Konumuz dinler değil "ölüm" ama madem girdin; Kuran çoğu konuda ucu açık bir kitap, dogma değil yani. Çoğu şey bize bıkarıyor. Yani Kuran dan Reenkarnasyon'u da çıkarabiliriz ki Tasavvuf zaten bunu yapmıştır.Seninki ayranım dökülmesin mevzusuna benzemiş. Müslüman san eğer cenneti cehennemi kabul ediyorsun demektir. Hurileri de unutmamak lazım
Konumuz dinler değil "ölüm" ama madem girdin; kuran çoğu konuda ucu açık bir kitap, dogma değil yani. Çoğu şey bize bıkarıyor. Yani kurandan reenkarnasyon'u da çıkarabiliriz ki tasavvuf zaten bunu yapmıştır.
Ama konumuza gelecek olursak bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey öleceğiz ve doğmadan önce her ne isek orada olacağız.
Bunların aynısı dünyada var. Reenkarnasyon ile geri gelen biri Cehennem gibi hayatı dünyada da yaşar veya Cennet gibi hayatı Dünyadada yaşar.Kitapta hiçbir şeyin ucu açık falan değil dostum, şunu yaparsan cehennemde yanacaksın böyle yaparsan cennette odullendirileceksin.
Kötülükten sakınanlara vadedilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu?
Bunların aynısı dünyada var. Reenkarnasyon ile geri gelen biri cehennem gibi hayatı dünyada da yaşar veya cennet gibi hayatı dünyadada yaşar.
Ölüm, dinle oldukça bağlantılı bir kavramdır ve ben deistim. Ancak bir dine mensup olsaydım, kutsal kitabımın kur'an veya incil değil, tevrat olacağından eminim. Her ne kadar incil, tevrat ve zebur birleşen üç kitap olsa da tevrat, insanlara daha net cevaplar verebilen bir kitap gibi görünüyor. Ancak hâlâ araştırmalarımı tamamlamadığım için deist kalmayı tercih ediyorum.
Ölüm, uykuya çok benzetilir. Aslında uyku, ölümün bir nevi yarısıdır. Kalp krizi geçirip vesaire ölenler ve birkaç dakika içinde yeniden hayata döndürülen insanların röportajlarına bakıldığında, çoğu 'hiçbir şey yoktu, sadece karanlık, sessiz ve sakindi.' diyor. Bu durum, dünyaya kıyasla 5 yıldızlı bir otel gibi tanımlanıyor. Belki de ölüm gerçekten budur.
Öldükten sonra o siyah alemi gördükten bir süre sonra yeni bir bedene geçiyor olabiliriz; bu da reenkarnasyon anlamına gelir. Eğer dinler varsa, o siyah alemden sonra belki Tanrı ile bir olacağız. Bu da, herhangi dinin doğru olduğunu gösterebilir, ancak bunu bilemeyiz. Ölüm zaten bilinmezliktir. Burada belki satır satır yazılar yazabiliriz, ama size net bir cevap veremez kimse.
Hepimiz bundan bir nebzede olsa korkuyoruz, "ölümden sonra ya yok olursak, ya sonsuz bir boşluk olursa?" diye, işte bu korku bana kafayı yedirtmesin diye Müslüman'ım.
Bu söylediğinin İslam da yeri yok. Kendi fikirlerin bunlar. Önce Müslüman olup olmadığına karar ver. Bende rengimi belli edeyim baştan, 28 yaşındayım 11 yıl önce kurtuldum bu akıl hastalığından, herhangi bir şeye inancım yok.