Utku ve Vurkan size şu şekilde bir durum sunayım bakış açısı !
Utku öncelikle dediğin çok yanlış , gruplaşma dediğin kutuplaşma dediğin de böyle başlar .
Minimal grup paradigmasına göre ( Bunlar nesnel bilimsel gerçeklerdir doğal bilimdir ) insanlar giydikleri tişörtün renginden tutunda ; tuttuğu takıma ve dahası sevdiği sanatçıya şarkıcıya sayısız ve hakikaten sayılamayacak kadar çok unsur da gruplara ayrılırlar buna da zaten sosyal kimlik kuramı denir .
İnsanlar da dehşet yönetimi terör yönetimi gruplardan dışlanma korkusu da zaten ilkellikten primitif olmaktan Tribalizm den ileri gelir . Bu yüzden insanlar da kendi iç gruplarını överler ve dış gruplarını yererler .
Bunu da en çok sinir iletici maddelerden oksitosin tetikler Oksitosin aynı zaman da anne ile evlat arasındaki bağı kuvvetlendirir ki keza TRİBAL insanlar da annesine bağlıymış gibi bu gruplara bağlanırlar
Bu tip durumlar da da birinci derece ( Anne baba vesaire ) derece fark etmeksizin tüm akrabalar bile biri birine herkes bir birine eylemsel davranışsal bozukluk yapar . Birbirine zarar verir , bu zarar da tansiyona ve eylemin şiddetine göre değişir .
Örneğin burada sen kabilecilikle dış grup olarak gördüklerine şunu söylüyorsun :
Bunlar iki etek gördüğü zaman pantolonu kabaran ilkel goril bunlar çiftleşme dansı yapan gorillerdir diyorsun .
Misal bu iç grup övme ve dış grup yerme sen bunu yaparak pekiştireç olarak buna koşullanmışsın haliyle de klasik edimsel sen bundan pekiştireç alınca sende oksitosin salınımı artıyor ve rahatlıyorsun .
Her açık dekolteli kadın gördüğünüz de o kadınla selamı sabahı kesersiniz muhatap olmazsınız onun pekiştireç almasını engelleyici rutinler ve pratikler gerçekleştirirsiniz o da açık dekolteli giyinmekten ve toplum içinde öyle gezmekten ( korkmaz iğrenir )
Bu sayede gruplar arası ve toplum içi tansiyonu minimize etmeye başlarsınız , sosyal entropi azalır toplum da tansiyon azaldığı için de bireyler de dürtü ve güdüden kaynaklı zorlantı azalır ve bireyler hem daha ölçülü pekiştireç alırlar ve rahatlarlar hem de toplumsal hayatın akışı içerisinde verimlilik artar eylemsel ve davranışsal bozuklukların önüne büyük oranda geçmiş olursunuz çünkü bireylerin biri birine yaptığı eylemler ve sergilediği davranışlar ölçülü nominal hale gelir ve bireyler bundan dolayı kendilerini güvensiz ve tehlikede hissetmezler ayrıca bu bireyler arası bağı da kuvvetlendirir .
Vurkan senin dediğine ek olarak şunları söylemeliyim .
Dediğin çok doğru evet tecavüz cinnet linç toplu linçler darp sayısız bozukluk hepsinin kaynağı bu normalleşmiş düzensizliktir . İnsanlar doğumundan bu yana ölene değin hep bu sinir sarmalının içindedir , sinirsel iletici maddelerin engelleyici olanları ve baskılayıcı olanları bunlar arasında nominal denge kurulup da rahatlayamazsa insan gerek fizyolojik gerekse mental olarak zorlantı devam eder . Zorlantı dürtü şeklinde olur sonra koşullanır klasik ya da edimsel bu da güdü şeklini alır impulse ve motive ilişkisi yani .
İnsan zaten bunlarla yaşarken üstüne bir de ; toplumsal hayatın akışında entropiden sosyal entropiden yani toplumsal tansiyondan kaynaklı zorlantı da işin içine girince ;
KOMPULSİF BOZUKLUK YANİ kronik eylemsel bozukluk halini alıyor
Haliyle de illa bu zorlantı bu Entropi artışı sönümlenmeyince gerek aile içi şiddet gerek kamuda açık şiddet linç tecavüz cinnet katliam sayısız şekilde açığa çıkıyor
Herkes biri birine bunu yapmaya başlayınca da ; tansiyon bir türlü sönümlenemiyor
Sönümlenmeyince de her seferinde öncekinden daha da fazla boşalmalar gerçekleşiyor
Ve nihayetinde bu normalleşiyor ve gerçeklik halini alıyor insanlar da bunu kanıksıyorlar
Kültürel bir kod folklorik bir unsur haline getiriyorlar ki sonrasında da artan güvenlik ihtiyacından dolayı ; terör yönetiminden dehşetten dolayı da bir gruba bir öbeğe kümeye
bağlı olmak zorunda kalıyor o grupta onun için bir pekiştireç oluyor nasıl annesine oksitosin ile bağlıysa o gruba da öyle bağlı olmuş oluyor ve iş iyice yozlaşmaya ve cahilliğe gidiyor .
Bu da artık bir süreğenlilik şeklinde ilerleyince de yanlış olduğunu bildiğimiz ama doğru kabul ettiğimiz bir gerçeklik halini alıyor .
_____________________________
Utku için son söz
Örneğin : Ben özgür bir bireyim istediğimi yaparım demekle özgür olunmuyor melekelerin tamsa ve cezai ehliyetin varsa eylemsel ve davranışsal bozukluk icra etmiyorsan sergilemiyorsan sorun yok .
Yoksa ruh ve sinir hastalıkları var psikiyatrlar var , cezai ehliyetin elinden alınıyor oy kullanamıyorsun üstüne taşınır taşınmaz mal geçiremiyorsun müşahede altına alınıyorsun veya gözlemci tahsis ediliyor sana tercihen birinci derece ya da ikinci derece akraba ..
Cezai ehliyetini elinden alalım , psikiyatr seni müşahede altına alsın hayatın boyunca bir gözlemci bakmakla yükümlü kimse sana baksın işleyeceğin suçun da sorumluluğunu o üstüne alsın ondan sonra istediğin kadar
Ben özgür bir bireyim çıplak da gezinirim sokakta istediğim herkesle öpüşürüm koca cadde herkes benimle ilişkiye girsin ama yan mahalleyi beğenmedim onların burnu yamuk onlarla girmeyeceğim ben çok cesurum diyebilirsin . Ya da bu caddedeki tüm erkekler benim erkeklerim doğru yan mahalleye onlar bana bakıyor diyebilirsin .
Burada ki amaç şu : Sen cezai ehliyetin varken bunları yaparsan 18 yaşını da çoktan geçtiysen yapacak bir şey yok kurul raporunu yazar melekeleri tamdır diye cezasını çekersin yani ki anadan üryan çıplak gezmeyesin bundan da pekiştireç almayasın .
Kedi köpek bilimum habitat senin kadar gelişmiş kompleks bir sinir ağına sinirsel bağıntıya sahip değil haliyle bunlar da tecavüz ettiğinin farkında değil tecavüz eden de tecavüz edilende farkında değil onlar cinsel birliktelik yaşıyor sadece ama insanlar travmalarla yaşıyor bunları .
Bir aslan zorla bir dişi aslana tecavüz ettiğinde + önceden kalan yavruları da öldürdüğün de tecavüze uğrayan dişi aslan tecavüze uğradığının farkında değil yavrularının ölümü de kendisinin buna maruz kalmasının yarattığı travma da dişi aslanın idrak sınırları içinde değil .
Onların ki çıkın çıkmazında olay bu kadar basit . Şartlı refleks koşullanmadan ibaret klasik koşullanmayla edimsel koşullanma arasında kısıtlı .
İnsanlar arası yaşamsa başka .
Bazıları buna doğuştan sahip olur stres hormonu daha az salınır bunlar da ; fakat bunlar nüfusa oranla çok azdır ve nüfus içinde eriyip giderler . Stres hormonu az salınanlar da icra ettikleri eylemlerde ve sergiledikleri davranışlarda bozukluk göremezsin fakat bunlar da nüfusun geneli stresten muzdarip olduğu için süreğen şekilde bozukluklara maruz kalırlar .
Yani illa adil ve adaletli güzel bir dünya istiyorsak
hepimiz taşın altına elimizi koyacağız bu kadar basit .
Gruplaşmanın önüne geçmenin yolu fabrikadan yeni çıkmış gibi herkesin tek tip insan modeli olması değil insanların diğer yaşam tarzlarına saygı göstermesidir. "Ben özgür bir bireyim istediğim gibi giyinirim" demenin adı gruplaşma olmuş şaka gibi. Bu kadın striptiz kıyafetiyle gelmemiş sınıfa, etekle gelmiş. Etek görünce pantolonun titremeye başlıyorsa o kadının değil senin ilkelliğindendir. Asıl modernlik zoolojik düzeyden kopmuş medeni bir birey olmaksa her açık dekolteli kıyafet gördüğünüzde çiftleşme dansı yapan goril gibi tepki vermeyin.
O zaman seks yapma knk! işinize geldimi evrim güçlü zayıfı ezer (yani ilkel beyin) işinize gelmedimi karşında kadın masturbasyon yapsa zihinsel olarak bunu bypass edeceksin! yok yaw nerde bu yogurdun bolluğu? madem kendine bu kadar hakimsin hodri meydan ölene kadar seks yapma.. insanın yaşam tarzı dediğin şey tamamen "zihinseldir" insan özünde doğal bir canlıdır.. zihinsel olan hiçbirşey "mutlak" değildir. bilim bile bugun doğru der , yarın yanlışmış özür dileriz der. bu noktada tek gerçek insanın doğal olarak karşı cinsten etkilenmesidir. başka bir şey insanların cinselliğe doyurulmasıdır. yani sen sokaktaki adama "banane onun cinselliğinden" dersen sonunda bir kadına tecavüz eder hapse atmak zorunda kalırsın yetmez kötülüğünden hapiste tecavüz ettirirsin.. yani hiç bişey sandığın kadar basit değil.