Metallica Kimdir? Metallica Tarihi

Metallica

Grubun Kuruluş Dönemi (1981-1983)

Metallica grubunun kuruluş dönemi 1981-1983 yılları arasını kapsamaktadır. 1981 yılının sonlarına doğru Lars Ulrich (davul), Los Angeles şehrinde yayınlanan Recycler adlı müzik dergisine ilan verir. İlan vermesindeki amaç, birlikte müzik yapabileceği kişileri arıyor olmasıdır. Lars'ın aldığı ilk telefon, bir basımevinde çalışan 18 yaşındaki lise mezunu bir gençten gelir. Bu genci hepimiz iyi biliyoruz. James Alan Hetfield. 1 Mayıs 1981 tarihinde Lars ve James tanışırlar ve kaynaşırlar. Grup kurulmadan önce Lars, Metal Blade Records'un kurucusu Brian Slagel'a yakında çıkacak olan derleme albümü Metal Massacre için şarkı kaydedip kaydedemeyeceğini sorar. Slagel teklifi kabul ettikten sonra Lars, James'e ritim gitar ve vokal görevlerini verir. Grup resmi olarak 1981 yılının 28 Ekim'inde kurulur. Grup kurulmasına kurulur fakat adını alış hikayesine bir bakalım.

Grubun adını alış hikâyesi ise Lars Ulrich ile arkadaş olan Ron Quintana'nın bir dergi çıkarmasıyla ilgilidir. Ron Quintana çıkaracağı dergisi için alternatif isimleri Lars'a sayarken iki isim arasında kalmıştır. Bunlar, Metal Mania ve Metallica'dır. Lars akıllıca bir hamle yaparak Ron'a hemen Metal Mania fikrini önerir ve Metallica ismini grubu için alır. Aynı zamanda grubun simgesini de James hazırlar.


1653582813198.png

Gelelim üyelere. Los Angeles şehrinde kurulan heavy metal grubu Metallica’nın ilk kadrosunda Ron McGovney (bas gitar) ve Lloyd Grant (gitar) bulunuyordu. Metallica, müzikal tarz olarak Black Sabbath, Diamond Head, Motörhead, Saxon, Thin Lizzy ve Judas Priest gibi dönemin metal gruplarından etkilenirken, aynı zamanda Misfits, The Ramones ve Discharge gibi punk gruplarını da kendisine örnek almıştı.

Grup, şimdi ise Recycler müzik dergisine ana gitarist ilanını verdi. Dave Mustaine'nin ilana cevap vermesiyle birlikte Lars ve James, Dave'in pahalı gitar ekipmanlarını gördükten sonra Dave'yi gruba dahil ettiler. Aynı sene basçı McGovney’in garajında bir demo kaydeden grup, bu demoyu Ron McGovney’s 82 Garage Demo adı altında çevreye dağıttı. Bu demo içerisinde 7 tane yorum parçasına yer veren grup, iki bestesini de demoya ekledi. 1982 yılının başlarında grup, Metal Massacre albümü için ilk şarkı olan Hit The Lights'ı kaydetti. James, bu şarkıda bas gitarı, Lloyd ise solo gitarı çalıyordu. 14 Haziran 1982'de çıkan Metal Massacre albümünde grubun adı yanlışlıkla Mettalica olarak yazıldı. Hatadan sonra ilk canlı konserini 14 Mart 1982'de Anaheim'de bulunan Radio City'de veren grup, ayrıca Power Metal adında bir demo daha yayınladı. Bir kaç ay sonra No Life Til Leather adlı demo piyasaya sürüldü ve grubun ismi yavaş yavaş müzik çevresinde duyulmaya başlandı. Ancak Ron'un özellikle Lars ve Dave ile aralarındaki anlaşmazlık, şarkıların yaratım sürecinde neredeyse hiç katkısı olmayışı ve grup üyelerinden grubun bir elemanı olarak istediği saygıyı görememesi, 12 Aralık 1982'de ayrılmasına neden oldu.

Bu sıralarda Lars ve James Whiskey A Go Go adlı mekanda takılırken Trauma grubunu izledi. İki arkadaş mekanda eğlencelerine devam ederken sahneden bir ses duydular. Bunu ikisi de en başta solo gitar olarak düşünmüşlerdi ancak arkalarını döndüklerinde bunun wah-wah pedalı kullanan bir bas gitarist olduğunu fark ettiler. James, olayı "Tam arkamızdan vahşi bir solo gelmişti, arkamızı döndüğümüz zaman bunun o olduğunu gördük, uzun kızıl saçlarıyla sadece işini yapıyor ve çevrede sanki kimse yokmuşcasına, tek başına odasında çalıyormuşcasına sakin ve bir o kadar harika çalan birisi vardı" diye özetliyor. Basist Cliff Burton'a hayran kalan Lars ve James, Cliff'e gruplarına katılmasını teklif ettiler. Cliff, başlangıçta kabul etmese bile yılın sonuna doğru grubun San Fransisco'ya taşınması koşuluyla gruba katılmayı kabul etti. Grubun Cliff Burton ile ilk konseri 1983 yılının Mart ayında The Stone adlı bir gece kulübünde oldu. Bu ekiple Megaforce adlı bir demo yayınlayan grup, kendini metal müzik çevrelerinde iyiden iyiye belli etmeye başlamıştı. Ancak, Dave'in alkol, şiddet ve uyuşturucu problemleri grup üyelerini çok rahatsız ediyordu ve bu yüzden gruptan çıkarılmasına karar verildi. Dave'in ayrıldığı aynı gün Exodus grubunun kurucularından Kirk Hammet gruba solo gitarist olarak katıldı.



1653585980498.png


Kill Em All (1983)

Metallica, ilk stüdyo albümleri olan Kill Em All'ı 1983 yılında çıkarttı. Aslında albümün adının Metal Up Your Ass: Easters Cancelled, Bodys Been Found olması planlanıyordu fakat grup ve şirket o zamanlar albüm isminin alacağı negatif tepkiden çekindi. Şirketin baskılarından dolayı isim değiştirilmek zorunda kaldı. Basçı Cliff Burton da şirketi kastederek Kill Em All adını önerdi ve grup tarafından hemen kabul edildi. İlk albümünü piyasaya süren Metallica, bu albümle oldukça sert ve hızlı bir sounda bürünüyordu. Özellikle albümdeki Seek & Destroy, Jump In The Fire ve The Four Horsemen ile dikkat çeken grup, Anesthesia (Pulling Teeth) parçasındaki Cliff'in bas solosuyla da sevenlerini etkilemeyi yine başardı. Albümün sözlerinde dünyada süre gelen baskılara tepki gösteren topluluk, bu albümle dönemin klasiklerinden birine imza atıyordu. Albümün en belirgin tarafları James'in çiğ vokali ve grup üyelerinin yapmak istedikleri müzik ve yaşlarını çok güzel yansıttıkları şarkıları olmuştur. Albüm çok büyük bir satış başarısı getirmese bile Metallica adının yeterince duyulmasını sağlamıştır. Grup belirli bir hayran kitlesi topladıktan sonra ikinci albümün geleceğini duyurmuştur.

1653592902956.png

1653593462628.png

1653593784211.png


Ride The Lightning (1984)

Grup, ikinci albümleri olan Ride The Lightning'i kaydetmek için 1984 yılında Danimarka'da bulunan Sweet Silence stüdyosuna doğru yola çıktı. 1 hafta süren kayıtlarının sonucunda Flemming Rasmussen prodüktörlüğünde, 1984 yılının Ağustos ayında bu Ride The Lightning'i ortaya çıkardılar. Yeni albüm ile grup, Avrupa'da turnelere çıkmaya ve imza dağıtmaya başladı. Albümün açılış parçası olan Fight Fire With Fire'ın başındaki akustik kısım, dinleyen herkesi derinden etkiledi ve şoke etti. Şok olmalarının sebebi, Metallica'nın aniden tarz değiştirdiğini düşünmeleri oldu. Ama şarkının sert ve hızlı devamı bu düşüncelerini yok etti. Albümde James'in sesini yüksek derecede geliştirmesi gözden kaçmıyordu. Albümdeki Creeping Death parçası ise konserlerin vazgeçilemez bir parçası ve izleyenlerin canlı biçimde alev aldığı en iyi parçalardan ve en yüksek parçalardan biri oldu. Ve yine bildiğimiz Fade To Black parçası ise ilk çıktığı günden bu zamana dek bile grubun en sevilen parçalarından biri olmayı başardı. Ve hala ününü koruyor. Ride The Lightning albümünün çıkışından sonra grup, pek çok yerden ödül aldı. Yılın Metal Grubu olarak görüldüler o yıl.

Artık Metallica bir çığ gibi büyüyordu ve adını tüm dünyaya duyurmak için adım adım ilerliyordu.


1653593398131.png

1653593830398.png


Master Of Puppets (1984-1986)

Ride The Lightning'in büyük başarısından sonra herkes gruptan çok iyi bir albüm bekliyordu ve Metallica beklentileri karşılayan 3. stüdyo albümleri Master Of Puppets'i 1986 yılında piyasaya sürdü. Metallica, bu albümle gerçek çıkışını yakaladı. Özellikle albümde yer alan Master Of Puppets ve Welcome Home (Sanitarium) ile dikkat çeken grup, bu albümle Amerika listelerine girdi ve 29 numara oldu. Çıktığı andan itibaren büyük başarı ve eleştirmenlerden çok yüksek notlar toplayan albüm, hiçbir reklam kampanyası olmadan milyonlar sattı. Bu albüm, küresel bir sorun olan uyuşturucuya dikkat çekmektedir ve grubun en iyi albümlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Tüm zamanların en iyi heavy metal albümlerinden birisi olarak kabul edilen Master Of Puppets sonrası grup, Cliff Burton’ın aynı sene İsveç’de bir otobüs kazası sonrası ölmesiyle sarsıldı. Burton’ın ölümüyle yeni basçı arayışına geçen grup, ilk denemelerden sonra Flotsam And Jetsam basçısı Jason Newsted’i kadrosuna ekledi.

1653594537930.png


1653594560722.png


Cliff Burton'un Ölümü Ve Garage Days

27 Eylül 1986'da Damage Inc turunun Avrupa ayağı sırasında grup üyeleri kendi aralarında yatacakları yerleri seçmek için kart çekerler. Cliff Burton, Kirk Hammet'ın yerinde yatmaya hak kazanır. Gece ise küçük bir Danimarka kasabası olan Ljungby yakınında tur otobüsleri yoldaki buzlanma sebebiyle şarampole yuvarlanırlar. Kazayı James Hetfield, Lars Ulrich ve Kirk Hammett ufak sıyrıklarla atlatırken uğruna grubun şehir bile değiştirdiği yetenekli basçı Cliff Burton camdan fırlayarak otobüsün altında kalmış, henüz 24 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur. Otobüs, çekicinin halatının kopması sonucu kaldırılırken tekrar düşmüştür. Bu ikinci düşüş sırasında Cliff'in henüz hayatta olup olmadığı bilinmemektedir. Cenaze töreninde Master Of Puppets albümünden Cliff ile bütünleşen Orion adlı parça çalınmıştır. Parça 2006 Rock Am Ring festivalinde Master of Puppets'ın 20. yılı için tüm albüm baştan sona çalınana kadar hiç tam uzunluğuyla çalınmamıştır. Ayrıca And Justice For All albümündeki To Live Is To Die parçası tamamıyla Cliff'e adanmıştır. Kendi isteği üzerine Cliff'in külleri Bay Area'da değişik yerlere savrulmuştur. Kendi deyişleriyle Metallica'yı Metallica yapan 3,5 yıllık basçılarının ölümünden çok etkilenen grup üyeleri, grubu dağıtmayı düşündüler fakat eğer yaşasaydı Cliff'in bunu istemeyeceğini hatırlayarak ve Cliff Burton'ın ailesinin isteği üzerine devam etme kararı aldılar.

Yeni bas gitarist seçmelerine Hammett'ın çocukluk arkadaşı ve Primus grubunun basçısı Les Claypool, Prong grubundan Troy Gregory, Flotsam kurucularından Jason Newsted ve yaklaşık 40 kişi katıldı. Metallica'nın tüm şarkılarını ezberleyen Newsted, Hetfield, Ulrich, ve Hammett tarafından grubun yeni bas gitaristi olarak seçildi. 1987 yılının başlarında grup turneyi bitirip stüdyoya girerek sadece coverlerdan oluşan ve Jason'ın grupla ilk kayıt tecrübesi olan The $5.98 E.P: Garage Days Re-Revisited isimli EP'yi yayınladı. Aynı yıl, Burton'a adanmış hayranlar tarafından çekilen videolar, gösterilmemiş televizyon şovları, bas soloları, kişisel fotoğraflar ve konser görüntülerinden oluşan Cliff Em All piyasaya sürüldü.



1653595061704.png


And Justice For All (1988-1990)

1988 senesinde piyasaya sürülen And Justice For All ile politik ve sosyal konulara dikkat çeken Metallica, sound olarak ise bir önceki albümlerindeki thrash metalin özelliklerini bu albüme de yansıttı. Uzun süreli parçaların yer aldığı albüm, özellikle davul ve gitar riffleriyle beğeni toplarken, bas soundu çoğu eleştirmence beğenilmedi. Bunun sebebi Newsted’in grupta yeni olması ve bas bölümlerinin istenildiği gibi hazırlanamaması olarak açıklandı. Ekip elemanlarının Jason'ı ilk yıllarda dışlamaları ve onun müzik bakış açısını, müziksel fikirlerini göz ardı edişleri, albümün 3'lü arasında bir yetenek şovuna dönüşmesi bunda en büyük etkendi. Albümde bas gitar vardı, ancak sesi çok kısılmıştı, ancak katmanlarına inildiğinde fark edilebiliyordu, bir nedeni de albümdeki bas gitarın önceki albümlerden daha sık bir şekilde ritim gitarı takibinin arttırılması olmuştu. Her neyse. Amerika listelerinde 6, İngiltere listelerinde 4 numara olan albümden iki tane single yayınlandı. One ve Harvester Of Sorrow. One parçasına çekilen ilk video klipleriyle MTV’de sıkça ekrana gelmeye başlayan grup, 1989 senesinde Grammy’lere En İyi Hard Rock/Metal Performansı dalında aday olarak gösterildi. Albüm sonrası çıktığı Damaged Justice turnesini 1989 senesinde bitiren grup, 1990 senesinde ise Grammy’lerden En İyi Metal Performansı ödülünü One şarkısıyla kazandı.

1653595434891.png


Metallica (The Black Album) (1990-1993)

Çok satan bir albüm ve başarılı geçen bir turneden sonra yeni bir albüm kaydetmek için North Hollywood'daki One On One stüdyolarına giren Metallica Bon Jovi, The Cult, Mötley Crüe ve Nirvana gibi başarılı grupların prodüktörlüğünü yapmış olan Bob Rock ile anlaştı. Daha önceki 4 albümü istedikleri gibi yapan James Hetfield ve Lars Ulrich, yeni bir prodüktörle çalışmaya alışırken, Cliff Burton'un yerine gelen basçı Jason Newsted ise hala grupta dışlanan eleman gibi duruyordu. Yaklaşık 1 yıl süren kayıt ve beste süreci sonunda albüm 1991 yılında piyasaya çıktı. New York'taki Madison Square Garden'da o zamana kadarki en büyük dinleti partisini veren Metallica artık dünyanın en büyük grupları arasındaki yerini almıştı. Black Album, Metallica'nın çıkarttığı en yüksek ticari başarıya sahip albüm olarak bilindi ve birçok yeni hayran kazanmasını sağladı. Çıktığı geceden itibaren sansasyonlara neden olan albümün bir adı yoktu. Sade, siyah bir kapağı olan albümün üstünde sadece Metallica yazıyordu ve dikkatli bakıldığında görülebilen bir yılan silüetine sahipti. Eskisinden farklı bir tarzda olan albüm, grubun yavaş yavaş thrash metalden uzaklaştığının göstergesiydi. Enter Sandman ile Grammy aldılar. Nowhere Else To Roam turnesi kapsamında 1993 yılında İstanbul BJK İnönü Stadyumu'nda Türk hayranlarına muhteşem bir konser yaşatan Metallica artık yeni albüm için stüdyoya girmeye hazırdı.


1653596535303.png


Load (1996)

Load ile birlikte birçok müzik eleştirmenince Metallica’nın artık eskisi gibi olmadığı belirtilirken, bu albümle birlikte grup çoğu fanını da kaybetti. Sound olarak thrash metal soundundan uzaklaşan grup, albümle birlikte imaj değişikliğine de gitti. Saçlarını kesen grup üyeleri, aynı zamanda grubun logosuyla da grubun imajını farklılaştırdı. Sanki yeniden bir doğuş olarak görülen albüm, Amerika listelerinde grubu bir kez daha zirveye yerleştirdi. Sound olarak blues tonlarına dayanan albüm, liriksel olarak ise daha kişisel sözleri barındırıyordu. Albümden çıkan ilk single Until It Sleeps ile Amerika listelerinde 10 numara olan Metallica, parçaya çekilen video klip ile de beğeni topladı. Albümden ayrıca Ain’t My Bitch, Mama Said, King Nothing, Hero Of The Day ve Bleeding Me'yi single olarak yayınlayan grup, 1997 senesinde geriye kalan parçaları bir araya getirerek Reload adlı 7. stüdyo albümünü piyasaya sürdü.

1653598525481.png

Load albüm kayıtları sırasında çok fazla şarkı kaydeden grup, kalan şarkıların üstünde biraz daha çalışarak sonraki yıl Reload adıyla bir albüm daha piyasaya sürdü. Yapılan açıklamada Load ve Reload'ın aynı yıl çıkmasını planladığını söyleyen grup bazı aksaklıklar ve Bob Rock'ın ticari düşüncesinin etkisiyle bir sene geç çıkarılmıştı. Load'dan biraz daha sert olan albüm Billboard 200 listesinde 1, Kanada listelerine ise 2 numaradan giriş yaptı. Reload'ın en ilgi çeken parçalarından biri The Unforgiven II oldu.

Reload (1997)

1998'e gelindiğinde Metallica cover şarkılardan oluşan Garage Inc albümünü yayınladı. İlk CD tamamı yeni kaydedilmiş Diamond Head, Killing Joke, The Misfits, Thin Lizzy, Mercyful Fate, Motörhead, Black Sabbath ve birçok eski efsane grupların coverlarını içeriyordu. İkinci CD'de ise grubun 1987'de kaydettiği The $5.98 E.P: Garage Days Re-Revisited adlı demo vardı. Koleksiyoncular tarafından beğeniyle karşılanan albüm Billboard listelerine 2 numaradan girdi.


1653598849907.png


Napster Davası

Mission: Impossible II adlı film için yaptıkları soundtrack I Disappear, piyasaya sürülmeden paylaşım programı Napster yoluyla internete düşünce grup program yapımcısı ve kullanıcılarına karşı dava açtı. Bir internet takip ekibiyle anlaşan grup sadece 3 günde şarkıyı yaklaşık 300 bin kişinin indirdiğini tespit etti. Şarkıyı indirenleri hesapları kapatıldı, site ise ceza aldı. Sonuç olarak ise Metallica özellikle Lars Ulrich hayranları tarafından olumsuz tepkiler aldı ve hayranların birçoğu buna karşılık olarak sokaklarda Metallica albümlerini yakıp çöplere attılar. Lars Ulrich ise geçen uzun süreden sonraki bir röportajında bunun aptalca olduğunu ve pişman olduklarını belirtmiştir.

Jason Newsted'in Ayrılışı

Sanırım artık Jason için zaman gelmişti. Belki geç bile kalmıştı. Dışlandığını düşünüyordu sürekli. Yeni bir albüm kaydetmek için stüdyoya girmeye hazırlanan grup, Ocak 2001'de basçı Jason Newsted'in kişisel ve özel problemleri yüzünden, sevdiği müziği yaparken kendine verdiği fiziksel hasarı sebep göstererek gruptan ayrıldığı açıklaması ile sarsıldı. Asıl sebep ise James Hetfield'in kimsenin bir yan projede bulunmasını istememesiydi. Çünkü ona göre her yan proje grubun gücünü sarsıyordu.

1653599100118.png


St. Anger (2003)

Metallica, Jason'ın ayrılmasıyla iyice kötüye giden aralarındaki iletişimi düzeltmesi için terapist ve performans koçu Phil Towle'yi işe aldı. Albüm kayıtları sırasında kalıcı bir basçıları olmadığından bas gitarı, aynı zamanda prodüktörleri olan Bob Rock çaldı. Zorlu geçen kayıtlar sonrasında grup kalıcı bir basçı bulmak için seçmelere başladı. Pek çok başarılı ismin arasından parmaklarıyla çalması, tarzı ve yeteneği sayesinde öne çıkan Robert Trujillo gruba dâhil oldu fakat kayıtlar bittiğinden albüme katkıda bulunamadı. 2003 yılının haziran ayında Metallica'nın 8. stüdyo albümü St.Anger raflardaki yerini aldı. Diğer tüm albümlerden çok farklı bir tarzı olan St. Anger, hiç gitar solosu içermemesi, Ulrich'in bateri soundu ve James'in vokalleri sebebiyle kötü yönde çok eleştiri aldı fakat grup elemanları St.Anger'ı bitirdikleri için mutluydular çünkü onlara göre bu kendilerini toparlamaları için yapmaları gereken bir şeydi.

1653599298818.png


Death Magnetic (2008)

Grup 2005 yılının sonunda 15 yıldan uzun süredir prodüktörleri olan Bob Rock ile yollarını ayırdı. Metallica, yeni albümle birlikte Master of Puppets ve öncesi sounduna dönmeyi planlamış ve röportajlarda hayranlarına ikinci bir St. Anger faciasını yaşatmayacaklarını dolaylı yoldan söylemiştirler. Öte yandan grubun bateristi Lars Ulrich, verdiği röportajlarda St. Anger albümünün eğlenceli olduğunu, dibe vurmuş bir grubun ayaklarını yere vuruşunu ifade ettiğini ve bu nedenle de verdikleri en samimi albüm olduğunu belirtmiştir. Grubun ritim gitaristi ve vokalisti James Hetfield ise son verdiği röportajlarda yeni prodüktörleri Rick Rubbin'in tenkidiyle Master of Puppets tarzı bir albüm istediklerini, bunun her ne kadar imkânsız olmasa da zor olduğunu açıkladı fakat yeni albümün St. Anger'den farklı olacağının altını çizen Hetfield, Master of Puppets kalitesinde bir albüm hazırlıklarında olduklarını belirtti. Hetfield'ın verdiği röportajlarda bu albümün melodik soundunun da olacağı belirtilmekteydi.


1653599491880.png


Hardwired To Self Destruct (2016)

Grup, 18 Ağustos 2016'da yeni şarkısı Hardwired'ı video klibiyle birlikte Youtube üzerinden yayınladı ve yeni albümü Hardwired To Self Destruct'ı 18 Kasım 2016'da piyasaya süreceğini açıkladı. Albümün ikinci video klibi Moth Into Flame şarkısı için çekildi ve 26 Eylül 2016 yine Youtube üzerinden yayınlandı.17 Kasım 2016 tarihinde ise tüm şarkılar için klip çekileceğini önceden belirten grup, tüm klipleri Youtube üzerinden yayınladı. Albüm yılın en çok satılan 15 albümü arasına girdi. Yaptıkları henüz son albümleridir.


1653599714017.png


Benim ise en sevdiğim albüm, And Justice For All albümüdür. Peki ya sizin için?
 
Son düzenleme:
İyi ki Dave Mustaine'i kovmuşlar. Yaptıkları en iyi iş buydu bence. Megadeth gibi süper bir gruba kavuştuk böylece. 🤘
Metallica'yı da az dinlemedik tabi ki. Onu da severiz biraz. Hatta ben Load albümünü bile sevmiştim.
 

Geri
Yukarı