5 yıl kadar önce yine burada incelemesini yaptığım SteelSeries Rival 600 incelemesinin ardından yaklaşık 1 aydır kullandığım Lamzu Atlantis hakkındaki fikirlerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Lamzu Atlantis, daha ilk vuruşunu kutu tasarımı ve içeriği ile yapmayı başarıyor. Kitap gibi iki yana açılan kutu tasarımı, kaliteli iç dokusu ve kutu içeriğinden çıkan aksesuarlar ile Premium bir hava veriyor. Kutu içerisinden fare ve alıcısı haricinde fotoğraflarda da görüleceği üzere 1 adet paracord kablo, 1 adet dongle, yedek skatez, grip tapeler, kadife dokulu bir taşıma kesesi ve dengeleme ayakları çıkıyor. Burada tek hoşuma gitmeyen nokta grip tapelerin rengi oldu. Genelde beyaz olan fare içerisinden kablo rengine yakın tatlı bir mavi-yeşil grip tape çıkarken bana fare renkleriyle tamamen alakasız kırmızı grip tapelerin çıkması biraz üzdü.
Fareyi ilk elime aldığımda hissettiğim duygu aslında biraz enteresan. 55 gramlık Ultra hafif yapısı, okul bilgisayarlarına toptan olarak aldığım en ucuz optik farelerin hafifliğine benzer kalitesizlik benzeri bir duyguyu beraberinde getirdi fakat bu duygudan çıkmak çok da uzun sürmedi. Fareyi kullanmaya başladıktan sonra bu kalitesiz gibi hissettiren hafif hissiyatı, yerini “Adamlar yapmış abi!” şaşkınlığına ışık hızıyla bıraktı. Farenin tasarımı çok şık. Kullanılan renkler birbiriyle uyumlu. Alt tabanı ise tasarımıyla göz alıcı. Pürüzsüz diyebileceğim bir kaplaması var. Bu kaplama biraz kaygan hissettiriyor.
Genel performans olarak zaten fareye söylenecek bir söz yok. Piyasada Razer Focus Pro sensörden sonraki en kaliteli sensör olan PixArt PAW 3395 sensörünü kullanıyor. Bu sensör 26000 DPI çözünürlük, 650 IPS hız ve 50 G ivmelenme gibi muazzam değerlere sahip. Switch'leri de Huano Blue Shell Pink Dot olarak seçilmiş. Switch hissiyatı gayet güzel. Hafif olmasına rağmen kasası oldukça sağlam hissettiriyor. Kenarlarından ya da üstünden sıkıca baskı uyguladığımda bile kasada en ufak bir gıcırdama ya da boşluk hissiyatı yaşatmadı. Tuşlarında da pre-travel olarak adlandırılan boşluklar neredeyse yok. Tuşa basmaya başladığınız anda Switch'lerin sertliğini hissediyorsunuz. Farenin resmi verilerinde şarjının 70 saatlik ömrü olduğu söylenirken benim kişisel kullanımımda 1000 Hz polling rate ayarında günlük ortalama 6-7 saatlik bir kullanımda 7-8 gün civarı gidiyor. Farenin üst tarafında genel tuşlar haricinde bir DPI değiştirme tuşu ya da ekstra bir tuş konumlandırılmamış. Farede ayrıca herhangi bir RGB aydınlatma da yer almıyor. Sadece üst kısmındaki küçük bir pencereden fare açıldığında mavi bir ışık, şarjı azaldığında yanıp sönen kırmızı bir ışık, şarj olurken de yanıp sönen pembe bir ışık sızıyor. Farenin alt kısmında açma kapama için bir sürgülü Switch ve bir tane de DPI ayarı için buton bulunuyor. Bu butonun yanında da bir adet LED bulunuyor. Yazılım üzerinden ayarladığımız DPI seçeneklerini buton vasıtasıyla değiştirebilirken, hangi DPI ayarında olduğumuzu da LED üzerinde yanan ışığın renginden anlayabiliyoruz. Bağlantı kablosu hafif ve kalteli bir yapıya sahip. Bu kablonun en güzel noktası ise fareyle bağlantı ucunun hafif açılı bir yapıya sahip olması. Bu sayede kablolu olarak kullanırken kablo havada kalarak mousepade sürtmüyor ve kablosuzmuş gibi bir hissiyatla fareyi kullanabiliyoruz.
Farenin şekline baktığımızda genel olarak claw grip için tasarlandığı görülüyor. Zaten kutu üzerinde bile “best mouse for claw grip” ifadesiyle de bunu belirtmişler. Benim ellerim 21 santim ve gayet büyükler. Relaxed claw olarak tanımlanacak bir şekilde tutuyorum fareyi. Bu tutuşta elime gayet güzel uyum sağladı. Fingertip grip olarak da sorunsuz kullanılabilir. Palm grip tutuşa geldiğimizde fotoğraftan da anlaşılacak şekilde parmaklarım tuşları aşıyor. Aynı zamanda avuç içim de farenin sırtına tam oturmuyor ve bu durum rahatsızlık yaratıyor. Palm grip için uygun bir yapısı olduğunu söyleyemem.
Farenin yazılımı sade bir arayüze sahip. 3 ana sekmeden oluşuyor. İlk sekmede farenin genel tuş ayarları bulunurken ikinci sekmede farenin DPI, polling rate, LOD distance gibi ayarlarını yapabiliyoruz. Burada yaptığımız DPI ayarlarına karşılık gelen renkler, farenin alt tarafında bulunan LED üzerinden bize yansıtılıyor. Üçüncü sekme ise makro sekmesi. Ayrıca sağ alt köşede bulunan butona bastığımızda direkt olarak işletim sisteminin fare ayarları penceresi açılıyor.
Artı ve eksileriyle özetleyecek olursam Lamzu Atlantis, üst seviye teknik özellikleri, hafif ve sağlam kasa yapısı ve şık tasarımıyla bugüne kadar aldığı övgüleri hak ediyor. Hafifliği ve şekli sayesinde kullanırken bir fare değil de bir uzvum gibi oldu diyebilirim. 1 aylık kullanım süresinde teknik ya da fiziksel olarak herhangi bir sorun ile karşılaşmadım fakat alacak arkadaşlar için internette karşıma çıkan bazı problemleri buraya eklemek istiyorum. İlk olarak bazı kullanıcıların tuşlarda gıcırdama problemi yaşadığını gördüm. Sosyal'de de bu sorunu yaşayanlar mevcut. Ben böyle bir problem yaşamadım. Sorun yaşayan kişiler garanti ile iletişime geçtiklerinde maalesef bu durumun üretim toleransı olduğu söylenerek servis tarafından soruna bir çözüm üretilmemiş. Bir diğer sorun ise Reddit üzerinde açılan birkaç konuda gördüğüm skatez uyumsuzluğu sorunu. Farenin yanında gelen yedek skatezlerin, orijinal skatezlere göre farklı bir kalınlıkta olduğu ve bunları taktıklarında sorun yaşadıklarına dair yorumlar mevcut.
Lamzu Atlantis'i bütün detaylarıyla incelemeye çalıştım. Sizin de eklemek istedikleriniz ya da sorularınız varsa yorumlarda belirtebilirsiniz.
Lamzu Atlantis, daha ilk vuruşunu kutu tasarımı ve içeriği ile yapmayı başarıyor. Kitap gibi iki yana açılan kutu tasarımı, kaliteli iç dokusu ve kutu içeriğinden çıkan aksesuarlar ile Premium bir hava veriyor. Kutu içerisinden fare ve alıcısı haricinde fotoğraflarda da görüleceği üzere 1 adet paracord kablo, 1 adet dongle, yedek skatez, grip tapeler, kadife dokulu bir taşıma kesesi ve dengeleme ayakları çıkıyor. Burada tek hoşuma gitmeyen nokta grip tapelerin rengi oldu. Genelde beyaz olan fare içerisinden kablo rengine yakın tatlı bir mavi-yeşil grip tape çıkarken bana fare renkleriyle tamamen alakasız kırmızı grip tapelerin çıkması biraz üzdü.
Fareyi ilk elime aldığımda hissettiğim duygu aslında biraz enteresan. 55 gramlık Ultra hafif yapısı, okul bilgisayarlarına toptan olarak aldığım en ucuz optik farelerin hafifliğine benzer kalitesizlik benzeri bir duyguyu beraberinde getirdi fakat bu duygudan çıkmak çok da uzun sürmedi. Fareyi kullanmaya başladıktan sonra bu kalitesiz gibi hissettiren hafif hissiyatı, yerini “Adamlar yapmış abi!” şaşkınlığına ışık hızıyla bıraktı. Farenin tasarımı çok şık. Kullanılan renkler birbiriyle uyumlu. Alt tabanı ise tasarımıyla göz alıcı. Pürüzsüz diyebileceğim bir kaplaması var. Bu kaplama biraz kaygan hissettiriyor.
Genel performans olarak zaten fareye söylenecek bir söz yok. Piyasada Razer Focus Pro sensörden sonraki en kaliteli sensör olan PixArt PAW 3395 sensörünü kullanıyor. Bu sensör 26000 DPI çözünürlük, 650 IPS hız ve 50 G ivmelenme gibi muazzam değerlere sahip. Switch'leri de Huano Blue Shell Pink Dot olarak seçilmiş. Switch hissiyatı gayet güzel. Hafif olmasına rağmen kasası oldukça sağlam hissettiriyor. Kenarlarından ya da üstünden sıkıca baskı uyguladığımda bile kasada en ufak bir gıcırdama ya da boşluk hissiyatı yaşatmadı. Tuşlarında da pre-travel olarak adlandırılan boşluklar neredeyse yok. Tuşa basmaya başladığınız anda Switch'lerin sertliğini hissediyorsunuz. Farenin resmi verilerinde şarjının 70 saatlik ömrü olduğu söylenirken benim kişisel kullanımımda 1000 Hz polling rate ayarında günlük ortalama 6-7 saatlik bir kullanımda 7-8 gün civarı gidiyor. Farenin üst tarafında genel tuşlar haricinde bir DPI değiştirme tuşu ya da ekstra bir tuş konumlandırılmamış. Farede ayrıca herhangi bir RGB aydınlatma da yer almıyor. Sadece üst kısmındaki küçük bir pencereden fare açıldığında mavi bir ışık, şarjı azaldığında yanıp sönen kırmızı bir ışık, şarj olurken de yanıp sönen pembe bir ışık sızıyor. Farenin alt kısmında açma kapama için bir sürgülü Switch ve bir tane de DPI ayarı için buton bulunuyor. Bu butonun yanında da bir adet LED bulunuyor. Yazılım üzerinden ayarladığımız DPI seçeneklerini buton vasıtasıyla değiştirebilirken, hangi DPI ayarında olduğumuzu da LED üzerinde yanan ışığın renginden anlayabiliyoruz. Bağlantı kablosu hafif ve kalteli bir yapıya sahip. Bu kablonun en güzel noktası ise fareyle bağlantı ucunun hafif açılı bir yapıya sahip olması. Bu sayede kablolu olarak kullanırken kablo havada kalarak mousepade sürtmüyor ve kablosuzmuş gibi bir hissiyatla fareyi kullanabiliyoruz.
Farenin şekline baktığımızda genel olarak claw grip için tasarlandığı görülüyor. Zaten kutu üzerinde bile “best mouse for claw grip” ifadesiyle de bunu belirtmişler. Benim ellerim 21 santim ve gayet büyükler. Relaxed claw olarak tanımlanacak bir şekilde tutuyorum fareyi. Bu tutuşta elime gayet güzel uyum sağladı. Fingertip grip olarak da sorunsuz kullanılabilir. Palm grip tutuşa geldiğimizde fotoğraftan da anlaşılacak şekilde parmaklarım tuşları aşıyor. Aynı zamanda avuç içim de farenin sırtına tam oturmuyor ve bu durum rahatsızlık yaratıyor. Palm grip için uygun bir yapısı olduğunu söyleyemem.
Farenin yazılımı sade bir arayüze sahip. 3 ana sekmeden oluşuyor. İlk sekmede farenin genel tuş ayarları bulunurken ikinci sekmede farenin DPI, polling rate, LOD distance gibi ayarlarını yapabiliyoruz. Burada yaptığımız DPI ayarlarına karşılık gelen renkler, farenin alt tarafında bulunan LED üzerinden bize yansıtılıyor. Üçüncü sekme ise makro sekmesi. Ayrıca sağ alt köşede bulunan butona bastığımızda direkt olarak işletim sisteminin fare ayarları penceresi açılıyor.
Artı ve eksileriyle özetleyecek olursam Lamzu Atlantis, üst seviye teknik özellikleri, hafif ve sağlam kasa yapısı ve şık tasarımıyla bugüne kadar aldığı övgüleri hak ediyor. Hafifliği ve şekli sayesinde kullanırken bir fare değil de bir uzvum gibi oldu diyebilirim. 1 aylık kullanım süresinde teknik ya da fiziksel olarak herhangi bir sorun ile karşılaşmadım fakat alacak arkadaşlar için internette karşıma çıkan bazı problemleri buraya eklemek istiyorum. İlk olarak bazı kullanıcıların tuşlarda gıcırdama problemi yaşadığını gördüm. Sosyal'de de bu sorunu yaşayanlar mevcut. Ben böyle bir problem yaşamadım. Sorun yaşayan kişiler garanti ile iletişime geçtiklerinde maalesef bu durumun üretim toleransı olduğu söylenerek servis tarafından soruna bir çözüm üretilmemiş. Bir diğer sorun ise Reddit üzerinde açılan birkaç konuda gördüğüm skatez uyumsuzluğu sorunu. Farenin yanında gelen yedek skatezlerin, orijinal skatezlere göre farklı bir kalınlıkta olduğu ve bunları taktıklarında sorun yaşadıklarına dair yorumlar mevcut.
Lamzu Atlantis'i bütün detaylarıyla incelemeye çalıştım. Sizin de eklemek istedikleriniz ya da sorularınız varsa yorumlarda belirtebilirsiniz.
Dosya Ekleri
Son düzenleme: