Motosiklet riskli bir araçtır ama bir o kadar da özgürlükçü ve keyif aracıdır. Arabayla 40 dk da gideceğiniz yere 20 dakika gibi bir sürede eğlene eğlene gidersiniz ama bunun yanında riskler de beraberinde gelir. Motor işi şakaya gelmez, öyle şunu yapayım bunu yapayım olmaz. Paranoyak olmak zorundasınız. Bu buradan çıkar mı? Şu şuraya girer mi? Şu fren yapar mı? Şu benim önüme atlar mı derken tonlarca senaryo kurup bunları düşünerek yaşamak zorundasınız yoksa ufak bir kazada bile yüksek hasarlar alabilirsiniz. İlk motorum olan RS200 hala evimin önünde kazalı bir şekilde yatar, bunun sebebi de benim. Her gün gittiğim yol şuradan biri geçer, ani fren yapar demeden her zaman geçtiğim şerite geçerken mesafemden dolayı karşı aracın ani fren yapmasıyla beraber kaçma manevrası yapmamla birlikte motorumu bariyerlerde, kendimi ise yerde sürünürken buldum. Ekipmanım ve her şeyim tamdı o yüzden aldığım hasar 50km hız olmasına rağmen azdı. Bıraktım mı? Hayır, 50 CC daha büyülttüm şimdi 250 CC daha büyütmek için motor bakıyorum ama o yaptığım kazadan sonra trafik algım oldukça gelişti. Uzun lafın kısası bu riskleri alacak biriyseniz ve kendinize güveniyorsanız neden olmasın? Her şeyde risk var ama risk var diye de keyfimizden olmak zorunda da değiliz.