Mescid-i Aksa'nın hali ne olacak?

Bir de şu "mehmetçik, Gazze'ye!" diye slogan atanları görünce kafam atıyor.

Sanki mehmetçik belli olmayan babalarının uşağı çok isteyen silahını kuşanıp kendi gider orduya etmedikleri hakaret kalmadı kafirler cuntacılar diye şimdi de mehmetçik gazzeye bunlarda utanma yok.
 
Kısacası Araplar Osmanlı'ya ihanet etmenin bedelini ödüyor.
Buna bu şekilde bakmak da doğru değil bence. Filistinliler geçmiş nesillerinin yaptığı hataların bedelini ödüyorlar. Diğer Arap ülkeleri zaten çıkarlarının nerede olduğuna karar verdiler, çoktan bu duruma karşı üç maymunu oynuyorlar.

Çünkü oralar resmen savaşlarla alınıp abluka edilmiş. Ve kötü muamele de var Filistinli Arap'lara. Öte yandan diğer Arap ülkeleri zaten anlaştılar İsrail'le. Onlar sesini bile çıkarmaz.
Savaşların çoğunu Filistin ve 4-5 Arap ülkesi birleşerek İsrail'e karşı açtılar uzun bir dönem boyunca. Savaşta toprak kaybedersen sonrasında kazanan ülke onları geri mi verecek? Özellikle Altı Gün Savaşı için bir şeylere bakmanı tavsiye ederim. 6 ülke, toplamda 3 kat daha fazla envanterle saldıracaklardı İsrail'e. İsrail bileğinin hakkıyla, dönemi için bile çok iyi olmayan Fransız ağırlıklı savaş ekipmanlarıyla kazandı savaşı. Doğru istihbarat, yetkin askeri yönetim, Arapların rezil disiplindeki orduları birleşince sonuç İsrail'in topraklarını 2-3 katına çıkarması oldu.

Şimdiki durumla geçmişteki bu durum aynı değil işte. Şimdi ise bölgedeki tek hakim güç olmak istiyorlar, sivil halkın kayıplarını asla umursamayan ve Filistin halkının içinde gizlenen HAMAS da onlara kendi elleriyle bunu sunuyor.

@Raptor_Z Altı Gün Savaşı sonrasına kadar şimdiki desteği devlet düzeyinde yoktu. Lobi faaliyetiyle destek bulmaya çalışıyorlardı, ABD ve İngiltere de bu savaşın öncesinde sırt çevirmişti. İsrail bu dönemde ABD gemisini bile batırdı düşman olarak kodlayıp. Kısacası geçmiş savaşlarda bileklerinin hakkıyla o topraklarda tutundular askeri açıdan. Bölgedeki şimdiki zalimliği ayrı bir konu, şimdinin zalimleri geçmişin mazlumlarıdır sözü bir şeyleri iyi anlatıyor.
 
Buna bu şekilde bakmak da doğru değil bence. Filistinliler geçmiş nesillerinin yaptığı hataların bedelini ödüyorlar. Diğer Arap ülkeleri zaten çıkarlarının nerede olduğuna karar verdiler, çoktan bu duruma karşı üç maymunu oynuyorlar.


Savaşların çoğunu Filistin ve 4-5 Arap ülkesi birleşerek İsrail'e karşı açtılar uzun bir dönem boyunca. Kaybedip toprak kaybedersen sonrasında kazanan ülke onları geri mi verecek? Özellikle Altı Gün Savaşı için bir şeylere bakmanı tavsiye ederim. 6 ülke, toplamda 3 kat daha fazla envanterle saldıracaklardı İsrail'e. İsrail bileğinin hakkıyla, dönemi için bile çok iyi olmayan Fransız ağırlık savaş ekipmanlarıyla kazandı savaşı. Doğru istihbarat, yetkin asker yönetim, Arapların rezil disiplindeki orduları birleşince sonuç İsrail'in topraklarını 2-3 katına çıkarması oldu.

Şimdiki durumla geçmişteki bu durum aynı değil işte. Şimdi ise bölgedeki tek hakim güç olmak istiyorlar, sivil halkın kayıplarını asla umursamayan ve Filistin halkının içinde gizlenen HAMAS da onlara kendi elleriyle bunu sunuyor.

@Raptor_Z Altı Gün Savaşı sonrasına kadar şimdiki desteği devlet düzeyinde yoktu. Lobi faaliyetiyle destek bulmaya çalışıyorlardı, ABD ve İngiltere de bu savaşın öncesinde sırt çevirmişti. İsrail bu dönemde ABD gemisini bile batırdı düşman olarak kodlayıp. Kısacası geçmiş savaşlarda bileklerinin hakkıyla o topraklarda tutundular askeri açıdan. Bölgedeki şimdiki zalimliği ayrı bir konu.
Kısaca bahsettiğim ilk harita gibi olsaydı. belki de... Ama şimdi yine de aynı sonuç olabilirdi.
E tamam da hocam o zaman Doğu'nun devi tarafından (SSCB) büyük desteklendi Araplar, silah kullanmayı bilmedikten sonra askeri başarı olmadıktan sonra ne yapsınlar arkasındaki desteği?
Vietnamlılar Amerikalıları Sovyet silahlarıyla püskürttüler.
O dönemki savaşlarda en modernize Arap birliği Ürdün'dü ona rağmen başaramadılar ya. Bir de Sovyetler onlara tank bile vermişti. İsrail modernizeydi ama bir tane arkadaş demişti fransız ekipmanları diye.
Kısacası Araplar Osmanlı'ya ihanet etmenin bedelini ödüyor.
İsraili ilk tanıyan devletler:
Mısır, ABD, Türkiye. Türkiye olmasının sebebini hatırlamıyorum şimdi. Mısır daha da tuhaf geliyor tabi. O zamanki mısır lideri nasr biraz farklı bir dış siyaset yapıyordu.
 
Artık şu dünya bizim malımız gibi yapıp bütün dünyadaki olaylara atlamayı bırakıp yanı başımızdaki ırkdaşlarımıza destek vermemiz lazım. 21. yüzyılda akıllanmaz bir prenses gibiyiz.
 
Son düzenleme:
Filistin Türkiye'nin dost ya da kardeş ülkesi falan değildir. Çoğunluğu Müslüman ve halkı vicdanlı bir ülke olarak bizi sadece Mescid-İ Aksa ve katledilen masum insanlar ilgilendiriyor.

Müslüman ülke olduğu için Filistin'i dostumuz sananlar olabilir, Filistin'in Türkiye'ye karşı yaptığı şeyler sadece birkaçı:

- Filistin, Osmanlı'ya karşı yapılan Arap ayaklanması sonucu kurulmuştur.
- PKK'nın kuruluş yıllarında örgüte ev sahipliği yaparak teröristleri eğiten Filistin.
- Elçilerimizi şehit eden Asala terör örgütüne ev sahipliği yapıp yardım eden Filistin.
- Mesud Barzani isimli teröristin Kürdistan hayalini destekleyen Filistin.
- Osmanlı İmparatorluğuna ihanet ederek Kudüs'ü İngilizlere teslim eden Filistin.
- Kanal Harekatı sırasında halifenin çağrısına uymayarak Türk ordusuna saldıran Filistin.
- Azerbaycan'ın 2783 şehit verdiği Karabağ'ın kurtarılması operasyonunda Ermenistan'ı destekleyen Filistin.
- YPG terör örgütüne karşı başlatılan Zeytindalı Harekatı, Barış Pınarı Harekatı ve Fırat Kalkanı Harekatına karşı çıkan Filistin.
Hocam tüm olayı özetlemişsiniz elinize sağlık.
 
Şimdi bu konu forumda uzun süredir tartışılıyor. Genelde de bir "İhanetin bedelini ödüyorlar, bize karşı çıktılar, arkadan bıçakladılar ve bedel ödüyorlar" gibi söylemler var. Haklılar da. Ancak gelin büyük resme, son 100 seneye bir bakalım.

Bakın Osmanlı'ya ihanet etti ve arkasından vurdu diye yola çıkarsak, inanın bana dost kalacak ne devlet ne millet kalır. Osmanlı topraklarının dört bir yanındaki milletlerden askerler, asıl devletlerine yardım için Kurtuluş Savaşına gelirken, onların topraklarında gözü milliyetçilik ile kör olmuş birileri, asıl devletlerine ihanet ediyordu.

Arap falan fark etmeksizin, çoğu da bunu acı şekilde ödedi, biliyor musunuz?

  • Boşnak, Sırp ve Hırvatlar: İçlerindeki sözde milliyetçilik sevdalıları yüzünden halk perişan oldu. Yüz senelerce kardeş olarak yaşan halk, şimdi birbirine koyu bir düşman. Boşnakların çekmediği kalmadı, diğerlerinin de devletleri ancak Avrupa gizli mandası ile ayağa kalktı.
  • Suriye: Şimdi bile savaş devam ediyor ki ondan önce karışıktı.
  • Irak: Terör örgütlerine yuva olmaktan kurtulamadı. Adam akıllı bir otorite bile görmedi tarih boyunca ki 2000'lerin başında ABD'nin girmesi ile daha da berbat hale geldi.
  • Cezayir ve Fas: 60'lara kadar Fransız sömürgesi gibi yaşadılar. En son kanları ile bağımsızlıklarını almak zorunda kaldılar ama çoktan asimile olmuşlardı bile.
  • Mısır: Senelerce İngiliz sömürüsü olarak kaldılar. Ülkelerinde taşınabilir ne kadar tarihi eser varsa ABD'ye, Fransa'ya, Londra'ya aktı. Senelerce ülkenin geliri İngiltere'ye aktıktan sonra akıllandılar, savaşarak bağımsızlıklarını aldılar. Hala da rezil haldeler, ki seneler önce darbe bile oldu.
  • Suudi Arabistan: Burada ayaklanan asıl halk söz sahibi bile olamadı. Savaştan sonra hepsi bertaraf edilip Vehhabi Suublar başa geçti. Ülkede bir tane bile türbe, tarihi eser bırakmadılar neredeyse. O kadar saçma işlere giriştiler ki isyan edenler, ömürlerinin sonlarını pişmanlık ile geçirdiler. Fayda etti mi, hayır.
  • Ve, Filistin: Anlatmama bile gerek yok, görüyorsunuz. Senelerdir öyle ya da böyle evlerinden ediliyorlar, zulüm görüyorlar. Belki tamamen oradan silinecekler.
Gördüğünüz gibi ihanet edenler bedel ödediler, acı da olsa kanlı da olsa ödediler ve bazıları hala ödemeye devam ediyor. Hani bazıları bu olaylar yeni başlıyor, yeni yeni bedeller ödeniyor sanıyor ama I. Dünya Savaşından beri hepsi bir şekilde bedel ödedi, ödüyor.

Şimdi herkes bir şey düşünüyor ve herkes mevcut tabloyu farklı yorumluyor ancak aslolan bir nokta var diye düşünüyorum: Bu toprakların tekrardan huzur ve barış yeri haline gelmesini istemek.

Ben bir sene önce burada Doğu Türkistan'daki zulme de karşı geldim. Bakmayın, şimdi sözde milliyetçi kesilen herkes o zamanlar radikal dini gruplar olarak görüyordu, orada zulüm gören halkı, hatta destekleyenler bile vardı. Senelerce önce Bosna'da olanları burada aktardım, her sene konusunu açar, insanların hatırlayıp ibret alması ve tarihi öğrenmesi için çabalarım. Filistin meselesinde de İsrail her sene sorun çıkartır, ben yine burada masum halkın yanında olurum. Bu nedenle asıl nokta masum ve zulüm gören halkın yanında olabilmektir.

Yoksa o şunu destekliyor, bu bizden, o değil, bu geçmişte şunu yapmış diye olaya girersek emin olun bana hepsine düşman kesilir çıkarız. Olayların içinde siyaset ve politika da ağır şekilde karışmış durumda, buna da dikkat etmek lazım.

O nedenle mazlumun ve zulüm görenin yanında olmak, hiç yoksa zulmedeni desteklememek önemlidir.

Türk askeri Filistin'e ya da Mehmetçik Filistin'e gibi söylemler de boş iştir bana göre. İçimizdeki onlarca sıkıntıyı geçtim, BM gibi (çalışsın çalışmasın) siyasi ve politik yollar varken direkt olarak ve kontrolsüzce düzenlenecek bir askeri plan (hayal ürünü de zaten) çok çok ağır bir şekilde geri teper.

Barışın ve huzurun hüküm sürdüğü, çocukların bomba seslerine uyanmadığı bir Kudüs dileği ile. Umarım görmek nasip olur.
 
Gerçekten şunu merak ediyorum.

Sen bu ülkede yaşıyorsun, buraya vergi ödüyorsun, bu ülkede bir şeyler üretiyorsun ve bu ülkeye bir şeyler katıyorsun. Sonra en ihtiyaç duyduğun anda bu ülke sana aşı veremiyor, maddi destek paketi veremiyor, yeterli ekonomik gelişmişlik veremiyor. Bunun nedenlerinden en önemlisi ne? Senin ihtiyacın olan ve vatandaşlarının parasıyla sağladığın kaynakları başkalarına peşkeş çekmek. Gerçekten senin ihtiyacın varken, 5. sınıf vatandaş olarak görülüp bu hakkının elinden alınması sana normal mi geliyor?

Çoğu eğitimsiz, vasıfsız ve suç makinesi olan, Suriye'de yaşarken de aynı işleri yapan milyonlarca mülteci ülkende dolaşıyor. Bunlar istediği okula gidebiliyorlar, sen gidemiyorsun. İstedikleri hastaneye 5 kuruş vermeden gidip sıra beklemeden tedavi olabiliyorlar, sen olamıyorsun. İsterlerse hiç çalışmasınlar hepsine aylık veriliyor, sen
avanı alıyorsun. Toplamda 40-50 milyar dolar gibi korkunç bir miktar parayı bunlara harcıyor ülken, bunu da sen ve senin gibi milyonlarca vatandaşından karşılıyor.

Kendi ülkende 5. sınıf vatandaş durumuna düşmek, bir mültecinin aldığı hizmetin yarısını bile alamamak gerçekten hiç mi rahatsız etmiyor seni? Dünya'da bunun başka örneği yok! Başka bir halkı, demografik yapıyı bozacağı bilindiği halde ülkeye alıp VIP vatandaş muamelesi yaparken gerçek vatandaşına bunu reva gören 1 ülke daha yok!
h
Aylık mı veriliyor bunlar hikaye. O verilen türk kızılayı ve vodofone iş birliğinde olan bir yardım kartı. Devletin maaş bağladığı yok. Aşı konusunda yerli aşımız çıkacak. Şahsen ben yerli aşı olmak isterim. Ne demiş atatürk "Beni türk hekimlerine emanet ediniz."

Suriye konusunda benim suriyelileri sevdiğim yok. Ülkenin demografik yapısı bozuluyor onun da farkındayım. Ve 2016 sonrası için suriyeliler için yapılanları AB türkiyeye para veriyor diye biliyorum.
 
Konudan bağımsız olacak ama, yukarıdaki uzun mesajımda da dediğim gibi herkesin Doğu Türkistan'ı desteklediğini görmek çok mutlu etti beni, bunu samimiyetle söylüyorum.

Zira bu tartışma bir sene önce de bu forumda yapıldı ve böyle bir destek görememiştim ben orada. Moderatördüm, çok iyi hatırlıyorum tartışmaları. Konularını bulursam atarım. Çok üzülmüştüm o zaman. Ancak durumun değiştiğini görmek tekrardan mutlu etti, bir nebze olsun.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı