Temelde iyi ya da kötü diye bir şey yoktur. Gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilme potansiyeli olan eylemi, iyi ya da kötü olarak nitelendiren yine insanoğlunun kendisidir.
Eee o zaman dediğin gibi,
"Bize göre kötü olan, bir ruh hastası için iyi olabilir." Hatta bazı filozoflar, insanın doğa durumunda olmasını savunmuştur. Yani, çatışma savaş halinde.. Peki, bu durumda ne yapmamız gerekiyor?
Bu durumda belirli standartlar altında yaşama seviyesinde olmamızı referans noktası olarak almamız gerekiyor.
-şu anki, yaşam standartlarından bahsediyorum- Diyeceksin ki,
"Birader, sorumun cevabını almadım. Adam öldürmek, bir ruh hastasına göre kötü olmayabilir. Sonuçta o da bir birey ve bunu savunuyor."
O zaman da adam öldürme eyleminin, toplumda yaratacağı total sonuçlara bakacağız. Adam öldürme eylemi, psikolojik, ekonomik, sosyolojik, hukuksal vb.. bütün durumlara etki etmektedir. Adam öldürme eylemi, serbest olması halinde bütün bir toplum domino etkisiyle yıkılacaktır.
Benim kendimce,
"Mutlak Kötülük" olarak adlandırdığım üç eylem bulunmakta..
-bunun yanına daha da eklenebilir-
- TECAVÜZ
- HIRSIZLIK
- CİNAYET
Bu üç eylem, her teoride, her hesaplamada serbest bırakıldığında toplumun çöküşünde büyük rol oynayacağından emin olabilirsin.
"Mutlak Kötülük" kavramının dışında kalanlar ise, büyük ölçüde topluma zarar verdikleri için kötüdürler. Ama tabi bunlar tartışmaya açıktır.