Okullarda yabancı dil öğretilememesinin nedeni

Beni yanlış anlamışsınız. Belki de ben anlatamadım, toparlayayım. Hepimiz belli konularda yetkin, belli konularda cahiliz. Cahil kelimesinin sözlük anlamı belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan kişi demek sonuçta. Belli ki siz İngilizce eğitimi konusunda cahilsiniz, ki bu çok normal. Belki siz de Mühendislik gibi bir alanda eğitim almışsınızdır, ki bu da benim cahil olduğum bir alan. Bu yüzden ben gidip de "Ülkemizde Fizik gelişmiyor, şunlar da benim önerilerim: Her ay yeni bir element üretilsin, yerçekimi teorisi yerini gök itimi teorisine bıraksın, vs..." diye bir başlık açmıyorum. Açarsam eğer, elbet bir fizikçi çıkar ve benim gülünç önerilerimin yanlış olduğunu söyler. Ben, sizin önermelerinizin yanlış olduğunu söylüyorum. İngilizceniz var ise nedenlerini öğrenmek isterseniz size ilgili makaleleri önerebilirim okumanız için. Benim takıldığım şey bu tavır. Furking Bey demenizden dahi yapılabilir tespiti. Neyse, sorularınızı cevaplayayım.

Ülkemizin İngilizce eğitim müfredatı (http://mufredat.meb.gov.tr/Dosyalar/201812411191321-İNGİLİZCE ÖĞRETİM PROGRAMI Klasörü.pdf ,şuradan ulaşabilirsiniz.) Bir göz gezdirin rica edeyim, hiçbir yerinde "öğrencilere grammar öğretin" yazmıyor. Aksine, 4 skill'e de saldıran birçok aktivite tasarlanmış. Çağdaşları ile kıyaslandığında fazlasıyla iyi. ELT programları, Avrupa'daki ortalama ile denk sayılabilir. Sorun öğretmenlerin eğitimi, yöntembilim falan değil. Ya da dediğiniz gibi derslerin dörtte üçü speaking olmadığı için değil 🤣


Sorun neden Türkçe öğretememiz ile aynı, neden Matematik öğretememiz ile aynı. Türk-Alman eğitim sistemlerini karşılaştırdığım bir tez çalışmam var. Bütün bunları akademik olarak inceliyorum. Dilerseniz atarım, İngilizceniz var ise bir göz gezdirirsiniz.

Bakın ben de herkesin geçtiği o İngilizce eğitiminden geçtim. Sıfırdan after advanced seviyesine çıktım ve bunu sadece ve sadece okulda aldığım dersler ile yaptım. Tek de değilim. Benim gibi birçok insan okulda aldığı İngilizce eğitimi ile iyi seviyelere geldi. Dersleri dinlemeyen, ödevleri yapmayanlar ise sınavdan sonra hep "sistem kötü moruk" derdi. Bu geyiğin değişmediğini görüyorum.

Aman bakanım okulları sakın açmayın biz plajda iyiyiz böyle diyen bir öğrenci sürüsünün olduğu ülkede neden İngilizce öğrenemiyoruz sorusunun cevabı sistem kötü değildir. Bunu demek başlı başına grotesk bir cevaptır aslında soruya.
 
Son düzenleme:
Beni yanlış anlamışsınız. Belki de ben anlatamadım, toparlayayım. Hepimiz belli konularda yetkin, belli konularda cahiliz. Cahil kelimesinin sözlük anlamı belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan kişi demek sonuçta. Belli ki siz İngilizce eğitimi konusunda cahilsiniz, ki bu çok normal. Belki siz de Mühendislik gibi bir alanda eğitim almışsınızdır, ki bu da benim cahil olduğum bir alan. Bu yüzden ben gidip de "Ülkemizde Fizik gelişmiyor, şunlar da benim önerilerim: Her ay yeni bir element üretilsin, yerçekimi teorisi yerini gök itimi teorisine bıraksın, vs..." diye bir başlık açmıyorum. Açarsam eğer, elbet bir fizikçi çıkar ve benim gülünç önerilerimin yanlış olduğunu söyler. Ben, sizin önermelerinizin yanlış olduğunu söylüyorum. İngilizceniz var ise nedenlerini öğrenmek isterseniz size ilgili makaleleri önerebilirim okumanız için. Benim takıldığım şey bu tavır. Furking Bey demenizden dahi yapılabilir tespiti. Neyse, sorularınızı cevaplayayım.

Ülkemizin İngilizce eğitim müfredatı (http://mufredat.meb.gov.tr/Dosyalar/201812411191321-İNGİLİZCE ÖĞRETİM PROGRAMI Klasörü.pdf ,şuradan ulaşabilirsiniz.) Bir göz gezdirin rica edeyim, hiçbir yerinde "öğrencilere grammar öğretin" yazmıyor. Aksine, 4 skill'e de saldıran birçok aktivite tasarlanmış. Çağdaşları ile kıyaslandığında fazlasıyla iyi. ELT programları, Avrupa'daki ortalama ile denk sayılabilir. Sorun öğretmenlerin eğitimi, yöntembilim falan değil. Ya da dediğiniz gibi derslerin dörtte üçü speaking olmadığı için değil 🤣


Sorun neden Türkçe öğretememiz ile aynı, neden Matematik öğretememiz ile aynı. Türk-Alman eğitim sistemlerini karşılaştırdığım bir tez çalışmam var. Bütün bunları akademik olarak inceliyorum. Dilerseniz atarım, İngilizceniz var ise bir göz gezdirirsiniz.

Bakın ben de herkesin geçtiği o İngilizce eğitiminden geçtim. Sıfırdan after advanced seviyesine çıktım ve bunu sadece ve sadece okulda aldığım dersler ile yaptım. Tek de değilim. Benim gibi birçok insan okulda aldığı İngilizce eğitimi ile iyi seviyelere geldi. Dersleri dinlemeyen, ödevleri yapmayanlar ise sınavdan sonra hep "sistem kötü moruk" derdi. Bu geyiğin değişmediğini görüyorum.

Aman bakanım okulları sakın açmayın biz plajda iyiyiz böyle diyen bir öğrenci sürüsünün olduğu ülkede neden İngilizce öğrenemiyoruz sorusunun cevabı sistem kötü değildir. Bunu demek başlı başına grotesk bir cevaptır aslında soruya.
Hocam tezinizi buraya atabilirseniz kendi adıma çok mutlu olurum.

Dediklerinize ekleme yapmam gerekecekse;
10. sınıf öğrencisiyim. Sınıfıma hatta yaşıtlarıma göre hiç de fena olmayan bir İngilizce seviyem var. Dediklerinize aynen katılmakla birlikte, bu noktaya okulda verilen İngilizce eğitimiyle geldim. Ek olarak, video oyunların az veya çok etkisi de var tabii.

Bakın ben de herkesin geçtiği o İngilizce eğitiminden geçtim. Sıfırdan after advanced seviyesine çıktım ve bunu sadece ve sadece okulda aldığım dersler ile yaptım. Tek de değilim. Benim gibi birçok insan okulda aldığı İngilizce eğitimi ile iyi seviyelere geldi. Dersleri dinlemeyen, ödevleri yapmayanlar ise sınavdan sonra hep "sistem kötü moruk" derdi. Bu geyiğin değişmediğini görüyorum.
Kesinlikle katılıyorum. Her şeyden önce kendimizi değiştirebilirsek ileriye adım atabiliriz. Buradaki başlıca sorun da yine kendimizde. Öğrencilerimiz ne yazık ki tembellik sebebiyle hiçbir adım atmıyorlar. Sanki tüm her şey sistem kaynaklı.

Yanlış anlaşılmasın. Sistem iyi, öğrenciler tembeldir düşüncesini savunmuyorum. Öğrencilerin de bu başarısızlıkta veya öğrenememe/öğretememe sorununda parmaklarının olduğunu düşünmekteyim. Zira başarısızlıklar tek bir sebepten kaynaklı değildir. Birden çok faktöre bağlıdırlar.

Buradaki ana olmasa da yan etkenlerden birisi de tembellik. Derste kafasını koyup yatan ve "sıkıcı" söylemini kendine farz bilen öğrencilerimiz mevcut.

Şimdi gelin de bozuk bir sistemi tembel öğrenciler ile çözmeye çalışalım.

Kısaca, her şeyden önce bazı alışkanlıklarımızın değişmesi gerek.

Tezinizi de merakla bekliyorum. Selametle kalın.
 
Tezinizi de merakla bekliyorum. Selametle kalın.
Yorumlarınız için teşekkür ederim.
İki eğitim sistemini her yönden karşılaştırdığım bir makalemi buraya bırakıyorum. Tez çalışmam bittiğinde onu da buraya yüklerim katkı sunması açısından.

Başlıktaki sorunun gerçekçi bir cevabını arayan insanlar bu makale ile konu hakkında daha iyi bir fikir elde edebilirler. Her türlü sorunuzu cevaplamaktan da sevinç duyarım.
 

Dosya Ekleri

  • RESEARCH PAPER.pdf
    273,1 KB · Görüntüleme: 344
Çok haklısınız. Ayrıca MEB'in dil kitaplarının içeriği de genel olarak berbat. Mesela anlamadığın bir konu var o dilin ders kitabı bile olsa ufak bilgiler ve çalışmadan başka bir şey göremiyorsun. Yani öğretmeden yaptırmaya çalışıyorlar. Almanca ve İngilizce kitaplarında hep bu sıkıntı var. Diğer dilleri bilmiyorum.
 
Okul ne kadar yetersiz eğitim verse de, bir öğrenci olarak öğrencilerde genelde üstüne düşeni yerine getirmiyor. İngilizce dersi en sevdiğim derslerdendi lisede. Biraz biraz oradan kaptığım ile geliştirdim kendimi. Elbette yeterli değildi fakat öğrenci aklında ise ''abi ben yurt dışına zaten gitmem'', ''abi sınavdan geçsem yeterli fazlasında gözüm yok'' vb. sebepler olduğu için üstüne düşmüyorlar. Evet sistem hatalı fakat hatalı diye de küsüp köşede oturmanın manası yok maalesef. Önerilerinize katılıyorum çok mantıklı şeyler yazmışsınız bu arada.
 
14 yaşımdayım ve 9 yıldır okulda İngilizce dersi görüyorum. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, her sene aynı şeyleri farklı ünite adları ile anlatıyorlar. Benim İngilizce'm yaşıtlarıma göre daha iyi, okulda İngilizce ile ilgili öğrenebildiğim şeyler sadece Grammer kısımları.

Okulda kesinlikle doğru telaffuz etmeyi öğretmiyorlar, biraz ego gibi olacak ama şu ana kadar ki bütün sınıf arkadaşlarım kelimeleri ve cümleleri yazıldığı gibi okuyordu. Ben bolca alt yazılı film/dizi izlediğim için telaffuzumu oldukça geliştirdim. Kelime dağarcığımı da oyunlara borçluyum.
 
Okulda kesinlikle doğru telaffuz etmeyi öğretmiyorlar, biraz ego gibi olacak ama şu ana kadar ki bütün sınıf arkadaşlarım kelimeleri ve cümleleri yazıldığı gibi okuyordu.
Okulumuza İngilizce bilen bir kız gelmişti, tahmin edin ne oldu? Bir sene içinde kelimeleri daha kötü telaffuz etmeye başladı.

Günlük hayatta konuşurken çok dikkat edilmeyen, başlangıç için önemsiz şeyler öğrendiğimizi her gün söylerdi.
 
14 yaşımdayım ve 9 yıldır okulda İngilizce dersi görüyorum. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, her sene aynı şeyleri farklı ünite adları ile anlatıyorlar. Benim İngilizce'm yaşıtlarıma göre daha iyi, okulda İngilizce ile ilgili öğrenebildiğim şeyler sadece Grammer kısımları.

Okulda kesinlikle doğru telaffuz etmeyi öğretmiyorlar, biraz ego gibi olacak ama şu ana kadar ki bütün sınıf arkadaşlarım kelimeleri ve cümleleri yazıldığı gibi okuyordu. Ben bolca alt yazılı film/dizi izlediğim için telaffuzumu oldukça geliştirdim. Kelime dağarcığımı da oyunlara borçluyum.
Three=tıri
Think=tink
Driver=drayvır
Water=Vatır
Honest=honıst
Answer=ensvır

Diye telaffuz öğreten öğretmenlerden ne beklersin ki? Sen bir öğretmen olarak bana three ve tree veya think ve thing kelimelerinin okunuşlarında ne fark olduğunu anlatmazsan senden ne hayır gelir ki mesela? Kendine ben İngilizce öğretiyorum diyebilir misin? Lise öğretmenlerim bile hala drayvır diyor. Sözde B1 ingilizce eğitimi alıyoruz lisede. Ben dil bölümü okuyorum ve B2-C1 arası İngilizce görüyorum bölüm hocalarımdan memnunum ama bölüm öncesi hocalarım drayvır gibi telaffuzlarda bulunurdu.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı