Para olmadan bilim olur mu?

The Fate

Hectopat
Katılım
31 Mart 2020
Mesajlar
969
Çözümler
5
Evet sevgili Technopat sakinleri, üzerinde kafa yoracağımız konumuz para olmadan bilim olur mu? Ya da tam tersi bir soru olarak bilim olmadan para olur mu? Kaçınılmaz olarak sürekli birbirleriyle etkileşimdeler ancak öncelikli olan hangisidir?
 
Evet sevgili Technopat sakinleri, üzerinde kafa yoracağımız konumuz para olmadan bilim olur mu? Ya da tam tersi bir soru olarak bilim olmadan para olur mu? Kaçınılmaz olarak sürekli birbirleriyle etkileşimdeler ancak öncelikli olan hangisidir?

Hocam bilime genel olarak baktığınızda öyle sadece insanlığa hizmet eden iş olarak görülür. Gerçeğe baktığımızda teknolojiye falan pek de öyle gözükmüyor. En çok paraya sahip ülkeler zaten teknoloji anlamında en iyileri oluyor.
 
Ancak daha temelde düşünürsek, paranın kendisinin de bir bilimsel çalışma ve felsefe/düşünce ürünü olduğunu düşünürsek bu durumda akıl ve bilim ilk ve itici neden gibi duruyor.
 
Merhaba. Sorunuz "salt para için mi bilim yapmak, yoksa bilimin sonucu olarak mı para kazanmak" şeklinde bir manasıyla anlaşılıyor. Bu konuda icatlar yapan bilim adamları arasında sözü edilen bu konuda çok farklı düşünceler hakimdi. Örneğin siyah ile beyaz renkler kadar zıt karakterlerde olabilen Thomas Edison ile Nikola Tesla gibi iki farklı bilim adamı örneğinde de olduğu gibi.

Thomas Edison 'un patentli yüzden fazla buluşunu bilimin bir adım önünde kalarak ağırlıklı olarak ticari gaye (para) için yapabilmiş ve buluşlarını adeta bir para makinesine dönüştürmüştü. Nikola Tesla ise öncelikli bilim amaçlı, bilime hizmet amaçlı buluşlarını yapabilmiş, bu uğurda kendisine verilen büyük ödülleri bie geri çevirmişti. Neticede Edison buluşlarından kazandığı büyük paralarla ölünceye kadar çok rahat olarak yaşarken, Tesla ise bir otel odasında adeta bir sefalet içinde ölmüş, ancak alternatif akım, kablosuz enerji transferi, Tesla Bobini, vb. kayda geçen çok değerli buluşlarıyla insanlık tarihinde unutulmayacak ve devamlı hatırlanacak icatların babası olarak da tarihe geçebilmişti.

İki farklı bilim adamı, iki farklı dünya görüşü ve bu zıt karakterlern dünyadaki insanlara "salt bilim yapabilmek için mi para, para kazanmak için mi bilim yapabilme" seçeneğini çok güzel ifade edebiliyor. Tesla bilim yapabilmek için çok sınırlı olan parayı büyük zorluklarla ve çok kısıtlı imkanlarda bulurken Edison ise bilimden büyük paralar kazanma hırsıyla elindeki icatları bilimden çok iyi bir pazarlamacı, bilim ticareti amacıyla kullanmış ama neticede o da bilime büyük katkıyı sağlayabilmişti. Benzetmek gerekirse Edison'un çok genel manada dünyadaki emperyalizmi temsil edebildiği Tesla'nın ise sömürülen kesimi temsil edebildiği çoğu kitle tarafından büyük bir cüretle ileri sürülebilmektedir. Kolay gelsin.
 
Mesela herkes sanayi çağı devriminin coğrafi keşiflerle birlikte Avrupa'daki sermayenin artmasına bağlı olduğuna bağlıyor. Ancak ben rönesans reform gibi akıl ve bilim dönüşümlerinin de etkili olduğunu düşünüyorum. Sadece zenginleşme işe yarasaydı bugün arapların bilimde en ileri seviyede öncü millet olması gerekirdi.
 
Sadece zenginleşme işe yarasaydı bugün arapların bilimde en ileri seviyede öncü millet olması gerekirdi.
O zenginliğin ne kadarını bilime aktardıklarına bakman gerekiyor. Son 20 yılda bizim kabile devleti diye küçümsediğimiz o ülkeler şu anda bilimde bizden önde çünkü o zenginliği bilime bizden daha fazla aktarıyorlar. Yine de bir Almanya, ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin yanında Arap ülkelerinin bilim ve ar-ge'ye aktardıkları paralar çok ufak kalıyor.

Ayrıca unuttuğun bir şey daha var; kişi başına düşen gelirle, yıllık gayrisafi milli hasıla farklı kavramlar. Bugün en yüksek yıllık nominal GPD'ye sahip olan Arap ülkesi Suudi Arabistan bile bu konuda bizden biraz daha geride. Türkiye'nin bu yılki nominal GDP projeksiyonu IMF'ye göre 1.113 trilyon dolar, Arabistan'ın 1.106 trilyon dolar. Türkiye kişi başına düşen milli gelirde geride olan ülke ama yıllık dönen ekonomisi hâlâ Dünya'da Arabistan'ın önünde, farkı anladığını umuyorum. Arap ülkeleri kişi başına düşen gelirde daha iyiler, özellikle BAE ve Katar öyle ama hâlâ ülke çapında döndürdükleri ekonomileri bizden küçük.

ABD'nin yıllık nominal GDP'si 28.7 trilyon dolar, Çin'in 18.5 trilyon dolar, Almanya'nın 4.59 trilyon dolar, Japonya'nın 4.11 trilyon dolar. Suudi Arabistan'ın 1.1 trilyon dolarının yanında ne kadar daha zengin olduklarını ve yüzyıllardan beridir bilim yaptıkları için tüm know-how ve diğer imkanlara sahip olduklarını unutuyorsun. Bilim yapmak hem doğrudan aktarılan kaynakla ilgilidir hem gelenek işidir, bunu yüzyıllardır yapan ülkelerin sahip olduğu gelenek ve maddi imkanlar Arap ülkelerinden de bizden de onlarca kat daha fazla.

Uzay istasyonu, Hadron çarpıştırıcısı, Manhattan projesi, Mars araçları, Hubble ve James Webb teleskopları, aşılar, tıp araştırmaları, kuantum çalışmaları, füzyon çalışmaları, jeolojik keşifler geçmişte icadı yapılması gereken şeylerle birlikte milyar dolarlık projelerin sonucunda ortaya çıkan şeyler. Bunları Burundi'nin yapması mı daha mümkün yoksa Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Çin gibi yerlerde mi olması daha mümkün? Hangisinin gerçek olduğu ortada.
 
Son düzenleme:
Para olmadan bilimi ancak okursun. En basitinden ben yüksek lisans eğitimimde genetik üzerine çalışıyorum ve bir çalışma yapılacağı zaman baya maliyeti çıkıyor. Ve bu basit bir makale belki tez araştırması için. Bir de büyük bilimsel çalışmaları düşün.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı