Özgür irade ve davranışların sonucu

Yedinci Mühür

Decapat
Katılım
7 Ocak 2020
Mesajlar
423
Çözümler
1
Yaptığımız ya da yaptığımızı zannettiğimiz her şey büyük çoğunlukla fiziksel sebeplerin sonucu değil midir? Fiziksel sebepten kastım, yaptığımız her eylemin bir önceki nedene dayanması. Yani şartlar, ortam vb. şeyler değişirse sonuç da değişebilir. Eğer bunları böyle kabul edersek, kötü insanlar ve bunların yaptığı eylemler de "anlaşılır" olmaz mı?

Sınanmadığımız bir günahın masumu olabilir miyiz?
 
Eğer bunları böyle kabul edersek, kötü insanlar ve bunların yaptığı eylemler de "anlaşılır" olmaz mı?
Anlaşılır olur tabi ama kabul edilebilir olmaz. Bu bakışı terse işleterek, kötülüğün kaynağını kurutmanın yöntemleri bulunabilir.

Sınanmadığımız bir günahın masumu olabilir miyiz?
Kesinlikle. Aynı şekilde; günah mı? Değil mi ? Bilmiyorsak, ne masumuzdur, ne de suçlu.
 
Anlaşılır olur tabi ama kabul edilebilir olmaz. Bu bakışı terse işleterek, kötülüğün kaynağını kurutmanın yöntemleri bulunabilir.

Evet, haklısınız. Ek olarak şunu söyleyeyim.
Yani insanlara karşı olan yargılarımız, özellikle "iyi olmayanlara" karşı olan, anlaşılabilir ama etik değildir diyebilir miyiz?
 
Evet, haklısınız. Ek olarak şunu söyleyeyim.
Yani insanlara karşı olan yargılarımız, özellikle "iyi olmayanlara" karşı olan, anlaşılabilir ama etik değildir diyebilir miyiz?

Cezalar empatiden yoksun ve sadece acı çektirme ile ilişkili olduğu zaman, çoğunlukla ders çıkarma ya da kötülüğü ortadan kaldırmaya yaramıyor. Sonuçta sadece, kötünün de kötü hissetmesine yarıyor. Peki kötü bir eylemden iyi doğar mı? Şöyle bir etrafa bakınca doğmadığı aşikar.

Tabi ki kötülüğün hiçbir türü etik değildir.
 
Son düzenleme:
Bu bakışı terse işleterek, kötülüğün kaynağını kurutmanın yöntemleri bulunabilir.
İnsanı genetik kodlarına kadar ayırıp, kötülüğü oluşturan kısımları silmeden ne yaparsan yap, asla kökünü kurutamazsın. Sadece ulaşılamaz bir hayal olarak kalır. Genetik kodları bu denli ayrıştırmak için muazzam bir teknoloji gerek. Ona da çok olduğuna göre, daha çok kan göreceğiz!
 
Yaptığımız ya da yaptığımızı zannettiğimiz her şey büyük çoğunlukla fiziksel sebeplerin sonucu değil midir? Fiziksel sebepten kastım, yaptığımız her eylemin bir önceki nedene dayanması. Yani şartlar, ortam vb. şeyler değişirse sonuç da değişebilir. Eğer bunları böyle kabul edersek, kötü insanlar ve bunların yaptığı eylemler de "anlaşılır" olmaz mı?

Sınanmadığımız bir günahın masumu olabilir miyiz?

İlk sınanan yanlış yapmasaydı, bu zamana kadar bu yanlışlar devam etmezdi demek, kendi iradeni yok saymak demektir.
Dış faktörlerin hiç etkisi yok denemez, yine de seçim hakkı sizdedir, kafama silah dayasalar ne olacak demeyin, ölmekte bir seçenek.
Bu sebeple kötü olan bir şeyi mazur görmek doğru olmaz, olamaz. Herkesin karar verme hakkı olmasa bile seçim yapma şansı vardır.
 
Yaptığımız ya da yaptığımızı zannettiğimiz her şey büyük çoğunlukla fiziksel sebeplerin sonucu değil midir? Fiziksel sebepten kastım, yaptığımız her eylemin bir önceki nedene dayanması. Yani şartlar, ortam vb. şeyler değişirse sonuç da değişebilir. Eğer bunları böyle kabul edersek, kötü insanlar ve bunların yaptığı eylemler de "anlaşılır" olmaz mı?

Sınanmadığımız bir günahın masumu olabilir miyiz?

Eger her seyi fiziksel bir sebebe dayandirirsan zaten ozgur iradeden bahsedemezsin. Deterministik sekilde her sey bilinebilirse, ozgur irade ve secim diye bir sey yoktur.

Karsina cikan yol ayriminda hangi yolu sececegine sadece ve sadece sen karar veriyorsan o halde yaptigin secimin sorumlusu sensin. Eger bir baskasi buna karar veriyorsa ancak sonuclarindan seni sorumlu tutuyorsa yaptigi terbiyesizlik : )
 
Eger her seyi fiziksel bir sebebe dayandirirsan zaten ozgur iradeden bahsedemezsin. Deterministik sekilde her sey bilinebilirse, ozgur irade ve secim diye bir sey yoktur.

Karsina cikan yol ayriminda hangi yolu sececegine sadece ve sadece sen karar veriyorsan o halde yaptigin secimin sorumlusu sensin. Eger bir baskasi buna karar veriyorsa ancak sonuclarindan seni sorumlu tutuyorsa yaptigi terbiyesizlik : )
Yandan yandan yine yaptın yapacağını. :)
 
İlk sınanan yanlış yapmasaydı, bu zamana kadar bu yanlışlar devam etmezdi demek, kendi iradeni yok saymak demektir.
Dış faktörlerin hiç etkisi yok denemez, yine de seçim hakkı sizdedir, kafama silah dayasalar ne olacak demeyin, ölmekte bir seçenek.
Bu sebeple kötü olan bir şeyi mazur görmek doğru olmaz, olamaz. Herkesin karar verme hakkı olmasa bile seçim yapma şansı vardır.
Tamamen yanlış düşünüyorsun. Önemli olan, A ve B arasında hangisini seçeceğine hükmedebilmen değil. Bu özgür irade değildir. Herkes özgür iradeyi burada aradığı için bir arpa boyu yol alamıyoruz.

Özgür irade, daha önce yazdığım gibi, tecrübe kontrolüdür. Beynine en başında ne sokabileceğine karar verebilme yetisidir. Önemli olan, o A ve B arasından hangisini seçeceğine hükmedebilmen değil, hangisini neden seçebileceğini kontrol edebilmen. Şimdi anladınız mı o aradaki farkı?

İşte bunun üzerine kafa yorarsanız kısa bir süre sonra kukla deseniz abartmayacağınız bir varlığa dönüşürüz. Ama insan bunu içine sindiremez. Bu yüzden hemen kısa sürede eski yola dönersiniz. Aslında girdilerden ve çıktılardan ibaretsiniz. Olayı karmaşıklaştıran şey istisnaları oluşturan beyinsel aktiviteler. Girdiden çıktı gelir, bu çıktı, öngörülebilir bir şeydir. En azından yazılımda böyle.

Ama olay, insana gelen girdinin, öngörülen çıktıdan bambaşka bir şey çıkarabilmesidir. Özgür irade diyeceksen belki buna diyebilirsin. Girdinin çıktısının bambaşka yerlere gidebilmesi, %100 kesinliğe ulaşamaman, öngörülememezlik.

Gördünüz mü? Yanlış yere bakmadığınız zaman ufak bir forum yazısıyla bile yıllardır tartışılan konu için elle tutulur bir şeyler üretebiliyorsunuz. İşte böyle. :)
 
Tamamen yanlış düşünüyorsun. Önemli olan, A ve B arasında hangisini seçeceğine hükmedebilmen değil. Bu özgür irade değildir. Herkes özgür iradeyi burada aradığı için bir arpa boyu yol alamıyoruz.

Özgür irade, daha önce yazdığım gibi, tecrübe kontrolüdür. Beynine en başında ne sokabileceğine karar verebilme yetisidir. Önemli olan, o A ve B arasından hangisini seçeceğine hükmedebilmen değil, hangisini neden seçebileceğini kontrol edebilmen. Şimdi anladınız mı o aradaki farkı?

İşte bunun üzerine kafa yorarsanız kısa bir süre sonra kukla deseniz abartmayacağınız bir varlığa dönüşürüz. Ama insan bunu içine sindiremez. Bu yüzden hemen kısa sürede eski yola dönersiniz. Aslında girdilerden ve çıktılardan ibaretsiniz. Olayı karmaşıklaştıran şey istisnaları oluşturan beyinsel aktiviteler. Girdiden çıktı gelir, bu çıktı, öngörülebilir bir şeydir. En azından yazılımda böyle.

Ama olay, insana gelen girdinin, öngörülen çıktıdan bambaşka bir şey çıkarabilmesidir. Özgür irade diyeceksen belki buna diyebilirsin. Girdinin çıktısının bambaşka yerlere gidebilmesi, %100 kesinliğe ulaşamaman, öngörülememezlik.

Gördünüz mü? Yanlış yere bakmadığınız zaman ufak bir forum yazısıyla bile yıllardır tartışılan konu için elle tutulur bir şeyler üretebiliyorsunuz. İşte böyle. :)
Evet, haklısınız. Özgür irade konusunda genelde çok yüzeysel düşünülüyor. Örn: kola ya da ayran önüme konulsa istediğimi seçerim gibisinden. Gerçi onu da genlerin ve birçok şey belirliyor da neyse... Çok derin bir konu ve düşündükçe içinden çıkılmıyor. Ne yapsak acep? Kesin bir yargıya mı varsak yoksa her daim farklı bir olasılığın olduğunu kabul edip, öyle mi devam etsek hayata?
 

Yeni konular

Geri
Yukarı