Neden Tanrı'ya ihtiyaç duyarız?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Başlamadan önce şuraya koca bir "BENCE" koymak istiyorum 😇

İnsanların tanrı ve öbür dünya inancını üretme sebebi eşsiz bir canlı oldukları için bunda bir neden aramaları diye düşünüyorum. Bunun temeli de kendimizi haklı olarak da olsa diğer canlılardan üstün görmemiz.

İnsan çevresindeki canlıların kendine göre ne kadar geri kalmış olduğunu görünce, düşünebilen ve sorgulayabilen tek tür kendi olduğu için buna gereksiz anlamlar yüklemiştir.

"Tek düşünebilen canlı benim bunun bir amacı olmalı"
"Öldükten sonra hiçliğe karışıyor olamam benim değerim yok mu yani"
"Sadece sıradan bir hayvan değilimdir herhalde"
"Her şey gizemli bir güç tarafından kontrol ediliyor olmalı"
İnsan kendini gözünde fazla büyüttüğü için diğer tüm hayvanlar gibi sıradan (doğum, yaşam ve ölüm) bir hayat yaşayıp sonra ölüp gitmeyi kendine yediremiyor. Kendini daha iyi sonlara ve daha yüce amaçlara layık görüyor.
Zamanında güneşin dünyanın etrafında döndüğüne inanılması bile insanın kendine yüklediği gereksiz anlamın ve değerin bir örneğidir aslında.

İnançları destekleyen bazı unsurlar da var mesela uzayda hala başka canlı bulamamamız, bilgimizin yetmediği konularda yaratıcıyı kolay cevap olarak kullanabilmemiz, evrenin oluşumunu kesin olarak bilemememiz, afetleri ve salgın hastalıkları tanrının bir cezası olarak görebilmemiz, ölen kıymetli aile bireylerimizin güzel bir yerlere gitmeye layık olması gibi bunlar uzayıp gidebilir.

Dediğim gibi insanlar olarak fazla kibirliyiz ve yok olup gitmeyi kendimize layık görmüyoruz. Varlığımıza, aslında olmayan ve cazip görünen vazifeler ve nedenler yüklüyoruz. Oysa diğer canlılar gibi biz de sıradan bir hayvanız fakat bunu görmek istemiyoruz.
 
Başlamadan önce şuraya koca bir "bence" koymak istiyorum 😇

insanların tanrı ve öbür dünya inancını üretme sebebi eşsiz bir canlı oldukları için bunda bir neden aramaları diye düşünüyorum. Bunun temeli de kendimizi haklı olarak da olsa diğer canlılardan üstün görmemiz.

İnsan çevresindeki canlıların kendine göre ne kadar geri kalmış olduğunu görünce, düşünebilen ve sorgulayabilen tek tür kendi olduğu için buna gereksiz anlamlar yüklemiştir.

"Tek düşünebilen canlı benim bunun bir amacı olmalı"
"Öldükten sonra hiçliğe karışıyor olamam benim değerim yok mu yani"
"Sadece sıradan bir hayvan değilimdir herhalde"
"Her şey gizemli bir güç tarafından kontrol ediliyor olmalı"
İnsan kendini gözünde fazla büyüttüğü için diğer tüm hayvanlar gibi sıradan (doğum, yaşam ve ölüm) bir hayat yaşayıp sonra ölüp gitmeyi kendine yediremiyor. Kendini daha iyi sonlara ve daha yüce amaçlara layık görüyor.
Zamanında güneşin dünyanın etrafında döndüğüne inanılması bile insanın kendine yüklediği gereksiz anlamın ve değerin bir örneğidir aslında.

İnançları destekleyen bazı unsurlar da var mesela uzayda hala başka canlı bulamamamız, bilgimizin yetmediği konularda yaratıcıyı kolay cevap olarak kullanabilmemiz, evrenin oluşumunu kesin olarak bilemememiz, afetleri ve salgın hastalıkları tanrının bir cezası olarak görebilmemiz, ölen kıymetli aile bireylerimizin güzel bir yerlere gitmeye layık olması gibi bunlar uzayıp gidebilir.

Dediğim gibi insanlar olarak fazla kibirliyiz ve yok olup gitmeyi kendimize layık görmüyoruz. Varlığımıza, aslında olmayan ve cazip görünen vazifeler ve nedenler yüklüyoruz. Oysa diğer canlılar gibi biz de sıradan bir hayvanız fakat bunu görmek istemiyoruz.

+++++++++++++++++++++++++++++++++Kesinlike aslında kendi dünyamız için zeka olarak eşsiziz insan diğer gezegenlerde daha zeki ya da aynı zekada canlılar olabilir.
 
En eski çağlardan beri insanların çoğu ilkel duygusal ihtiyaçlarını bu yolla gidermiştir. Şimdiki gibi belki ilk çağlarda da bu tarz şeylere inanmayanlar vardı. Gerçi o zamanlar bilgi boyutunu düşünürsek doğaüstü şeylere inanmamak daha zor görünüyor. Yine de genelleme yapmamak gerekir. Ancak her şekilde bu tarz bir ihtiyacın kökenin ilkel olduğu yadsınamaz bir gerçek.
 
İki görüşde mantıklı güzel
 
Başlamadan önce şuraya koca bir "BENCE" koymak istiyorum 😇

İnsanların tanrı ve öbür dünya inancını üretme sebebi eşsiz bir canlı oldukları için bunda bir neden aramaları diye düşünüyorum. Bunun temeli de kendimizi haklı olarak da olsa diğer canlılardan üstün görmemiz.

İnsan çevresindeki canlıların kendine göre ne kadar geri kalmış olduğunu görünce, düşünebilen ve sorgulayabilen tek tür kendi olduğu için buna gereksiz anlamlar yüklemiştir.

"Tek düşünebilen canlı benim bunun bir amacı olmalı"
"Öldükten sonra hiçliğe karışıyor olamam benim değerim yok mu yani"
"Sadece sıradan bir hayvan değilimdir herhalde"
"Her şey gizemli bir güç tarafından kontrol ediliyor olmalı"
İnsan kendini gözünde fazla büyüttüğü için diğer tüm hayvanlar gibi sıradan (doğum, yaşam ve ölüm) bir hayat yaşayıp sonra ölüp gitmeyi kendine yediremiyor. Kendini daha iyi sonlara ve daha yüce amaçlara layık görüyor.
Zamanında güneşin dünyanın etrafında döndüğüne inanılması bile insanın kendine yüklediği gereksiz anlamın ve değerin bir örneğidir aslında.

İnançları destekleyen bazı unsurlar da var mesela uzayda hala başka canlı bulamamamız, bilgimizin yetmediği konularda yaratıcıyı kolay cevap olarak kullanabilmemiz, evrenin oluşumunu kesin olarak bilemememiz, afetleri ve salgın hastalıkları tanrının bir cezası olarak görebilmemiz, ölen kıymetli aile bireylerimizin güzel bir yerlere gitmeye layık olması gibi bunlar uzayıp gidebilir.

Dediğim gibi insanlar olarak fazla kibirliyiz ve yok olup gitmeyi kendimize layık görmüyoruz. Varlığımıza, aslında olmayan ve cazip görünen vazifeler ve nedenler yüklüyoruz. Oysa diğer canlılar gibi biz de sıradan bir hayvanız fakat bunu görmek istemiyoruz.
Elinize sağlık hocam.
 
Neden tanrıya ihtiyaç duyarız?
Herşeyin bir üstü (yapıcısı, üreticisi, yaratıcısı vb) olduğu gibi insanında bir yaratıcısı vardır ve bence bu insanlarda doğuduğundan beri olan bir içgüdü olduğunu düşünmekteyim. O yüzden hayatın çoğu anında özellikle diğer dünya ile aramızdaki mesafenin azalacağını hissettiğimizde (bkz: yaşlılar) tanrıya daha çok bağlanırız.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı