Kilo vermek için nelere dikkat etmeli?

Semih Demir

Kilopat
Katılım
29 Kasım 2015
Mesajlar
798
Makaleler
7
Yer
İzmir
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Geçmişten günümüze çoğu insanın en büyük derdi yağlarından arınmak ve güzel bir fiziğe ulaşmaktır. Türk insanında ise yağlar bel çevresinde toplandığı için çoğu kişi bu görüntüden doğal olarak rahatsız oluyor.

  • - Kilo vermek yerine, yağ vermeye odaklanın.
  • - Günlük 2.5-4 litre su tüketin (fazla tuvalete çıkabilirsiniz)
  • - Kilo verirken, sabırlı ve azimli olun. Nasıl ki kiloları bir anda almadıysanız, bir anda istediğiniz kiloyu veremezsiniz.
  • - Günlük 1.5 saat yürüyüş yapın, kilo vermenin en iyi yolu yürüyüş yapmaktır. Ömrü uzatır, daha sağlıklı olmanızı sağlar, bunun yanında kilo vermiş olursunuz.
  • - Protein ile beslenin. Kaslar protein ile beslenir, kilo verirken kas kaybı yaşayacaksınız, en iyi şekilde bunu ayarlayın ve minimum kas kaybı için beslenmenizi takip edin.
  • - Sağlıklı karbonhidrat tüketin.
  • - Haftada 2 kere 'balık' yemeye çalışın.
  • - Sağlıklı yağlar alın (kuruyemiş) gibi. Ama az olmasında fayda var. Ne kadar sağlıklı yağ içeriyor olsalar da fazlası yağ depolar.
  • - Her akşam 10 dakikalık bir karın kası egzersizleri yapmaya çalışın.
  • - 2 haftada bir ödül günü yapın, canınız ne istiyorsa yiyin.
  • - Sürekli tartıya çıkıp kilonuzu kontrol etmeyin. 1 hafta aralıklarla tartıya çıkıp kilonuza bakın.
  • - Sabırlı olun. Yağlar ilk önce vücudun aktif olduğu bölgelerden, en son ise bel ve çevre kısımlarından gitmeye başlayacaktır.
  • - Supplement takviyesi alın. (Bir rahatsızlığınız yoksa ve spor yapıyorsanız BCAA - Whey protein en iyi ikilidir.)
  • - Yemeklerinizde sıvıyağ yerine zeytinyağı kullanın.
  • - Aşırı bol sebze tüketin, çok az meyve yiyin.


BCAA nedir?
Özet olarak BCAA, 3 amino asit zincirinin birleşmesinden oluşturulmuş Supplement yani gıda takviyesidir. Kas yıkımını onarır ve içerdiği amino asitlerle kas kaybını minimuma indirir. Unutmayın mucize değildir.

Whey protein tozu nedir?
Ham whey protein peynir üretimi yapılırken meydana gelen yan ürünlerden biridir. Tabi ki de tükettiğimiz whey protein bunun çok daha filtrelenmiş, yağından arındırılmış, zenginleştirilmiş halidir.
Whey protein içeriğinde ciddi ve önemli protein yelpazesi barındırır. Lactoglobulin (sütyuvar), lactalbumin (süt albümini) ve serum albümini. Bunlar eksiksiz proteinlerdir, içlerinde vücudumuzun üretemediği amino asitleri barındırırlar.
Halk dilinde Whey Protein “Peynir Altı Suyu” olarak bilinir. Peynirden elde edildiği gibi sütten de elde edilir. Ama Whey Protein’i süt proteini olarak adlandırmak yanlış olur.
Süt, %87 su ve %13 diğer katı besinlerden oluşur. Her besin’de olduğu gibi bu besin de protein, karbonhidrat ve yağdan oluşur. %13’ lük katı besinler sadece %27’si proteindir, o %27’nin de sadece %20 si whey’dir.
(Alıntıdır - Supplementler)

Zararlı olduğunu düşünüyorsanız bu gıda takviyelerini tercih etmek istemiyor olabilirsiniz. Aklınızda bulunsun diye eklemek istedim tamamen sizin tercihiniz.

Klişelerden, magazin ve dergilerin altın değerinde kilo verme tüyolarından kaçının, TV şovmenlerin sağlıklı yaşam laflarına pek itibar etmeyin. Vücudunuzu tanıyın ve kendinize zaman ayırın. Vakit geçtikçe değişimi hissedeceksiniz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Evet, beslenme tarzı ve şekli oldukça da önemlidir. Akdeniz mutfağına sahip zeytinyağlı yemeklerle fazla kilo alımına en baştan bir önlem de alınabilir.

Sn. Prof. Dr. Mehmet Öz' e göre şeker vucuda alınan çok küçük cam parçacıklarıdır, sn. Prof. Dr.Osman Müftüoğlu'na göre de bir zehirdir, her zaman en alt sınırda tüketilmeye çalışılmalıdır. Ekmek ve makarnayı, ekmek ve pilavı (Sn. Prof. Dr. Canan Karatay'ın da çoğu zaman kızarak belirttiği gibi) ayni anda tüketmemeye de azami gayret sarf etmeliyiz. Fazla alınacak her şeker sporla da gereğince harcama yapılmıyorsa vücutta istenmeyen yağlara dönüşebilecektir.

Sabah kahvaltısını hiç yapmamak veya aç olarak geçirmek açlık seviyesini iyice yükselteceğinden öğlen ve akşam yemeklerine olan aşırı yeme isteğinde büyük risk teşkil eder. Özellikle de öğrencilerin kahvaltı yapmadan derslere girip yüksek performansla dersleri çok iyi anlamaları da beklenilemez.

Bir diğer kilo alma etmeni ise uykusuzluktur. 8-8.5 saat arasında normalde uykunun alınması gereken değerli saatlerden sık sık feda edilerek sürekli olarak uykusuz kalınıyorsa kilo alma olayına çok yardımcı olunmuş da olur, bunu da göz ardı etmemeliyiz. (Bilim insanlarının ve doktorlarının son gözlemlerine göre)

İnsan beslenme şekliyle aslında daha çok otoburdur, yani yaklaşık % 65 sebze ağırlıklı, geriye kalan yüzde olanını ise (%35'ini) beyaz, kırmızı eti tüketmeye çalışmalıdır.

Et, süt ve yumurta pc sistemlerindeki "kuzey köprüsü" bileşenleri gibidir, eğer bir benzetme de yapılırsa. Bir tanesi eksik kalmamalı ve dengeli beslenilmeye çok dikkat eilmelidir. Çok iyi bildiğiniz gibi anakartta ram, ekr. kartı veya cpu üçlüsünden birisi portlara tam temas edemez ve devreye hiç giremezse POST (Power On Self Test) hiç çalışmaz ve pc açılamaz. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Kilo vermeye çalışan birisi olarak söylüyorum vücudunuz sizi diyeti bırakmaniz için başta herşeyi yapacak. İlk günler verdiğiniz kilolar sizi şaşırtmasın bir hafta geçtikten sonra kilo vermeniz yavaşlayacak vücut direnecek. İşte asıl o zaman diyete gireceksiniz. O günden sonra diyete devam ederseniz vücudunuz eskisinden daha az karbonhidrat ve yağ tüketmeye alışacak ve beslenme şeklinizi kabullenecektir. Vücududunuza bunu normal bir beslenme şekli olduğunu göstermek için birkaç haftada bir çok aşırıya kaçmadan istediğinizi yiyin.
 
Evet, beslenme tarzı ve şekli oldukça da önemlidir. Akdeniz mutfağına sahip zeytinyağlı yemeklerle fazla kilo alımına en baştan bir önlem de alınabilir.

Sn. Prof. Dr. Mehmet Öz' e göre şeker vucuda alınan çok küçük cam parçacıklarıdır, sn. Prof. Dr.Osman Müftüoğlu'na göre de bir zehirdir, her zaman en alt sınırda tüketilmeye çalışılmalıdır. Ekmek ve makarnayı, ekmek ve pilavı (Sn. Prof. Dr. Canan Karatay'ın da çoğu zaman kızarak belirttiği gibi) ayni anda tüketmemeye de azami gayret sarf etmeliyiz. Fazla alınacak her şeker sporla da gereğince harcama yapılmıyorsa vücutta istenmeyen yağlara dönüşebilecektir.

Sabah kahvaltısını hiç yapmamak veya aç olarak geçirmek açlık seviyesini iyice yükselteceğinden öğlen ve akşam yemeklerine olan aşırı yeme isteğinde büyük risk teşkil eder. Özellikle de öğrencilerin kahvaltı yapmadan derslere girip yüksek performansla dersleri çok iyi anlamaları da beklenilemez.

Bir diğer kilo alma etmeni ise uykusuzluktur. 8-8.5 saat arasında normalde uykunun alınması gereken değerli saatlerden sık sık feda edilerek sürekli olarak uykusuz kalınıyorsa kilo alma olayına çok yardımcı olunmuş da olur, bunu da göz ardı etmemeliyiz. (Bilim insanlarının ve doktorlarının son gözlemlerine göre)

İnsan beslenme şekliyle aslında daha çok otoburdur, yani yaklaşık % 65 sebze ağırlıklı, geriye kalan yüzde olanını ise (%35'ini) beyaz, kırmızı eti tüketmeye çalışmalıdır.

Et, süt ve yumurta pc sistemlerindeki "kuzey köprüsü" bileşenleri gibidir, eğer bir benzetme de yapılırsa. Bir tanesi eksik kalmamalı ve dengeli beslenilmeye çok dikkat eilmelidir. Çok iyi bildiğiniz gibi anakartta ram, ekr. kartı veya cpu üçlüsünden birisi portlara tam temas edemez ve devreye hiç giremezse POST (Power On Self Test) hiç çalışmaz ve pc açılamaz. Kolay gelsin.
Ekleme
Evet, beslenme tarzı ve şekli oldukça da önemlidir. Akdeniz mutfağına sahip zeytinyağlı yemeklerle fazla kilo alımına en baştan bir önlem de alınabilir.

Sn. Prof. Dr. Mehmet Öz' e göre şeker vucuda alınan çok küçük cam parçacıklarıdır, sn. Prof. Dr.Osman Müftüoğlu'na göre de bir zehirdir, her zaman en alt sınırda tüketilmeye çalışılmalıdır. Ekmek ve makarnayı, ekmek ve pilavı (Sn. Prof. Dr. Canan Karatay'ın da çoğu zaman kızarak belirttiği gibi) ayni anda tüketmemeye de azami gayret sarf etmeliyiz. Fazla alınacak her şeker sporla da gereğince harcama yapılmıyorsa vücutta istenmeyen yağlara dönüşebilecektir.

Sabah kahvaltısını hiç yapmamak veya aç olarak geçirmek açlık seviyesini iyice yükselteceğinden öğlen ve akşam yemeklerine olan aşırı yeme isteğinde büyük risk teşkil eder. Özellikle de öğrencilerin kahvaltı yapmadan derslere girip yüksek performansla dersleri çok iyi anlamaları da beklenilemez.

Bir diğer kilo alma etmeni ise uykusuzluktur. 8-8.5 saat arasında normalde uykunun alınması gereken değerli saatlerden sık sık feda edilerek sürekli olarak uykusuz kalınıyorsa kilo alma olayına çok yardımcı olunmuş da olur, bunu da göz ardı etmemeliyiz. (Bilim insanlarının ve doktorlarının son gözlemlerine göre)

İnsan beslenme şekliyle aslında daha çok otoburdur, yani yaklaşık % 65 sebze ağırlıklı, geriye kalan yüzde olanını ise (%35'ini) beyaz, kırmızı eti tüketmeye çalışmalıdır.

Et, süt ve yumurta pc sistemlerindeki "kuzey köprüsü" bileşenleri gibidir, eğer bir benzetme de yapılırsa. Bir tanesi eksik kalmamalı ve dengeli beslenilmeye çok dikkat eilmelidir. Çok iyi bildiğiniz gibi anakartta ram, ekr. kartı veya cpu üçlüsünden birisi portlara tam temas edemez ve devreye hiç giremezse POST (Power On Self Test) hiç çalışmaz ve pc açılamaz. Kolay gelsin.
Ekleme için teşekkürler. Poleo diyeti "Ataların gibi beslen!" yapılabilir. Aslında bu spor yapanlar için önerilse de geçmişte atalarımız nasıl yaşamını sürdürmüşse bizde öyle yaşayabiliriz. Bağımlılıklardan kurtulmak lazım, çok büyük bir gıda tehlikesi var.
Ek olarak; bir çok genç kardeşimizin "jinekomasti" olmasının sebebi her ne kadar açıklanamıyor ve bilinmiyor olsa da (temel olarak hormon bozukluğu veya akraba evliliğinden ortaya çıkmaktadır) ben beslenmeye yönelik değerlendiriyorum bunu. 12-15 yaş arası öğrenciler 1 liralık şeker dolu çikolata ve bisküvit çeşitleri ile çok sağlıksız besleniyor maalesef.

Kilo vermeye çalışan birisi olarak söylüyorum vücudunuz sizi diyeti bırakmaniz için başta herşeyi yapacak. İlk günler verdiğiniz kilolar sizi şaşırtmasın bir hafta geçtikten sonra kilo vermeniz yavaşlayacak vücut direnecek. İşte asıl o zaman diyete gireceksiniz. O günden sonra diyete devam ederseniz vücudunuz eskisinden daha az karbonhidrat ve yağ tüketmeye alışacak ve beslenme şeklinizi kabullenecektir. Vücududunuza bunu normal bir beslenme şekli olduğunu göstermek için birkaç haftada bir çok aşırıya kaçmadan istediğinizi yiyin.
Evet doğru, ekleme için teşekkür ediyorum.
Vücut geliştirme içinde örnek vermek istiyorum buna. Kilo vermek gibi ilk başladığınız zaman bir kaç ay içerisinde çok iyi şekilde gelişirsiniz, ölçü alır ve büyürsünüz. Daha sonra vücut gelişimi durur. Bunun için farklı setler ve sistemler uygularsınız ve gelişimi tekrar başlatırsınız.

Kilo vermekte böyle bir şey tam olarak. Çoğu kişinin bahsettiği "2 ay oldu kilo verdim ama hâlâ aynıyım" bu yüzden oluyor. Bahsettiğim ödül günlerini yapıp vücut dengesini tekrar şaşırtıp kilo vermeye devam etmeli. Ben kuruma döneminde çok sık yapıyorum bunu, kilo alma döneminde 120'ye çıktım hacim ve kütle kazanmak için, şuan 95'im ve 75'e doğru ilerliyorum. 2.5 ay oldu takriben şuan tepki vermiyor vücut, "düşük karbonhidrat" diyetini uyguluyorum. 2 gün aralıklarla diyeti bozdum, şuan 1 hafta içerisinde tekrar kilo vermeye başladım. Vücudu şaşırtmak gerekli olabiliyor.
 
Jinekomastinin söylediğiniz gibi yağlanmayla oluşan sebebi mutlaka yanlış beslenme (Fast food tarzında kalorisi yüksek beslenme şekli) kaynaklıdır, bu konuda ben de hemfikirim, ancak kas kütlesiyle olan aşırı artışları ise yanlış evililikler ve bazı hormonal bozukluklarla direk ilgili de olabilir. Örneğin tiroid bezinin anormal (fazla veya az) çalışması zayıflık ve şişmanlıkta baş etmen olabiliyor, bazı durumlarda. Kilo vermeye veya almaya uğraşarak hiç başarılı olmayanların bu türden kritik hormonların çalışma durumlarını da check-up yaptırabilmesinde kanımca büyük yarar olabilecektir.

Şişmanlıkta " vücut kütle indeksi" tanımı üzerinden asıl sahip olunan mevcut kiloyu dikkate almak da çok önemlidir, yani asıl vücut ağırlığının ne kadarının kas kütlesinden, ne kadarının yağ dokusu üzerinden genel toplamı oluşturabildiği de ayrıca büyük önem taşıyor. Kolay gelsin.
 
Jinekomastinin söylediğiniz gibi yağlanmayla oluşan sebebi mutlaka yanlış beslenme (Fast food tarzında kalorisi yüksek beslenme şekli) kaynaklıdır, bu konuda ben de hemfikirim, ancak kas kütlesiyle olan aşırı artışları ise yanlış evililikler ve bazı hormonal bozukluklarla direk ilgili de olabilir. Örneğin tiroid bezinin anormal (fazla veya az) çalışması zayıflık ve şişmanlıkta baş etmen olabiliyor, bazı durumlarda. Kilo vermeye veya almaya uğraşarak hiç başarılı olmayanların bu türden kritik hormonların çalışma durumlarını da check-up yaptırabilmesinde kanımca büyük yarar olabilecektir.

Şişmanlıkta " vücut kütle indeksi" tanımı üzerinden asıl sahip olunan mevcut kiloyu dikkate almak da çok önemlidir, yani asıl vücut ağırlığının ne kadarının kas kütlesinden, ne kadarının yağ dokusu üzerinden genel toplamı oluşturabildiği de ayrıca büyük önem taşıyor. Kolay gelsin.
Jinekomasti 4 evreye ayrılıyor. 1-2 başlangıç seviyesi, 3-4 ise tam olarak kadın memesi şeklinde. Hangi seviye olursa olsun illet bir hastalık ve sokakta olsun salonda olsun gördüğüm kadarı ile çoğu kişide mevcut. Gözlemlediğim kadarı ile bahsettiğimiz gibi hem sağlıksız beslenme hemde akraba evliliği gibi sebepler jinekomastiye davet çıkarıyor. Bazı sitelerde bu ameliyatı gerçekleştirecek olan doktorlar tarafından "sebebi bilinmiyor" diyenler de var. Ama iki maddeye ayırabiliriz çünkü çoğunluk bu sebeplerden dolayı jinekomastiye yakalanmış.

İnşallah türk halkı olarak sağlıklı beslenme alışkanlığını edinmiş oluruz. Çünkü bahsettiğiniz gibi kahvaltı yapmayan bir öğrenci bile derslerinde yeterli verimi sağlayamıyor. Ebeveynlerin küçük çocuğun eline benim için zehirden farksız atıştırmalıkları vermeleri sigara vermeleri ile aynı neredeyse. Bu konuda çok hassasım maalesef...
 
Şeker tüketme, düzenli beslen sabah öğlen akşam yemek ye, ondan sonrada hiç bir şey yeme ( meyve yiyebilirsin ), birde 30 dakika yürü yeter, fazla kasmaya da gerek yok.
 
Şeker ile hamur işi bitiriyor zaten insan bedenini. Aslında ihtiyacımızın çok fazlasını yiyoruz.
Maalesef. Biz aslında kimseyi kısıtlamıyoruz. 2 haftada bir veya çok canınız çekiyorsa haftada bir kendinizi ödüllendirin diyoruz alternatif çok yeter ki sağlıklı beslenelim.
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı