum. Öğrenciler, gençler, padişahı anlamayabilirler. Benim için daha sonrasında pişman olmaları önemli.

Yapacak bir şey yok, olan olmuş :). Tabii ki devleti batırıp kaçtıklarından bahsetsinler de, kimse Enver'in sonra pişman olup türkistan'a gittiğini, Halil Kut'un kut savunmasını, nuri paşa'nın Azerbaycan işini, kazım Karabekir'in yetimlerin babası olduğunu anlatmamışlar.

Ben ittihatçıların bir grubunu hain, bir grubunu da deneyimsiz, tecrübesiz vatansever olarak adlandırıyorum.
 
İttihatçılar ''kendilerine göre'' vatanseverdi. Ben 2. Abdülhamit'i ne yerden göğe sığdıramayacak kadar severim ne de yerden yere vuracak kadar yererim. İttihatçılara gelirsek bana kalırsa Abdülhamit'ten çok daha kötü yönettiler ülkeyi. 2. Abdülhamit Rusya ile savaşma taraftarı değildi çünkü ordunun ve ülkenin halini biliyordu. İttihatçılar ise Rusya ile savaşma taraftarı oldu ve Rusya ile savaştık. Sonuç olarak Ruslar, İstanbul'a kadar geldi. Abdülhamit bu olaydan sonra meclisi kapattı haklı olarak. Bir de Mithat Paşa'nın ''biz buraya 40 çadırla geldik, gerekirse 40 çadırla geri gideriz'' sözünün de ne kadar boş olduğunu anlamış olduk. İttihatçılardan tek sevdiğim Mustafa Kemal ve Enver Paşa'dır. Bunların dışındakiler yanlış Batılılaşmayla Osmanlı'yı çok farklı yerlere götürüp yıkılmasını hızlandırmıştır. Zaten Enver Paşa Ruslarla savaşta şehit olarak vatanı için neler yapabileceğini göstermiş, Mustafa Kemal ise Anadolu'yu bırakmak yerine itilaf devletleriyle mücadele ederek nasıl bir kahraman olduğunu tüm Dünya'ya kanıtlamıştır.
 
İttihatçıların arkasında masonlar vardı. Günümüzde tarihçi Ömer adında bir kişiden duyduğuma göre, hedef önce mecliste gücü ele geçirmekti. Sonra kendi istedikleri kararları çıkartarak, devleti zayıf düşürmeye çalışmışlar diye okudum.

Benim fikrimi soracak olursanız, önce bu fikri çevreye yaydılar. Birkaç insanı bu yalana alet ederek, emellerine ulaştılar. Ama o dönem o kadar yoğun ve o kadar hain barındırıyor ki ben Abdülhamit'i suçlayamam. Şahsi olarak da çok severim.

Ayrıca bir Alman generalin şöyle bir sözü var:
"Dünya'da 10 akıl varsa, 5'i Abdülhamit'tedir." Yanlış bilmiyorsam kendi döneminde toprak kaybı olmamıştı veya en az toprak kaybeden padişahlardan birisiydi.

Ömer dediğim kişi de Ruhi Çenet'in Masonlar videosunda var. İkinci videosundaydı herhalde.
 
Son düzenleme:
kimse Enver'in sonra pişman olup türkistan'a gittiğini,
Hocam Enver Paşa'nın Abdülhamid'e muhalifliğinden pişman olduğu hakkında şu meşhur "Turan yapacakken viran olduk, en büyük hatamız Abdülhamid'i anlayamamaktır" sözünün doğru olmadığını duymuştum. Gerekçesi ise Paşa'nın hatıratında dünya savaşı sonrasında yaptığı bir çok eylemden pişman olduğundan bahsetmemesi. Yakub Cemil kanalı bu iddia hakkında konuşmuştu. Eğer pişman olma sebebi olarak bu sözünden bahsediyorsanız ben doğru olduğuna katılmıyorum.
 
Hocam Enver Paşa'nın Abdülhamid'e muhalifliğinden pişman olduğu hakkında şu meşhur "Turan yapacakken viran olduk, en büyük hatamız Abdülhamid'i anlayamamaktır" sözünün doğru olmadığını duymuştum. Gerekçesi ise Paşa'nın hatıratında dünya savaşı sonrasında yaptığı bir çok eylemden pişman olduğundan bahsetmemesi. Yakub Cemil kanalı bu iddia hakkında konuşmuştu. Eğer pişman olma sebebi olarak bu sözünden bahsediyorsanız ben doğru olduğuna katılmıyorum.

Hayır, o söz doğru değil. Fakat kahyaya, biz Yahudi'nin emellerine çalışmışız, siyonizme hizmet etmişiz dediği doğru.
 
İttihatçılar da, abdülhamit'te o durumda ülkeyi kurtaramazdı. Abdülhamit'in zeki bir padişah olduğunu düşünüyorum, ülkeyi yönetmeye devam etseydi birtakım şeyler başarabilirdi. Ancak her türlü savaşa girerdik herhalde.

Zaten savaşın çıkma sebeplerinden biri enerji kaynakları, petrol vb. kaynaklardı. Girmememiz söz konusu değil.
 
Siyonizm o dönem de emeline ulaşmıştı. Osmanlı Devleti'ni yıkmışlardı. Ve Filistin topraklarını İngiltere (?) aracılığıyla ele geçirmişlerdi. Şunu dusunmedim degil:
Abdulhamid, eğer ki İsrail'lilere istediğini verseydi, ne olurdu? Şehit kanıyla alınmış bir toprak tabii ki verilmemeli. Fakat İsrail'lilerin teklifi çok cazipti. Zaten Osmanlı'nın yıkılacağı belliydi. Tekliften gelen maddi gelir ile Balkanları veya Halep'i, Şam'ı kurtarabilirdik. Yine Filistin giderdi ama elimizde bir toprak parçası daha kalırdı.
 

Geri
Yukarı