Bu konuda NATO'ya hak veriyorum, onların da korumaları gereken gizli bilgileri var ve rakip blok ülkesinin çok gelişmiş radar sistemine sahip olan füze savunma sisteminin bir çok gizli olması gereken veriyi önceden açığa çıkarabileceği ortada. Bu durumda öncelik belirlenmek zorunda ve o önceliğin Rusya'yı dost zannedip NATO'dan çıkarılma riskinin göze alınması olduğu konusunda ciddi şüphelerim var. Tarihle ilgilenenler gayet iyi bilir, Rusya için Avrupa'da 2 düşman millet vardır. Birisi İsveç diğeri Türkiye. Ayrıca unutmamak gerekiyor ki Rusya tek yakaladığını affetmeyen bir ülke. Bunu geçmiş yıllarda Polonya, Finlandiya, Afganistan, Gürcistan ve şu anda da Ukrayna örneklerinden görüyoruz. İsveç bir NATO ülkesi olmadığı halde tüm ordu yapılanmasını boşuna Rusya'ya karşı oluşturmuyor.
NATO'nun kendi işlerine gelmediği zaman ülke olarak elimizi kolumuzu nasıl bağladığının da farkındayım ancak dışa bağımlı bir ülke olduğumuz gerçeği ortada. Eskilerin güzel bir sözü vardır "dere geçilirken at değiştirilmez" diye. Bu politikanın sonu 2 tarafın ortasında kalmak olacak, bu da ortada.
Bu dediklerim hava savunma kısmında ne kadar eksik olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor tabi ki, Patriot sistemlerinin de S-400'ün rakibi olmadıkları ortada fakat bu kadar agresif bir politika ile eldeki bulgurdan da olacak gibiyiz.
F-35 konusunda bu kadar ısrar edilmesinin 2 nedeni var. Birinci nedeni yıllardır uçağın proje kısmında geliştirici ülke olarak çok masraf etmemiz, öteki nedeni de F-4'lerin işini çok daha az riskle (görünmez olarak) yapacak bir uçak istememiz. Fakat tek seçeneğin F-35 olduğunu düşünmüyorum, gelecekte çok daha az maliyet ile çok daha geniş JAS-39 Gripen "NG" filoları da oluşturulabilir.
S-400'leri batıya, Patriot'ları doğuya yerleştireceksin ve keyfine bakacaksın.
