Herkese selamlar.
Okumanın insanların empatisini ve şefkatini arttırdığı söylenir.
Her gün ABD'de 1.8 milyondan fazla kitap satılıyor ve İngiltere'de yarım milyondan fazla kitap satılıyor.
Bugün kullanabileceğimiz diğer tüm dikkat dağıtıcı unsurlara rağmen, birçok insanın okumayı hâlâ sevdiğine şüphe yok.
Kitaplar bize dünya hakkında bol miktarda şey öğretebilir, aynı zamanda kelime hazinelerimizi ve yazma becerilerimizi geliştirebilir.
Ama bizi daha iyi insanlar yapabilir mi?
Nasıl pilotlar yerden ayrılmadan uçmayı denerlerse, roman okuyan insanlar da her roman açtıklarında sosyal becerilerini geliştirebilirler.
Araştırmalar, kitaplardaki karakterlerle özdeşleşmeye başladığımızda, kendi hedeflerimizi değil karakterlerin kendi amaçlarını ve arzularını değerlendirmeye başladığımızı keşfetti.
Bununla birlikte, beynin öykülerdeki anlatıları anlamlandırmak için kullandığı sinirsel mekanizmaların bazıları, gerçek yaşam koşullarında kullanılanlarla benzerlikleri paylaşır.
Örneğin, “tekme” kelimesini okursak, beynin fiziksel olarak tekmelemeye ilişkin alanları aktive edilir. Bir karakterin hafif bir kablo çektiğini okursak, beynin kavrama ile ilişkili bölgesinde aktivite artar.
Bir komployu takip etmek için, kitapta kimin neyi bildiklerini, bu konuda nasıl hissettiklerini ve her karakterin başkalarının düşünmekte olabileceğine inandığını bilmemiz gerekir.
Bu, “zihin teorisi” olarak bilinen beceriyi gerektirir. İnsanlar bir karakterin düşüncelerini okuduğunda, beynin zihin teorisi ile ilişkili alanları aktive edilir.
Kitap okuyan kişilerin kitap okumayanlardan daha iyi sosyal becerilere sahip olduğu anlaşıldı.
Kitap okuyan kişilere ilginç bir araştırma daha yapıldı.
Oatley'in ekibi insanlara “Gözlerdeki Zihin” testini verdi, burada bir çift göz fotoğrafı çekildi. Sadece gözlerden bir kişinin hangi hissi hissettiğini anlamaya çalışılacaktı. Roman okuyanlar, ifadeleri anlamada ve kişiler arası duyarlılığı ölçen bir ölçekte daha yüksek puan aldı.
Princeton Sosyal Sinirbilim Laboratuvarı'nda psikolog Diana Tamir, sıklıkla roman okuyan insanların daha iyi sosyal bilişe sahip olduklarını gösterdi.
Başka bir deyişle, diğer insanların ne düşündüklerini ve hissettiklerini öğrenme konusunda daha yetenekliler.
Beyin taramaları kullanıldı. Roman okurken, beynin diğer insanların ne düşündüğünü anlamak için daha fazla bölgeyi aktive ettiği anlaşıldı.
Roman okuyan insanlar, diğer insanların duygularını okumada ortalamadan daha iyi görünmektedir, ancak bu onları mutlaka daha iyi insanlar yapar mı?
Bunu test etmek için, araştırmacılar bir psikoloji öğrencisinin bir noktada denediği bir yöntemi kullandı, burada bir yere “kazayla” bir sürü kalem attılar.
Kalem testi gerçekleşmeden önce katılımcılara empatiyi ölçen sorularla serpiştirilmiş bir ruh hali anketi verildi. Sonra kısa bir öykü okudular ve öyküyü okurken nakledildikleri ölçüde bir dizi soruyu cevapladılar.
İşe yaradı: Okudukları öyküyü beğenen ve karakterler için empati yapan insanların kalemleri toplama olasılığı daha yüksekti.
Araştırmanın yazarları, insanların empati puanlarını dikkate aldı ve öyküden etkilenenlerin daha fedakâr davrandığını keşfetti.
Hollanda'lı araştırmacılar öğrencilere Nobel Ödülü sahibi Jose Saramago'nun romanı Körlük'ün ilk bölümünü okumalarını istediler.
Bu hikâyede, bir adam aniden kör oluyor ve trafik ışıklarında arabasında bekliyor.
Yolcular onu eve getirir ve yoldan geçen biri arabasını onun için eve götürmek için söz verir, ancak o adam arabayı çalar.
Öğrenciler hikâyeyi okuduklarında, empati düzeyleri yükseldi. Hikâyeye okuduktan 1 hafta sonra bile empati düzeylerinin yüksek olduğu anlaşıldı.
Araştırmalar kitap okumanın insanların daha iyi davranmasını sağladığını gösteriyor.
Bazı kurumlar okumanın etkilerini o kadar önemli bulmaktadır ki, California Irvine Üniversitesi'nde, Aile Hekimliği bölümü'nden Johanna Shapiro, roman okumanın doktorlar için faydalı olacağını söylüyor. Bunun için ise bir bölüm kurmayı düşünüyor.
İnsanlarla anlaşamayanların kitap okuduğu düşüncesinden sıyrılmalıyız.
Aslında, asosyal olarak tanımladığımız kitap kurtları insanları anlamada herkesten daha iyiler.
