Polis şikayetimizi dikkate almıyor

Böyle tiplerle kendi anladığı dilden konuşmak gerekiyor. Gece kimse yokken gidip arabasın lastiklerini del, anahtarla komple çiz aynalarını kır. Ne yazık ki polisin böyle bir şeyde gelip de senin hakkını savunma olasılığı çok çok düşük. Tecrübeyle sabittir bu.
Ben hak hukuk yolundan ayrılmam diyorsan kameraya çek, belediyeye bildir. Saldırı olduğuna dair savcılığa dilekçe ver. Türkiye gerçeğinden bakarsak yıllar sürecek bir hukuki süreçten bahsediyoruz ama ne yazık ki burada işler böyle işliyor.
 
Hiç uğraşmayın başka yer yok mu araba koyacak? Böyle bir mesele yüzünden birilerinin zarar görmesi çok saçma. Böyle durumlarda karşı tarafın açısından da olaya bakmak gerekir. O da kendine göre haklı veya gerçekten haklı bilemeyiz. Büyükleriniz sizi dinler mi bilemiyorum ama olaya körükle gitmeyin. Saçma sapan mevzuların büyümesi ve Allah korusun kötü şeylere dönüşmesi hiçte zor olmuyor.
Size gerçekten çok hak veriyorum. Dediklerinizin her bir kelimesine de katılıyorum ama yıllar geçtikçe umursamamanın, boşver deyip geçiştirmenin insanı daha da yıprattığını gördüm. 25 yaşındayım saçlarım beyazladı.
Bu tip insanlar sen geri adım attıkça üstüne gelir. Ortadoğu zihniyetidir bu. Sen kibarlık yaparsın yol verirsin, arkandan benden korktu da nasıl yol veriyor der. Konu sahibinin örneğindeki gibi adam kendi yeri olmayan yere başka araba gelince kavga çıkarır, sen susup olay büyümesin dersin ama adamın egosu büyür. Bak nasıl da tırstılar benden der. Yarın bir gün yine bir olay yaşarsın aynı adam zaten benim lafım geçiyor der yine üste çıkmaya çalışır.
Biz medeni bir ülke değiliz. Bu ülkede 'bu ne biçim kıyafet lan' diye laf atılıp darp edilen, polise gitti diye de sen nasıl bizi şikayet edersin diye bir daha darp edilen insanlar yaşıyor.
Normal halksan, orman kanunları geçerli. Üstü düzey bir tanıdığın falan varsa zaten kralsın, hak hukuk senin yanında.
Öyle ya da böyle havlayan köpeğe taşı atmayı bileceksin. Keşke böyle olmasa. Keşke böyle düşünmek zorunda olmasam ama gerçek ne yazık ki bu.
 
Bunu demek yerine en başta aşağıdakini diyebilirdiniz:) Gidip adamı boğsunlar demiyorum zaten, hakkınızı yedirmeyin diyorum.
Baştan söylediğim gibi belki de bakkal haklı. Başka bir yere aracını koyarak hakkını aramaktan vazgeçmiş olmayacak arkadaş. Aracının hakkını yine uğraşsın alsın. Ben aralarında çıkabilecek bir arbededen korkuyorum. Allah aşkına memlekette her gün saçma sapan kavgalar, cinayetler oluyor gereği var mı bu ve bunun gibi durumlarda kişiyle muhatap olmaya?
 
Sakınmasını söylediğim şey tam da buydu. Kendi üstün gelmek için kendi istediğinin olması için gerçekten elle tutulur yanı olmayan durumlarda eşkiya olarak nitelendirdiğiniz insanlarla münakaşaya girmek size asla iyi sonuçlar vermez. Siz bu tarz konularda kendinizi ve ailenizi tehlikeye atacak şekilde davranmak isterseniz buyrun atın benim tercih ettiğim bir şey değil.

Dediğim gibi karşı tarafta haklı olabilir bilemiyoruz. Belki konu sadece park yeri değildir. Eğer öyleyse bile adam iddiaya göre sırf bir park yeri için saldıran birisi. Bu adamla inatlaşarak kendini niye riske atarsın ki? Polis uğraşmıyorsa polisin uğraşmasını sağlayacak birilerini bul. Arkadaş abisinin karşılık vereceğini söylemiş. Bu durumda uğraşmayın, körükle gitmeyin demek yerine evet abin haklı sende onunla beraber git o bakkalın dişlerini dökün mü deseydim 🙂
Dostum buradaki problem artık yer kavgası değil, bu iş yer kavgasından çıkmış. Senin düşünce tarzına göre tehlike saçabilecek herkese eyvallah çekelim, uğraşmayalım istiyorsun tamam. Peki bunun sonuçları neler olur biliyor musun? Herkes senin gibi düşünecek olursa sürekli aman risk almayayım diye eyvallah çektikçe bu eşkiyalar daha rahat olacak, kendilerine güvenleri artacak, hem daha çok asıp keserim kafasında olacaklar hem de sayıları artacak. Bunun sonucunda ne olmuş olacak? Artık sen eyvallah çeksen de uğraşmasan da onlar sırf canı istediği için seninle veya ailenle uğraşacak cesarette olacak ve daha fazla işgalci olacaklar ve önceden eyvallah çektiğin hallerine göre artık çok daha sıkıntılı bir durumda olacaksın. Sen veya ailen daha çok yerde daha çok risk altında olacak. Bunların çözümü eyvallah çekmek değil, sorunu yok etmek. Ayrıca bunlar tehlikeli sıkıntılı insanlar ne olacağı belli olmaz demişsin. İşte bizim problemimiz de bu zaten biz neden kendimizi 3-5 eşkiya için tehlike altında hissetmek zorundayız? Değiliz. Hangi yolla bilmiyorum ama onları tehlike arz etmeyecekleri şekle sokmak zorundayız. Aslında bu bizim işimiz değil ama öyle ya da böyle bunu çözmek zorundayız. Bana göre üstüme veya aileme bu şekilde bir eşkiya tarafından otorite kurulmuşken bu zaten sağlıklı veya risksiz bir yaşam değildir.
 
Arkadaşlar bu adamın bize sunduğu bahane “sizin aracınız dükkanımın görüntüsünü bozuyor” yani diğer araçlar bozmuyor da bizimki mi bozuyor? Haklılık tarafı sıfır o adamın, önceden sabah gidip ekmek almak dışında hiç selam bile vermediğimiz bir insan kendisi yani eskiye dayalı bir husumet yok. Diğer komşularla da kavga dövüş her istediğini almış şimdiye kadar esnaf adam olduğu için biraz çevresi var ona güveniyor. Cevaplar maalesef uğraşmamamız gerektiğini gösteriyor yok savcılık yok mahkeme bunlar anca derdimizi ikiye katlayacak. Halbuki polis gelip “sen kimsin de buraya karışıyorsun?” Deseydi her şey orada biterdi. Beyaz masaya şikayet oluşturacağız haftaya, bakalım ne çıkacak?
 
Son düzenleme:
Benzer bir durumu biz de yaşadık. Şikayetlerimizin hiçbir işe yaramadığı bir dönemden sonra, mahalle bakkalının önündeki park ettiğimiz aracı sabah boydan boya çizilmiş, kaportasının üstüne asit benzeri, geniş bir alanın boyasına zarar veren bir madde dökülmüş olarak bulduk. Adalet aramaktan da oraya park etme ısrarımızdan da vazgeçtik.

Dükkana ait tapulu bir alan olmadığı sürece, cadde kenarı, boş arsa vs yerleri kendilerine ayırmalarının hiçbir yasal dayanağı yok.
 

Geri
Yukarı