Katar krizinde Türkiye'ye rol yok!

Kuveyt, İngiltere ve Pakistan gibi ülkeler Katar krizinin çözümü için arabulucu olarak devreye girerken, krizde taraf olan Türkiye talep etmesine rağmen sürece dahil edilmedi

DÜNYA- Katar krizinin patlak verdiği andan itibaren Katar lehine tavır alan Türkiye bu tutumu nedeniyle çözüm süreçlerinden dışlandı.

Suudi Arabistan öncülüğündeki 9 Körfez ve Ortadoğu ülkesinin ABD'nin de desteği ile Katar'ı izole etmesinin ve ambargo uygulamasının ardından, krizin çözümü için Kuveyt resmi "arabulucu" ilan edildi.

Krizin çözümü için dün de Pakistan devreye girdi ve Dışişleri Bakanı Navaz Şerif temaslarda bulunmak üzere Suudi Arabistan'a gitti.

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani. İngiltere'de yürüttüğü temaslar sırasında bu ülkenin devreye girerek kendilerine yardım etmesini istedi.

Kriz patlak verdiği andan itibaren Katar'ın yanında saf tutan ve diğer ülkeleri suçlayan Türkiye ise süreçlerin dışında tutuluyor ve arabulucuk talepleri geri çevriliyor.

BBC'ye konuşan es-Sani, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile yaptığı görüşmeden Londra'nın, bazı Körfez ülkeleri ile aralarındaki krizde tarafsız kalacağı sonucunu çıkardığını söyledi.

Es-Sani, "İngiltere'nin prensiplerine sahip çıkacağını umuyoruz ve bu prensipler Katar'a yönelik alınan bütün tedbirlerin yasa dışı olduğunu gösteriyor" dedi

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Bahreyn ve Yemen dahil bazı ülkeler Katar'ı "terörizme destek vermekle" suçlamış ve bu ülkeyle ilişkilerini kesmişti. Katar ise iddiaları reddediyor.

İNGİLTERE DEVREDE !

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson bu hafta Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanları ile görüşecek.

Boris Johnson, Londra'da Katarlı mevkidaşı ile görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada, "Karşı karşıya olduğumuz terör tehdidi ortak ve bu beladan kurtulmak için birlikte çalışmamız mecburi. Kuveyt Emiri'nin bir yol bulunması için yürüttüğü çabaları destekliyorum ve bütün taraflara arabuluculuğa bir şans vermeleri çağrısında bulunacağım" dedi.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn son olarak Katar vatandaşlarına ülkelerinden ayrılmaları için 14 gün süre vermişti. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn vatandaşlarıyla evli Katarlılar ise ülkede kalabilecek.

Şaşırdık mı?

Ciddi ciddi bakarsak, biz kendimizi zorla işin içine sokmaya çalıştık. Arabulucu olmaya çalıştık. İmaj için, prestij için, "dünya liderliği" için, hatta daha da önemlisi "İslam dünya liderliği" için. Şu ana kadarki sürecin sonucu ne? Kullanılmışlık. Çünkü yaptığımız girişimlerin hiçbiri sonuç vermediği gibi, dalga geçer gibi; ABD Katar ile silah anlaşması imzaladı, ortak tatbikat yaptı, Suudiler "gerekirse Katar'a gıda yardımı yapabiliriz" dedi. Biz ne yaptık? 5000 Asker göndereceğiz dedik, onlarca uçak gıda gönderdik "mazlum" Katar'a.

Ama bunu yapmamız doğal, daha doğrusu refleks. Çünkü son birkaç yılda özellikle ekonomik anlamda onlarca anlaşma, doğrudan & dolaylı yatırım, sıcak para akışı oldu Katar'dan. Onlarca arazi, özel şirket satıldı. Yani Katar'a bir şey olursa bize çok şey olur.

Yeni bir kandırılma kokusu alıyorum.