mRNA aşıları Prion hastalıklarına neden olur mu?

Son paragrafına yazmak istedim:) Aşı olmayanlar kendilerini sağlıklı hissedebilir ama, kimse kendini özel hissetmiyor böyle bir şey yok, ben de dahil. Bağışıklığına güven ve aşı ol diyorsun ama, bağışıklığına güveniyorsan zaten aşıyı olmana gerek yok ki. Tamam yine olalım diyelim aşıyı ama, bu kadar olmayan insanlar zaten yan etkilerinden korkuyor ileride ki yıllar da ne olur onu düşünüyorlar. Vurulan sıvının aşı olması için acil onay değil tam onay alması yani, ruhsat alması gerekir var mı ellerin de böyle bir ruhsat? Ve bunun için zamana ihtiyacı vardır. Prof. Dr Mehmet ceyhan demedi mi aşıyı bulsak bile yıllar alır neden böyle konuşup sonra u dönüşü yapıp insanların akıllarını çeliyorlar. Aşı, aşı, aşı olun diyorlar ama, böyle bir an da yaptım oldu ile aşı olmaz, belirli denemeler var onları geçmedikten sonra sen o vurdurduğun şeye aşı dersen kendini kandırmış olursun. En az 3 sene deneme aşaması var bunun, bunu neden yok sayıyorlar? Faz sıfır aşaması bile en az hayvanlar DA1 sene sürüyor. Direk 3. faz olarak insanlar da denemeleri akıl işi değil bizler insanız. Bugün okudum tüm varyantlara karşı aşı geliştiriyorlarmış bu demek oluyor ki aşılarınız yetersiz ve her varyanta karşı etkili değil. Ruhsatı alınsın, deneme aşaması bitsin sonrasın da insanlar neden vurulmasın? Vurulduğumuz deney aşıları bunu artık kabul edelim, olanlar olur olmayanları zorla iğnemelerine gerek yok yazık insanlara.
Öncelikle aşı tam onay aldı FDA tarafından. Yani yarı onaylı diye bir kısmı kalmadı. Onun dışında ben aşı olmayanlara yönelik bir şey söylemiyorum zaten kişinin kendi hür iradesidir. Olmak istemeyen olur olmak istemeyen olmaz ki ben de zaten bu aşıya güvensizlik duyuyordum ve uzun bir müddet olmadım. Kendime göre araştırmalar yaptım, fayda-zarar ilişkisi ya da başka başka iyi-kötü birçok etkeni düşünerek en sonunda geçen ay olma kararı aldım. İsteyen olur isteyen olmaz.

Söylediklerine nazaran şunu söylemeliyim ki aşının uzun yıllar sonrası yan etkileri bilinmediğine ve güvenilmediğini söylemişsin, evet böyle bir kaygı duymanı anlıyorum. Bu tezle beraber insanlar doğal bağışıklıklarına güvenerek aşı olmamayı tercih ediyorlar. Ben de demek istedim ki madem bu kadar bağışıklıklarına güveniyorlar o zaman aşı olmak da uzun vadede onlara zarar vermeyecektir. Ayrıca Covid geçirmenin de uzun vadede ne etkilere sahip olduğu bilinmemektedir. Aşılar da vücutta uzun yıllarca barınan ya da etkilere sahip olan sıvılar değildir.
Ayrıca Mehmet Ceyhan'ın söylediğini söylediğin sözler 30 yıl öncesine ait dönemi kapsamakta. mRNA aşı çalışmaları yaklaşık 20 yıldır devam ediyor. Geçen sene meydana gelmedi yani. En son bulunan ciddi aşı 1980'lerde yapılmış çiçek aşıları vb. O zamanın teknolojisi ile bu zamanın teknolojisini de kıyasla lütfen. Milyarlarca insan aşılandı. Bahsettiğin geçmiş süreç aşılarındaki faz çalışmalarındaki rakam sayılarını çok daha kısa süre içerisinde ve çok daha fazla sayıda insana uyguladılar. Ayrıca aşı bulunalı ve uygulanalı birkaç ay sonra 2 sene olacak. Evet bir kısım insan bir deneme aşamasının parçası oldu. Onlara sonsuz teşekkür ederim, çünkü bilim böyle cesur insanlar sayesinde ilerliyor, bugün milyonlarca insanın, çocuğun belki de ölmesine sebep olacak çiçek vb. birçok hastalık bu gönüllüler sayesinde zararsız geçiriliyor.
 
Mio kardit nedir biliyor musun? Mio kardit, kalp kası iltihaplanmasıdır ve geri dönüşü yoktur. Yan etkilerinden birisi de bu bir daha o kalp eskisi gibi çalışmaz. En çok 10 yaş erkek çocukların da olur, ben doktor değilim ama durum bu.
Ben tıp öğrencisiyim. Miyokardit tedavi edilebilen, çoğu zaman kalıcı hasar bırakmayan bir rahatsızlıktır. “Kalp bir daha eskisi gibi çalışmaz” gibi bir durum yok. Her türlü viral hastalıkta da görülür. Covid’in miyokardit yapma riski aşıdan katkat daha yüksek.

Çocuklar hastalığı rahat atlatmıyor. Kendileri de ciddi hastalanıyor, kalıcı zarara uğrayabiliyorlar, veya yetişkinlere taşıyabiliyorlar.
 
Öncelikle aşı tam onay aldı F'da tarafından. Yani yarı onaylı diye bir kısmı kalmadı. Onun dışında ben aşı olmayanlara yönelik bir şey söylemiyorum zaten kişinin kendi hür iradesidir. Olmak istemeyen olur olmak istemeyen olmaz ki ben de zaten bu aşıya güvensizlik duyuyordum ve uzun bir müddet olmadım. Kendime göre araştırmalar yaptım, fayda-zarar ilişkisi ya da başka başka iyi-kötü birçok etkeni düşünerek en sonunda geçen ay olma kararı aldım. İsteyen olur isteyen olmaz.

Söylediklerine nazaran şunu söylemeliyim ki aşının uzun yıllar sonrası yan etkileri bilinmediğine ve güvenilmediğini söylemişsin, evet böyle bir kaygı duymanı anlıyorum. Bu tezle beraber insanlar doğal bağışıklıklarına güvenerek aşı olmamayı tercih ediyorlar. Ben de demek istedim ki madem bu kadar bağışıklıklarına güveniyorlar o zaman aşı olmak da uzun vadede onlara zarar vermeyecektir. Ayrıca COVID geçirmenin de uzun vadede ne etkilere sahip olduğu bilinmemektedir. Aşılar da vücutta uzun yıllarca barınan ya da etkilere sahip olan sıvılar değildir.
Ayrıca Mehmet Ceyhan'ın söylediğini söylediğin sözler 30 yıl öncesine ait dönemi kapsamakta. Mrna aşı çalışmaları yaklaşık 20 yıldır devam ediyor. Geçen sene meydana gelmedi yani. En son bulunan ciddi aşı 1980'lerde yapılmış çiçek aşıları vb. o zamanın teknolojisi ile bu zamanın teknolojisini de kıyasla lütfen. Milyarlarca insan aşılandı. Bahsettiğin geçmiş süreç aşılarındaki faz çalışmalarındaki rakam sayılarını çok daha kısa süre içerisinde ve çok daha fazla sayıda insana uyguladılar. Ayrıca aşı bulunalı ve uygulanalı birkaç ay sonra 2 sene olacak. Evet bir kısım insan bir deneme aşamasının parçası oldu. Onlara sonsuz teşekkür ederim, çünkü bilim böyle cesur insanlar sayesinde ilerliyor, bugün milyonlarca insanın, çocuğun belki de ölmesine sebep olacak çiçek vb. birçok hastalık bu gönüllüler sayesinde zararsız geçiriliyor.

Şaka mı yapıyorsun 2023 Mayıs ayına kadar çalışması devam edecek olan bir şey nasıl onay alıyor? Onay diye yutturuyorlar. F'da dünya sağlık örgütü oldu da bizim haberimiz mi yok? Bahsettiğiniz aşılar varyant değiştirmeyen mutasyona uğramayan hastalıkların aşılarıdır. Bununla onu karşılaştırmak bence doğru olmaz, bu virüs varyant değiştiriyor bir önce ki aşı ne kadar etkili bunu görmemiz gerekir. Virüs çıkalı 2 sene olacak dostum 2 senedir çalışıyorlar deme lütfen. Faz çalışmaları öyle insan fazlalığı ile ölçülmez. Aşılar gönüllü insanlara vurulur, sonra seyrine bakılır yan etkilerine bakılır. İleri yüksek teknoloji de olsa seneler geçmesi gerek, faz dedikleri zaten insana zarar veriyor mu vermiyor mu önemli olan bu? Bu da çalışma gerektiriyor zaman gerekli. Yüksek teknoloji olabilir bu tip çalışma olarak kim nerede nasıl yapmış. Sadece mrna çalılması var bunu biliyoruz ama aşı olarak yok. Kanser vs tamam ama bu tip çalışma yok ve ilk onun için insanlara zarar vermemek gerekir. Gönüllü olarak insanlar gitsin bizim tek düşüncemiz bu zorundalık yaratmasınlar hepsi bu. Kardeşim ben gönüllüyüm buyurun desin vurulanlar vurulsun ama, sanki aşılar tamam yüz de yüz koruyucu etkili insanlar böyle biliyor ama öyle mi değil tabii? Şu an zamanım kalmadı ama yarın daha net yazarım inşallah.
 
:D Aşı %100 koruma sağlar ya da pandemiyi bitirecek gibi bir şey savunmuyorum ki zaten. Söylediğin çoğu şey de sen de tek bir sonuç çıkarımına odaklanmışsın. Benim için aşı olmadaki amaç vücuda virüsü tanıtmak. Varyantlar olur iyi ya da kötü bunu zaman gösterir. Aşının ne kadar etki oranı olduğu da tartışılır. Ama bilinen şu ki şuanki var olan virüse bir etkisi var mı var? Evet var ama buradan yüzde yüz etki ya da aşı olana pandemi bitiyor gibi bir sonuç çıkarılmıyor ki.
Çok şey okumuşsun ama sadece algıda seçicilik yapmışsın. Ben aşı olmayı tercih ettim, aşıyla vücuduma virüsü tanıtmak istedim çünkü Covid olduğumda ilaç kullanmak istemiyorum ve bu sayede olduğum zaman ilaçsız bir biçimde Covid geçireceğimi düşünüyorum. İlaçları kullanmaktansa aşı olmayı tercih ederim. Kullandığın tüm ilaçların reçetelerini okuyorsundur umarım. Yani maalesef dünyanın düzeni bu şekilde, fayda ve zarar kıyaslaması yapılır ona göre tedaviler uygulanır.
Her neyse dediğim gibi aşı olmama kaygılarını vs. anlayabiliyorum. Benim tüm ailem aşı olmuştu bir tek ben olmamıştım, herkesle bu konuyu tartışıyordum, aklıma yatmayanları dile getiriyordum fakat bugüne geldiğimde çıkarmış olduğum sonuç ve araştırmalarımla aklımdaki tüm soru işaretleri kalktı. Bunları da Türkçe kaynaklar okuyarak yapmadım. Türkçe haberlerde ve yorumlarda aşırı saçma ve absürt bilgiler var. Güncel bile değil. Sen de haklısın aşı olmaya gittiğinde kağıt imzalatılıyor, o kağıdı okuyunca bile vazgeçmen normal. Bu kağıt imzalama da Türkiye'de var sadece sanırım zaten. Yurtdışında böyle bir kağıt bile imzalanmıyor.
Aklıma gelmişken ayrıca sana şunu da söylemeliyim ki bugün insanına en çok değer veren, en uzun ömür yaşayan insanların olduğu ülkelerden biri olan Japonya aşılamaya en geç başlayan ülkelerden birisidir. Sebebi ise kendi sağlık kuruluşları kendi test yöntemleri ile aşıları bizzat test etmelerindendir. Bu testler sonucunda Biontech'e onay vermişlerdir.
Bu posta atmış olduğum son cevaptır. Çünkü bu tartışma uzar da uzar, herkes anlamak istediğini anlar. Dediğim gibi aşı olmak isteyen olur, olmak istemeyen olmaz. Buna sonsuz saygım var. Ben İstanbul'da yaşıyorum ve burası çok kalabalık bir şehir. Dağın başında yaşasaydım aşı olmazdım. Çünkü fayda-zarar ilişkisini ve oranları düşünerek kendimi koruyabileceğime inanırdım. Ama bu tarz metropollerde yaşayıp, ya da insanlarla iç içe olunan bir hayat düzeniniz varsa da aşı olmayanlara karşı uygulanan yaptırımlara da kimse ses çıkarmamalı. Herkese sağlıklı günler dilerim.
 
Ben tıp öğrencisiyim. Miyokardit tedavi edilebilen, çoğu zaman kalıcı hasar bırakmayan bir rahatsızlıktır. “kalp bir daha eskisi gibi çalışmaz” gibi bir durum yok. Her türlü viral hastalıkta da görülür. COVID'in miyokardit yapma riski aşıdan katkat daha yüksek.

Çocuklar hastalığı rahat atlatmıyor. Kendileri de ciddi hastalanıyor, kalıcı zarara uğrayabiliyorlar, veya yetişkinlere taşıyabiliyorlar.

kalp kası iltihabı tedavisi nasıl yapılır?

Kalp kası iltihabında ritim sorunları ve kalp yetmezliği görülebileceği için hastalara bazı ilaçlar verilir. Bu ilaçlar kalp kasının fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı ve ritim bozukluğu gelişmesini engelleyen ilaçlardır. Vücutta ödem varsa sodyumun kullanılmasını ve sıvı akışının sağlıklı olmasını sağlayan diüretik ilaçlar da hastaya verilmektedir. Ancak bazı hastalarda durum ağır seyredebilir. Bu hastalar da hastanede yatırılmaktadır. Hastanede damar yolundan verilen ilaçlar daha hızlı kalbe ulaşır ve kalbin yükünün azalmasına yardım eder. Kalp kası iltihabında tedavi hastaların klinik durumuna, kalp fonksiyonlarının durumuna göre belirlenir. Genelde hafif kalp kası iltihabı durumlarında dinlenme ve ilaç tedavisi verilir. Ancak kalp atışları düzensiz olan, kalp fonksiyonları bozulmuş olan hastalar hastaneye yatırılır. Çok ciddi durumlarda da ventiküler destek cihazı, aort pompası gibi tedavi yöntemleri uygulanır. Hastalık çok şiddetliyse kalp nakli gerekebilir.

kalp kası iltihabı tamamen iyileşir mi?

Pek çok hasta tamamen iyileşir. Ama hastaların bir kısmında bu hastalığa bağlı olarak ciddi kalp sorunları oluşabilir. Eğer kalp kası iltihabı bebeklerde olmuşsa daha ağır seyreder ve kalpte kalıcı sorunlar bırakabilme ihtimali yüksek olur.

kalp kası iltihabı nedenleri nedir?

Vücudun farklı bölgelerinde virüs, bakteri, parazit ya da mantarların neden olduğu enfeksiyonlar ve bazı otoimmün hastalıklar miyokardite neden olabilir? Miyokardit oluşumunda çoğunlukla etken viral enfeksiyonlardır. Ancak difteri ve lyme hastalığına yol açan bakteriler, lupus gibi sistemik hastalıklar da miyokardite neden olabilir? Tüm bunların yanı sıra, toksik reaksiyona yol açan bazı, ilaçlar antibiyotikler ve uyuşturucu madde kullanımı da kalp kasının iltihaplanmasına yol açabilir. KİŞİNİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLÜYSE SİSTEM MİKROPLARLA SAVAŞIR BİR SORUN OLUŞMAZ. Ama bağışıklık sistemi düşük olan kişiler bu konuda başarısız olabilir. Kalp kası iltihabı ayrıca mantarlardan da oluşabilir.

Evet haklısınız grip ve covid kaynaklı miyokardit olunabilir ama, sağlıklı bir insan bağışıklığı iyiyse zaten bundan dolayı sistem mikroplarla savaşır yazıyor. O bakımdan doz, doz özellikle (çocukların), gençlerin ve sağlıklı insanların defalarca aşı olmalarının anlamı var mıdır sizce? 15-45 yaş arası insanlar zaten bu virüsü çok daha kolay atlatabiliyorlar. Aşı olunup tekrardan bu covid e yakalanıyoruz, ekstra sırtımıza neden bir yük daha bindiriyoruz, bunun anlamı bence yok, ben de bunu sorgulamak zorundayım maalesef. Yukarı da ki alıntıyı size değil tabi, bunu illaki biliyorsunuzdur ama, basite alınacak bir şey de değil elbet. Sağlıklı bir insan bunun üstesinden gelir aşı ile riski çoğaltmanın anlamı olmasa gerek. Tekrar ediyorum hafif v.s sonuçta bu virüsü aşılı aşısız insanlar kapıyor. Çocukların, herkesin o halde her sene grip aşısı da olmaları gerekir bu durum da, o da kış ayların da etkin, o da bir risk covid19 gibi. Özellikle güzel, inandırıcı bir şey yapmak istiyorlar ise, yaşlı ve kronik rahatsızlığı olanlar da bil hassa bu aşıyı geliştirmelerin de yarar var. Onlar riskli durum da. Ben daha önce de yazdım çocuklara gelecek diye ve beklenen an. Çocuklara gerek yok, onların bağışıklığı güçlü, hemen atlatıyor diyenler, bangır, bangır bağıranlar nedense bu gün çok farklı konuşuyorlar ve icraattalar. Bizler aşı oldukça varyasyon artıyor ve bunu ben demiyorum ünlü profesör diyor. Varyasyonlar arttıkça bizlere tekrar, tekrar aşının yolunu gösterecekler. Pandemi de salgınsa eğer bu, salgın da aşı yoluna gidilmez varyasyonlara neden olur, tıp okuyorsunuz bunu bilmeniz gerekir. Bunu ben size öğretemem bunu bir profesör anlattığı için yazma gereği duydum. Sonuçta her doktorun bir üstü var alanı var yanlış anlaşılmasın sözlerim. Aşıların bu gidişle sonu yok, ne zamana kadar olacak belli de değil. Uğur Şahin tekrar yeni bir varyant ortaya çıkabilir dedi, yep yeni bir varyant ortada olmayan bir varyanttan söz ediyor ve bir doz daha aşı yolu gösteriyor. Bu kısır döngü bitmez gibi, ya da yeni yollar bulunmalı, yoksa daha çok uzun süre meşgul edileceğiz gibi görünüyor.
:D aşı %100 koruma sağlar ya da pandemiyi bitirecek gibi bir şey savunmuyorum ki zaten. Söylediğin çoğu şey de sen de tek bir sonuç çıkarımına odaklanmışsın. Benim için aşı olmadaki amaç vücuda virüsü tanıtmak. Varyantlar olur iyi ya da kötü bunu zaman gösterir. Aşının ne kadar etki oranı olduğu da tartışılır. Ama bilinen şu ki şu anki var olan virüse bir etkisi var mı var? Evet var ama buradan yüzde yüz etki ya da aşı olana pandemi bitiyor gibi bir sonuç çıkarılmıyor ki.
Çok şey okumuşsun ama sadece algıda seçicilik yapmışsın. Ben aşı olmayı tercih ettim, aşıyla vücuduma virüsü tanıtmak istedim çünkü COVID olduğumda ilaç kullanmak istemiyorum ve bu sayede olduğum zaman ilaçsız bir biçimde COVID geçireceğimi düşünüyorum. İlaçları kullanmaktansa aşı olmayı tercih ederim. Kullandığın tüm ilaçların reçetelerini okuyorsundur umarım. Yani maalesef dünyanın düzeni bu şekilde, fayda ve zarar kıyaslaması yapılır ona göre tedaviler uygulanır.
Her neyse dediğim gibi aşı olmama kaygılarını vs. anlayabiliyorum. Benim tüm ailem aşı olmuştu bir tek ben olmamıştım, herkesle bu konuyu tartışıyordum, aklıma yatmayanları dile getiriyordum fakat bugüne geldiğimde çıkarmış olduğum sonuç ve araştırmalarımla aklımdaki tüm soru işaretleri kalktı. Bunları da Türkçe kaynaklar okuyarak yapmadım. Türkçe haberlerde ve yorumlarda aşırı saçma ve absürt bilgiler var. Güncel bile değil. Sen de haklısın aşı olmaya gittiğinde kağıt imzalatılıyor, o kağıdı okuyunca bile vazgeçmen normal. Bu kağıt imzalama da Türkiye'de var sadece sanırım zaten. Yurt dışında böyle bir kağıt bile imzalanmıyor.
Aklıma gelmişken ayrıca sana şunu da söylemeliyim ki bugün insanına en çok değer veren, en uzun ömür yaşayan insanların olduğu ülkelerden biri olan Japonya aşılamaya en geç başlayan ülkelerden birisidir. Sebebi ise kendi sağlık kuruluşları kendi test yöntemleri ile aşıları bizzat test etmelerindendir. Bu testler sonucunda BioNTech'e onay vermişlerdir.
Bu posta atmış olduğum son cevaptır. Çünkü bu tartışma uzar da uzar, herkes anlamak istediğini anlar. Dediğim gibi aşı olmak isteyen olur, olmak istemeyen olmaz. Buna sonsuz saygım var. Ben İstanbul'da yaşıyorum ve burası çok kalabalık bir şehir. Dağın başında yaşasaydım aşı olmazdım. Çünkü fayda-zarar ilişkisini ve oranları düşünerek kendimi koruyabileceğime inanırdım. Ama bu tarz metropollerde yaşayıp, ya da insanlarla iç içe olunan bir hayat düzeniniz varsa da aşı olmayanlara karşı uygulanan yaptırımlara da kimse ses çıkarmamalı. Herkese sağlıklı günler dilerim.

'Aşı %100 koruma sağlar ya da pandemiyi bitirecek gibi bir şey savunmuyorum ki zaten' bir zahmet savunma yani ama, herkes senin gibi değil bilmiyor. Varyantların iyisi de kötüsü de bizi aşıya bağımlı yapıyor gibi şimdilik tabii. Aşının virüse etkisi olduğunu söylemek o kadar kolay değil bunu süreçte daha iyi göreceğiz. Gençler zaten yatsa da sıyrılabiliyor genel anlam da. Pandemiden kurtuluş yoksa bırakalım kendi haline o halde bu kadar varyanta neden olmaz belki :) Aşı bana bir şey vermeyeceği için vurulmamayı tercih ettim. Hayır ben yine hasta olsam, yine o verdikleri ilaçları çöpe atarım içmem, bu kadar büyük konuşuyorum. Bunun hapla bir ilgisi yok çünkü, bulsalardı gribe bir hap ya da ilaç bulurlardı. Türkçe kaynağa güvenilir mi? Özellikle, özel bilindik kanallara güvensem zaten tersi yazılar yazıyordum, şimdi tartışmıyor olurduk. Mehmet ceyhan yolunda gidiyordum. (Japonya aşılamaya en geç başlayan ülkelerden birisidir. Sebebi ise kendi sağlık kuruluşları kendi test yöntemleri ile aşıları bizzat test etmelerindendir) demişsin. Kullandıkları hapları da biz ve 2 ülke daha kullanıyor, biz çok ileri zeki ülkeyiz çünkü. Etkinliğine gelecek olursak yararı sıfır, zararı var. 'aşı olmak isteyen olur, olmak istemeyen olmaz. Buna sonsuz saygım var' diyorsun ama, aşı olmayanlara karşı uygulanan yaptırımlara da kimse ses çıkarmamalı diyerek, pek saygı duymadığın anlamına varıyorum. Onların kendilerine zararı, aşı olanlara değil. Aşı olduysan korkma olduysanız da neden olmayanlardan korkuyorsunuz?:) Tek bir sonuç çıkarımına odaklanma gibi bir durum yok böyle yazmam gerekti. Evet uzar da uzar onun için bu uzatmamış halim, çok yazınca da pek okuyan yok zaten farkındayım. İnsanlar doğru dürüst pek bir şey sorgulamıyor, hadi okumayı unuttuk izleyerek bile yararlı bir şey bulamıyor, o yüzden uzatmamak gerek. Ben de teşekkür ederim size de sağlıklı günler dilerim.
 
Son düzenleme:
KİŞİNİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLÜYSE SİSTEM MİKROPLARLA SAVAŞIR BİR SORUN OLUŞMAZ. Ama bağışıklık sistemi düşük olan kişiler bu konuda başarısız olabilir. Kalp kası iltihabı ayrıca mantarlardan da oluşabilir.

Evet haklısınız grip ve covid kaynaklı miyokardit olunabilir ama, sağlıklı bir insan bağışıklığı iyiyse zaten bundan dolayı sistem mikroplarla savaşır yazıyor. O bakımdan doz, doz özellikle (çocukların), gençlerin ve sağlıklı insanların defalarca aşı olmalarının anlamı var mıdır sizce? 15-45 yaş arası insanlar zaten bu virüsü çok daha kolay atlatabiliyorlar.
Bu bilgi biraz yetersiz. Evet bağışıklık sisteminin zayıf olması (kanser, ilaç kullanımı, bebekler vs) riski arttırıyor ama bağışıklık sistemi gayet yerinde olan insanlar da miyokardit geçiriyor.

Gençler kolay atlatıyor diyorsunuz ama aşıdan dolayı miyokardit olan kişilerden çok daha fazlası virüsten dolayı miyokardit oluyor zaten.

Örneğin 1 milyon kişi COVID, 1 milyon kişi de aşı olsun. Sanıyor musunuz COVID olanlarda, aşıdan daha az miyokardit görülecek? Bu yüzden "virüs zaten güvenli, aşı riskli" düşüncesi hatalı.
 
Bu bilgi biraz yetersiz. Evet bağışıklık sisteminin zayıf olması (kanser, ilaç kullanımı, bebekler vs) riski arttırıyor ama bağışıklık sistemi gayet yerinde olan insanlar da miyokardit geçiriyor.

Gençler kolay atlatıyor diyorsunuz ama aşıdan dolayı miyokardit olan kişilerden çok daha fazlası virüsten dolayı miyokardit oluyor zaten.

Örneğin 1 milyon kişi COVID, 1 milyon kişi de aşı olsun. Sanıyor musunuz COVID olanlarda, aşıdan daha az miyokardit görülecek? Bu yüzden "virüs zaten güvenli, aşı riskli" düşüncesi hatalı.

Bilgi eksik olabilir sizler tamamlayabilirsiniz tartışmak güzeldir eksisini, artısını öğrenmiş oluruz, bu da bizim için çok değerli ve bilgi sahibi olmuş oluruz. Benim anlatmak istediğim yabana atılmayacak bir rahatsızlık olduğuna dem vurmaktı ve ben sadece 1 tanesinden bahsettim. BioNTech mrna COVID 19 aşılarının yayınlandığı, dünyanın 1 numaralı tıp dergisin de sizin de F'da onaylı onay aldı dediğiniz aşı için, emniyeti ve etkinliği ile alakalı makale yayınlanmıştır. Onu kimler yapmış, nerede yapılmış, hangi metot kullanılmış, kimler üzerin de yapılmış. Tek gösterilen referans o makale ve yukarı da da bahsetmiştim çalışma bitmemiş. 2023 Mayıs ayın da bitiyor. O sonuçta çıkan sonuç, yüz de 95 koruyuculuğu olduğu ve esas sonucu söyleyeyim yüz de 0.84 benimle şimdi alay eden bile olacaktır ): Evet çok üzücü ama, maalesef sonuç bu. Şöyle ki, göreceli risk azaltılması kullanıyorlar, bu faz 3 aşamasın da kesinlikle kullanılamaz. Bunu bilirsin tıp okuyorsun, sadece hatırlatayım dedim benim söylememe gerek yok, tıbbın kurallarından biri budur. Bundan dolayı yüz de 95 çıkıyor. Kullanmaları gereken metot, kesin risk azaltılması metodudur. Bunu kullanırsalar çıkan sonuç çok vahim, sonuç 0,84. hadi halkça olalım biz bu 0,84 başarı oranı, koruyuculuğu olan aşıları. İstatistiki oyun oynarsan istediğin sonucu çıkartırsın olay bu kadar basit. Kimseye olmayın diyemem bunu belirteyim ama, ben olmam. Bu ilacı ben icat etsem faydalı olduğunu bilsem önce kendime vururum, önce insanlara yapmam, milyonlar üzerin de denemem. Sen icat ediyorsun sen vurulsana uğur şahin bey doktorluğuna hiçbir şey diyemem ama, kesin koruyor, yan tesirleri az ise olsan ya insanlara da biraz güven aşılasan. Aşıyı vurulan kendisi aşı olmuyor. Hamilelere de vurulun diyorlar yahu nerede çalışma ee 2 ay çalışılmış, yahu hamilelik 2,3 ay mı sürüyor? Bunun hamilelik evresi var, doğumdan sonra ki evresi var gözlemleme yok mu nasıl iş bu? Hamileler de riskli olduğunu söyleyen F'da dır, ama bizim bura da yapın deniyor. ABD de aşıya bağlı düşük sayısı 652, Amerika da aşıya bağlı ölüm sayısı 15 bindir. Bu da bildirilen sayı bildirilmeyen hariç. Domuz gribi aşısı durduruldu nedeni ise, ölü sayısı 28 olduğu için. 28 nere de 15 bin nere de? 1-hamilelik ve doğum problemi. 2-çocuklar da, multi sistem inflamatör sendromu (ölüme en yakın durum çocuklar da). 3- aşıya bağlı hastalık (aşının kendisi hastalık yapıyor) 4-anaflaksi, akut kalp krizi, miyokardit. Bunların referansı da F'da ya aittir. Hani aşıya tam onay veren kurum var ya, işte o. Türkiye de aşı olup da kaç kişi takip edildi? Hiç kimse. Neyin, kimin verisine güvenelim? Soruyorsun konu hakkın da veri yok diyor. Yahu sen bilim kurulu üyesi değil misin sokakta ki vatandaş mısın? Verilen ilaçlar da ayrıca tartışılacak, konuşulacak konular. O ilaçları alırsan hasta olursun zaten.
 
Sadece aşı olmayanlar bu virüsü yaymıyor aşı olanlar da yayıyor üzerine varyanta neden oluyorlar bu da bir gerçek.
Aşı olan biri virüs yayamaz gibi bir durum yok. Hiçbir aşı %100 koruma sağlamaz. Covid aşılarının da böyle bir iddaası yok. Varyant kısmına gelirsek aşı olmayan kişilerde varyant ihtimali daha fazla, aşı olan kişilerde ise daha az, bunun nedeni oldukça basit. Aşı olanlar virüsü çabuk atlatıyor fırsat vermiyor virüse.

Diğer aşılar senin kanın da dolaşmasına gelene kadar, sizlerin dediği gibi değil, önce dediğim gibi aşama kaydetmesi gerekir 6 ay da bir aşı icat edilip al sana aşı denilmez, birden insan vücuduna sokulmaz o sıvılar.
Aşıların faz çalışması tamamlandı. Covid-19 aşısı olağanüstü şartlar ve verimlilik sayesinde daha hızlı geliştirildi. Covid-19 aşısı da diğer aşılar gibi benzer süreçlerden geçti. Ancak salgın nedeniyle bu aşamalar hızlandırıldı. Bilim dünyasının koronavirüse dair birikimi ve yeni teknolojilerin de yardımıyla, Covid-19 aşılarıyla ilgili kısa zamanda olumlu sonuç kaydedildi. Aşılar birçok testten geçirilip öyle onay alıyor, öyle iddaa ettiğin gibi klinik deneyleri olmadan direkt onay almıyor. Covid aşıları da diğer aşılarla aynı yolu izlemiştir.

Normal zamanlarda aşıların onaylanması da uzun bir süreç gerektiriyor. Ancak küresel acil durumlarda, aşı belli kriterleri sağlıyorsa Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ‘acil kullanım yetkisi’ prosedürü uygulanıyor. Ancak bu prosedür de titiz bir şekilde yürütülüyor. Geliştirilen Covid-19 aşılarında da yüzde 50’nin üzerinde başarı kaydeden ve en az iki aylık güvenlik verileri olan aşılara, acil kullanım yetkisi verildi.
Yan etki konusuna gelirsek şimdiye kadar icat edilmiş aşıların yan etkileri 2 ay içerisinde kendini gösterdi. Bu ilaç değil uzun vadede etkisi var diyebilesiniz. İlaçlar vücuttaki biyokimyasal süreçleri değiştirerek çözüm bulmaya çalışır, bu da haliyle uzun vadede yan etkilere neden olabilir. Aşıların çalışma prensibi apayrı. Aşılar biyokimyasal süreçlere müdahale etmiyor. Virüsün vücudumuza soktuğu genlerin daha ufak bir kısmını veya virüsün bazı parçalarını veya zayıflatılmış bir versiyonunu vücudumuza sokarlar. Bu sayede bağışıklık tepkisini tetiklerler ve o virüse veya bakteriye karşı direnç geliştirmemizi sağlarlar. Yani ilaçlarda etkiyi yapan ilacın kendisidir; aşılarda işi yapan asıl şey doğal olarak sahip olduğumuz savunma sistemidir. Ayrıca aşılar genellikle bir veya birkaç kez olunur. Ömür boyu sık sık alınmadıkları için, uzun dönem etkilerinden endişe etmek için bir gerekçe yoktur.

Covid aşıları da 14 Aralık 2020 tarihinde vurulmaya başlandı. Ciddi bir yan etkisi olsaydı şimdiye kadar çoktan çıkmıştı bile.
Mio kardit nedir biliyor musun? Mio kardit, kalp kası iltihaplanmasıdır ve geri dönüşü yoktur. Yan etkilerinden birisi de bu bir daha o kalp eskisi gibi çalışmaz.
Klasik aşı karşıtı yorumları. Aşı olmayan veya bu hastalığa yakalanan bireylerin kalp iltihaplanması ve kalp zarı iltihaplanma yaşama ihtimali aşı olanlara göre daha fazla. Bu dediğin tamamen yanlış.

Covid-19 hastaları kalp kaslarına enjekte olan virüsün yüzünden kalpte iltihaplanmaya yol açarak kalıcı hasar verebiliyor. Ek olarak bu hastalığı ağır geçiren kişilerde de kalp gerekli olan oksijeni sağlamak için ekstra çalıştığı için kalp hasarı meydana gelebiliyor.

Aşılanmayan ve bu hastalığı geçirmeyen kişilerin miyokardi geçirme sıklığı 100.000 insanda 15 kişidir. Yani %0.015 civarı. Viral enfeksiyon geçiren bireylerde de bu oran %1-5 arasında değişiyor. Covid hastalarının %2.3 miyokardi tespit edildi.

ABD'de 23 Haziran 2021 itibariyle 178 milyon kişi aşılanmıştır. Aynı tarihe kadar, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezi'nin COVID-19 aşılarıyla ilgili yan etkileri takip ettiği VAERS sisteminde, aşılananlar arasında yaklaşık 1.000 kişide miyokardi bildirilmiştir.[3] Bu, aşılanan popülasyonun %0.00056'sı demektir. Bir diğer deyişle, COVID-19 aşısı olan birinin miyokardiye yakalanma ihtimali, aşı olmayan ve COVID-19 geçirmeyen birinden 26 kat, COVID-19'a yakalanan birinden 4.107 kat daha düşüktür.
 
Son düzenleme:
Ne anladınız peki aşı olan virüs yaymaz gibi bir şey mi iddia ettim? Hayır. Sadece viral enfeksiyonlar değil tüm aşılar yüz de yüz korumaz, öyle zaten COVID aşılarının iddiası var denilmedi. Varyant kısmına da gelelim tabii ki, yazdığınız yazı ile prof. Luc mogtagnier ın düşündükleri ile uzaktan yakından alakası yok, nobel tıp ödülü bir virologtur ve kendisi 1 yıl önce demiştir ki. Aşılarla pandemiler kontrol altına alınamaz. Çünkü siz pandemi sürecin de virüsün doğal seyrini izlemeniz lazım o giderek zayıflar ve insanlar toplumsal bağışıklık kazanırlar, pandemi de orta da kalmaz. Bitti mi hayır. Ama eğer aşılarla müdahale ederseniz o zaman dirençli mutasyonları, varyantları oluşturursunuz demiştir. Ben demiyorum nobel tıp ödülü olan bir tıp doktoru diyor bunu. Aynısı olmuyor mu? Kalkıp aşı olmayanlar varyantlara neden olur dersen ora da bir dur derim kusura bakma. Buraya kadar anlaştığımızı umuyorum daha iyi araştırabilirsin. Öyle basit olmuyor yaşarsan anlarsın demeyeceğim umarım yaşamazsın da anlamazsın COVID'i. Özellikle kronik rahatsızlığı olan ve belirli yaşı olanlar bu virüsü çok zor atlatıyorlar. Örnek eniştemin annesi aşılıydı, doktor bile hazırlıklı olun dedi, kanı temizlemeye çalışıyoruz ama, ciğerlere inmiş yapacak başka bir şey yok dedi 2 hafta yattı. Sonuç, atlattı ama, senin dediğin gibi öyle hafif falan atlatmadı önce tecrübe yaşamak gerek demek ki kesin konuşmamak için. TV de iki üç videoya kanıyorsanız zaten hepten bitmişiz. Sağlam insanlar üzerinden bana istatistik verirsen olmaz bu iş yanlış olur. Sadece miyokardit örneği vermedim yazım da, daha fazla örnek verdim, eksik bile yazdım. Cımbızla çeker gibi bana sunarsanız hata yapmış olursunuz bu da kendimizi kandırmış anlamı taşır.

Gelelim faz çalışmalarına esas bomba bura da. Aşıların faz çalışmaları ne kadar tamamlandı desen de çünkü, tamamlanmadı. Doğru COVID19 olağanüstü şartlar da yalanlarla sahte verimlilik sayesin de daha hızlı bizlere yedirildi ve yutturulduk. COVID19 diğer aşılar gibi benzer süreçten geçirilmedi.

1- faz sıfır evresi(geliştirilen ilacın deney hayvanların da ya da insanlar da mikrodozlar halinde uygulanarak etkene verilen cevap araştırılır.
2- faz 1(ilacın farmakokinetik özellikleri toksisitesi biyor yararlanımı, farmakolojik etkileri az sayıda sağlıklı gönüllüde araştırılır. Bu fazın ana amacı güvenliliktir.
3- faz 2 ilacın etkili doz sınırları, klinik etkinliği, biyolojik aktivitesi, yarar ve güvenilirliği az sayıda ki hasta da araştırılır. Bu aşama da optimum doz ve doz aralıkları hesaplanılır. Bu fazın ana amacı etkinlik ve güvenirliliktir.
4- faz3 1. ve 2. aşamayı geçen ilaçlar daha geniş bir popülasyon da denenir ve plasebo kontrollü çalışmalarla güvenilirliği karşılaştırılmalı çalışmalarla etkinliği araştırılır. Fazın ana amacı etkinliğin kanıtlanması ve yan etkilerin izlenmesidir.

Burada en önemli faz 3 tür, faz 1 bile 1 yıl sürer, diğerleri de hadi iyimser olalım faz3, 3 sene sürer. Yahu dalga mı geçiyorsunuz bizimle bir de klasik aşı karşıtı yorumu yazıyorsun. Ne izledin, kimde izledin, kaç zaman zarfın da izledin inanılır gibi değil ya? Hamileler de çocuklar da kimler de izledin, faz 3 diyor ki, etkinliğin kanıtlanması ve yan etkilerin izlenmesidir ana amaç. Hani nerede izleme. Neymiş 2 ay izlenmiş yahu hamilelik 2 aya düştü de biz mi bilmiyoruz. Bunun anne karnın da sonra, doğumdan sonra izlenmesi gerekir 2 ay ile kanıt mı olur sokakta ki cahil insan bile bunu kabul etmez düşünen insan zaten buna inanmaz. Direk faz3 le insanlara tabiri caizse zorlayarak çökülmez, zorbalıkla, yasaklarla baskı yapıp aşı dikte edilmez. Faz 3'e gelene kadar zaten 3 yıl sürer. Ora da plasebodan bahsediyor ona da açıklık getireyim. Faz 3'te 10 binlerce gönüllü üzerin de yaparsınız, plasebo kontrollü yaparsınız. 1 gruba aşı adayını yani aşı dediğiniz molekülü, 1 gruba da aşı ya benzer boş molekülü verirsiniz. Bunu ne hekim bilir, ne hastabilir, faz3 aşama budur ve en az 3 yıl sürer, faz 3'ü geçerse ruhsat alır. Acil kullanım onayı ile ruhsat aynı değildir. F'da onay verdi diyeceksiniz hayır, çalışması bitmeyen ve mayıs 2023 de bitecek denilen bir çalışmanın onay alması ne kadar gerçekçi. Sonuçta dsö bile böyle bir onay vermedi. Yukarı da yazdım atlamışsın dünyanın 1 numaralı tıp dergisin de yayınlanan bununla alakalı makale var onu örnek gösteriyorlar tek referans da bu. Bu çalışma da ve bu aşının yüz de 95 koruyuculuğu ortaya çıkıyor, o F'danın onay verdiği aşıdan bahsediyoruz. Çalışması 2023'te bitecek çalışmadan bahsediyoruz. Aslında koruyuculuğu 0.84 çıkıyor. Nedeni ise, göreceli risk azaltılması kullanıyorlar bu faz 3 çalışmalarında kesinlikle kullanılamaz. Tıbbın kurallarından biridir, bunu kullandıkları için yüz de 95 çıkıyor. Kullanmaları gereken yöntem, kesin risk azaltılması yöntemidir? Bunu kullanılınca 0,84 e düşüyor sonuç. Sen bu çıkan sonuçla, bu başarı oranıyla, bu aşıyı olur musun? Seni bilmem ama ben olmam. Bir de yan etkilerine maruz kalma riski varken. Bir de hamileler de etkili diyorlar bir tane yazı görmedim. Aşının ne anlam da vurulduğumuzu ben biliyorum dostum, en son hepetit b aşısı oldum aşı karşıtı bir insan değilim. Aşıların yararlı olduğunu, faydasını biliyorum ama, testlerden geçmiş, kendisini kanıtlamış aşılardan bahsediyorum vurulduklarım test aşamalarını geçmiş. Ben 6 aylık aşılarla olmaz diyorum 1 sene de bilemezsin, 1 sene bile olmadı daha BioNTech aşıları çıkalı.

ABD'de 23 Haziran 2021 itibarıyla 178 milyon kişi aşılanmış olabilir ama en çok vaka da ora da, hani aşılanmayanların yüzünden hasta olunuyordu, varyantlar artıyordu. İsrail aynı şekilde 3. dozu oldular ora da da vakalar patladı. İsrail'in neredeyse hepsi oldu ama, hala mesih i görmek istiyorsanız 4. doz diyor devlet başkanları.

Verdiğin rakamlar tartışılır F'danın açıklamasını yukarıda bahsettim yan etkileri tekrar yazmak istemiyorum sadece miyokardit değil, eksik bile yazdım yüz felcine kadar yan etkiler var bunları görmezden gelemeyiz. Bu aşıya insanları zorlayamayız insanlar işinden olmasın diye vuruluyor yoksa Türkiye'nin yarısı bu aşıyı olmaz. İnan ki başım ağrıdı, daha fazla yazmak istemiyorum. Sağlıklı günler.
 
Aşılarla pandemiler kontrol altına alınamaz. Çünkü siz pandemi sürecin de virüsün doğal seyrini izlemeniz lazım o giderek zayıflar ve insanlar toplumsal bağışıklık kazanırlar, pandemi de orta da kalmaz. Bitti mi hayır. Ama eğer aşılarla müdahale ederseniz o zaman dirençli mutasyonları, varyantları oluşturursunuz demiştir.
Aşı olan kişilerde varyant hızı yavaşlar. Aşılarla dirençli mutasyon oluşmaz. Aşısız insanlarda mutasyon hızı fazladır. Israrla yanlışınızda ısrar etmeyin. Sürü bağışıklığı yapalım diyenin, virüse karşı dua edelim diyenden farkı yoktur. Tüm toplum aşılanmadıkça da pandemi kontrol altına alınamaz. Herkes aşı olsa bile kimse bu hastalığa yakalanmayacak diye bir şey yok, hastalığa yakalananlar ise aşı sayesinde kurtuluyor.

Kalkıp aşı olmayanlar varyantlara neden olur dersen ora da bir dur derim kusura bakma. Buraya kadar anlaştığımızı umuyorum daha iyi araştırabilirsin.
Burada araştırma yapması gereken biri varsa o da sensin. Aşı olmayanlar varyant geçirmiyor demek akla mantığa zarar bir açıklama. Bu diyen birinin virüsler hakkında bir bilgisi olmadığı açık, nitekim sen böyle dediğine göre alakan yok bu konularda. Virüsler konak hücrelere ihtiyaç duyar, konak hücrede ne kadar zaman geçirirse o kadar mutasyon geçirir. Aşı olan kişilerin vücudunda virüs aşı olmayanlara kıyasla daha kısa süre hayatta kaldığı için mutasyon hızı doğal olarak düşüyor.


Özellikle kronik rahatsızlığı olan ve belirli yaşı olanlar bu virüsü çok zor atlatıyorlar. Örnek eniştemin annesi aşılıydı, doktor bile hazırlıklı olun dedi, kanı temizlemeye çalışıyoruz ama, ciğerlere inmiş yapacak başka bir şey yok dedi 2 hafta yattı.
Kronik rahatsızlığı olduğu kendin diyorsun, aşılı olmasaydı direkt ölürdü. Hafif veya ağır sonuçta kurtulmasına neden olan şey aşı. Ayrıca aşı olunduktan belli bir süre geçmesi lazım ve vücudun yeterli antikoru üretmesi lazım. Yeterli antikor üretmemiş olabilir. Sadece antikorun üretimi yetmiyor, ayrıca bunun nötralize etkisi daha önemli.
TV de iki üç videoya kanıyorsanız zaten hepten bitmişiz.
Burada biten biri varsa o sensin. Çünkü bilgi eksikliği olduğun apaçık. TV programlarında dolma bilgilere sahipsin, tipik bir aşı karşıtısın. Benim verdiğim bilgilerin hepsi bilimsel bilgiler, araştırmalarda elde edilmiş bulgular.
Hamileler de çocuklar da kimler de izledin, faz 3 diyor ki, etkinliğin kanıtlanması ve yan etkilerin izlenmesidir ana amaç. Hani nerede izleme. Neymiş 2 ay izlenmiş yahu hamilelik 2 aya düştü de biz mi bilmiyoruz. Bunun anne karnın da sonra, doğumdan sonra izlenmesi gerekir 2 ay ile kanıt mı olur.
Hamile kadınlarda güvenli olup olmadığını bilmiyoruz daha. Klinik deneylere tutulan hamilelerde bu aşının zarar verdiğine dair herhangi bir klinik bulgu yok. Kimse iddaa etmiyor hamilelerde de etkili. Bilmiyoruz diyoruz şimdilik.

Çocuk kısmına gelirsek 12 yaş üstü ve 16 yaş altında etkili olduğu bir gerçek. 6 ay - 12 yaş aralığı için de deneyler sürüyor. 12 yaş altındaki çocukların aşı olmaları önerilmiyor zaten.


faz3 aşama budur ve en az 3 yıl sürer, faz 3'ü geçerse ruhsat alır. Acil kullanım onayı ile ruhsat aynı değildir. F'da onay verdi diyeceksiniz hayır, çalışması bitmeyen ve mayıs 2023 de bitecek denilen bir çalışmanın onay alması ne kadar gerçekçi. Sonuçta DSÖ bile böyle bir onay vermedi.
Klinik deneylerin Faz 3 evresinde genel popülasyonda kullanıma geçiş için aranan kriter, ilan edilen bitiş tarihine ulaşmak değil, o tarihe kadar yeterli verinin toplanması, raporlanması ve sunulmasıdır. Şu anda onaylanmış ve yaygın olarak kullanılan aşılar, bu kullanımı destekleyecek verileri fazlasıyla sunuyor. Bunun sonucunda 12 yaş üstü herkese uygulanabilir durumdadır aşı. Diğer gruplar için de yeterli veri topladığında ve sakınca olmayacağına varıldığında onlarda aşı kapsamına alınacaktır.


Acil kriz durumlarında sürecin "normalde olacaktan" daha hızlı işlemesi ve hızlandırılmış süreçlerde bazı fazların birbirine dahil edilmesi (Faz 1/2 veya Faz 3/4 gibi), kriz hâli devam ederken düzenleyici kurumlarla yapılan görüşmeler sonucu ek adımların atılması anormal değildir. Pandemi yüzünden sağlanan maddi kaynaklar ve kolaylıklar bu durumu normal bir sürece göre hızlandırıyor bu gayet normal bir durum.

Aciliyeti var diye de kimse hiçbir güvenlik tedbirinden ödün vermiyor. Bilim göz göre göre insanların hayatını tehlikeye atamaz. Daha fazla bilgi için alttaki yazıyı oku.

ABD'de 23 Haziran 2021 itibarıyla 178 milyon kişi aşılanmış olabilir ama en çok vaka da ora da, hani aşılanmayanların yüzünden hasta olunuyordu, varyantlar artıyordu. İsrail aynı şekilde 3. dozu oldular ora da da vakalar patladı.
Covid aşısı bulaşıcılığı düşürmüyor, kimse bunu iddaa etmiyor. Öyle olsaydı maske ve sosyal mesafeye dikkat edelim diye bas bas bağırmazdık. Daha aşının bulaşıcılığı engellemediğini bahane eden biriyle tartışmayı zaman kaybı görüyorum. Bunu bile bilmeyen birisin ahkam kesmesi de trajikomik.

Acil kullanım onayı ile ruhsat aynı değildir.
Faz 3 deneylerinin bitiş tarihine kadar yetelri veri sağlanamazsa süreç iptal edilir. Yeterli veri sağlandığında ise Faz 3 çalışmalarının 2. ayında "Acil Kullanım Onayı" başvurusu, 6 ay tamamlandığında ise tam lisans başvurusu yapılıyor. Araştırmayla ilgili yeterli bilgi ve acil bir durum söz konusu değilse bu süreç yıllar alabilir. Eldeki verilerimiz yeterli durumda, çünkü ilk defa karşılaşamıyoruz bu virüsle. Sadece 10 gün içinde bile virüsün genom dizilimini ortaya çıkardık.

Acil Kullanım Onayı da, olağanüstü şartlar(pandemi) geliştirilen ilaçların hızlı bir şekilde risk gruplarına ulaştırılması için verilen bir onaydır. Bu süreçte de ilk başta risk grubu altında olanlar aşılanır ve risk grubunda olmayanlar ise bekler, bu süreçte de yine veri alınmaya devam ediyor, yeterli veri sağlanırsa ve engel teşkil edilecek bir durum yoksa aşı tam lisans alır. Bu şartları karşılamasa Acil Kullanım Onayı" bile iptal edilebilir endişe edici bir durum olursa. Faz 3'ün tamamlama süresi dolmadan da tam lisans onayı verilebiliyor.
Çalışması 2023'te bitecek çalışmadan bahsediyoruz.
Biontech aşısının tahmini faz 3 tamamlanma süresi 31 Ocak 2023, Moderna için bu süre 27 Ekim 2022. Bunlar daha Faz 1 Nisan 2020 ayında belirlenen süreler. Bunlar içinde Faz 3 de yeterli veri toplandı. Yukarıda anlattım.

Biontech 23 Ağustos 2021 tarihinde tam onay alan ilk MRNA aşısı oldu. Bunu da belirteyim.


sadece miyokardit değil, eksik bile yazdım yüz felcine kadar yan etkiler var bunları görmezden gelemeyiz.
Bu dediklerin şeylerin kanıtlarını önceki mesajımda yazmıştım. Geçerliliği olmayan bir iddaa. Yüz felci FDA'nın 40 bin kişilik raporunda halk ortalaması üstünde görülmedi.
Son olarak aşılara DSÖ onay vermedi diyen ve aşı olan yerlerde vaka patlamaları yaşandı diyen birini ciddiye almam. Daha bu basit şeyleri bile bilmeyen biriyle tartışmaya gerek yok.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı