Kaktüsler Gerçekten Radyasyonu Emer/Engeller Mi?

Katılım
22 Şubat 2017
Mesajlar
14.837
Makaleler
2
Çözümler
17
Yer
İzmir
Kaktüslerin diğer herhangi bir cisimden daha fazla radyasyon soğurduğunu gösteren hiçbir bilimsel veri bulunmamaktadır. Bu konunun halen bir mit olmama ihtimali varsa da, aşağıda vereceğimiz bilgiler göz önüne alındığında, konunun bir mit olma ihtimali, olmama ihtimalinden çok daha yüksek gözükmektedir.

Kaynak: Kaktüsler Gerçekten Radyasyonu Emer/Engeller Mi? - Evrim Ağacı

374776
 
Eğer öyleyse resimdekilerin aynısından 2 adet almıştım geçen gün. Gözüme güzel gözükmesinin yanı sıra yararı olması benim açımdan iyi oldu :)
Biz de bir kaktus var aynen tumor gibi yuvarlak yuvarlak kopyaliyor kendinden saksi kaktus doldu agzina kadar ve olmuyorlar. :D Hehhehe.
 
Öyle deniliyor ama ortamda ki tüm radyasyonu absorbe etmiyormuş.
Yani tamamını emmiyor, sadece azaltıyor.
Doğada ki bir çok bitki radyasyonu kaktüs gibi absorbe edebiliyor.
Bu arada engelleme ve emme farklı olduğu için, engelleme özelliğinin olduğunu sanmıyorum.
 
Kaktüsün bu özelliğini bilmiyordum. Bir ara makale okumuştum dünyanin gerçek oksijen kaynağı ağaç değil alglermiş. Alglerin ağaçlardan daha fazla oksijen üretimi ilginç.
 
Merhaba. Çok güzel bir konu başlığı olmuş. Evet, gerçekten böyle bir şehir efsanesi vardır, ancak gerçekten bu bitki radyasyonu diğer çiçekli bitkilerden çok daha fazla mı absorbe ediyor, bununla ilgili çok net bir bilimsel makaleye henüz rastlayamadım. Ancak referans olarak verdiğiniz bu makalenin son paragrafında, çok fazla su içermesiyle bu etkisiyle ile lgili direk bağlantı kurulmuş, bunu okumadan önce ben de ayni mantıkla bunu düşünmüştüm.

Eski tüplü (CRT) monitörler gerçekten daha fazla X ışınıyla radyasyonu çok yakınından (Tüpe 1 cm. uzaktan maksimum şiddetle) verebiliyordu, zaten bunların kullanım zamanlarında kaktüsü monitöre yakın koyabilmekle bunun azaltılabileceği gerçekten düşünülmüştü. Yeni LCD monitörlerin ekranlarında ise , LCD TV'lerde, LCD ekranlı laptop, tablet, androidlerde bu radyasyon yok denilecek derecelerde çok çok azdır. Örneğin siz akşama kadar camları kapalı tutup eviniz alt katlarda olup çok da iyi havalandırmadığınızda, topraktan (temelden) yükselip gelen radyoaktif radon gazı ile daha fazla bir radyasyon bu evlerimize girmiş olur. Bu gazın evde fazla birikmesi akciğerleri en fazla etkiliyor diye de biliyorum.

Radyasyon konusunda değil ancak sağlıklı ışık konusunda örneğin daylight (günışığı = 6500 K Kelvin renk sıcaklığı) ve mor ötesi (ultraviyole yani riskli olan ışık bandına) gece boyunca çok fazla maruz kalınırsa eğer, melatonin (Gece ancak karanlıkta vucudun salgıladığı bir hormon) üretimi azlalıyor ve siz sağlıklı uykunun gelmesi konusunda bazen oldukça da sıkıntı yaşıyorsunuz. Bu nedenle ışığın 6500K ve ultraviyole ışınları kısmını filtre edip daha sıcak renk sıcaklığına dönüştüren ışık filtreleri kullanılması, hem göz sağlığı, hem melotonin hormonu üretiminin daha az kısıtlanması açısından oldukça da önemlidir. Yani çok parlak LED, tasarruf ampullerini çıplak gözle değil difüzörle veya ışık filtreleri, karpuzlar, avizeler içinden gelecek şekliyle ikincil ışık şeklinde dönüşümlü olarak kullanmanız göz sağlığı ve meletonin salgısı açısından son derecede sağlıklı olmaktadır. Kendi deneyimlerimle ben bunu öğrendim. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Bu bir ara çok moda olan bir şeydi. Sanki birisi kaktüslerden parayı vurmak istermiş gibi ortaya attı bunu:) Babam bazen sağlıklı yaşam moduna girer benim. Bu furya patladığında, ben çok bilgisayarla ilgilendiğim için gitmiş kaktüs almış bilgisayarın yanına koymuş:) Dedim niye. "Beynin erimesin diye önlemmiş bu" diyor bana🤣

Kaktüs öldü, bana bir şey olmadı valla🤣
 
Merhaba, sn paintkiller, babanız da bu modaya veya söylentilere o zaman tam olarak uymuş demek k, yani bu bir olası zararı veya olası radyasyonu önleyeceğine tereddüsüz olarak inanmış demek ki :)

Radyasyon kaynağı sadece eski PC tüplü monitörleri de değildir zaten, örneğin evdeki miktodalga fırınların arızalanıp dışarıya çalışırken kaçak yapanları, güçlü mirodalga yayan tüm alıcı/vericiler (Cep telefonları ve tabletler düşük watt tüketimleri yüzünden SAR değerleri çok düşük kalıyor, bir mirodalga fırının arzalı şekliyle kıyaslanırsa eğer) Cep telefonu kullanımı/kanser oluşumu, kanserli hücre oluşumyla ilgili hala net bir kanıt/bilimsel deney sonucu bizlere henüz açıklanamadı,

Kuvvetli (watt değeri olarak) mikrodalgalar besinlerdeki suyu ısıttıkları gibi çok yakındaki hava moleküllerini de anlık olarak atom parçalarına ayırabilmesi yüzünden, bu radyasyonu direk Çernobil'deki, Fukushima'daki bazı kazalar veya depremler sonrası saçılan parçacıklarla, ışımayla, vb. direk gelerek değil ama indirekt yoldan oluşturmuş oluyor, çok büyük watt değerli olan bu bu cihazlar. Çünkü birkaç watt değerli bu küçük cihazların yaydıkları SAR değerleri de çok düşük düzeyde kalıyor, zararı az olan en önemli nedeni bence sadece budur, kendi görüşüme göre. Ancak evinin balkonundan yüksek gerilim hattı geçenler kuvvetli elektromanyetik dalgalarla oluşan olumsuz etkilere çok açıktır ve kanser oluşumu veya diğer olası sağlık problemleri açısından bu durum kendileri için daha büyük risk taşır. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı