Kasa hava akışı nasıl olmalı?

Sinan C.

Hectopat
Katılım
3 Haziran 2019
Mesajlar
955
Çözümler
3
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Bazooka B360M anakart ön ve arka slotlarına bağlı iki adet fan yerleştirdim. Ön taraftan soğuk havayı arka fandan sıcak havayı tahliye ediyor. Anakart smart fan ayarlarından ön fan mı daha hızlı dönmeli yoksa eksoz mu, ikisi de eşit mi dönmelidir?
 
Çözüm
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
İki videoyu da izledim. İkisi de benim bahsettiğim, kasada hava akışının nasıl olması gerektiği ile ilgili tam testleri vermiyor. Sorunun net cevabı "fark etmez" olmalı. Yani yeterli geometrik alana sahip ideal bir kasada;

1) yan kapakları açmak
2) bir boşluk bırakıp içeri üfleyen fanlar takmak
3) bir boşluk bırakıp dışarı üfleyen fanlar takmak
4) Hem içeri hem de dışarı üfleyen fanları karşılıklı kullanmak arasında fark olMAmalı. Böyle bir farkın oluşabilmesi için binlerce Watt'lık güçler ve yüzlerce derecelik sıcaklıklardan bahsediyor olmalıyız.

Bu cümleyi o yüzden kurdum;
"Ancak benim dediğim dışa üfleme ile içeri hava alma metodları arasında bilimsel bir karşılaştırma..."

Araya radyatör koymak aslında benim en başta "bilimsel bir çalışma var mı" sorusunu sorma sebebini kısmen de olsa cevaplıyor. JayZTwoCents'in anlayamadığı "girdap etkisi" ve "geriye bir miktar hava üfleme" olayları, aslında oldukça normal olan bir durumu kanıtlamış. Radyatörün üzerindeki kanatlar her ne kadar pürüzsüz ve sivri olmak üzere üretilmiş olsalar da atomik düzeyde kusursuz değiller (hiç bir şey değil). Bu yüzden hava, kanatlardan geçerken bir miktar bozulmaya hatta geri tepmeye uğruyor. Basıncı, milyonda bir oranında bile değiştirmeye kalktığımızda bu tip şeyler olur. Aslolan kasa içindeki etkisidir.

Fanların üfleme yönüne uygun, çok güçlü bir hortumdan su püskürttüğümüzü düşünün. İtfaiye hortumu gibi, aşırı güçlü bir tazyik olsun. Fana, içeri alacağı yönden su püskürtürsek teoride beklentimiz tüm suyun fanın kanatları arasından geçmesi ve tüm suyun öbür taraftan dışarı çıkmasıdır. Ancak gerek suyun debisindeki mikrosaniyelik değişimler, gerek her atomun farklı fiziksel etkileşimde olması, gerekse de fan kanatlarının kusursuz olmamasından dolayı fanın girişinde de çıkışında da sağa sola sıçrayan su damlaları görülecektir. Hava, sudan çok daha serbest davranan bir yapıda olduğu için bu değişimler daha da fazla olacaklardır. Bizi ilgilendiren kısım ise bir kasayı;
1) içeri hava alarak soğutmak
2) dışarı hava üfleyerek soğutmak arasındaki fark olunca, cevap "farketmez" olacaktır. Çünkü aradaki fark ihmal edilecek kadar küçük. Önemli olan havayı "tüm kasa" içinde hareket ettirmek. Bunu başarınca sıcak hava doğru bir şekilde uzaklaşıp soğuk hava da her yere ulaşacaktır.

Eski tip kasaların en büyük problemi güç kaynağını hemen işlemcinin üstüne yerleştirmek. Tüm kasalarda bulunan problem ise ekran kartının kasa tabanına yakın olması. Ekran kartı ve işlemcinin tahliye ettiği sıcak havanın kasa duvarlarını ısıtmasına izin vermeden sıcak havanın uzaklaştırılması yeterlidir. Bunun için de, "hızları birbiriyle alakalı olmaksızın" birbirinden uzak bir tahliye bir de emme fanı olması yeterlidir.

Başlık sahibine cevaben; iki fanı da eşit hızda çalıştırın. Diyelim ki sıcak havayı tahliye etmek için 100 birim güce ihtiyacınız var. Bir fanı 80 birim, öbürünü 20 birim çalıştırsanız da aynı sonucu alacaksınız. Ancak iki fan da 50 birim hızla çalıştıklarında ses ve titreşim daha az olacak. Çünkü fanların gürültüleri, dönüş hızlarının kareleri ile orantılıdır. Yani bir fanı %20 daha hızlı çalıştırmak %44 daha fazla gürültü ve titreşim yapacaktır. Onun yerine iki fanı %10'ar daha hızlı çalıştırmak daha konforlu ve sessiz bir sonuç verir (%21 daha fazla ses ve titreşim yapar).

Bnuu da şöyle ölçersiniz; önce ekran kartı ve işlemciye istediğiniz ayarları yaptıktan sonra sistemi zorlarsınız. İkisinin de sıcaklıklarını ölçersiniz. Baktınız ki ikisi de performansı riske atan değer olan 75 dereceye yakın (veya üzerinde), kasa fanlarını birer kademe hızlandırırsınız. Ne zaman ki %100 yük altında hem ekran kartı hem de işlemci rahat sıcaklık değerleri yakalıyorlar (70 dereceyi geçmiyorlar diyelim), o sizin konfor değerinizdir. Bunun üzerinde fanları çalıştırmak gürültü ve elektrik anlamında gereksiz ve konforsuzdur.
Sorduğunuz sorunun cevabı yanlış hatırlamıyorsam bu video da yok ama yararlı bilgi olduğu için paylaşmakta sakınca görmüyorum.
Sıcak hava kasadan ne kadar çabuk tahliye olursa o kadar iyi. Fakat bu bir fan belli bir devirde döner ama diğeri daha hızlı yada daha yavaş olmalı diye bir cevap yok. Fanlarınızın ses seviyesine göre yüksek değerde çalıştırılabilir.
KASA İÇİ DOĞRU HAVA AKIŞI NASIL SAĞLANIR?
 
Simdi kasanin onunde 2 fan varsa tam zamanli calisarak attigi havayi 3 fan 3/4 calismayla yapar ve bu da size genel anlamda daha az ses olarak yansir. Genel olcum kriteri benim icin ufak ruzgar gulunu fanin havayi gonderdigi yere koyup kontrol etmek. Bu baglamda optimum hava akisini yakaladiginizda hizi belirlemis olursunuz. Ancak yuk altinda oldugu durumlarda kullaniyorsaniz surekli(oyun, render vs.) bu durumda hic ugrasmadan fan ayarlarini en son ayarlarda tutmanizi oneririm. Sicaklik ne kadar hizli uzaklastirilirsa bilgisayar o kadar rahat ve yorulmadan calisir.
 
Kasa hava akışı pozitif basınçlı olması gerekir. Bu ne demek: Kasaya giren hava miktarının, kasadan tahliye edilen hava miktarından fazla olması demektir. Bu kenarda dursun. İşlemciye yakın fan her zaman egzoz fandır. Adı üzerinde dışarıya üflemeli. Egzoz fanı en yüksek hızda çalışmalı. Üstte yazdıklarıma binaen öndeki de bu mantığa göre yüksek hızda dönmeli. Ancak çok gürültülü olacaktır. Bunu da @Mr.Ace arkadaşın dediği gibi öndeki fan sayısını artırmalısınız ve devirlerini düşük tutmalısınız.
 
Bilimsel çalışma var mı bilemem ancak bunu basit bir fizik öğretimi görmüş herkes akıl edebilir. Sonuç olarak materyalin üzerinde bir ısı üretiliyor ve bu ısı uzaklaşmadan da materyal soğumuyor. Eğer siz sürekli materyalin üzerindeki havayı yenilerseniz materyal soğuyacaktır. Bu bağlamda mümkün oldukça fazla havanın kasaya girip ortamdaki ısıyı toplayarak mümkün olan en hızlı yolla da atılması gerekir. Basit bir mantık🙂
 
Bilimsel çalışma var mı bilemem ancak bunu basit bir fizik öğretimi görmüş herkes akıl edebilir. Sonuç olarak materyalin üzerinde bir ısı üretiliyor ve bu ısı uzaklaşmadan da materyal soğumuyor. Eğer siz sürekli materyalin üzerindeki havayı yenilerseniz materyal soğuyacaktır. Bu bağlamda mümkün oldukça fazla havanın kasaya girip ortamdaki ısıyı toplayarak mümkün olan en hızlı yolla da atılması gerekir. Basit bir mantık🙂
Haklısınız :)

Ancak benim dediğim dışa üfleme ile içeri hava alma metodları arasında bilimsel bir karşılaştırma.

Elimde bilgisayar kasasına özgü bir materyal yok ancak elektrik mühendisliğinde dev rüzgar güllerinin boyut/hava, enerji/güç gibi oranları üzerine baya bir çalışma yapmıştım. Bununla beraber elektrik makinalarının soğutulmalarıyla ilgili de benzer çalışmalar hem yaptım hem okudum. En büyük uygulama farklılıklarında bile ısının ortamdan uzaklaştırılma verimleri arasında %10'u geçen farklar yoktu. Ayrıca en büyük farkı yaratan iki unsur; geometrik tasarım ve hız idi.

Üstelik bu bahsettiğim şeyler kW mertebelerinden başlayıp MW mertebelerine giden güçlerde çalışan cihazlara ait bulgular. Bizim bilgisayar kasalarımız 300-400W civarında çalışan, bunlara kıyasla ufacık şeyler.

Aynı hızda çalışan bir "harici" fanın dışa üflemesi ile içe çekmesi arasındaki verim farkı, bizim kasalarımızda ölçemeyeceğimiz kadar küçük. Hatta kasanın iki tarafındanki kapağı açmakla aynı şey bile diyebiliriz (kapaksız çalışmanın dezavantajı tozlanma). Bir kasada asıl farkı yaratanlar;

1) Macun
2) Blok
3) Fanın kalitesi
Harici fanlarda macun ve blok olmadığı için geriye sadece fanın kalitesi kalıyor.
Hatta bu dediklerimi destekleyen bir Linus test videosu bile var Youtube'da.

Fanlarla ilgili dikkat edilecek tek bir şey var. Eğer birden fazla fanınız varsa hepsini aynı kullanMAmak. Diyelim ki 2, birbirinden uzak fanınız var, birini emici, öbürünü üfleyici olarak kullanın. Hangisinin hangisi olduğu fark etmez. İçeride bir akım oluşsun yeter.

dip not: fanlar yanyana iseler tek fan gibi düşünün.
 
Haklısınız :)

Ancak benim dediğim dışa üfleme ile içeri hava alma metodları arasında bilimsel bir karşılaştırma.

Elimde bilgisayar kasasına özgü bir materyal yok ancak elektrik mühendisliğinde dev rüzgar güllerinin boyut/hava, enerji/güç gibi oranları üzerine baya bir çalışma yapmıştım. Bununla beraber elektrik makinalarının soğutulmalarıyla ilgili de benzer çalışmalar hem yaptım hem okudum. En büyük uygulama farklılıklarında bile ısının ortamdan uzaklaştırılma verimleri arasında %10'u geçen farklar yoktu. Ayrıca en büyük farkı yaratan iki unsur; geometrik tasarım ve hız idi.

Üstelik bu bahsettiğim şeyler kW mertebelerinden başlayıp MW mertebelerine giden güçlerde çalışan cihazlara ait bulgular. Bizim bilgisayar kasalarımız 300-400W civarında çalışan, bunlara kıyasla ufacık şeyler.

Aynı hızda çalışan bir "harici" fanın dışa üflemesi ile içe çekmesi arasındaki verim farkı, bizim kasalarımızda ölçemeyeceğimiz kadar küçük. Hatta kasanın iki tarafındanki kapağı açmakla aynı şey bile diyebiliriz (kapaksız çalışmanın dezavantajı tozlanma). Bir kasada asıl farkı yaratanlar;

1) Macun
2) Blok
3) Fanın kalitesi
Harici fanlarda macun ve blok olmadığı için geriye sadece fanın kalitesi kalıyor.
Hatta bu dediklerimi destekleyen bir Linus test videosu bile var Youtube'da.

Fanlarla ilgili dikkat edilecek tek bir şey var. Eğer birden fazla fanınız varsa hepsini aynı kullanMAmak. Diyelim ki 2, birbirinden uzak fanınız var, birini emici, öbürünü üfleyici olarak kullanın. Hangisinin hangisi olduğu fark etmez. İçeride bir akım oluşsun yeter.

dip not: fanlar yanyana iseler tek fan gibi düşünün.
Hocam mantık olarak hava akışını anlattım zaten, soğuk hava içeri sıcak hava dışarı, benim sorum fanların dönüş dengesi ile ilgili, ön fanı yüksek devirde tutup arka fanı düşük devire sabitlediğimde kasanın içinde oluşan basınç değişik bir ses yapıyor. Şimdi MSI Command Center ile otomatik tuning yaptırdım. ikisi de dengeli ve ısıya duyarlı olarak yükselip artmaya başladı. Sanırım ikisi de eşit hızla dönmeli ?
 
(sözüm herkese) Bütün bu dediklerinizi destekleyen bir akademik ya da bilimsel çalışma var mı?
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
İki videoyu da izledim. İkisi de benim bahsettiğim, kasada hava akışının nasıl olması gerektiği ile ilgili tam testleri vermiyor. Sorunun net cevabı "fark etmez" olmalı. Yani yeterli geometrik alana sahip ideal bir kasada;

1) yan kapakları açmak
2) bir boşluk bırakıp içeri üfleyen fanlar takmak
3) bir boşluk bırakıp dışarı üfleyen fanlar takmak
4) Hem içeri hem de dışarı üfleyen fanları karşılıklı kullanmak arasında fark olMAmalı. Böyle bir farkın oluşabilmesi için binlerce Watt'lık güçler ve yüzlerce derecelik sıcaklıklardan bahsediyor olmalıyız.

Bu cümleyi o yüzden kurdum;
"Ancak benim dediğim dışa üfleme ile içeri hava alma metodları arasında bilimsel bir karşılaştırma..."

Araya radyatör koymak aslında benim en başta "bilimsel bir çalışma var mı" sorusunu sorma sebebini kısmen de olsa cevaplıyor. JayZTwoCents'in anlayamadığı "girdap etkisi" ve "geriye bir miktar hava üfleme" olayları, aslında oldukça normal olan bir durumu kanıtlamış. Radyatörün üzerindeki kanatlar her ne kadar pürüzsüz ve sivri olmak üzere üretilmiş olsalar da atomik düzeyde kusursuz değiller (hiç bir şey değil). Bu yüzden hava, kanatlardan geçerken bir miktar bozulmaya hatta geri tepmeye uğruyor. Basıncı, milyonda bir oranında bile değiştirmeye kalktığımızda bu tip şeyler olur. Aslolan kasa içindeki etkisidir.

Fanların üfleme yönüne uygun, çok güçlü bir hortumdan su püskürttüğümüzü düşünün. İtfaiye hortumu gibi, aşırı güçlü bir tazyik olsun. Fana, içeri alacağı yönden su püskürtürsek teoride beklentimiz tüm suyun fanın kanatları arasından geçmesi ve tüm suyun öbür taraftan dışarı çıkmasıdır. Ancak gerek suyun debisindeki mikrosaniyelik değişimler, gerek her atomun farklı fiziksel etkileşimde olması, gerekse de fan kanatlarının kusursuz olmamasından dolayı fanın girişinde de çıkışında da sağa sola sıçrayan su damlaları görülecektir. Hava, sudan çok daha serbest davranan bir yapıda olduğu için bu değişimler daha da fazla olacaklardır. Bizi ilgilendiren kısım ise bir kasayı;
1) içeri hava alarak soğutmak
2) dışarı hava üfleyerek soğutmak arasındaki fark olunca, cevap "farketmez" olacaktır. Çünkü aradaki fark ihmal edilecek kadar küçük. Önemli olan havayı "tüm kasa" içinde hareket ettirmek. Bunu başarınca sıcak hava doğru bir şekilde uzaklaşıp soğuk hava da her yere ulaşacaktır.

Eski tip kasaların en büyük problemi güç kaynağını hemen işlemcinin üstüne yerleştirmek. Tüm kasalarda bulunan problem ise ekran kartının kasa tabanına yakın olması. Ekran kartı ve işlemcinin tahliye ettiği sıcak havanın kasa duvarlarını ısıtmasına izin vermeden sıcak havanın uzaklaştırılması yeterlidir. Bunun için de, "hızları birbiriyle alakalı olmaksızın" birbirinden uzak bir tahliye bir de emme fanı olması yeterlidir.

Başlık sahibine cevaben; iki fanı da eşit hızda çalıştırın. Diyelim ki sıcak havayı tahliye etmek için 100 birim güce ihtiyacınız var. Bir fanı 80 birim, öbürünü 20 birim çalıştırsanız da aynı sonucu alacaksınız. Ancak iki fan da 50 birim hızla çalıştıklarında ses ve titreşim daha az olacak. Çünkü fanların gürültüleri, dönüş hızlarının kareleri ile orantılıdır. Yani bir fanı %20 daha hızlı çalıştırmak %44 daha fazla gürültü ve titreşim yapacaktır. Onun yerine iki fanı %10'ar daha hızlı çalıştırmak daha konforlu ve sessiz bir sonuç verir (%21 daha fazla ses ve titreşim yapar).

Bnuu da şöyle ölçersiniz; önce ekran kartı ve işlemciye istediğiniz ayarları yaptıktan sonra sistemi zorlarsınız. İkisinin de sıcaklıklarını ölçersiniz. Baktınız ki ikisi de performansı riske atan değer olan 75 dereceye yakın (veya üzerinde), kasa fanlarını birer kademe hızlandırırsınız. Ne zaman ki %100 yük altında hem ekran kartı hem de işlemci rahat sıcaklık değerleri yakalıyorlar (70 dereceyi geçmiyorlar diyelim), o sizin konfor değerinizdir. Bunun üzerinde fanları çalıştırmak gürültü ve elektrik anlamında gereksiz ve konforsuzdur.
 
Çözüm

Geri
Yukarı