Programlamaya nereden ve nasıl başlamalıyım?

Xinga dedi:

İyi ve kötü programcıyı birbirinden ayıran şeyler beynin çalışma tarzı öncelikle bir yazılım gibi düşünmen gerekiyor. Ben bu fonksiyonu şuradan fırlattım ama şuradan alsam burada ayağa kaldırsam şurada değeri eşitleyip çıktıyı yapıştırsam gibi gibi... Programlamak kolay gerçekten kolay asıl zor olan optimize. Evet bir program ortaya çıkarıyorsunuz yapıyorsunuz sonradan bakıyorsunuz bu hızlı çalışmıyor nasıl hızlandırabilirim? İşte kodları optimize etmek kısaltmak daha mantıklı yazmak gibi şeyler devreye giriyor.

Bilgisayar programcılığının kötü bir yanı herkesin havalı sanması lütfen ciddi anlamda araştırmayı sevmiyorsanız sorunlara takılı kalmaktan nefret ediyorsanız ilerleyin çalışın öğrenmeye çalışın bu sektöre uğraşın aksi halde yeteneksiz bir cacık bilmeyen birisi daha çıkmış olursunuz. İş bulamaz 6 aydan sonra sürekli atılırsınız sürekli bu bir gerçek. Diğer meslek grupları gibi riskli ve zordur örneğin ödeme sistemleri yazmışsın takım arkadaşım fazladan, 0 ekledi diye 300.000TL civarında şirketimiz zarar etmişti. Riskli ciddi anlamda düşünmeyi gerektiren bir meslek olduğunu bil buna göre uğraş çalış.

Genişletmek için tıkla...

Justinus dedi:

Bende sorunlara farklı bakmaya çalışan biriyim açık fikirli olmak içinde çaba gösteriyorum. Cevabın gayet açıklayıcı mesela optimizasyon sorunu hangi dilde daha yaygın hangisinde çözümlenişi daha kolay.

Ödeme sistemlerinde kafamda birkaç kurgu var ama dil ve işlevsellik açısından zayıfım. Örneğin entegre zorluğu ne derece?

Bana dillerin karşılaştırmasını en azından kullanan ve yolunu yordamını bilenlerin yapması daha gerçekçi oluyor.

Genişletmek için tıkla...

Xinga dedi:

Elbette öyle sektörün içinden birileriyle ciddi anlamda konuşup öğrenmen gerek üniversite zamanına kadar bilgisayar kodlama okuyup sonrasında veterinerliğe geçen arkadaşım oldu. Bu öyle bir durum ki kişiliğin düşünme tarzının da el vermesi gerekiyor diye düşünüyorum. Sürekli bilgisayar başında olman bir anlam ifade etmiyor benim ailemde 1994'den beri bilgisayar var Türkiye'de sayılı bilgisayarlı evlerden biriydik bizler. Parmakla gösterilirdik resmen. Neyse günün kaçını bilgisayarda geçirdiğin önemli değil oyun oynuyorsundur, film izliyorsundur bu programcılıkta başarılı olacağın ya da bilgisayar kullanmayı gerçekten bildiğini göstermiyor sende biliyorsun ki

Ek olarak risk alabilir misin? Stresli uyuyabiliyor musun? Programcısın şu anda ve departmanın riskli çok önemli bir pozisyonunda yer alıyorsun bu durumda gece shiftine bile kalmalısın bu durumda sürekli analiz etmeli fix getirmeli raporlamalı ve sorunları anlamalısın. Başkalarının kodlarını da anlamalısın sistemi sıfırdan ben yazayım gibi bir durum yok sektörde başkası yazmıştır sen onun beyninin düşünme tarzıyla düşünmeye çalışır ve programı anlamaya neler yaptığını analiz etmeye çalışırsın. Bu da bize anlatılmayanlardan biriydi biz sanardık ki programı baştan sonra biz yazacağız herhalde 10 yıllık başka başka insanlar tarafından yazılan programı verdiler önümüze cebelleşip duruyoruz bu noktada Python iyidir C++ iyidir kötüdür gibi bir durum yok Python'a yönlendirenleri de anlamıyorum. JavaScript'de gümbür gümbür gelen ve sıklıkla kullanılan diller arasında ki nodejs de aynı şekilde memlekette Python bilen zaten 10 parmağın 10'unu geçti bu durumda avantajını kaybetti firmalar da zaten Python nadiren bakıyor. C ve C++ öğrenirsen ki bu başlangıç için çok zordur. Mimari yapısı ele alış şekli yazımı çok çok farklıdır. Ama en hızlı dillerden birisidir. Geliştirilmeye açık demiyorum hızlı diyorum dikkatini çekerim. Her programlama dilinin bir kişiliği var gibi örneğin Python dili ile web tarafında geliştirme yapmam ben nodejs tarafında yaparım, PHP tarafında yaparım. Masaüstü programcılık tarafında Python ya da C# kullanırım. Eğer ciddi bir sektöre yazılım yapılacaksa asp.net. Netcore blablaları... Bu böyle gider senin bir yerden başlaman lazım. Ama dediğim gibi zora gelemiyorsan kişiliğin rahatsa hiç uğraşma çevrelerinin anlattığı o çok rahat iş elimi kolumu sallayarak para kazanıyorum şat şatalarına da inanma yok öyle bir şey.

Genişletmek için tıkla...