İkinci el satış üzerinden ölümle tehdit ediliyorum

Ben karakola gitmeye kalksam o sırada eve gelebilirler. Evde ailem var, yüz göz olmalarını istemiyorum. Direkt polis mi çağırsam?
Abi adam seninle aynı şehirde mi? Adam eve mi ışınlanacak? Çok korkuyorsan ailendekilerin sen gelene kadar ellerinde tava falan bulunsun (dalga geçmiyorum).
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Abi adam seninle aynı şehirde mi? Adam eve mi ışınlanacak? Çok korkuyorsan ailendekilerin sen gelene kadar ellerinde tava falan bulunsun (dalga geçmiyorum).
Aynı şehirde hocam. Bunun getir-götür işlerini yapan (milletten ekran kartı toplayıp buna götüren) bir arkadaşı var, kartı benden o aldı, geri de o getirecek. Bu getir götürcü benim evime yakın olabilir, en son "1 saatlik mesafedeyim, yarım saatlik mesafedeyim, geliyorum" diyordu. Onunla konuştuk "yarına erteleyelim, böyle oldu bittiye gelecek, zoraki iş yapmayın" falan dedim, bu sefer esas adam aradı, saydı sövdü tehdit etti, "şimdi ben de çıkıp geliyorum" falan dedi, kendisi çok daha uzak bir mesafeden gelecek ama yine aynı şehir. Bu tür konuşmalar 1-2 kere tekrarlandı. Getir götürcü adam aracı gibi, "ben arada kalıyorum bak yarım saate geleyim, sen kartı kontrol et" falan diyip duruyor. Şimdi ikisi de geliyormuş. Taksiye atlayıp karakola giderim gitmesine de, korkuyorum evden çıktığımda eve gelirler diye.
 
Ekran kartını teslim ederken evden uzak ve bir topluluk içinde teslim ettiniz değil mi? Letgo vb. ikinci el siteleri de böyle yapmanızı önerir zaten. Yoksa böyle kişilerin sözlü veya başka türlü tacizine uğrayabilirsiniz. Eğer ev adresinizi biliyorlarsa karakola gitmenizi öneririm. Başka da yapacak bir şey yok. Ev adresinizi bilmeyip telefonunuzu biliyorlarsa engelleyip geçin.
 
GÜNCELLEME:

Öncelikle bana yardımcı olmaya çalışan ve tavsiyede bulunan herkese teşekkür etmek istiyorum. Keşke işlerin yasalara göre yapılabildiği bir ülkede ve toplumda olsaydık. Ama bu sorunu çözmek için araya birilerini sokmam gerekti.

Tek çarem telefonla tehdit olduğu için şahsen karakola gidip ihbarda bulunmaktı ama ailemin, özellikle de babamın tepkisi yüzünden polisi devreye sokmak en son çareydi. Ayrıca ben dönmeden buraya gelmiş olabilecekleri için evden ayrılmaya korktum, ailem evde olduğu için korktum.

Bazı akrabalara başıma gelenleri anlattım ve tüm nasihatler "paranın canı cehenneme, yarın öbür gün ne yaparlar belli olmaz, paralarını ver kartını geri al" şeklindeydi. Bir kişi hariç (Sezer lakabıyla anacağım). Bunların dilinden anlayan ama çok babacan, iyi bir insan. Hatta çok çok üst düzey tanıdıklar da varmış ama gerek kalmadı.

Sonunda tüm olasılıkları ve benim içinde bulunduğum özel durumu (ev, aile, işlerin sessizce hallolması) ölçüp tartıyoruz ve fikir birliğine varıyoruz.

  • Sezer abi bu adamı telefonla arayıp bir güzel haşlayacak (adamın karşısında sürekli usturuplu konuştuğum için tepeme binmeye çalışıyor, ama tehdit etmek kırmızı çizgidir, bunun bedelini "çivi çiviyi söker" yoluyla anlamış olacak),
  • Kartı kapıma koyup gideceklerini söyleyecek, ben de kartı eve götürüp inceleyeceğim,
  • Kart aynı kartsa ve arızalıysa (onların veya benim hatam, bilmemiz mümkün değil), parayı iade edeceğim ve sineye çekeceğim.

Ve cidden böyle de oldu. Çakal arkadaşımız, Sezer abi onu arayınca süt kuzusuna dönüyor. Bunun getir götürcü arkadaşı kartı kapıma bıraktı, ben de oradan aldım. İyice inceledim, kutunun üzerindeki seri numarası aynıydı, garanti kuponunun seri numarası aynıydı, karttaki seri etiket aynıydı.

Bilgisayarıma taktım. Satmadan önceki gibi video çıkışı var. Bu sefer farklı bir test deniyorum. Hatırlarsanız ben satmadan önce PassMark test yapmıştım. Şimdi onu da bir kenara bırakıyorum, adamın yaptığı testin aynısını, aynı onun yaptığı zorluk ayarlarında yapıyorum (3840x2160 çözünürlükte FurMark). Bilin bakalım ne oluyor? Ekran kartı, adamın "Stres testini başlat" tuşuna bastığı anda yeşil ekran veren ekran kartı, OTUZBEŞ dakika boyunca FurMark testini parçalıyor, sorunsuz yapıyor. Sıkılıp kapattım, ayrı partiler halinde de 20dk, 25dk boyunca yine yaptım. Hiçbir problem yok.

Benim teorime gelirsek, adamın ya görüntü kablosu gevşekti, ya monitörünün görüntü soketinde bir problem oldu, ya kartı düzgün oturtamadı ya da driverlarında bir sıkıntı çıktı. "3-4 saat düzeltmeye çalıştım, olmadı" demesine rağmen bu tür bir sıkıntı yaşayıp, telaşla kartı iade etmek istemiş olabileceğini düşünüyorum. Ancak bunların hepsi iyi niyetli olasılıklar. Tamamen başka bir tiyatro da dönüyor olabilir; ancak şu an gördüğüm kadarıyla benden çalışan kartı alıp aynı kartı bana geri verdiler.

FurMark testini gördükten sonra şoförü arayıp "Paranızı iade edeceğim, hesap numarasını gönderin" diyorum ve parayı gönderiyorum. Sonra son bir kez daha arıyorum, "Bana kartın crash verdiğini söylediğiniz FurMark testini hatırlıyor musunuz?" O: "Evet?" Ben: "Bu kart şu anda 30 dakikadır 4k'da stres testini cayır cayır yapıyor" O: "Tamam neyse"...

Son olarak, FurMark videolarını telefonumla kaydediyorum, GPU'yu ve her şeyi kadraja aldığımdan emin oluyorum ve bizim esas adama gönderiyorum. Hala cevap yok.

Bunların hepsi dün oldu ve çift mesai yapmışım kadar yoruldum, beynim yoruldu adamla bağrışmaktan. Evet en sonunda ben de bağırmaya başladım ama hakaret vs. etmedim.

Edindiğim acı tecrübe:
  • Alıcının ev adresinizi bilmesine asla izin vermeyin,
  • Bir internet kafeye gidip orada kartı istedikleri testlerle çalıştırın, sonra iade kabul etmeden satın,
  • Her şeyi ve her şeyi belgeleyin, videoya çekin.
 
Sizin başınıza gelen olay müstesna, ben nedense bu tür sitelerde alıcıların daha çok risk altında olduğunu düşünüyorum ve cesaret edemiyorum ürün almaya. Ürün sıfır, kapalı kutu, şu tarihte faturalı filan da yazsa emin olamıyorum. M2 sata ssd buldum birkaç tane hesaplı eski bilgisayar için ama bahsettiğim nedenlerden alamadım. Bir de çoğu insan sıfırından pahalı fiyat yazıyor neredeyse nasıl oluyorsa. Tabii serbest piyasa o da ayrı konu.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı