İnanç konusunda sıkıntı yaşamak

Kur'an, kendinden önceki kitapları doğruluyorsa, nasıl oluyor da o kitaplar değişiyor hocam?
Literatürdeki bu konu hakkındaki tüm cevaplara hakim olup olmadığımı bilmiyorum ancak gördüğüm kadarıyla bu probleme "Allah bu kitapları kalıcı olarak yollamadı, belli bir süreliğine gönderdi. Görevleri bitince doğru olmaktan çıktılar. Kuran ise tüm zamanları kapsayan, her zaman doğru olacak şekilde gönderildi." diye cevap veriyorlar. Tabii ne kadar mantıklı bir cevap olduğu tartışılır.
 
Gördün mü? Buna güldüm. "Ortada çelişki yok." deyip kurtulmaya çalışıyorsun. Eee, sen bana bu şekilde cevap verdin mi? -HAYIR.. Bana bu şekilde cevap vermezsen, ben de gülerim. Hatta benimle dalga geçtiğini de düşünürüm ve ben de dalga geçmeye başlarım.

Artı olarak alıntıladığım cevabında kalınlaştırıp, altını çizdiğim yerlere dikkat et. Sürekli bunları söylüyorsun. Lütfen geriye dönük cevaplarına bak. "Sen böyle anlıyorsun, sen böyle anlıyorsun, sen böyle anlıyorsun..." Eee, peki ben sana aynısını yapsam? Hoşuna gider mi?

Bence siz kendi gülünecek halinizi düşünün, orada altta cevabımı vermişim (bakara 79 ayeti ile) siz sadece altını çizdiğiniz kısımlara takılmışmışsınız. En son yazımda da Tevbe Suresi 30'uncu ayeti vermişim bunlar varken siz neden tek bir ayete takılıyorsunuz ki hemde ben o ayeti haşa yalanlamıyorum ki, ayetlerin tek başına yorumlanmaması gerektiğini belirtiyorum. Bakın söylüyorum ayetten anladığımı, Kuran kendinden öncekileri doğrulayıcı bir kitap olarak gelmiştir. Yani Zebur,Tevrat ve İncil de Allah katından indirilmiştir. Zaten bu kitapların indirildiği peygamberleride biz müslümanlar olarak peygamber kabul ederiz. Bunu söyleyen Kuran'dır. Sonraki ayetlerde de içindeki söylemlerden Oğul ifadelerinden bahseder. Bunların çirkin ifadeler olduğunu anlatır. Bende buradan anlarım ki diğer kitaplar tahrifata uğramıştır.

Yine söylüyorum anlamıyorsunuz, sadece anlamak istediğiniz şekilde anlıyorsunuz.

Sonrada biz geçiştirmeci cevap veren oluyoruz. İyimiş.

Ne kadar güzel söylüyorsun "Bunu onlara sormak lazım." diye. Sen nereden biliyorsun mesela Kur'an'ın tahrif olmadığını? Kanıtın var mı? Demek ki, adamlar görmüş ve buna inanıyor belki? Nereden bilebilirsin bunu elinde kanıt yokken?

Bulabildiğin en eski Kuran'ı bul günümüzdekiyle karşılaştır. Bak bakalım bir çelişki değişiklik var mı? Kuran tektir. Onun kanıtını benden değil yalanlayandan istemen gerekir. Neye dayanarak değiştirildiğini söylüyor onlara sorman lazım.

Bana göre değiştirilmiş olsa, aradan 1400 yıl geçmiş, peygamberler ve kitap gönderen bir yaratıcı tekrar bir peygamber ve kitap göndermez miydi?

Halbuki son kitap ve son peygamber olduğunu belirten ayetler vardır. 1400 yıldır bir peygamber ve zebur,tevrat,incil, kuran'ı tasdik eden bir kitap gelmemiştir. Bu da Kuran'ın doğruluğunu (bana göre hiç şüphe yokta anlamanız açısından yazıyorum) ayrıdan ıspatlamış olur.


Hanbali itikatta Eş'arilikte ruhban sınıfı vardır, Kur'an'da yazmıyorken. (Kur'an'da mezhepler de yok.) Hadi gel ve bu adamları yalanla. Yalanlayamazsın. Çünkü adamlar, kutsal toprak olarak nitelendirdiğiniz yerlere sahipler. Büyük ihtimalle, bu adamların elinde İslam aleminin bilmediği bilgiler var ve saklıyorlar. Sen Türk'sün ve bu adamlar senin dininin tahrif olduğunu düşünüyor. Bizde kandil kutlamak varken, adamlar "Kandil ne ...k?" diyorlar.

Bence buralarda da boş yapıyorsunuz.

Ruhbanlık, dünyadan tamamıyla el etek çekerek, evlenme, ev-bark edinme gibi nimetlerden vazgeçerek ve hatta meşru lezzetleri de topyekün terkederek, bütün ömrü inziva ve ibadet üzere geçirmek şeklinde yorumlanmıştır. Kuran'da bunun uygulanmasına engelleyici yada emredici bir ayette yoktur.

Ruhbanlığı, alıp farklı bir pozisyona koyan, yada yazılarımda da belirttiğim gibi sapkın inanca sahip mezheplerle elbette bizde tartışırız. Tartışıyoruz da...

Ayrıca, kandil kutlamayı, önemli sayılan gün ve gecelerde extra yapılan bir ibadet gibi düşünebiliriz. Yine kuran'a ters bir durumu yoktur. Kandil kutlayan kişilerin, kutlamayan dinden çıkar gibi de bir ifadeleri de yoktur. Bunları, o geceleri boş geçirmememiz için bazı hadislerde bize bildirilen ek bilgiler olarak değerlendirebiliriz.

Bu arada kutsal toprak olarak nitelendirdiğiniz yerlerde islam aleminin bilmediği bilgiler var saklıyorlar diyorsunuz ya ne kadar komik oluyorsunuz anlatamam. Kutsal olarak nitelendirdiğimiz yerler 600 yılı aşkın zamandır Osmanlı'nın yani İslamiyetin elindeydi.

Birisinden şöyle bir olay duydum, Hac ziyaretine giden Türklere, sadece belli başlı yerleri gezdiriyorlarmış. Yer ismi vererek söyledi de hatırlamıyorum şimdi(ki, umurumda da değil) O gezdirilmeyen yerlere girmek isteyen Türklere "ya habibi yallah yallah.." diyorlarmış. 😂 Diyor ki, aralarındaki konuşmadan anladığı kadarıyla "Sizin burada işiniz yok. Burası size göre değil." demişler. "Adamlar, açık açık bizden bir şey saklıyorlardı." diyor. Bu kanıya nasıl vardığını sorduğumda ise "Eee, gelen geçen giriyor. Bir bizi, bir de Asya'dan gelen bir grubu almıyorlardı." diyor.

Şimdi gel ve bu adamları yalanla. "Bu adamlara dinin doğru değil." diye söyle.

Siz duyduysanız kesin doğru bir bilgidir. Bende böyle birşey duymadım. Ne yapacağız şimdi bu duyduğunuz bilgiyi doğru kabul edip, bütün islam alemini ayağa mı kaldıralım? 😂

Belki de sapkın bir mezhebin, daha kutsal gördüğü ayrı bir mekandır. Bunu orada gizleyebileceklerine gerçekten inanıyorsanız size birşey diyemem. Hele hele 600 yıl hüküm sürdüğümüz topraklarda bizden birşey gizleyecekler!!!

Gerçekten ne kadar basit düşünüyorsunuz. Şurada sizinle harcadığım zamana acımaya başladım.

Bunu bir benzetme olarak kullanması veya kullanmaması, bilginin doğruluğunu değiştirmez. Yani "aslan gibi" ifadesini istersen gerçek bir aslan olarak algıla, ister aslan gibi güçlü olarak algıla, bu ifade bir insanı aslan yapmaz. Saçmalama istersen.

Saçmalayan ben miyim siz misiniz?

Bir insana aslanım demek var birde sen haşa tanrısın demek var. Aynı şey mi?

Ben senin kul olduğunu biliyorum ama sana tanrı demek istiyorum. Demek gibi birşey olmuyor mu?

Kul olduğunu bildiğin birine neden tanrı/tanrının oğlu benzetmelerini yaparsın ki?

Diğer incillerde kul ifadesi geçerken !!!

Bunları anlayasınız diye bu şekilde anlatıyorum. Yoksa benzetmeler vs. geçiştirme cevaplar kılıflardır. Hristiyanlar içinde direkt olarak Hz. İsa'yı tanrı nın oğlu olarak görenler öyle kabul edenler vardır. İnancıma göre de yani Kuran'da belirtilene göre de onların oğul olarak nitelendirdiklerinden bahseder. Benzetme dahi olsa, yine ortada küfür vardır.

Ortada bir suçlu yok. Sen ne hakla İncil'i ya da Tevrat'ı suçluyorsun anlamadım? Yani Kur'an'ı oturma organından anlayan biri, birisini öldürdü ve "Kur'an'da yazıyor." deyince suçlu Kur'an mı oldu?

Madem öyle diyorsun, ben de bu tarafından alacağım durumu. Bana gayet uyar. Benim için hava hoş. 😂

Ben senin kul olduğunu biliyorum ama sana tanrı demek istiyorum.

Ağır bir itham ve benzetmedir. İnancıma göre suçtur.

İsa'nın "Bana yazmam için indirildi." dediği bir kitap yok ortada. Özellikle Muhammed gibi taşa, ağaca, kayaya, yaprağa yazmadı. Ne de Musa gibi iki taş tablet üzerinde aldı. Bu din tarihçileri için de böyledir, kaynaklarda da böyledir.

Kur'an, olmayan bir kitabı doğruluyor yani. Olmayan bir kitabı doğrulamasını geçtim, bir de olmayan bir kitabı doğrulamaya veya yanlışlamaya çalışıyorsunuz Müslümanlar olarak.

Eee bu yazınızdan ne anlamalıyız?

Sanki böyle kendi kafanızda birşey yaşamışsınız ama yarısını buraya yazmışsınız gibi bir yazı olmuş.

Ortada Allah'tan gelen bir vahiy var ve bu zamanla değişime tahrife uğramış. Biz İncil'i tevratı komple inkar etmiyoruz ki, içerisinde Kuran' uyan bir çok ayetler var elbet. Tabi sorumlu olduğumuz kitap, Kuran'dır.

Kur'an, kendinden önceki kitapları doğruluyorsa, nasıl oluyor da o kitaplar değişiyor hocam? İnsanı deli etme Yüce Zeus aşkına..

Kur'an, Allah kelamı değil mi?

Bu doğrulama kısmını artık yazmak istemiyorum. Önceki yazılarıma bakarsanız sanırım 4 kez cevapladım. Değişim olayı da yine tabi Allah istemedikten sonra onlarda değişmeyebilirlerdi. Allah'ın yarattığı kaderde bu şekildeymiş.

Çok garip bir durum.. Kur'an'daki "Allah iki tanedir." diyen de var, "Aslında peygamber biziz. Allah, Kur'an'ı bize gönderdi." diyen de var, "Onlar yanlışa inanıyor." diyen de var. Gerçekten çok garip bir durum.

Kuran'da böyle bir ifade var mı?

İşte meselesimiz de bunu anlayabilmekte doğru ve yanlışı da böyle ayırt edeceğiz. Kuran'da Allah tektir, doğurmamıştır, doğurulmamıştır, bir dengi, ortağı yoktur gibi ifadeler varken biri çıkıp haşa 2 tanedir diyorsa o insan küfürdedir. Kuran'a muhaliftir. Siz çıkıp bakın bu da kuran dan bunu anlamış diyorsunuz. Bende diyorum ki, anlayamamış. O anlayamamış kişinin fikriyle, kendi ateist düşüncenizi birleştirip Kuran'ı eleştiriyorsunuz.
 
Görünen köy kılavuz istemez. 👍
Gerçekten haklısınız. Her seferinde "Yanlış anlamışsınız." diyerek, kendinizi sürekli haklı çıkardınız. O yüzden haklı bu konuda %1000 haklısınız.

Bu arada taktiğiniz güzel. Sakin sakin, sinirlenmeden, alttan alttan "yanlışsın." algısı yaratmak mükemmel bir manipülasyon tekniği. 👍👍
 
Gerçekten haklısınız. Her seferinde "Yanlış anlamışsınız." diyerek, kendinizi sürekli haklı çıkardınız. O yüzden haklı bu konuda %1000 haklısınız.

Bu arada taktiğiniz güzel. Sakin sakin, sinirlenmeden, alttan alttan "yanlışsın." algısı yaratmak mükemmel bir manipülasyon tekniği. 👍👍

Yazılarım ortadadır. Anlamıyorsunuz, gibi ifadelerin yanında tüm sorularınıza mantıklı cevaplar verdiğimi düşünüyorum. Sorduğunuz sorulara, sadece anlamıyorsunuz yazmışım gibi tepki veriyorsunuz. Asıl manipülasyonu siz yapıyorsunuz.

Dediğim gibi görünen köy kılavuz istemez.
 
Yazılarım ortadadır. Anlamıyorsunuz, gibi ifadelerin yanında tüm sorularınıza mantıklı cevaplar verdiğimi düşünüyorum. Sorduğunuz sorulara, sadece anlamıyorsunuz yazmışım gibi tepki veriyorsunuz. Asıl manipülasyonu siz yapıyorsunuz.

Dediğim gibi görünen köy kılavuz istemez.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 

Geri
Yukarı