Panik atak nöbetlerini kontrol etmek

Doktora gittiniz mi? Psikiyatri kliniğine gidip bir uzman tarafından tedavi edilmelisiniz. Panik atak kendi kendinize baş etmenizin pek mümkün olmadığı bir durum. Hayat gidişatını etkilemeyen hafif vakalar hariç psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi gerekir.

İlk gittiğimde dikkat dağınıklığı için ilaç verdi ancak geri gidemedim çünkü hem randevu alamadım hem de ailem karşı çıktı.
 
İlk gittiğimde dikkat dağınıklığı için ilaç verdi ancak geri gidemedim çünkü hem randevu alamadım hem de ailem karşı çıktı.
Aileniz neden karşı çıktı hocam? Başkasının ailesi hakkında öneri vermek zor biliyorum ancak bunun diğer hastalıklardan bir farkı olmadığını güzelce anlatmayı deneyin. "Her şey kafanda bitiyor" gibi düşünebiliyor insanlar psikiyatrik rahatsızlıklar için, ancak nasıl ki üşütüp hasta oluyoruz bu da öyle bir şey. Hayatın normal akışında herkesin başına gelebilen, aynı diğer hastalıklar gibi tedavi edilebilen, yardım alınabilen bir durum.
 
Aileniz neden karşı çıktı hocam? Başkasının ailesi hakkında öneri vermek zor biliyorum ancak bunun diğer hastalıklardan bir farkı olmadığını güzelce anlatmayı deneyin. "Her şey kafanda bitiyor" gibi düşünebiliyor insanlar psikiyatrik rahatsızlıklar için, ancak nasıl ki üşütüp hasta oluyoruz bu da öyle bir şey. Hayatın normal akışında herkesin başına gelebilen, aynı diğer hastalıklar gibi tedavi edilebilen, yardım alınabilen bir durum.
Olayları büyüttüğümü düşünüyorlar ve balık yağı aldılar. Gerçekten bu durumda yaşamak istemiyorum.
 
Söylediğim gerçeklerden bahsetmeyi deneyin. Psikiyatrik rahatsızlıkları kendi kendimize oluşturduğumuzu, düşüncelerimizle kendimizi hasta ettiğimizi düşünür birçok insan. Oysa psikiyatrik hastalıkların daha henüz tamamen aydınlatılamamış birçok moleküler boyutu var. Genetik olsun, yaşam tecrübeleri olsun, farklı bedensel sebepler olsun bir şekilde bozulan moleküler bir düzen var, ve o düzeni yerine koyabilmek için özel olarak geliştirilmiş terapi yöntemleri veya ilaçlar gerekiyor. Bu rahatsızlıkları kişi kendi kendine oluşturmuyor, veya yaptıklarınız, düşünceleriniz yüzünden başınıza gelmiyor bu olaylar. Belirli bir risk var, hepimizin başına tamamen sebepsiz yere de gelebilirler.

Nasılsa bir tümörümüz olduğunda tedavi alıyor, apandisit geçirdiğimizde ameliyat oluyorsak, tıbbi olarak kanıtlanmış bir şekilde bu hastalıkların da tedavisi var. Depresyonun, OKB'nin, panik bozukluğun, şizofreninin... Yıllardır milyonlarca kişiyi muayene ve tedavi ederek, iyileştirerek oluşturulmuş kanıtlar var. Arkasında çok ciddi bir bilgi ve tecrübe birikimi var kısaca hem psikoloji biliminin, hem de psikiyatri biliminin.

İşin kötü tarafı kişinin kendi kendine doğrusunu düşünerek iyileşmesinin zor olması. Çünkü bahsettiğim gibi bozulmuş bir düzen var, siz kendi kendinizi ikna ederek, üzerinde düşünerek her zaman üstesinden gelemiyorsunuz. Çünkü vücudunuz o düşüncelere vermesi gereken doğru tepkiyi veremiyor.
 
Yukarıdaki arkadaşın yazdığı hiçbir şeye inanmayın. Bunları yazarken panik atağı tamamen atlatmış biri olarak yazıyorum. 2 insanı 13 numaralı otel odasına aynı yatağa aynı anda yatırsak ve bir tanesinin 13 numaranın uğursuzluğuna inandığını varsayarsak ne olur? 13 numarasının uğursuzluğuna inanan insan tüm gece ter içinde kalıp kıvranıp sabahın olmasını bekler ve huzursuz olur. Lakin bu inanca sahip olmayan insan mışıl mışıl uyur. Psikiyatri ise bir psikolojiyi ortaya çıkaranın olgu yani ortamda varlığı olan nesnenin sebep olduğunu söyler ve bizi etkileyenin 13 numarası olduğunu söyler. Bizi 13 numarasından kurtarmaya çalışır ama bu her zaman mümkün olmaz. Aslında bizi etkileyen 13 numarası değil 13 numarasının altında yatan bilgimiz, doğal olarak inancımızdır. Bir psikolojiyi ortaya çıkaran da ortaya çıkmamasını sağlayan da algımızdır olgumuz değildir. Aynı şekilde panik ataktaki belirtileri bir psikiyatriste gidip sandalyeye oturup saydığınızda size kaşesiyle reçete vurmak için ellerini ovuşturacaktır ve sizi panik ataktan kurtarmaya çalışacaktır. Bir elinde ilaç öbür elinde terapi.

Panik ataktaki belirtiler çarpıntı, titreme, baş dönmesi, ayak ve ellerde uyuşma vesaire serotonin düşmesiyle açıklamaya çalışan bazı kesimlerin karşısına bir köpek çıktığında da aynı belirtilerin hatta ve hatta 100 metreyi 10 saniyede koşmuş bir atletin bile bu belirtileri yaşadığının farkında olmazlar sanırım. O yüzden belirtilerle tanı koymaya çalışarak içimizdeki hastalık inancını pekiştiren ve bize çözüm sunamayan (ilaçlarla çözüm olsa 30 yıldır panik bozukluk çeken akrabam çoktan iyileşmiş olurdu.) bir sektöre ben tıp demekte güçlük çekiyorum. Yolda karşımıza bir köpek çıkınca da eğer korkarsak panik ataktakilerle birebir aynı belirtileri yaşarız şimdi soruyorum ey ahali sizce köpek görünce serotonin düşüyor köpekten kaçınca ve kurtulunca serotoninimiz eski haline mi geliyor?

Ben psikolog değilim size psikologçuluk oynamayacağım fakat 30 yıldır panik bozukluk yaşayan akrabam da ben de Youtube'dan Psikolog İzzet Güllü'nün panik atak videolarını izleyerek 2-3 hafta içinde tüm sorunlarımızdan kurtulduk. Şimdiye kadar içtiğimiz antidepresanların vebali de terapilere verdiğimiz paraların vebali de psikiyatri "sektörünün" boynunadır. Korkmayın psikiyatrinin söylediği gibi hasta da değilsiniz ilaç da içmeniz gerekmiyor ve çözümü var. Dediğim kanalı izleyin.
 
Panik ataktaki belirtiler çarpıntı, titreme, baş dönmesi, ayak ve ellerde uyuşma vesaire serotonin düşmesiyle açıklamaya çalışan bazı kesimlerin karşısına bir köpek çıktığında da aynı belirtilerin hatta ve hatta 100 metreyi 10 saniyede koşmuş bir atletin bile bu belirtileri yaşadığının farkında olmazlar sanırım.
Panik atak zaten bu tarz tepkileri, mantıklı olmayan kaynaklara veya ortada bir sebep yokken vermemizdir. Kişi evde yalnız kaldığında, tavşan gördüğünde, 13 sayısını gördüğünde, veya otobüste giderken durduk yerde bu belirtileri yaşıyorsa, bir sonraki atağın korkusundan günlük hayatı etkileniyorsa buna panik atak diyoruz.

Beyinde Serotonin dışında birçok molekül var.

Psikoterapi, tedavinin önemli bir parçası. Birine sadece ilaç verip "al iyileştin" demek zaten doğru değil. Bunu yapan psikiyatristlere denk geldiyseniz sizin için üzgünüm. Her mesleği doğru yapanlar olduğu kadar yanlış yapanlar da var. Her psikiyatri danışanıyla uzun uzun ilgilenilmesi, terapi yapılması gerekir. Ama sizin ilaçlardan ve psikiyatriden fayda sağlamamış olmanız, bu "bilim dalı"nı yalancı, sahtekar yapmaz. Bazı insanlar da "ilaçlar işe yaramıyor" gibi bir düşünceye girip, yine psikolojik olarak kendilerini tedaviye kapatıyor. Psikiyatri biliminin de, psikoloji biliminin de arkasında uzun yıllara dayanan tecrübeler ve kanıtlar vardır.

Dolayısıyla siz psikiyatriyi veya psikolojiyi yalanlarla, ilaçları da işe yaramamak ve "kişinin beynini bozmakla" suçladığınızda, bu yöntemlerden fayda görecek birçok insana zararınız dokunuyor. Yapmayın. Her sene milyonlarca insan ilaçlar ve terapi ile iyileşiyor. 1 insanın bile yardıma ihtiyacı varken, o yardıma inanmamasına, ulaşmamasına sebep olursanız bunun vebali sizin boynunuzadır.

Kişinin kendi kendine veya YouTube üzerinden sorunlarını aşmaya çalışmasında bir sakınca yok. Aşabilen çok kişi de olacaktır. Bahsettiğiniz psikolog da temel psikoterapi tekniklerini, videoları üzerinden anlatıp sizlere uygulatıyordur büyük ihtimalle, dolayısıyla işe yaraması, iyileşmenize yardım etmesi çok doğal, hatta sevindirici. Türkiye'de size uzun uzun zaman ayıracak psikolog veya psikiyatrist istediğinizde muayene saati 300-400 TL'den başlıyor çünkü. Oldukça ulaşması zor bir hizmet.
 
Panik atak zaten bu tarz tepkileri, mantıklı olmayan kaynaklara veya ortada bir sebep yokken vermemizdir. Kişi evde yalnız kaldığında, tavşan gördüğünde, 13 sayısını gördüğünde, veya otobüste giderken durduk yerde bu belirtileri yaşıyorsa, bir sonraki atağın korkusundan günlük hayatı etkileniyorsa buna panik atak diyoruz.

Beyinde Serotonin dışında birçok molekül var.

Psikoterapi, tedavinin önemli bir parçası. Birine sadece ilaç verip "al iyileştin" demek zaten doğru değil. Bunu yapan psikiyatristlere denk geldiyseniz sizin için üzgünüm. Her mesleği doğru yapanlar olduğu kadar yanlış yapanlar da var. Her psikiyatri danışanıyla uzun uzun ilgilenilmesi, terapi yapılması gerekir. Ama sizin ilaçlardan ve psikiyatriden fayda sağlamamış olmanız, bu "bilim dalı"nı yalancı, sahtekar yapmaz. Bazı insanlar da "ilaçlar işe yaramıyor" gibi bir düşünceye girip, yine psikolojik olarak kendilerini tedaviye kapatıyor. Psikiyatri biliminin de, psikoloji biliminin de arkasında uzun yıllara dayanan tecrübeler ve kanıtlar vardır.

Dolayısıyla siz psikiyatriyi veya psikolojiyi yalanlarla, ilaçları da işe yaramamak ve "kişinin beynini bozmakla" suçladığınızda, bu yöntemlerden fayda görecek birçok insana zararınız dokunuyor. Yapmayın. Her sene milyonlarca insan ilaçlar ve terapi ile iyileşiyor. 1 insanın bile yardıma ihtiyacı varken, o yardıma inanmamasına, ulaşmamasına sebep olursanız bunun vebali sizin boynunuzadır.

Kişinin kendi kendine veya YouTube üzerinden sorunlarını aşmaya çalışmasında bir sakınca yok. Aşabilen çok kişi de olacaktır. Bahsettiğiniz psikolog da temel psikoterapi tekniklerini, videoları üzerinden anlatıp sizlere uygulatıyordur büyük ihtimalle, dolayısıyla işe yaraması, iyileşmenize yardım etmesi çok doğal, hatta sevindirici. Türkiye'de size uzun uzun zaman ayıracak psikolog veya psikiyatrist istediğinizde muayene saati 300-400 TL'den başlıyor çünkü. Oldukça ulaşması zor bir hizmet.
"Panik atak zaten bu tarz tepkileri, mantıklı olmayan kaynaklara veya ortada bir sebep yokken vermemizdir." demişsiniz fakat bilinçaltından bi haber olduğunuzu görüyorum büyük ihtimal de terapi vermeyi seven bir psikolog adayı veya psikolog olabilirsiniz burası ile ilgilenmiyorum. Gel gelelim bir sorunu bilinç düzeyinde algılayamamamız sizin dediğiniz gibi "ortada bir sebep" olmadığını göstermemektedir. Bir sokaktan geçerken sizi köpek ısırdığında o sokaktaki bir tabelayı bilinçaltınız kaydettiğinde siz bilinç düzeyinde farkında olmadan beyniniz o tabelayı bir yerde gördüğünde tekrardan korku üretmeye başlar ve panik atak belirtileri ortaya çıkar. Panik atak belirtileri korku duygusunun yüksek derecede yaşanmasıyla aynı belirtileri ortaya vermektedir. Aradaki tek fark beynimiz bilinçdüzeyinde bu belirtileri anlamlandıramadığı için hastalıkla ilişkilendirip mevcut korkuyu daha da arttırarak bizi korumaya çalışmaktadır buna da "panik atak" denilmektedir. Yani bilinç düzeyinde farkedemediğimiz bir uyaran olması bilinçaltımızdaki yazılımı aktive eden bir uyaran olmadığı anlamına gelmemektedir. Panik atak organizmanın hayatta kalmak için kendini koruma mekanizmasıdır. Aslında ismi korkudur. Fakat az önce bahsettiğim gibi kanepede otururken birden panik atak (yani korku) yaşadığımızda beynimiz bunu hiçbir şeyle anlamlandıramadığında korku daha fazla artarak bizi daha çok korumak için daha çok korku üretiyor ve atak şiddeti artıyor. Sizin terapi dediğiniz olaylar bizi korku duygumuzdan kurtarmaya çalışıyor fakat insan en değerli duygularından biri olan korku duygusundan kurtulursa (ki kurtulması mümkün değil en fazla antidepresancıklarla bastırılabilir.) önlem alamayacağı için ölür. Korku ve kaygı en önemli duygularımızdandır. Asıl sorun bu belirtilerin özellikle fiziki bir hastalıkla ilişkilendirilmesidir burda da bilişsel süreç devreye giriyor yani molekül serotonin falan hikaye anlıyor musunuz. Tıp kitaplarında bile bozukluk yazan bir süreç terapilerde bile hastalık olarak ifade edilerek sorunlu kişiye sen hastasın mesajı verilerek zaten hastalığa karşı bir tepki olan panik atağa karşı daha duyarlı olmamızı duyarlı oldukça da ataktan daha fazla etkilenmemize sebep olmakta. Bir işin içeriğini bilmeden önümüze makale koymadan bir konuyu savunmanızın sebebini anlamıyorum.
İnsanlar panik atağın ne olduğunu bilse panik atağı severlerdi. İnsan 2 şeyden korkar bilmediğinden ve yanlış bildiğinden. Psikiyatri sektörü seni atak etkiledi al şu ilacı ataktan kurtul diyerek bize havanda su dövdüren şarlatan bir sektördür panik atak atakla uğraşarak asla çözülemez atağı anlayarak doğru algılayarak ve doğru tepki verilerek çözülür.
 
bilinç düzeyinde algılayamamamız sizin dediğiniz gibi "ortada bir sebep" olmadığını göstermemektedir
Ortada bir sebep olmamasından kastım bu zaten. "Kalabalıklar, önceden köpek saldırısına uğradığınız bir sokaktan geçme" gibi sebepler olabilir, ama sizin bilinçli olarak farkında olamayacağınız bir tetikleyici sebep olmadan da panik atak geçirilebilir.

Ben kimseye "siz hastasınız, hasta, bunu aklınıza sokun" tarzı bir yaklaşımda bulunmadım. Benim de bozukluk, rahatsızlık gibi kelimeler kullanıyorum bu konularda, doğrusu da bu zaten.

Sizin bilinçaltı, bilişsel süreç vs dediğiniz her şeyi beynimizdeki moleküller yürütüyor. Düşündüğünüz, hissettiğiniz her şey beyninizdeki moleküllerin ve iyonların hücre içine dışına çıkıp durmasından ibaret. Terapi yoluyla düzene konuyor bu denge. İlaçlar da terapinin bu düzenleyici etkisine bir yardımcı sadece.

Benim karşı çıktığım nokta, ilaç kullanan ve fayda gören, ilaçları bırakması durumunda kötüleşebilecek birçok insan hakkında bu kadar kolayca, tehlikeli yorumlar yapmanız. İlacını bıraktığı için, veya ilaçların sahtekarlık olduğuna inandığı için yardım almayan, depresyondaki bir kişi intihar ettiğinde, suçu sizin ve sizin gibilerin boynunda olacak. Benim engellemeye çalıştığım bu.

Psikiyatristiniz size sadece ilaç veriyor, zaman harcamıyor, ve siz bu tedaviden fayda sağlamıyorsanız zaten psikiyatristinizi değiştirebilirsiniz, değiştirmelisiniz.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı