Neden yaşıyoruz?

364809

Kilopat
Katılım
6 Eylül 2020
Mesajlar
4.876
Makaleler
1
Çözümler
73
Ölüm şüphesiz her canlı için kaçınılmaz bir son.
Ölümle huzura ermek varken neden hayatın zorluklarını çekme çabasındayız?
Zorlukları çekmenin neresi zevkli, nasıl bu kadar riske girebiliyoruz?

Birkaç yıldır aklıma takılan bir soru bu. Ölümden sonra bir yaşam olduğunu düşünmüyorum, hissizliğin huzurlu ve kolay bir şey olduğunu düşünüyorum.
Peki ben neden yaşıyorum, para kazansam iyi bir mesleğim olsa ne olur öldükten sonra?

İnsanlığın genlerini ve bilgilerini aktarması için yaşamını sürdürüp dünyaya iz bırakması şart lakin ben olmazsam bir şey değişmiyor.
Acıdan korktuğumuz için olabilir mi acaba ya da değer verdiğimiz insanların acı çekmemesi için.
Belki de mutluluğu çok seviyoruzdur ama sonunda ki ümitsizliği ve yalnızlığı görmezden geliyoruzdur.
Peki ya bunun gibi olasılıkları hiçe sayan birisi neden yaşamalıdır ki?

Bir dine inanaların az çok cevaplarını biliyorum, mümkünse aynı şeyleri tekrar yazmayın. Konunumun "Din gerçek mi?" konusu olmasını istemiyorum.
 
Hocam, hayat A noktasından B noktasına gitmekten ibaret değil. Giderken ki süreçtir.

Dinlere inananlar hayatını A'dan B'ye gidip vaat edileni almak olarak yaşayabilirler, bu da onlar için ekstra nokta "C" olarak nitelendirilebilir. Ancak C noktasının soyut olmasından ötürü, onlar için kendilerini uzak bir sonuca adamak çok sıradan olmalı.

"Neden yaşamalı?" Sorusu sorulacak bir soru değildir bana göre. Çünkü bir amaç uğruna bir araya getirilmiş bir makine değiliz, öyle ya da böyle var olduk bir gün ölüp gideceğiz. Madem elinde öyle bir hayat var, bunu şekillendirip seçtiğin şekilde yaşamaya çalışmak senin elinde.

İstersen mükemmeliyetçi olup her şeye kafayı takar, stres içinde yaşarsın. İstersen de elindekinin farkına varıp faydan doğrultusunda hareket edersin.
 
Son düzenleme:
Allah yarattığı için.
Allah'a kulluk etmen gerektiğinden dolayı.
Allah'ın senin kulluğuna ihtiyacı senin de Allah'ın rızasına ihtiyacın olduğu için.

Burası imtihan.

İnancına karışmak haddim değil saygı duyarım hiç bir şeye inanmayan bir çok arkadaşım var ancak her ne olursa olsun hayatını keyfine bakarak yaşaman. 😍
 
Allah yarattığı için.
Allah'a kulluk etmen gerektiğinden dolayı.
Allah'ın senin kulluğuna ihtiyacı senin de Allah'ın rızasına ihtiyacın olduğu için.

Burası imtihan.

İnancına karışmak haddim değil saygı duyarım hiç bir şeye inanmayan bir çok arkadaşım var ancak her ne olursa olsun hayatını keyfine bakarak yaşaman. 😍
Bizleri ayıran zıtlıklar değildir engel dost olmaya..
 
Bir çoğu kişi kendini dinle avutarak, yaşamın anlamını anladığını zannediyor. Üzücü ama bir yandan da öyle olması gerekiyor. İnsanoğlu kendini mutlu etmek, huzurlu hissetmek güvende hissetmek zorunda. Buna huzuru veren inanç olabilir okey ama üzücü. Yaşamanın hiç bir anlamı yoktur. Hiç bir değerin veya anlamın yok. Ha, buda benim kaçamağım ama en azından yalan değil. (yalanında bir anlam ve değeri yoktur) her şey sahte. Ve gerçeklik diye bir şey yoktur.
(Bu demek olmuyor o zaman hiç bir şey yapmayalım öyleyse hepimiz kafamıza sıkalım. Elinde bir hayat var ve gerçek mi? yalan mı? önemi yok. Şu an buradasın ve her neysen yaşıyorsun. Ne yapman gerektiğini düşünüyorsan onu yap)
 
Son düzenleme:
Allah'ın muhtaç olduğunu mu söyledin, ben mi anlamadım dostum ?
Haşa.. Düşüncen çok kaba. Allah muhtaç değildir.
Arkadaş konuda tartışma olmasını istememiş o nedenle fazla uzatmayalım.
Ben böyle bir şey ne söyledim ne de itham ettim. Bu tamamen senin düşüncen.

Kurban olduğumuz rabbimiz Allah (c.c) şöyle buyuruyor

"Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, mahlukatı yarattım" (Acluni, Keşfü'l-Hafa, II/132).

"Ben cinleri ve insanları yalnız beni tanıyıp kulluk etsinler diye yarattım."(Zariyat, 51/56).

Benim söylemek istediğim kötü değil ufak bir teşvik olarak anlayabilirsin.
Allah muhtaç olduğu için değil, kendine layık mukaddes ve münezzeh bir memnuniyet duyduğu için varlıkları yaratmıştır.
 

Geri
Yukarı