- Ülkenin kasasında para yokken bu tür projelerle paramızı çar çur edemeyiz. Bugüne kadar betona yaptığımız yatırımlar ne geri dönüş sağladı? Dolar neden 8 TL oldu? TL neden bu kadar değer kaybetti eğer bugüne kadar yapılan projeler fayda sağlıyorsa? Bilime yatırım yapmak yerine yine betona yatırım yapıyoruz.
- İstanbul sürekli büyüyor fakat dünyada yeşil alanı en düşük şehirlerden biri. %2.2 ile şehirde yeşil alan kalmadı. Kaynak. Çöl olan Dubai ile yarışıyoruz yeşil alan kıtlığında.
- Deprem olsa geberip gideceksiniz toplanma alanına bile AVM yapıldığı için, gelmiş kanal İstanbul yapalım diyorsunuz.
- İstanbul'daki binaların çoğu çürük. Bu para ile mevcut binalar kentsel dönüşüm ile yeniden yapılsa en azından olası depremde can kaybını önleriz.
- Kanal İstanbul'un 458 hektarlık ormanı yok edeceği belirtiliyor. Bitki örtüsü zaten beton olan İstanbul için sence bu doğru bir girişim mi?
- Projenin üstündeki arsalar şimdiden ranta açılmış durumda. Katar Emiri'nin annesi buradan arsa alabilirken siz tek parsel toprak bile alamadığınız bri projeyi neden savunuyorsunuz?
- Ülkenin pasaportu artık çöp olmuş. AKP'li belediyeler bile Almanya'ya adam kaçırırken bu kişilerin eseri olan bir proje ile koca Marmara bölgesinde bir kanal daha yapmak ne kadar mantıklı?
- Covid-19 süreci devam ediyor. Esnaf zor durumda, ekran başına çıkıp vatandaşa IBAN atıp para talep edenler mi kanal yapacak vizyona sahip?
Benim görüşlerim bunlar. İtirazlarını beklerim madde madde.
1. Her şeyden önce proje bir ulaşım, ulaştırma, taşıma ve taşımacılık projesidir. Aynı zamanda bir çevre, kent ve mimari (şehircilik) projesidir. Proje temelde Türkiye'nin en büyük (mega) kenti olan İstanbul'un en büyük sorunu olan ulaşım ve trafik sorununa orta ve uzunvadede önemli ölçüde neşter vurmaktadır. Bu anlamda projenin gereksizliğini veya yerindeliğini sorgulamanın abes olacağı muhakkaktır. Bu nedenle projeye sorunların çözümü noktasında "gerekli" ve "önemli" sıfatını verebiliriz. Ancak baştan itiraf etmeliyiz ki, bu projeye çok gerekli ve çok önemli sıfatını vermemiz de oldukça lüks kaçacaktır.
2. Proje İstanbul'un merkez yoğun yerleşiminin saçaklara doğru desantralize olmasını hızlandıracaktır. Mega kent İstanbul'un fiziki olarak ta, ekümenopolis tarzı bütün bir Marmara bölgesine yayılmasının en büyük ivmesi olmaktadır.
3. Proje dünyanın en büyük projeleri arasında olduğundan dolayı, ülke genelinde yüzde 15'lere varan istihdam açığının kapatılmasında Keynesyen bir bakışla önemli bir etken olacaktır. Üstelik projenin doğrudan kamu transfer harcaması şekliyle değil de, 'yap – işlet – devret yöntemiyle, konsorsiyum aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanacağından dolayı ülke ekonomisine bir yük getirmeyeceği gibi, tam tersine piyasa canlılığı açısından önemli bir hareketlenme sağlayacaktır.
4. Proje dünyanın en büyük projeleri arasında olduğundan dolayı, ülke genelinde yüzde 15'lere varan istihdam açığının kapatılmasında Keynesyen bir bakışla önemli bir etken olacaktır. Üstelik projenin doğrudan kamu transfer harcaması şekliyle değil de, 'yap – işlet – devret yöntemiyle, konsorsiyum aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanacağından dolayı ülke ekonomisine bir yük getirmeyeceği gibi, tam tersine piyasa canlılığı açısından önemli bir hareketlenme sağlayacaktır.
5. Proje, çevresel etki bakımından halihazırda Boğaz içinde çok büyük bir risk oluşturan petrol taşımacılığını üzerine çekeceğinden dolayı, dünya kültür mirası olan kentin öz merkezi daha iyi korunacaktır. Aynı şekilde kent içi suyolu ulaşımındaki tarifeler daha da sıklaştırılabilecektir.
6. Proje yap işlet devret yöntemiyle çok kısa bir zaman içinde kendisini amorti edecektir. Zira kanal geçişleri her halükarda ücrete tabi olacaktır.
7. Kanal çevresi çevre ve kent estetiği açısından başlı başına yepyeni kent mimarisi konseptlerini ortaya koyacaktır. Bu bölge dünyada belki de hiç benzeri görülmeyen yeni kent modellerini barındıracaktır.
8. Proje teslimi Cumhuriyetimizin 100. yılında gerçekleşeceğinden, böylesi devasa projelere sahip olması yönüyle, etkinlik ve nüfuz bakımından dünyanın ilk yirmi ülkesi arasında olması iyice tescillenecektir.
9. Boğaz içinin en büyük ve vazgeçilmez sorunu olan gemi taşımacılığı nedeniyle boğaz içi ve Kuzey ve Güney Marmara bölgelerini de içine alabilecek yüzer yollar ve/veya tüp yolların yapımı kolaylaşacaktır. En azından suyolu ile tamamlanacak şekilde kent içi ulaşımının içi içe geçmiş halkalar olarak tasarlanması daha da kolaylaşacaktır. Bu açıdan kanalın İstanbul yarımadalarının doğusuna değil de batısına inşa edilmesi bir başka avantajdır. Zira bu bölgelerdeki emlak istimlak maliyetleri ile halihazırdaki kent yerleşim alanlarını ortadan kaldırabilecekti. Bu da büyük ek maliyetler doğuracaktı. Oysa ki halihazırdaki proje bölgesindeki gayrimenkullerin
10. Proje, III. köprüyle de entegre edileceğinden, karayolu transit taşımacılığının suyolu transit taşımacılığı ile kombine edilmesi sağlanacaktır.
11. Bölgede kanal boyu vadi etkisinden dolayı oluşabilecek kuvvetli hakim rüzgarlar ile yine kanal kenarlarına rüzgar enerjisi için büyük enerji tribünleri kurulabilecektir ağırlıklı olarak iyeliği kamu mülkiyetine aittir. Bu da bir başka olumlu yöndür.
Makale.