İnternet Kafe'de adab-ı muaşeret

Katılım
21 Haziran 2019
Mesajlar
3.749
Makaleler
4
Çözümler
24
Yer
İzmit
Bendeniz çocukluğumdan bu yana bilgisayarı evinde kullanan, internet kafeyi çıktı almak haricinde pek kullanmayan biriyim ama son 1 aylık dönemde evimizdeki internet bağlantısı sorunlarından ötürü gerek proje ödevlerim olsun gerek can sıkıntısından olsun işim buraya oldukça düştü.

Bizim okulumuzda ödüllü bir CS:GO turnuvası olacak ve pracc yapmak için internet kafemize gittim. Türkiye ortalamasının üzerinde, görece nezih bir ortam olmasına rağmen size orada gördüğüm bazı yanlış şeylerden bahsedeceğim. Olurda siz bunları yapıyorsanız kendinizi sorgulayın, empati kurun.

1. Israrlı bir şekilde ana-avrat küfür etmeyin; orada biz zaten gergin şekilde oyun oynamaya çalışırken böyle üst üste küfürlü konuşmak ağzınıza fırın küreği geçirme isteği uyandırıyor.

2. Uzun süreli bağırmayın; dikkatimiz bozuluyor, yeri gelince ses kasamıyoruz. Geçen gittiğimde bu bağırma olayı yüzünden 2 kez öldüm. Turnuvada başıma gelseydi hiç ama hiç hoş olmazdı.

3. Kafeye ilk girerken ve işiniz bittikten sonra çıkarken kullandığınız ekipmanları bir ıslak mendil, peçete isteyip silin; kimse kimsenin pis elleriyle dokunduğu yerde oynamak istemez. Aynı şekilde siz de onlara öyle bırakmamaya çalışın. İnternet kafe sahibinin sorumluluğuna bırakırsanız hüsrana uğrayabilirsiniz.

4. Tanımadığınız insanların yanına ilişip onları rahatsız etmeyin; yanına gittiğiniz insan özel bir şeye bakıyor olabilir, oyundaysa dikkati bozulabilir, hatta biraz sinirliyse sert bir şekilde uyarı yiyebilirsiniz. Kısaca yapmayın.

sağlığınız ve gerginseniz rahatlamanız için yaklaşık olarak saatte bir 25-30 adım atıp dolaşmayı ihmal etmeyin.

Evet, büyük birçoğunluğumuz bunları biliyor ve uyguluyor olabilir ama uygulamayan arkadaşlarımız da eminim ki var. Eğer olmasaydı kimse şikayet etmezdi değil mi? Umarım ki sizleri bilgilendirebildim. Sağlıklı, huzurlu internet kafe maceraları dilerim!
 
Benim zamanımda en önemli görgü kuralı, sinirlendiğin birinin kafasına farenin topunu atarken monitöre denk getirmemekti.

Bir de o kadar edepli bir nesildik ki atan alır felsefesini benimsemiştik. O topu gerekirse arkadaşın boğazından çıkarıp fareye geri takardık, emekçi kafe sahibini uğraştırmazdık.
 

Geri
Yukarı